hakan günday

kinyas ve kayra adlı çok cici bir romanı vardır kendisinin. bayağı über bir yazar olduğunu düşünüyorum halbuki bir kitabının yarısını okuyabildim on beş yaşımdan bu yana. bu arada kinyas ve kayra'yı bitirenler varsa taktiklere kapım açık, teşekkürler. tanıdığım kimse bu kitabı bitiremedi ancak burkina faso'da yedikleri pizza, tek başına benim için yeterdi.

yer altı edebiyatının en iyi yazarıdır. kinyas ve kayra'yı okuduktan sonra hayata karşı bakış açım değişti.

soluksuz okumak bu olsa gerek:birbirinin ardısıra koşturan sözcükler, daha önce üstünde belki de hiç kafa yorulmamış, böyle ifade edilmemiş duygu durumları,hasta,hasta edilmiş insanların dünyalarına pencereler. kim suçlu kim güçlü sorusunu sorduran hikayeler.
hakan günday’la daha kitabıyla tanıştım.ardından diğer kitapları geldi.
kitapların bitişi aniden gerçekleşiyor, bir anda düğüm çözülüveriyor.ve bu elbette kafamızda oluşturduğunuz sonla hiç benzemiyor.

kitaplarıyla, yaşam tarzıyla çok beğendiğim bir yazardır ancak eskiden yapılmış şeylerin devamını yazma/çekme/çizme modasına uyup (bkz: kinyas ve kayra)’nın devamını yazmış. yakında çıkacakmış, yine de okuyacağım.

yeni kitap çıkarıyormuş diye duydum umarım gerçektir .

ne zaman kitaplarından birini okumak istesem zihnimde sonbahar rüzgarlarının esmesine sebep olan türk yazar.
sivri bir kalemi var, yazdıklarından etkilenmemem mümkün değil. ama ne zaman okusam içime bir karanlık çöküyor, enerjim düşüyor...

2019'daki ankara kitap fuarı'nda tanışmak için beş saat beklediğim yazardır.

kalemini çok seviyor, yazdığı her kitabı büyük bir hayranlıkla okuyorum. kinyas ve kayra en iyi bilinen eseri ama yeni başlayanlara zargana'yı öneririm.

yeni kitabı da yoldaymış, dokuz yıllık aradan sonra iyi gider her türlü.

bir gün seninle herhangi bir yerde karşılaşacağız. günün herhangi bir saatinde, şafak sökerken, gün batarken, metroda, otobüste, bir kafede, sokakta ya da bir parkın herhangi bankında. sana öyle kocaman sarılacağım ki, kinyasa, kayraya, derdâya, barbarosa, cenke, hakana, afkana ve diğer tüm karakterlerine sarılmış gibi olacağım.

henüz 16 yaşımda kitapları sayesinde gözümü açmama yardımcı olan yazar.

ya hayatlarının anlamını bulamayanlar? diye söze girmişti kızılderili. onlar ne olacak? onlar da göğüslerinde bir et parçasıyla canlı canlı çürüyecekler ve buna da yaşamak demeye devam edecekler.

hakan günday - “ az ”

yakın bir tarihte " zamir" isimli bir kitap çıkartacak olan, yer altı edebiyatı yazarı; sevdiğim bir yazar.

kinyas ve kayra kitabının yazarı

adamın her konuşması, her kitabı, her sözü beni o kadar etkiliyor ki, ütopik bir güçle sanki her kelimesini tek tek ruhuma işliyor gibi.
saygı duymanın çok ötesinde bir duygu besliyorum hakan günday’a karşı.
en son yazdığı kitabı “zamir” dahil hangi kitabını tekrardan okusam “ içimde zapt edemediğim ütopik bir evrene “ geçiş yapıyorum sanki.

bana bu dünya üzerinde birkaç farklı duyguyu aynı anda hissettiren biri daha olmamıştır.

her şey kinyas ve kayra ile başladı nasıl oldu hatırlamıyorum beni bi anda içine çekti okudum ve dedim ki birileri benim hayalgücümü kaleme dökmüş neden ben de yapamayayım ardından az azil zargana derken sadece daha kaldı okumadığım kendisinin kitaplarını okumak ve anlamak onu tanımak gibi bir şey ve son dönemde daha iyisi yok gibi hem sarıyor hikaye hem bırakmak istemiyorsun

daha yeni zamir isimli yeni kitabı çıkan yazar. aldım ama henüz okumadım. okuyayım, turuculandırırım burayı.

türkiye'de yeraltı edebiyatı türünde yazan bence en iyi yazar. ilk kitabını 2000 yılında henüz 23 yaşındayken yazmış. (bkz: kinyas ve kayra) ve bence türünün en iyi örneklerinden. son kitabını ise 2021 ekim ayında yayınladı. (bkz: zamir) bu son kitabında da yine çok sert, politik yazmış ve yer altına selam çakmıştır. benim kendisiyle tanışmam (bkz: daha) kitabı ile oldu aslında. bir gazetenin edebiyat ekinde daha'nın tanıtımını görmüştüm, hakan günday ile de kitap hakkında röportaj vardı aynı gazete ekinde. onu okur okumaz hemen kitabı aldım. ve tabi arkasından hemen kinyas ve kayra. ve diğer bütün kitaplarını arka arkaya soluksuz okumuştum. az azil ziyan zargana piç malafa
tabi her kitapta hakan günday'ın öfkesi, sistem eleştirisi, konformizmle olan kavgası, varoluşsal sancıları, şiddeti ve daha fazla şiddeti, isyanı okudum. arada bir de kana diz kana diye emre orhun ile çıkardığı çizgi roman kitabı var. o da yine benim için çok etkili olmuştu. bu arada daha kitabı onur saylak tarafından sinemaya uyarlandı. yine onur saylak ile birlikte bence türk sinemasının en iyi dizilerinden biri olan (bkz: şahsiyet) i çektiler. (hakan günday senaryoyu yazdı onur saylak yönetti)
yani demem o ki çağdaş türk edebiyatının en üretken yazarlarından biridir hakan günday. severek okuyoruz. yeni kitaplarını ve projelerini de merakla bekliyoruz.

hakan günday'in kinyas ve kayra, piç, zargana, az ve daha romanlarini okumuştum.yazarla ilk defa 'kinyas ve kayra' romanıyla tanıştım.ne zaman okuduğumu hatırlamıyorum; sanırım 20_ 21 yaşlarindaydim.kitabin çok kısa bir bölümünü okumam bende daha önce okuduğum kitaplarda karşilaşmadiğim bir etki yapmıştı.açikçasi kitaba devam edip etmeme konusunda kararsız kalmıştım.çünkü kitap beni, hayat hakkında hiçbir şey bilmeyen, dünyanın sosyalist bir devrimle barışa ve adalete kavuşacağını düşünen, davasına inanan beni, hiç beklemediğim bir cepheden tokatlamaya başlamıştı.merakim ve inadım sayesinde kitaba devam ettim.başlangiçtaki afallamiş halimden eser kalmamıştı ve bugüne kadarki hayata dair düşüncelerimi unutup, yazarın beni kitabın sonuna kadar sürüklemesine izin vermiştim.kitap bittiğinde ben ruhsal olarak darbe almıştım, zaten şüphe içinde olduğum fikirlerim iyice sarsılmaya başlamıştı.sonrasinda "bu adamin yazdığı herşey okunur" diyerek, yazarın birkaç kitabını daha satın aldım.piç'i okudum; kinyas ve kayra ile karşılaştırıldığında çok yavan gelmişti ama beğenmiştim.zargana'yi okudum onu da beğendim.az'ı okudum çok beğendim.daha'yi okudum onu daha çok beğendim ve en sevdiğim hakan günday romanının 'daha'olduğuna karar verdim.aradan bir kaç yıl geçti.bu senelerde hiç hakan günday romanı okumadım.sonra, önceden okuduğum hakan günday romanlarını tekrar gözden geçirmeye başladım.altini çizdiğim cümlelere tekrar tekrar baktım.ama kitaplardaki anlatım şekli ve aforizmalarin çoğunun ben de eski etkiyi yaratmadığıni farkettim.yazarin en son çıkan kitabi zamir'i de aklımda oluşan bu şüphelere rağmen, uzun bir kararsızlık süreci sonrasinda satın aldım.çünkü zaman geçtikçe yazarın da olgunlaşacağini dolayısıyla zamanla daha iyi şeyler yazacağını düşündüm.neyse zamir'i aldım ve okudum.fena kitap değildi belki de..fakat benim beklentilerimin çok altında kaldı.yazarin, son kitaplarında ele aldığı konuların dışında, daha farkli bir konuyu ele alacağını ve bana artık (en azından bir kısmı) ergen sövgüsü gibi gelen aforizmalarindan kurtulup, farklı bir anlatım tarzı oluşturacağını düşünmüştüm çünkü.

kinyas ve kayrasını geçen sene okumuştum, güzel lan bu yeraltı bilmem ne demiştim ama gel gör ki zamiri almadım, hala alamıyorum fiyat yüksek. öneri varsa bak şu güzel diye eklerim bi ara olmayan listeye. iyi yazardır memleketten böylesi az çıkıyor.

az kitabı ile tanıştım kendisiyle. bir aydınlanma, zihnimde başka bir yere ışık tuttu diyebilirim. kinyas ve kayra ile devam etti muhabbetimiz. şahsiyetin senaryosunun kendisine ait olduğunu öğrendiğimde daha hayran oldum kendisine. okuma serüvenimde katkısı olan biri. eserlerini okuyun, okutun efendim.

ona neyin bu kadar iyi yazdırdığını sormak isterdim.

29 mayıs 1976 doğumlu türk yazar.

piç.
zamir.
kinyas ve kayra.
az.
daha.

kitaplarının yazarı.