fırsat verilse gidilecek ülke

gezmek için: (sıralama rastgele)
güney afrika cumhuriyeti
botswana
portekiz
şili
peru
iran
brezilya
malezya
endonezya
kamboçya
abd
ürdün
lübnan
dubai
katar
ırak
israil ve filistin.

kanada.

italya. erkekleri yakışıklı kadınları çirkin.

cameyka.

rastafari de olmadık demeyiz hem.

isviçre, fırsattan değil de üşeniyorum.

kışın dubai yazın ingiltere.

bu başlık beni üzdü. cevap veremeyeceğim

kuzey avrupa'da bir yer.

fırsatım var zaten. kim köpek bana fırsat verecek.

düşündüm, özellikle şurası diyeceğim bir ülke yok. hatta bu dünya üzerinde keşke şurada yaşasaydım diyeceğim bir yer de yok. sığmıyorum dünyaya, zaten vatanımdayım sonraki adres kara toprak olur.

faroe adaları.

fırsat var da vize yok vize. randevu bile vermiyor ibişler.

iskoçya.
kimseler istemezken o benden vize istiyor ya...
gerçi sormadım da henüz, bir sorayım da vermezlerse gömeriz. günahını almayalım*

çin.
nakit para kullanılmayan, tam kontrollü hayat ne me nem bi şey. çok merak ediyorum.

fırsat değildir o fırsat olsa duramazsın. yeteri miktarda para diyelim şuna .o para da bende olsa tek gidiş belarus ülkesi yapar daha da dönmem.

virgin adaları

20 yaş genç olsam, korsika'ya veya arjantin'e taşınırdım.

randevu için başvuru yaptım, iki hafta geçti ama hâlâ bir ses yok. galiba biz üçüncü sınıf ülke vatandaşlarının kaderi bu; fırsatlar hep elimizden kayıyor, içimizde ukdeye dönüşüyor.

deport yediğim için ab ulkelerinden hiçbiri bana bu fırsatı vermiyor. hanımın yeşil pasaportu ile gidebilir miyim bilmiyorum. denemedim. diğer ülkeler çok uzak, fırsat verseler de gitmem öyle avrupa dışına.

ben, beni bir yerlere göndermemeleri için yalvarıyorum.

isteseydim pazar gecesi 5 yıldızlı bir otelin deniz manzaralı odasında uyuyor olacaktım ve bunun için üzerine para vereceklerdi ama ısrar ettim, beni artık bir yerlere göndermeyin, diye..

nedense hiç öyle gezme heveslerim yok ama gidecek olsaydım tayland'a giderdim.. değerli ve yarı değerli taşlardan anlıyorum.. en azından gelirken alışveriş yapardım..

bir de, profesyonel olarak yurtdışı gezen insanların belli klikleri vardır.. mesela ben ne zaman avrupa turu gibi bir şeye katıldığım her seferde belli bir süre önceden kıyafet biriktirmeye başlardım.

son 2-3 ay gardırobumda atmaya değer ne varsa bir köşeye toplar ve onunla giderdim.. bir kere giydiğimi de kirli kirli yanımda gezdirmeyip çöpe atardım.. dönüşte de orada beğendiğim ne kadar öteberi, hediyelik eşya vesaire varsa bagaj hakkımı onlarla doldururdum..

tayland'a muhtemelen maymun gibi gider, timsah derisi cüzdan vesaire ile geri dönerdim, zira oradan alınabilecek çok çeşitli eşyalar var.. hatta becerebilseydim bir sürü de tohum getirirdim.