evrendeki en ağır şey

pamuk...

boşluk.

kişisel görüşüme göre tartışmasız şekilde sorumluluk.

bir alışkanlık sahibi oldunuz ve sabahları evden çıkmadan önce komidinin üzerinde önceki günden kalan 1 tl'leri cebe atıyorsunuz. böyle böyle bu durum haftalar boyu sürdü.

birkaç hafta sonra evinizin içinde sizinle yaşayan herhangi bir birey "lütfen evden çıkmadan önce cebine 1 tl atar mısın? ama sakın unutma" dedi.

size garanti veriyorum, eğer sorumluluk alma konusunda sorunları olan bir insan iseniz, kısacası özgürlükçü bir insan iseniz 5-6 gün sonra o parayı cebe atmamaya, overthinking kaynaklı kendi içinizde tartışmalar yaşamanız sonucu o kişi ile "parayı neden her sabah ben cebime atıyorum?" tartışması yaşamaya başlarsınız.

dediğime katılıyorsanız geçmiş olsun. evrendeki en ağır şey sizin için sorumluluk.

sanırım vicdan

insan olmak

sağlıkla sınanmak .
kendi sağlığın ya da sevdiklerinden birinin ya da birkaçının sağlığı ile sınandığın zaman asla başka bir şey düşünemezsin hele ki elinden bir şey gelmezse en ağır gelen şey bu olur .
önce sağlık.

bir karadeliğin merkezinde nokta formunda bırakıldığında sonsuz kuvvetle çekilen boyutsuz bir cisim. (ışıma yaparak kaçmadığı, anti maddesini bulmadığı varsayılacaktir)

duygularım değilse alaya alışlarımla billurlarım.

boşluk hissi.

bazılarının egosu.

my balls.

çocukluğumda daha ağırlık kavramını bilmiyorken amcamın falan sorduğu soru 1 kilo pamuk mu ağır yoksa 1 kilo demir mi diye... ağırlık sorulunca direk çocukluğuma gider aklım...

yalnız kalmak, sevdiğin birini kaybetmek...

yok oluşumuzdur. hepimizin evrenin bir tarafına bir çöp gibi savrulacağı gerçeği biraz ağırdır.

omuzlarımdaki yük desem fazla arabesk, demesem gönlüm razı değil.

bilinmezlikler.

(bkz: vicdan azabı)

başkasına yüklemeye çalıştığınız ama icten içe sizden ötürü oluşan yaşamınızdaki hayal kirikliklaridir.

kendi ruhun.

en ağır kişiye göre değişebilir ancak cehaletin her şeyi daha da ağır hale getiriyor ama soru bu değildi galiba. muhtemelen cevap süper cüce. beyaz olanlardan. onlar daha da sıkışmış oluyor.

en yakın arkadaşının artık sana güvenmiyorum demesi
(bı sure geçtikten sonra aslında onun senin gerçekten arkadaşın olmaya layık biri olmadığını)