feminizmin erkek düşmanlığı olduğu gerçeği

mizojinistlerin, incellerin ve diğer anti-feminist grupların; okumadan, dinlemeden, anlamadan genellikle uyguladıkları veya kanuni ve toplumsal engellerden ötürü bazen uygulayamadıkları fiziksel, psikolojik, sözlü veya ekonomik şiddeti saklamak niyeti taşıyan bir gerçekdışı söylemdir. feminizm büyük bir skala üzerinde düşünülmesi gereken bir ideolojiler topluluğu (veya havas arasındaki adıyla meta-ideoloji) niteliği taşıyan bir kavramlar ve teoriler bütününün genel adıdır. bu kavram ve teorilerin ortak unsuru da erkek düşmanlığı değil toplumsal cinsiyet normlarının bir toplumsal cinsiyet hiyerarşisi oluşturarak insanlar arası eşitliğe çok köklü bir engel taşıması durumudur. bu hiyerarşide sadece kadınlar değil aynı zamanda lgbtıq bireyler ve heteroseksüel erkeklerin büyük bir kısmı da bazı durum ve şartlarda hiyerarşinin alt kademelerinde görülür. bazı feministler diğer toplumsal cinsiyet gruplarıyla farklı dertlere ve farklı hiyerarşik konumlara sahip oldukları ve birbirlerini tam anlamıyla anlayamayacaklarını düşündükleri için koalisyon içinde olmayı reddetse de diğer feminist kadınlar diğer toplumsal cinsiyet gruplarıyla koalisyon kurmayı tercih etmektedir. iki durum da erkek düşmanlığı olarak nitelendirilmesi neredeyse imkansız derecede güç bir durumdur.

öyle zaten, kimse inkar edemez. hangi feminist erkek hakkını yemiyor? neler görüyoruz ülke de. durduk yere atılan iftiralar, çıkar için kurulan ilişkiler. bazı feminist tayfa bu ülke de "mağduruz" kisvesi altında hak yiyor. bunları konuşmayan bir ülke, sonra medeniyet bekliyoruz.

tıpkı islam' ın kadın düşmanı olduğu gibi.

4 kadınla evlenebilme lüksü veren dininizi yabana atmayın derim. hafifçe dövün ne demek lan?!

tıpkı antifeminizmin kadın düşmanlığı olduğu gibi.

sürekli öldürülme korkusu yaşattığınız kadınların size optimist duygular beslemesini beklemeyin.

kaldırımda yürürken beni öldürüp varilde yakan birine dost mu olacaktım?

feminizm kadını merkez alır ve erkekle kadın eşit olana kadar alçaltılan cinsiyeti yükseltir.

açıkçası neden sürekli erkek karşıtlığı gibi anlıyorsunuz o da garip

feminist değilim. feminizmden ziyade eşitliği savunuyorum. feministlere saygım var fakat gereksiz bir nefret görüyorum. özellikle haketmeyenlere hakedenlere ben de tepkimi koyuyorum. genelleme yapmanın yanlış olduğunu düşünüyorum.

feminizm ne yazık ki her iki cins tarafından da işine geldiği gibi yorumlanmış bir terim haline geldi ne yazık ki. her ne kadar sosyal statüde kadın erkek eşitliği demek olsa da bir türlü doğru şekilde hayatımızda yer edinememiş bir kavram.

ya bazı hardcore feminikler görüyorum, yakışıklı adam görünce anaa bi gülücükler, bi neşeler..

noluyorsa 2 dakkada geyşaya evriliyolla.

keşke aşırı çılgın feminik bir hanım çıksa da bu hikmeti açıklasa. bu gizemi ortadan kaldırsak mı ne.

hayretler, hayretler.

hemcinslerim beni topa tutacak biliyorum da söylemeden edemeyeceğim. feminist olarak kendini adlandıran bütün tanıdığım kadınların özel hayatlarında erkek arkadaşlarının, sevgililerinin ciddi bir şeklide baskın olduğu geçmişleri var. hem de öyle kısa süreli ilişkiler falan değil. baya seneler süren anlamsız işler. erkeğin ağır tahakküm kurduğu.
genelde bu arkadaşlar ortamlarda erkekleri yerin dibine ve hatta itin münasip bir tarafına sokmaktan da geri çekinmezler. çelişkili hareketler.

erkekleri kim seviyor ki düşmanlığını yapmaya gerek duyuyor bu hemcinslerim. sabahtan akşama kadar futbolda, siyasette, ekonomide birbirlerini gömüyorlar. ordu mesela hep erkek. o balistik füze su tank bu uçaksavar üretip diğer ordunun erkeklerinin içinden geçmek istiyor. biraz sabredip kendi hallerine bıraksak bunlar zaten kendilerini imha edecek, niye kedi canınızı bu kadar sıkiyorsunuz ander ballarım?

feminizm kadın-erkek eşitliğini mi savunur? bence adında bile bir cinsiyetçilik var. adı üstünde feminium. eleştirdiği eril dile karşı, tersine cinsiyetçi bir yaklaşımı benimser. eğer eşitlikçi olsaydı bu durum egalite ile ifade edilirdi. o yüzden feminizmin kadın erkek eşitliğini sağladığını savunmak bir safsatadan ibarettir. konuşulan şey de eşitlikçi dil değil, dişil dildir.
üzgünüm feminist kız kardeş. (bacı demek de eril dil onlara göre). sizin sorununuz erkekle değil, tanrıyla. ya da x kromozomu sağlayan babanızla. diyeceksin ki "ben olmasam doğamazdın": "seni ben doğurdum". evet sen de haklısın ama emin ol, senden doğacağıma (bkz: matrix) filmindeki yapay rahimlerde doğmayı tercih ederdim.

öyleyse ben de 4 evliliğe izin veren islam dini kadını köleleştiren ve kuluçka makinesi olarak gören bir düşmanlıktır diyeyim, nasıl?

ne eksik ne fazla feminizm erkek düşmanlığından ibarettir.

feminizm erkek düşmanlığı değildir. belki "hanzo ve dağ ayısı ve medeniyetten bihaber erkek" düşmanlığı olabilir o da belki. bu hıyarlara bile ılımlı yaklaşan feministler de yok değildir.

bize ne yaa! şeklinde çemkirdiğim gerçek. erkekleri kim seviyor ki? eros mu?

lan şu tarz başlıkları görünce ciddiyetimi kaybediyorum ve aklıma gratis'in mor poşeti geliyor. neyse, şimdi iki saat kapitalizmi, makyaj malzemeleri ve feminstlik ile birleştirip bir entry yazamam.

türkiye'de feminizm konusunda birçok kişi bilgi sahibi değil. bir erkekten kazık yedikten sonra savunulur, sonra birine aşık olunca unutulur. en azından birçok kadın için böyle, feyza altun misali işte. ama bazı kadınlar feminizmi gerçekten biliyor.

günümüzün tek derdi ağlaklık ve boṣ saldırganlık olan 3. dalga feminizmi için doğrudur. sadece bununla kalmaz, güçlü kadına ve aileye de düṣmandırlar.

oy hakkı mücadelesi vermiş 1. dalga ve fırsat eṣitliği mücadelesi vermiş 2. dalga için bu söylenemez.

bizde 2. dalga da eksik kaldığı için, köküne kadar 3. dalga kopyala yapıṣtırı yapıp, sıkıṣınca 2.yi gösteriyorlar.

bu düşünce akımının esasına bakarsak yanlış yere yönlen(diril)miş bir akımdır.
sanayi devrimi sırasında cümbür cemaat sanayide çalışılırken aynı mesaiye rağmen kadınların ve çocukların erkek işçilere göre iş veriminden dolayı az maaş almasına tepki olarak ortaya çıkmıştır. esas mücadele patronlar ve şartlara karşı olarak ortaya çıkmıştır.
şimdilerde ise bir kin kusmanın adı olarak kullanılıyor. bir sepette çürük elmalar var diye her elmaya kızıp çöpe atamazsınız. bazı erkeklerin kötü olması tüm hepsini kötü yapmaz. sizinle beraber hak mücadelesine destek olmaya çalışan hemcinslerimi kırmayın.