hamsi ayıklamak

başını tuttuğun gibi gövdesinden ayırma eylemidir. hamsiler küçük oldukları için hamsi ayıklamaktan zevk alıyorum. minik başını gövdesinden ayırmak fasulye kırmak gibi pratik bir eylem haline geliyor zamanla.
ayrıca tek kötü yanı elde bıraktığı kokudur.

basit bir eylemdir ancak koku ellerden bir süre gitmez.

yememeyi tercih ettiren durumdur.

aldığınız yerde kilosu 2-3 tl'ye mis gibi yapılan eylem. ellerin kokması derdi vs. yok. hatta alışveriş yapılan yer eve yakın, pişen balıklar soğumayacaksa pişirtilebilir bile.

başını tutup gövdesinin yan yüzeyinden hızlıca çekip kılçığını da çıkararak temizliyorum. sonra ikisini yapıştırıp mısır ununa buladıktan sonra tavada arkalı önlü pişiriyorum.

ooo en sevdiğimdir. bazen arada tuzlayıp hüpletirim temizlerken. ilk başta kokusundan baya tiksinmiştim. bi seneden fazla balık yiyemedim bu sebeple. sonra alışıyosun bi hoş oluyo.

latex eldivenler bu işler için üretiliyor.
koku problemini böyle çözebilirsiniz.
he eldiven yoksa, elinizi diş macunuyla ovalayıp yıkarsanız kokuyu yine giderebilirsiniz.

balıkçıya devrederek kurtulabileceğiniz görev. tabii biraz bahşiş vermeniz gerekebilir bu iş için. zahmetli bir şey sonuçta.

ben yerken komple yuttuğum için kılçığı ve kuyruğuyla beraber, bizim evde ayıklanmaz.

uff! olsa da yesek be!

kimi kılçıklarını bırakır temizlerken ben kılçıklarını da çıkarıyorum. mısır ununa bulayıp iki tane üst üste koyup fırına veriyorum. kızartma olarak sevmediğimden böyle daha lezzetli geliyor bana.

sadece kafasını kopartarak gerçekleştirdiğim eylem. hamsinin kılçığından ne olacak. kızarınca çıtır çıtır yenir.

bunu yaparken aynı anda kılçığı da çıkaranlar vardır. kafayı alıp kuyruğa doğru organları temizleyerek inerler ve kuyruktan tutarak kılçığı ayırırlar kafaya doğru. zor iştir bunu hızlı bir şekilde yapmak. evde yaparken bu kadar hızlı yapmaya çalışıp balığı heba etmeye gerek yoktur.

en sevmediğim iş

züccaciye dükkanına girmiş fil kadar dikkatli olmanız gerekir; tek tek, yumuşak yumuşak, örselemeden, poşetin dibinde kalan çıt parmak büyüklüğündeki en küçük tanesini bile ziyan etmeden, kılçıklarında et bırakmayacak şekilde üstelik. çünkü kıymetli bir gıda; pahalı.

pahalı ve kıymetli çünkü karasularımızda neredeyse hamsi yoktu bu sene, balıkçılar gürcistan ve abhazya açıklarında avlanabildiler. sular erken ısınıyor, hamsi sıcağı sevmiyor, soğuk sulara doğru göçünü erken başlatıyor. sebeplerden biri bu. bir diğeri yıllarca yapılan kötü avlanma. bir diğeri mazot fiyatlarındaki feci artış.

neyse, ben bu sene hamsi yemedim, bakın bu bir dramdır çünkü karadenizliyim ve tadını hiçbir şeye değişmem.

ilk defa 2002 yılında yaptığım eylem.
karadenizli olup balıktan haz etmeyen biriyim.
senede bir kere yesem yetiyor.
oğlum daha bebek 2002'de.
yeni yeni konuşuyor.
balığa babil diyor.
bir akşam alayım çocuğuma hamsi dedim.
trabzon balıkçıları ayıklar diye düşündüm.
abi yarım kilo alayım, ama ayıklayın dedim.
adam çattı kaşlarını.
ne var bunun ayıklanmasında, dedi.*
yapamıyorum abi dedim.
kafasını kopar, iç organları çıkar dedi.
ne olur yani, ayıklasan dedim
nerdeyse bas git diyecek.
aldım hamsileri gittim eve,
hamsiler bana bakıyor,
ben hamsilere bakıyorum.
o zaman you tube video falan yok.
bir taneyi aldım, 5 dakikada ayıkladım
sonra diğeri
derken 1 saatte yarım kilo hamsiyi ayıklamayı başardım.
o akşam eserimle gurur duydum.
sonra sonra, çocuklar da balık sevmez oldu.
ben de balık/hamsi ayıklamamaya, kaldığım yerden devam ettim.
zaten yiyeceğim en fazla senede 1 kilo hamsi.
onu da dışarda yerim ya da yemem.

nerede eski hamsiler dermişim... bundan 20 sene öncesi işten çıktıktan sonra karaköy'deki balıkçılar çarşısından haftanın 1-2 günü hamsi alıp 2 saat istanbul trafiği sonrası eve varıp hamsileri güzelce ayıkladıktan sonra pişirirdim ama o zamanki hamsiler, ele avuca gelecek kadar büyüktü... o kadar yorgunluğun üstüne bir de hamsi ayıklamakla uğraşıyormuşum*, serde gençlik var tabii. ama şimdi, hamsiler o kadar minik ki artık evdeki kimse de hamsi yemiyor zaten diyerek artık hamsi falan almıyorum.

iri hamsi alsan lezzetsiz olur ama kolay ayıklanır , küçük hamsi alsan lezzetli olur ama zor ayıklanır. ikilemine sokar adamı ki çoğu zaman başka balık almaya kadar gider bu iş...

(bkz: ldplihamsi)'yi ayiklama eylemi.*

aldığınız yere 50-100 bir şey veriyorsunuz (ki çoğu zaman bedavadır) ayıklıyorlar*

zordur.insanı yorar ama sonrasını düşündüğünüz için onca zahmete girilir. yerken güzel olur.uğraştırmaz.

ayıp ayıp elin oğlu norveçte buzkıran gemilerde elektrikli testerelerle vb devasa balıklarla uğraşıyor, of demiyor, siz parmak kadar hamsiden şikayet ediyorsunuz yav..
tiz yıkulasız gözüm görmeye...