gençlerde işsizlik diye bir kaygının bulunmaması

(bkz: çevresindeki insanları baz alarak sosyal tespit sıçmak)

bu derde düşmemek için hayatı ertelediklerini gözlemlediğim birtakım gençlerdir. hepsi değil demişsiniz evet hepsi değil, çok az bir kısmı gerçek hayatın farkında. zira bütün suç kendilerindeki eksikliklerin özgüvensiz(?), saygılı, çalışkan, ahlaklı yetiştirilmek olduğuna inanan ana babalarının benim çocuğum alfa olsun derdine düşmesidir. imza: gençlerle çalışan biri. gençleri çok yakından tanıyorum hatta böyle dediğimiz için kendilerine dönüp bakmak yerine bizi suçlamaya çalışacaklarını bilecek kadar iyi tanıyorum. o çok az kısmından yurtdışına gitmeyenlerin yüzü suyu hürmetine dönecek çarklar.

çalıştığım iş yeri vasıtasıyla gençler ile iç içeyim. her yaştan gençle sohbetim oluyor. arkadaşın dediği doğru hiçbirinin umrunda değil hayat şartları veya ekonomik kriz.

nereymiş orası biz de gidelim

gençler gelecek kaygısından ölecekler, insanların haberi yok. yahu hiç bi gündemi takip etmiyorsunuz nedir bu? üniversite okuyan her öğrenci iş bulamama kaygısı yüzünden yoğun stres ve umutsuzluk içinde.

" bir ev , bir araba uğruna yıllarımı harcamak istemiyorum".
- furkan celepin intihar notundan...

gençlerin mi kaygısı yok. bence bu gençler en çok geleceği hakkında kaygı duyan gençlerdir. çünkü; yarınını tahmin edemiyorlar, belirsizlik diz boyu, toplum baskısı, torpilden desen geçilmiyor, okusan bi dert, okumasan ayrı bir dert...

not: her iki gençten birinin mutsuz olduğunu unutmayın.

boomer tayfanın kesinlikle konuşmaması gereken konudur. ikinci dünya savaşı'ndan 20 yıl sonra doğan nesil gelecek nesilleri düşünmeyerek dünyanın zenginliklerine çöktüler. çevre kirliliğini ve doğayı düşünmediler. kendileri rahatça ev ve araba alabildikleri için hayatı güzel olarak yorumladılar. aldıkları basit eğitimler ile iyi yerlere rahatça gelebildiler ve üniversite mezunu bizleri ki buralara yoğun emek harcayarak geldik, tembellikle suçluyorlar. yok paşam, orada bir duracaksın. gelecek nesillerin hayatını da garanti almaya çalışan sayılı kuzey ülkeleri bu yorumumun dışındadır. daha durun, çok daha kötü günler göreceğiz. hiç düşünmeden ürediniz de ürediniz. zenginler için bizi iş gücüne dönüştürdünüz. şu an insanların yaptıkları işlerden başka bir değerleri yok. kimse sanata, edebiyata, felsefeye önem vermiyor. bunlara önem vermeyen topluluklar daima geriye giderler. ülkemizde de bunun sonuçlarını görüyorsunuz değerli arkadaşlar. o yüzden gençleri, en azından 90 kuşağını suçlamayın. lakin benim de gördüğüm kadarıyla 2000 ve sonrasında gelen tayfa saldım çayıra keyfim bayıra kafasındalar. zoomer tayfa da garip. 90lı kuşak doomer oldu gitti, bilemedim ne diyeyim daha.

yine genelleme yapılarak bu kez de gençlerin arkasından atılıp tutulan başlıktır.

o kadar çok genç var ki, sıradan bir üniversite okumanın hiç okumamış olmakla bir tutulduğunun farkında olan...
kazanıp üniversiteyi bırakan, lise son sınıf olup iyi bir üniversite kazanamayınca tekrar hazırlanan...
birgün ülkeyi bu gençler yönetecek işte. arkasından atıp tutulan gençler.

böyle düşünenlerle aynı ülkede mi yaşıyorum gerçekten diye düşündüğüm başlık. sınav kazandıktan sonra "ben nasıl işe gireceğim x bölümü y üniversitesinden (ortalama bir üniversite) mezun olup" diye ağlayanını bilirim. bu ülkede ben işsiz kalacağım kaygısı 15 yaşında başlıyor zengin bir aileniz ya da malum partili tanıdığınız yoksa. ortalama iqlu kimse babam bana baksın diye düşünmez emin olun, herkes ailesine yük olduğunu düşünerek büyüyor zaten. camdan kafanızı çıkarıp bir bakın, kaç kişi bir taraflarını yırtıp işsiz kalıyor. seneye de muhitinizdeki herhangi bir üniversite yahut lise sınavlarının çıkışına gidin, bir tane yaşsız göz görebilecek misiniz bakalım.

önüme çeşitli vesilelerle birçok özgeçmiş geliyor. o kadar basit hatalar görüyorum ki inanamazsınız. benim anladığım, o genç bu özgeçmişi yazdıktan sonra ya dönüp bir daha okumamış ya da okumuş ama hata yaptığının farkında değil. her iki durumda da sonuç facia.

uykularım kaçıyor kardeşim. nasıl da genel konuşuyorsunuz helal olsun. her insan farklıdır. mezun olunca ailemin eline bakmak zorunda kalmak düşüncesi bile insanı strese sokuyor. gençler şöyle, gençler böyle, yok z kuşağı bilmem ne. sanki hiç genç olmamış gibi konuşuyorsunuz. gençleri biraz rahat bırakın.

her gün ölüp ölüp dirildiğimi bilmesem belki ben de böyle bol keseden sallardım!

anne baba parası yemeye alışkın gençler için normal durum. adamda para kazanma kaygısı yok. elbet ailesi vicdan yapar bakar. avrupadaki gibi yapacaksın. 16 yaşına girdi mi hadi yolun açık olsun kendi başının çaresine bak diyeceksin. bak o zaman işsizlik de kalmaz. boş dolaşan boş tipler de olmaz.

işsizlik oranı arttıkça normâllesen bir terim oldu hayatımızda.olağanlaşan bu durum gençlerin kaygı duymasını da azalttı .

ben de daha genç iken hiç yarın olmayacakmış gibi yaşayıp işsizlik kaygısı hissetmedim, ancak şimdiki gençleri hiç yarın olmayacakmış gibi yaşayıp işsizlik kaygısı hissetmedikleri için eleştiriyorum.

benden öncekiler de hiç yarın yokmuş gibi gençliklerini yaşayıp genç olma sırası bana geldiğinde işsizlik kaygısı gütmediğim için beni eleştirirlerdi.

benden sonraki gençler de hiç yarın yokmuş gibi gençliklerini yaşayıp, kendisinden sonrakileri işsizlik kaygısı hissetmedikleri için eleştirecekler.

o yüzden bence olaysız dağılabiliriz. genç iken gelecekteki kaygıları erkenden yaşayıp hayatın tadını mahvetmemek için bir çok şeyi rasyonalize etmek gayet doğal ve insani.

15-24 yaş aralığı kariyer hedefi oluşturmak için erken bir yaş. 18 yaşındayken geleceğimizi belirleyen bir sınava tâbi tutuluyoruz. 18 yaşındaki fikirlerimiz, yapmak istediğimiz meslek 25 yaşına gelince aynı olmayabilir ki olmuyor da. insanlar kendini tanımaya çalışıyor. neyi sevdiğini, neyi yaparsa mutlu olacağını bulmaya çalışıyor. türkiye koşullarında da bu maalesef o kadar kolay değil. çünkü yıllarca okusan da sonuçta işsiz kalıyorsun.
kendini bilmez insanların çıkıp da 'gençlerde gelecek kaygısı yok' demesi saçma. siz 20'li yaşlarınızdayken rahat bir şekilde devlet memuru oldunuz. o zamanla bu zamanı kıyaslamak da saçma. bu zamanda torpil konuşuyor. kimse çabalayan, emeğiyle bir yere gelmek isteyen insanlara kapı açmıyor. tanıdığın mı var? işe kadrolu başlıyorsun. bu kadar basit.

o gençlerin ailesi zengin değilse psikolojik rahatsızlıkları olabilir en kısa zamanda tedavi görmeye başlayabilirler. ailesi zengin gençlerden de iş bulma kaygısı taşıyan varsa yüksek doz ahlak ve sorumluluğu bünyesinde barındırıyordur. bir kere gelinen dünya için tatlı canlarını sıkmamalarını tavsiye ederim. ailem zengin olsa, para kaygım olmasa işsizliği dert edinmezdim.

bunu kim diyorsa kafasından pipetle bir yudum içmek ve o galiz kafayı yaşamak isterim.arkadaşım bu ülkede doktor avukat mühendis eczacı veteriner gibi meslekleri icra edecek insanlar bile işsizlik çekiyor işsizlikle karşı karşıya siz neyden bahsediyorsunuz bunları okumuş adamlara sen git fabrikada maden suyu paketle mi demek istiyorsunuz gençlerde bir sorun yok sorun sizin olmayan beyninizde bu adamlar bile işsizlik stresi içindeyken diğerleri ne yapsın ne yapabilir.şuanda işsizliği erteliyoruz bakalım 5 sene sonra bunları yazan kişi utanacak mı hayır göbeğini kaşıyıp oturduğu yerden sallamaya devam edecek iğrençsiniz söylenebilecek tek kelime bu.

çevrenizde ki gençler kim bilmiyorum ama daha yeni bir ay önce arkadaşımın intihar etmiş olabileceği üzerinde duruluyor.bunu söyleyenin yaşını merak ediyorum gerçekten kaç tane genç tanıyor. yada tanıdığı gençlerin ailevi durumları nedir. çünkü dar gelirli bir aileye mensup bir birey olarak o kadar zorlanıyorum ki. tek isteğim ayaklarımın üstünde durabilmek ama aynı zamanda sabahları lanet okumadan işe gitmek. bir erkeğin(bu babam dahi olsa) himayesine parasına muhtaç kalmamak. çünkü birinin parasına muhtaç kalırsanız onun dediği gibi yaşamak zorunda kalırsınız ama bu benim hayatım. o yüzden gençler hakkında yorum yapmayın hakkınız yok çünkü. dünyanın altını üstüne getirdikten sonra olayı kaptmak için gençleri kusurlu göstermeyin. elinizi vicdanınıza koyun ya ne yaptı bu 2000 sonrası nesil size valla ben daha yeni geldim vaktim olmadı dünyayı karıştırmaya. tabiki her nesilin problemli yanları var ben z kuşağı kusursuzdur demiyorum ama bizi yetiştirenlerde sizlersiniz. bütün hatayı bizde aramayı kesin artık.ayrıca ilk beyazımı 15 yaşında çıkardım .(ırsi değil)