fenerbahçe taraftarı

gs.lıyım. ama bu akşam doğal olarak fb.li oldum. açıkçası tur pisipisine gitti. fener kendi sahasında bugünkünün yarısı kadar oynasaydı olay biterdi.
tadiç ve mert hakan'a penaltı attırılmamalıydı. fred'e de penaltı kaçırmak yakışmadı.
yine de izlettikleri oyun için teşekkürler..
sonuçta futbol bu..yenilgiler de var..

maç bitenden sonra yenilseniz de yenseniz de unutun. işsizliğinizi, ekonomik ve diğer sıkıntılarınızı maçla bastırmayın. maçlardan size 5 kuruş fayda yok. milyon dolarlık fitbolcular düşünsün.

mağlesef fitbol hepimizin afyonu olmuştur.

o cezalı maç vardı kimle oynanmıştı unuttum bursaspor muydu valla hatırlamıyorum hiçbir şey ama sadece kadınların taraftar olarak girebildiği cezalı maçtı işte.

bir yakınımın annesi tuttu kolumdan * maça gidiyoruz dedi. ilk defa maç seyredecektim ve çok heyecansızdım çünkü bana ne yav maçtan. neyse hayır diyemedik gittik ama ona dedim benim dedim formam yok x teyzem dedim. olsun dedi olmaz dedim. fenerium mu ne vardı hemen evin yakınlarında oraya girdim yanlışlıkla brezilya mı ne forması almışım renkleri benzemişti niye oraya koydular ki fener forması değilse ama belki de başka takım formasıydı brezilya da değildi tek bildiğim fener forması değildi miş yani değilmiş.

her neyse gittik manasız manasız düştük yollara hayatı sorgulayarak vardık buluşacağımız yere.
stada girdim ki o da ne? utanır insan öyle kadın olunur mu onlar nası kadınlar dedim. aman tanrım didim evet. nebiçim de küfür ediyorlar ay ne fena ince cırtlak sesler bi de o nasıl travmadır. travmam oldu. ciyak ciyak kadın travması. benim x teyzem var dedim yanımda neyse ki aklı başında 4 5 çocuk sahibi kocaman teyzem var dedimmmm dememe kalmadı benim aklı başında teyzem bir anda
"aykutun dötü kocamaannn kocamaannn kocamaağağannn"
diye bağırmaya başladı. bense rabbime sığındım.
bugüne geldim ve hayattayım.

bir de ilk maça gidişimdi spiker nerde diye sordum cevap alamadım cevap olarak gülündü yedim. * topu da takip edemedim kim kimdir onu zaten bilmiyorum ama bilsem de numaraları bile göremedim maça gidilmez. televizyonlarda böyle göstermiyorlar kandırıyorlar hepimizi. son maça gidişimdi.
beşiktaşlıyım.

#3448980

sustular. konuşacak halleri kalmadı gariplerimin. üstlerine gitmeyelim daha fazla yeter beyler bu kadar. acılarını yaşasın çocuklar. bugün dertliler.

puan kaybının sorumlusu bizmişiz gibi bize laf sokan tayfa. öfke gelir göz kararır, öfke gider yüz kızarır derler ama neyse.

hepsi aynı değil allah'tan. objektif olanları da var.

uzun süredir kaale almıyorum bu grubu. kendileri ile mantık düzleminde konuşamazsınız.

kafa gitmiş yani.

- kanzi samsunun maçı 10 kişi tamamlaması mucize.
- mert hakan komutan lan. sahanızda nasıl da maç önü eli cebinde gezdi.
- avrupada ülkeyi temsil eden tek takımız.
- sizin avrupa maçı hangi kanalda?
- geliyoruz selektör yapıyoruz.

puaahahahahha. nasıl ağladıklarını izleyip keyiflenmek isteyenler için link.
buradan

gerçekten laftan anlamayan, objektif davranamayan istisnasız şekilde biri bile haric olmayan bir kitle.
ama sag olsun fenerbahce tez zamanda bunları kanser, verem gibi hastalıktan telef edecek ve kurtulacagız bunlardan.

bir yazıya denk geldim;
emre kılınç ve mert hakan aynı sene transfer oldu galatasaray ve fenere. hemen hemen denk oyuncular hatta emre yetenek olarak mert'ten iyidir. galatasaray emre'ye bir sene şans tanıdı, baktı olmuyor geldiği anadolu'ya geri yolladı. mert hakan'ın fenerde 5. senesi diye. üstelik adama komutan diyorlar.

fener taraftarının özeti bence bu durum. galatasaray nefretiyle gittikleri için az tribüne oynayan adama sahip çıkıp takımda tutuyorlar. kadro yapılanması başarı için ya da bir plan programa dayanmakla alakalı değil. rakiplerin ilgilendiği oyuncuyu alıp gözlerini boyayan yönetimler, rakiplerle kavgaya tutuşan yeteneksiz tribün şovmenlerini topluyorlar. taraftar bunla tatmin oluyor.

biz 4 sene üst üste, toplam yarıştığı 10 sezonun 8'inde şampiyon olan, avrupa'dan kupa getiren hocayı bile yollarız. o kupaları getiren başkanı da yollarız. 3 sezonun 2'sinde şampiyon olmuş, bu sezon namağlup lider olan hocayı bile eleştiririz en ufak puan kaybında.
fener taraftarı her sene tribüne yapılan birkaç açıklamayla gaz alan başarısız hocaya da, başkana da sahip çıkar. bakın var mı ali koç başarısız diyen. var mı acun'u eleştiren. büyük maçların kayıp yıldızı jesus'a da sahip çıkıyorlardı, bugün mourinho'ya da. hakem, yapı, tff vs nabza göre şerbet veriyor bu isimler her başarısızlıkta; bunlar da ordan bakıyor. ya kardeşim biz niye bu maçlarda gol bile atamıyoruz demiyorlar.

galatasaray'ın şampiyonluk kutlamasını 1 hafta ertelemekle sevinen başkan, bu beraberlikle belki de galatasaray'ı şampiyonluktan ettik demiş hoca açıklamaları gördük fenerde. biri de çıkıp ulan biz ne ara bu hale geldik, eskiden her 2 senede 1 şampiyon olurduk demedi fener taraftarından. bu açıklamaları yapanlarla hemfikir olup aynı mutluluğu yaşadılar. dolayısıyla ben fenerde transferlerin bile bu doğrultuda yapıldığını düşünüyorum. birnevi taraftar kendi şampiyonluğuna kendi de kurşun sıkıyor. fenerin bu hale gelmesinde kendi etkileri de yadsınamaz derecede. vizyonları çok farklı.

günlerce anlattık, "yapmayın etmeyin güzel kardeşim sarı saçla mavi gözle dopingin bir alakası olamaz bu kadar gerizekalı olmayın" dedik ama anlamayan o kadar çok vardı ki. anlayana, aklı olana saygımız sonsuz

okan geliyoruz okan diye her hafta şampiyonluk hayali kuran ama 11 seneden beri olamayan takım yapı ve acur severler birde

türkiyenin en kolay kandırılan ve cahil taraftar topluluğudur.

bu seferde arda okan abisini üzmedi diye geziyorlar ortalıkta. o arda'nın ilk yarıda galatasaray'dan puan almış olmasını ayrı tutuyorum; sahasında okan'a çifte domalan mou da mı üzmedi okan abisini.
lan oğlum sizler nasıl kafalarsınız. ölmüş beşiktaş bizi yendikten üç gün sonra sahanıza geldik. yenseydiniz belki de takım içinde kaos çıkaracaktınız, belki çifte kupa da elimizden gidecekti. göbeğini kesememişsin, ölmek üzere olan takıma can nefesini sen vermişsin, ordan ivme alan takım iyileşmiş, sonra dönüp ee arda ee yapı. arkadaş ilk defa mı futbol izliyorsunuz.
medet umduğunuz takımlar neysri'nin maliyetinin altındaki kulüpler. sen o topçularınla sahanda iki kere yenilip sonra bu takımlardan medet umup, üç büyükler karşısında tarihi boyunca genellikle hezimete uğramış anadolu takımları yenilince onları suçlamak nasıl bir kafa.

bu sene galatasaray'ın kadıköy'de fenere karşı galibiyet sayısı 2, fenerbahçe'nin kadıköy'de galatasaray'a karşı son 9 senede galibiyet sayısı 2.
sonra çıkıyor fener taraftarı 3 senedir lig tiyatro yazıyor sağa sola. cidden akıl tutulması.

daha önce de anlattık ama gene anlatalım belki biri düşünür.
fener 20 sene sahasında derbi kaybetmedi dimi 3 büyük takıma karşı. dile kolay senede 1 maçtan desek totalde 60 maç yapar gs, bjk ve ts'ye karşı.
60 maçta tek mağlubiyet almamışsın ve bu normal. sonra futbola var sistemi diye bir teknoloji geliyor. bırak bu seriyi korumayı, var sisteminden beri kadıköy'de galibiyet sayısında üstünlük kuramıyorsun hiçbirine. ve sen buna kılıf olarak yapı buluyorsun. eğer bir yapı varsa hangisine daha uygun görünüyor, çeyrek asır sahasında eskaza bir kez bile yenilmemeye mı yoksa teknolojiyle birlikte bir anda tam tersine dönen istatistiklere mi.

gs ve bjk 14'er yıl, ts dile kolay 30 sene şampiyonluk hasreti çekiyor. kimse bir yapılanmadan bahsetmiyor. birgün sıra fenere geliyor ve 10 sene şampiyon olamıyor, bir anda yapı türüyor. üstte bahsettiğimiz teknolojik süreçte üstelik. tezat gelmiyor mu gerçekten.
arkadaş çıkıp bir kere rakip bizden iyi oynuyor demek bu kadar zor mu yoksa gerçekten hiç mi gözünüz görmüyor. birkaç maç öncesine kadar biz defalarca fener şu ara daha iyi oynuyor da dedik, iç hesaplaşma yaşayıp bizim takım ne oynuyor da dedik. siz futbolu severken, oturup izlerken hiç mi birşeyler öğrenemiyor, görmeye başlamıyorsunuz. bir kez olsun insan rakibinin bile oyununu beğenemez mi. futbolda sadece futbol göremez mi. yapı, büyük oyun falan görerek nasıl keyif alıyorsunuz.

diğer branşlarda başarılı olduğunuzda sizi bir yapının şampiyon yaptığını düşünüyor musunuz mesela. sakın orda şampiyon olan avrupa'da da başarılı oluyor ama demeyin, burda futbolda şampiyon olan takım da avrupa'dan 2 kupa getirdi neticede. sizin de öyle ya da böyle nerdeyse bizim kadar şampiyonluğunuz var, avrupa'da hiç final bile görmediniz neticede. ayrıca basketbolda vs avrupa'daki takımlarla futboldaki kadar bütçe vs farkı yok.
ve belirtelim biz basketbolda vs başarılı olduğunuzu kabul ediyoruz. biz siz değiliz. çok takip etmesem de bazı branşlarda iyi olduğunuzu biliyoruz.

gerçeklikten uzak "yapı, hakemler" ekseninde sözde futbol konuşan, hataları görmekten uzak bir kibirle yaşayan topluluk. kendileri başarılı olursa emek, başkaları olursa hakem iktirmesi, yapının icraati oluyor. bu kibir, gerçeklikten kopuş da haliyle hataları, eksikleri görmeyi ve düzeltmeyi engelliyor ve futbolda sportif başarı gelmiyor.

yolda görünce üzülüyorum ve onlara dondurma ısmarlamak istiyorum,

fenerbahçe ne zaman bozdu
benim hayatım da o zaman bozdu
fener düzeldiğinde ben de düzelicem.
düzelemezse böyle gidecek artık.