bilim-kurgu / edebiyat
7.4 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

101.

tam bir amerikan distopyası. 1984'ten ayrılan en önemli özelliği de bu sanırım.
özetle, kitap okumanın yasak olduğu bir dünyada, itfaiyeler normalde yangın söndürmekle görevli olmaları gerekirken evinde kitap bulunan kişilerin evini/kütüphanesini yakmakla görevli. sistem, okuyan kişileri sistemde tutmamak için kurulmuş. güzel bir distopyadır bence. fiili olarak itfaiyeler gelip kitaplarımızı yakmasa da kitap okuyana enayi gözüyle bakılması bu distopyada yaşadığımızı gösteriyor. bence okuyun
devamını gör...
102.
ray bradbury'nin bir romanı.

kitaplar yanarken mutlu olan insanları anlamamak için birebir bir roman.

bir yerden yine bulayım da tekrar okuyayım bak.
devamını gör...
103.

ne kadar çok insan var, diye düşündü. bizim gibi milyarlarca insan
var, ne kadar fazla. kimse kimseyi bilmez. yabancılar gelip seni rahat￾sız ederler. yabancılar gelir, yüreğini kesip alırlar. yabancılar gelir
kanını alırlar.
aman tanrım, bu adamlar da kimdi? onları hayatımda hiç
görmedim!
devamını gör...
104.
okudukça şu anda ülkece içinde bulunduğumuz durumla ilgili daha çok geren kitaptır
devamını gör...
105.
her dönemde montag gibi aydınlanan faber granger ve clarisse gibi farkında olan kişilere insanlığın ihtiyacı var mildred beatty gibi "status quo" kişilere karşı.
devamını gör...
106.
düşünmeyi ve sorgulamayı nasıl da hayatlarından çıkardıklarını anlatan, aslında kurgu olmayan gerçeği yansıtan distoptik bir kitaptır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
107.
berbat bir çevirisi olan kitaptır. çok satan olduğuna kanıp almayın. google translate bile daha iyi iş çıkarırdı.
devamını gör...
108.
az önce bitirdiğim ve yazarın son sözünden öğrendiğime göre, adını bir kağıdın yanma derecesinden alan ray bradbury nin distopik kitabı.
devamını gör...
109.
sıkıcı okumasi bir türlü sarmayan distopik roman.
devamını gör...
110.
beni ben yapan yolculukta çok büyük etkisi olan bir kitaptır. herkesin okuması gereken kitaplardan.
devamını gör...
111.
okuduğum harika kitaplardan bir taneseydi. kitabını okuduktan sonra filmini izledim sonu farklı bitsede filminde efsaneydi. tavsiye ederim.
devamını gör...
112.
ben bu kitabı george orwell ın 1984 kitabından sonra okumuştum. onun üzerine okuduğum için mi bilmiyorum ama beğenerek okuduğum bir kitap olmadı. konu bence çok sıkıcı bir biçimde anlatılmış.
devamını gör...
113.

öncelikle başka platformlarda kitabın abartıldığına ve beklentilerin altında kaldığına dair birçok yorum okudum ve ben de abartıldığı kadar iyi bir kitap olmadığını düşünüyorum. açıkçası son 20 sayfa kala bıraktım, belki de değineceğim noktaların çözümü o son sayfalardadır. belki de yazar beni şaşırtmayı başarır umuduyla daha sonra bitirmeyi düşündüm ama açıkçası boş bir beklentiye girdiğime karar vererek vazgeçtim.

bana göre hikayede müthiş boşluklar var. hikaye yazdığım dönemlerde aklıma gelen güzel bir fikri olay örgüsüne çeviremediğim ve bu yüzden yazmaktan vazgeçtiğim yazılarımı hatırlattı bana. özellikle distopik eserlerde, yazarca olay örgüsünde yer bulmayı hak etmiş her meselenin sağlam temellere dayandırılarak okura açıklanması gerektiğini düşünüyorum ama burada pat diye ana karakterin buhranına dalıyoruz. üstelik bu buhran da karakter henüz tam anlamıyla derinleşmeden pat diye önümüze seriliyor. tabiri caizse kitap paldır küldür ilerliyor. aynı zamanda anlatımda sanki bilinç akışı tekniği denenmiş ancak başarılamamış ve ortaya karman çorman bir şey çıkmış gibi. bu paldır küldür ilerleyiş ve anlatımdaki yoruculuk okumayı zevksiz bir hale getirdi benim için.

sadece ana karakter değil diğer karakterlerin de herhangi bir derinliği yok. beni en çok sıkan detaylar; hikayenin zamanında teknolojinin ne derecede olduğunun tam olarak tanımlanmaması, aile kavramının kişiler ve onları kontrol altında tutmak isteyenler için ne anlam ifade ettiği/etmediği, bir anlam ifade edip etmemesi gerektiği ve sakıncaları.
duvarlarda dev monitörler var, evde karakterin ''karım'' dediği ve sanal akrabalarıyla konuşup duran bir kadın var, demek ki aile kavramının yaratılmak istenen toplum üzerinde bir sakıncası var fakat öyleyse bu sanal akrabalar neden var? bir yandan üst teknoloji eşyalar, arabalar, mekanik köpekler gibi cihazlar var öte yandan bu gelişmiş teknolojinin meşgul tutmak/sosyalleştirmek istedikleri insanlar üzerinde sanal akraba şovları ve hızlı araba kullanma dışında pek bir etkisi yok.

yazarın hikayesi ve anlatımı bana baştan sona 1984 (kitap) ve cesur yeni dünya’yı okuyup etkilenen birinin ''bir saniye benim de aklıma bir şey geldi!'' diyerek paldır küldür giriştiği bir eser olduğunu hissettirdi. bu kitaplardaki distopyaların ana hatları kullanılarak oluşturulmuş ama derinleştirilememiş bir distopya. montag'ın karısının içtiği uyku ilaçları cesur yeni dünya'daki somadan esinlenilmiş gibiydi örneğin. kadına uygulanan ''tedavi'' ise hikayenin akışına daha sonra hiçbir etkisi olmayan gereksiz bir detaydı.

sürekli bahsi geçen ama detayına girilmeyen oysaki daha kitabın başında, belki de ortasında, detaylıca anlatılması gereken bir diğer konu da savaş mevzusuydu. bombardımanlar, helikopterler, savaş... iyi de neden, nerede, kimle, nasıl?

yani maalesef benim için kötü denebilecek bir kitaptı.


devamını gör...
114.
güzel kitaptır. tavsiye edilir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"fahrenheit 451" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim