41.
bu ara bunu çok düşünüyorum böyle olmaması gerektiği aşikar. insan sevdikleriyle yanyana yaşamalı, en çok kendi için yaşamalı. bazen çok yoruluyorum hep bir şeyleri birilerini düşünerek adım atıyor olmaktan. ve bazen artık içimde hevesi kalmıyor başka adımların. işte böyle olmamalı bir tek bunu biliyorum.
devamını gör...
42.
şiirlerle masallarla romanlarla kısaca kitaplarla... biri size yalnız mısın diye sorduğunda reddedin bunu çünkü kitap okuyanlar asla yalnız kalmaz karakterler onun arkadası sevgilisi hatta anne babasıdır
devamını gör...
43.
arkadaş yazmayayım yazmayayım diyorum ama işte hayatın kuralı bu ve hemen hemen her başlık buraya çıkıyor. sevişerek.
devamını gör...
44.
gülümseyerek yaşanmalı hayat.
ayna etkisi ile karşınızdakine sirayet etmeli sonra oradan yine size. herkesin anlık mutlulukları arttırmaya ihtiyacı var. büyük şeyleri bekleyerek ötelenmemeli hayat. bir sürü küçük parça, koskocaman bir bütünü oluşturur zamanla.
şimdi konuyla örtüşen bir an geliyor. bugün hafif canımı sıkan bir konu arka planda beni meşgul ederken telefonum çaldı. forex için satış yapan bir temsilci, efe. efe kendini tanıttı. ben de "istersen sen hiç kendini yormadan ben açıklayayım listeye bir arkadaşım hesap açmamı istediği için girdim, bu piyasa ile hiç ilgilenmedim, ilgilenmiyorum." dedim.
efe hala müşteri ikna etme derdinde,kaldıraç sistemini anlatıyor. ben de tersine sistemi anlatıyorum. sonra toprağa yatırım yapmaktan, dolardan, altından... bir ara yaz tatilleri ve çandarlı'dan bahsediyorduk, oraya nasıl geldik hiçbir fikrim yok. ama kahkahalar havada uçuşuyor.
dedim efe, hayatımın en saçma sohbetini ettim az önce ama çok eğlendim teşekkür ederim.
ben de en iyi müşteri konuşmamı yaptım, dedi.
ama satış yapmadın diyerek yanıtlayınca "akşamın bu saatlerinde yaşam enerjisi doldum, deşarj oldum, bunun üzerine bir sürü yaparım artık. "dedi. efeyle 20 dakika kadar konuştuk. bir sürü kahkaha attık. ve ben hiç tanımadığım birinle paylaştığım kahkahalar ile neşelendim.
ayna etkisi ile karşınızdakine sirayet etmeli sonra oradan yine size. herkesin anlık mutlulukları arttırmaya ihtiyacı var. büyük şeyleri bekleyerek ötelenmemeli hayat. bir sürü küçük parça, koskocaman bir bütünü oluşturur zamanla.
şimdi konuyla örtüşen bir an geliyor. bugün hafif canımı sıkan bir konu arka planda beni meşgul ederken telefonum çaldı. forex için satış yapan bir temsilci, efe. efe kendini tanıttı. ben de "istersen sen hiç kendini yormadan ben açıklayayım listeye bir arkadaşım hesap açmamı istediği için girdim, bu piyasa ile hiç ilgilenmedim, ilgilenmiyorum." dedim.
efe hala müşteri ikna etme derdinde,kaldıraç sistemini anlatıyor. ben de tersine sistemi anlatıyorum. sonra toprağa yatırım yapmaktan, dolardan, altından... bir ara yaz tatilleri ve çandarlı'dan bahsediyorduk, oraya nasıl geldik hiçbir fikrim yok. ama kahkahalar havada uçuşuyor.
dedim efe, hayatımın en saçma sohbetini ettim az önce ama çok eğlendim teşekkür ederim.
ben de en iyi müşteri konuşmamı yaptım, dedi.
ama satış yapmadın diyerek yanıtlayınca "akşamın bu saatlerinde yaşam enerjisi doldum, deşarj oldum, bunun üzerine bir sürü yaparım artık. "dedi. efeyle 20 dakika kadar konuştuk. bir sürü kahkaha attık. ve ben hiç tanımadığım birinle paylaştığım kahkahalar ile neşelendim.
devamını gör...
45.
pişmanlıklarla değil de iyi kilerle,hayallerin suya düşmesiyle değil de gerçekleşmiş olan hayallerle yaşanmalıdır hayat.*
devamını gör...
46.
t: adına hayat dediğimiz bu malum yolculuğu nasıl geçirmemiz gerektiğini soran başlık.
öncelikle cam kenarına değil, diğer koltuğa oturacağız. eğer camdan dışarı bakarsak göreceğimiz sadece hızla akıp giden insanlar/evler/yaşamlar vs. olur. her şey bir saniyeliğine görünür. gerçeklik algısı yok olur, gider.
bu nedenle diğer koltuğa geçmeliyiz. olanı, olmayanı dikkatle izlemeliyiz. o otobüse (hayatımız olur kendisi) binen her insanı gözlem yeteneğimizle gözden geçirmeliyiz. "bu yolcunun bebeği var mı, ağlar mı? hırsız mı, dolandırıcı mı, iyilik meleği mi, her şeye kızan tipten mi, yoksa konuşmayı sevenlerden mi?" soracağımız ilk sorular bunlar olmalı.
eğer yolculuğu güzel geçirmek istiyor isek; özenli, dikkatli ve en önemlisi sevgi dolu olmayız. etrafımıza dört gözle bakmalıyız. zira bizler yanlış devrin, doğru kalmaya çalışan insanlarıyız. bizi doğruluktan şaşırtmayan içsel etkense sevgidir. hayat sevmeden geçmez. saatler ilerlerken kazandığımız değeri, verdiğimiz değer belirler. unutmayalım arkadaşlar; hiçbir zaman vermeden alamayız. özellikle hayat aldığından fazlasını vermez. para mı istiyoruz? cömert olmadan olmaz. aşk mı istiyoruz? öncelikle delicesine değil, aklı başında* çokça aşık olmalıyız ve bir diğer önemli konu; yorulduğumuzda dinlenmeyi bilmeliyiz. * yorulunca vazgeçmek ileriyi düşünemeyen varlığa yakışır; insan dışı olanlara yani.
yineliyorum; hayattan verdiğinden fazlasını bekleyemeyiz ve bu nedenle çok vermesini istiyorsak alış-verişimizi bol keseden yapmalıyız. hoş kalın.
öncelikle cam kenarına değil, diğer koltuğa oturacağız. eğer camdan dışarı bakarsak göreceğimiz sadece hızla akıp giden insanlar/evler/yaşamlar vs. olur. her şey bir saniyeliğine görünür. gerçeklik algısı yok olur, gider.
bu nedenle diğer koltuğa geçmeliyiz. olanı, olmayanı dikkatle izlemeliyiz. o otobüse (hayatımız olur kendisi) binen her insanı gözlem yeteneğimizle gözden geçirmeliyiz. "bu yolcunun bebeği var mı, ağlar mı? hırsız mı, dolandırıcı mı, iyilik meleği mi, her şeye kızan tipten mi, yoksa konuşmayı sevenlerden mi?" soracağımız ilk sorular bunlar olmalı.
eğer yolculuğu güzel geçirmek istiyor isek; özenli, dikkatli ve en önemlisi sevgi dolu olmayız. etrafımıza dört gözle bakmalıyız. zira bizler yanlış devrin, doğru kalmaya çalışan insanlarıyız. bizi doğruluktan şaşırtmayan içsel etkense sevgidir. hayat sevmeden geçmez. saatler ilerlerken kazandığımız değeri, verdiğimiz değer belirler. unutmayalım arkadaşlar; hiçbir zaman vermeden alamayız. özellikle hayat aldığından fazlasını vermez. para mı istiyoruz? cömert olmadan olmaz. aşk mı istiyoruz? öncelikle delicesine değil, aklı başında* çokça aşık olmalıyız ve bir diğer önemli konu; yorulduğumuzda dinlenmeyi bilmeliyiz. * yorulunca vazgeçmek ileriyi düşünemeyen varlığa yakışır; insan dışı olanlara yani.
yineliyorum; hayattan verdiğinden fazlasını bekleyemeyiz ve bu nedenle çok vermesini istiyorsak alış-verişimizi bol keseden yapmalıyız. hoş kalın.
devamını gör...
47.
mutluluk göz yaşlarıyla, gönlünce, doyasıya yaşanmalı. bugünün dününden yarının bugününden daha güzel daha umutlu daha yaşanılası olmalı hep.
devamını gör...
48.
tek kullanımlık bir hayat..
başka hayatlar için yaşanmamalı..
başka hayatlar için yaşanmamalı..
devamını gör...
49.
hayat severek yaşanmalı. her ne olursa olsun sevin. sevmekten korkmayın. sevgi en güçlü ilaç, en güzel hediyedir.
devamını gör...
50.
ben şöyle düşünüyorum;
bu hayatta salf huzur ce mutluluk yok. ne yaparsak yapalım, ne kadar iyi yaşarsak yaşayalım. ,sonunda boşluğa düşüyoruz.
burada sanki küçük çocuk misafir gibiyiz. birileri bizi getirmiş buraya istemeden, sormadan. ne kadar kalıcağımızı bizi getiren evebeynimiz biliyor, ona bağlı, burada mutlu gibi de gözükedebiliriz ilkin, belki misafirlikteki diğer insanlae ile konuşur, iyi ilişkiler kurar, oyun oynar, yemek yer, eğleniriz.
yada kavga eder, küfürleşiriz. ancak ne olura olsun sonunda kendimizi boşlukta hissederiz. gitmemize karar veren baba , söyleyinceye kadar buradayız.
burası bizim evimiz değil, bu yüzden huzur içinde değiliz. ancak evimizde huzur bulacağız.
bu hayatta salf huzur ce mutluluk yok. ne yaparsak yapalım, ne kadar iyi yaşarsak yaşayalım. ,sonunda boşluğa düşüyoruz.
burada sanki küçük çocuk misafir gibiyiz. birileri bizi getirmiş buraya istemeden, sormadan. ne kadar kalıcağımızı bizi getiren evebeynimiz biliyor, ona bağlı, burada mutlu gibi de gözükedebiliriz ilkin, belki misafirlikteki diğer insanlae ile konuşur, iyi ilişkiler kurar, oyun oynar, yemek yer, eğleniriz.
yada kavga eder, küfürleşiriz. ancak ne olura olsun sonunda kendimizi boşlukta hissederiz. gitmemize karar veren baba , söyleyinceye kadar buradayız.
burası bizim evimiz değil, bu yüzden huzur içinde değiliz. ancak evimizde huzur bulacağız.
devamını gör...
51.
sabah akşam çay içerek...
devamını gör...
52.
umursamazlığı öğrendiğin gün hayatı yaşamaya başlarsın.
devamını gör...
53.
istenildiği gibi veya anı yaşa saçmalıklarını bırakın, geleceğini düşünmeden yaşayabilen varsa aptaldır, geçmişe takılı kalma ama geçmişten ders çıkar geleceğine yön ver.
devamını gör...
54.
olaylar arsında bağlantı kurarak,ders alarak,bazen ağlayarak bazen de gülerek.
devamını gör...
55.
(bkz: bata çıka)
keyfince, kederince, kendince.
yeter ki gözü öbür tarafa mayna ettiğimizde "yaşadım ulan" diyebilelim.
keyfince, kederince, kendince.
yeter ki gözü öbür tarafa mayna ettiğimizde "yaşadım ulan" diyebilelim.
devamını gör...
56.
yaşanmalı mı o da meçhul?
devamını gör...
57.
nasıl istiyorsak öyle yaşamalıyız bence ama bu pek mümkün olmuyor.
devamını gör...
58.
35 tanım var çoğu nasıl yaşanması gerektiğini biliyor fakat yaşamıyor...
devamını gör...
59.
fazla ciddiye almadan ,bol bol severek sevilerek, şuanı yaşayarak .
devamını gör...
60.
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
nazım hikmet
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
nazım hikmet
devamını gör...