1.
yabancı kökenli olan en sempatik kelimelerden biridir. kabandı monttu ceketti oydu buydu hep fiyatı kol gibi olan zengin giysilerini hatırlatır. oysa gocuk öyle mi geçir üstüne karda kışta evin bile olur.
devamını gör...
2.
gocuk vereyim mi üstüne diyen annemi hatırlatan başlıktır
devamını gör...
3.
mont denen zımbırtının eski, informal ismi.
garip bir samimiyet kokusu veriyor bu kelime.
garip bir samimiyet kokusu veriyor bu kelime.
devamını gör...
4.
gocik şeklinde de kullanımı mevcuttur. nerede eski gocikler şimdi hepsi mont hepsi kaban hepsi ceket olmuş...
devamını gör...
5.
içi kürklü (bizde daha çok pelüştü), dışı deri (hiç deri gocuğum olmadı, hep naylondu) kışlık kıyafettir.
çocukluğumu hatırıma getiren başlık. rus klasiklerinde nasıl ki proletarya sınıf dişinden, tırnağından artırıp kalitesiz bir palto edinerek yıllarca yamayıp yamayıp giyer, biz de işçi babamıza pahalı gelen bu ucuz gocukları hep bir kaç beden büyük alıp yıllarca yamatıp giyerdik. küçük kardeşimiz varsa o da bundan en az bir kış nemalanırdı.
çocukluğumu hatırıma getiren başlık. rus klasiklerinde nasıl ki proletarya sınıf dişinden, tırnağından artırıp kalitesiz bir palto edinerek yıllarca yamayıp yamayıp giyer, biz de işçi babamıza pahalı gelen bu ucuz gocukları hep bir kaç beden büyük alıp yıllarca yamatıp giyerdik. küçük kardeşimiz varsa o da bundan en az bir kış nemalanırdı.
devamını gör...
6.
kağıda yazılıp bakıldığında daha da komik gelen sevimli kelime.
devamını gör...
7.
sembol olarak deniz gezmiş gocuğu ifade edilebilir.
devamını gör...
8.
öncelikle her türlü kabana, paltoya gocuk denmez. sadece dışı komple laylon olup hafifçe şişkin olan montlar gocuk ünvanını hak ederler.
en son ilkokuldayken gocuğum vardı. bir de artık görüntüden çok sıcak kalmak önemli olduğundan, geçen sene tekrar dahil oldular hayatıma (yaşlandık mı ne?).
öncelikle dizlerime kadar uzadığından ve kapüşonlu olduğundan metrobüste herhangi bir yere yaslanıp ayakta uyuyabiliyorum. uyku tulumunun içinde dikilmek gibi. eğer cam kenarında oturan şanslı azınlıktaysanız da montu katlayıp puf bir yastık elde edip mışıl mışıl uyuyabilirsiniz.
tek dezavantajı sürtünme kuvvetini sıfıra indirmesi. bildiğin çanta manta durmuyor omuzda. allah göstermesin ayağım falan takılıp düşsem, mecidiyeköy'den gülbağ'a kadar yokuş aşağı kaya kaya inerim gibi geliyor.
yine de gocuk candır, kaşe kaban heyecandır.
en son ilkokuldayken gocuğum vardı. bir de artık görüntüden çok sıcak kalmak önemli olduğundan, geçen sene tekrar dahil oldular hayatıma (yaşlandık mı ne?).
öncelikle dizlerime kadar uzadığından ve kapüşonlu olduğundan metrobüste herhangi bir yere yaslanıp ayakta uyuyabiliyorum. uyku tulumunun içinde dikilmek gibi. eğer cam kenarında oturan şanslı azınlıktaysanız da montu katlayıp puf bir yastık elde edip mışıl mışıl uyuyabilirsiniz.
tek dezavantajı sürtünme kuvvetini sıfıra indirmesi. bildiğin çanta manta durmuyor omuzda. allah göstermesin ayağım falan takılıp düşsem, mecidiyeköy'den gülbağ'a kadar yokuş aşağı kaya kaya inerim gibi geliyor.
yine de gocuk candır, kaşe kaban heyecandır.
devamını gör...
9.
ilkokulun ilk günlerinde kabanlarınızı alabilirsiniz diyen öğretmene bön bön bakıp ne almamız gerektiğini anlamlandıramama sebebim olan kelime.
başlığı tüylü tüylüydü, kışın bir de üstüne yüzümün yarısını kapatacak kadar atkıya dolanınca görüş açım sadece ileriye doğru olarak kalırdı.
hem kaban ne kadar kaba bir kelime, gocuk varken.
the martian, çekim 263836, ekşın !
başlığı tüylü tüylüydü, kışın bir de üstüne yüzümün yarısını kapatacak kadar atkıya dolanınca görüş açım sadece ileriye doğru olarak kalırdı.
hem kaban ne kadar kaba bir kelime, gocuk varken.
the martian, çekim 263836, ekşın !
devamını gör...
10.
11.
parka değildir.
devamını gör...
12.
montu daha fakir bir şekilde hatırlamama sebep olan kelime.
devamını gör...