481.
482.
devamını gör...
483.
tanımadığım birinin acizliğini tiyatro sahnesinde bir oyun seyrediyor gibi izlediğim için mahcup oldum.
zweig / bir kadının yaşamından 24 saat
zweig / bir kadının yaşamından 24 saat
devamını gör...
484.
ah, marilla bir şeyleri iple çekmek mutluluğun yarısıdır," diye haykırdı anne. "onları belki elde edemeyebilirsin ama hiçbir şey seni onlara kavuşmayı hayal etme coşkusundan men edemez. bayan lynde, ' beklentisi olmayanlar hayal kırıklığına uğramazlar,' diyor ama bence hayal kırıklığına uğramaktan daha kötüsü, hiçbir beklentinin olmamasıdır."
l. m. montgomery - yeşilin kızı anne
l. m. montgomery - yeşilin kızı anne
devamını gör...
485.
“mutluluğun sınırı varken, mutsuzluk sınırsız olabilir miydi? gülmenin sınırı varken, acı sınırsız kalabilir miydi?”
devamını gör...
486.
"bir gün beni fark ettiğinde, beni fark etmenin artık benim için fark etmediğini fark edeceksin."
oğuz atay'ın çok anlamlı ve duygu yüklü bir sözüdür.
oğuz atay'ın çok anlamlı ve duygu yüklü bir sözüdür.
devamını gör...
487.
"zarar gördüğünü düşünmen için mutlaka para mı kaybetmen gerekir?
... alçakgönüllüğünü, ölçülülüğünü ve nezaketini kaybetmek önemsiz bir kayıp mıdır sence?"
epiktetos.
... alçakgönüllüğünü, ölçülülüğünü ve nezaketini kaybetmek önemsiz bir kayıp mıdır sence?"
epiktetos.
devamını gör...
488.
"dünya senden nefret etse kötü görse bile, vicdanın rahatsa ve sen suçlu olmadığına inanıyorsan hiç arkadaşsız kalmazsın.”
yeşilin kızı anne
devamını gör...
489.
"dünya senden nefret etse kötü görse bile, vicdanın rahatsa ve sen suçlu olmadığına inanıyorsan hiç arkadaşsız kalmazsın.”
yeşilin kızı anne
yeşilin kızı anne
devamını gör...
490.
”gerçek mutluluk yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilintilidir. mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.”
toprak ana, cengiz aytmatov
toprak ana, cengiz aytmatov
devamını gör...
491.
"bugün insanlar ikiye ayrıldı;
...mazlumlar ve zalimler!
zalimler de ikiye ayrıldı;
...zulmü yapanlar ve sessiz kalanlar!
sessiz kalanlar da ikiye ayrıldı;
...korkanlar ve menfaatçiler!
kısacası artık insanlık, kıtlık çâğına girdi!
( kısmi alıntı)
...mazlumlar ve zalimler!
zalimler de ikiye ayrıldı;
...zulmü yapanlar ve sessiz kalanlar!
sessiz kalanlar da ikiye ayrıldı;
...korkanlar ve menfaatçiler!
kısacası artık insanlık, kıtlık çâğına girdi!
( kısmi alıntı)
devamını gör...
492.
ne yamansınız dökme kalıplarınızla, bir şeyi onlara uydurmadan rahat edemezsiniz!
yusuf atılgan / aylak adam
yusuf atılgan / aylak adam
devamını gör...
493.
"eğer olanlar hiçbir zaman sizin hatanız değilse, sorumluluk alamıyorsunuz demektir. eğer hiçbir şeyin sorumluluğunu üstlenemiyorsanız, daima bir şeylerin mağduru olursunuz." richard bach
devamını gör...
494.
"sana dalkavukluk edenlere değil, seni (hakikat için) azarlayanlara minnet göster.
her şeyden çok kendinden utan."
ruhun duygulanımlarının ve hatalarının teşhis ve tedavisi - galenos
her şeyden çok kendinden utan."
ruhun duygulanımlarının ve hatalarının teşhis ve tedavisi - galenos
devamını gör...
495.
iki bektaşi şarap satmaya karar vermişler. birer küp şarap yapmışlar. bir sokakta durmuşlar. gelen yok giden yok. beklemekten usanmışlar. birisi diğerine demiş ki:
- boğazım kurudu. kendi şarabımı içsem olmaz. bir liram var. bir tas şarap ver. sen siftah yapmış olursun.
böylece diğeri ilk satışını yapmış. sonra; sen de siftah yap, bir liraya bir tas şarap ver demiş.
kısaca, o bir lira akşama kadar ikisinin arasında gidip gelmiş. böylece akşama kadar bütün şarapları satmışlar.
akşam boş küplerle sallana sallana eve dönerken, birisi;
-bugün işler iyi gitti. bütün şarabı sattım. ama sabah bir liram vardı hala bir liram var.
diğeri;
-sen yine iyisin bir liran var. ben de bütün şarabı sattım, sabah hiç param yoktu, hala hiç param yok.
devlet kurumlarının devlete bağış yapması da tam buna benziyor.
- boğazım kurudu. kendi şarabımı içsem olmaz. bir liram var. bir tas şarap ver. sen siftah yapmış olursun.
böylece diğeri ilk satışını yapmış. sonra; sen de siftah yap, bir liraya bir tas şarap ver demiş.
kısaca, o bir lira akşama kadar ikisinin arasında gidip gelmiş. böylece akşama kadar bütün şarapları satmışlar.
akşam boş küplerle sallana sallana eve dönerken, birisi;
-bugün işler iyi gitti. bütün şarabı sattım. ama sabah bir liram vardı hala bir liram var.
diğeri;
-sen yine iyisin bir liran var. ben de bütün şarabı sattım, sabah hiç param yoktu, hala hiç param yok.
devlet kurumlarının devlete bağış yapması da tam buna benziyor.
devamını gör...
496.
"bir insanı dinlediği müzikten tanıyabilirsin."
fringe
fringe
devamını gör...
497.
şam'a vali olacağına tekirdağ'a damat ol :)
devamını gör...
498.
"hep senin etrafındaydım, hep gergin ve hareketliydim; ama sen beni ancak cebinde taşıdığın ve karanlıkta sabırla senin saatlerini sayıp ölçen, yollarında sana duyulmayan nabız atışlarıyla eşlik eden ve senin acele bakışlarının saniyelerin tik taklarının ancak milyonda birinde yöneldiği saatin yayının gerginliğini hissettiğin kadar hissedebiliyordun."
~bilinmeyen bir kadının mektubu
~bilinmeyen bir kadının mektubu
devamını gör...
499.
takip ettiğim biri şöyle bir söz paylaşmış.
"insanlar yürüdüğünüz yolun
dikenleriyle ilgilenmez, sadece vardığınız noktayla
ilgilenir."
"insanlar yürüdüğünüz yolun
dikenleriyle ilgilenmez, sadece vardığınız noktayla
ilgilenir."
devamını gör...
500.
"kendinize gökte hazineler biriktirin. çünkü orada ne güve ve pas vardır ve ne de hırsız. unutmayın ki, hâzineniz nerede ise kalbiniz de orada olacaktır." (matta 6:19-21)
devamını gör...
