#ödüllü filmler
türkçe adı: aşk
2013 yılı abd yapımı bilim kurgusal romantik drama filmidir. theodore, yalnız yaşayan ve boşanma aşamasındaki bir yazardır ve çekingen yapısı nedeniyle insanlarla iletişimi zayıf olan bir karakterdir. yapay zekaya ve sanal asistana sahip olan bir işletim sistemi upgrade'i satın alıp ona aşık olunca, kahramanımızın hayatı tuhaf bir yola girecektir. filmi yazıp yöneten spike jonze, burada sunduğu, kendi başına gerçekleştirdiği ilk senaryo yazımıyla oscar ve altın küre de dahil birçok prestijli ödüle layık görülmüştür.
2013 yılı abd yapımı bilim kurgusal romantik drama filmidir. theodore, yalnız yaşayan ve boşanma aşamasındaki bir yazardır ve çekingen yapısı nedeniyle insanlarla iletişimi zayıf olan bir karakterdir. yapay zekaya ve sanal asistana sahip olan bir işletim sistemi upgrade'i satın alıp ona aşık olunca, kahramanımızın hayatı tuhaf bir yola girecektir. filmi yazıp yöneten spike jonze, burada sunduğu, kendi başına gerçekleştirdiği ilk senaryo yazımıyla oscar ve altın küre de dahil birçok prestijli ödüle layık görülmüştür.
yönetmen
spike jonze
oyuncular
joaquin phoenix
amy adams
rooney mara
olivia wilde
scarlett johansson
spike jonze
oyuncular
joaquin phoenix
amy adams
rooney mara
olivia wilde
scarlett johansson
*chicago film eleştirmenleri derneği ödülleri (2013) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
*florida film eleştirmenleri camiası ödülleri (2013) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
*akademi ödülleri (2014) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
*altın küre ödülleri (2014) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
*eleştirmenlerin seçimi ödülleri (2014) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
film toplam 83 ödüle sahiptir.
*florida film eleştirmenleri camiası ödülleri (2013) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
*akademi ödülleri (2014) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
*altın küre ödülleri (2014) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
*eleştirmenlerin seçimi ödülleri (2014) - en iyi özgün senaryo [spike jonze]
film toplam 83 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sarhosken bir kez opusmustuk" tarafından 05.12.2020 01:05 tarihinde açılmıştır.
1.
elektronik cihazına yüklenmiş, yine bir insan tarafından kodlanmış yapay zeka yazılıma aşık olan garip bir adamın konu edildiği filmdir. bunu ancak bir distopya olarak, eh işte bir film olarak değerlendirebilirim. samimi bulmuyorum.
(bkz: et ete değecek)
(bkz: et ete değecek)
devamını gör...
2.
(bkz: joaquin phoenix)’in ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösteren bir filmdir ayrıca.
insan kolay etkilenebilen bir varlıktır. yeter ki ilgi gösterilen bir durumla karşılaşsın.bazen sessel bir duyumun verdiği huzur, nesnel bir görüntüden daha anlamlı olabileceği gösteren filmdir.
insan kolay etkilenebilen bir varlıktır. yeter ki ilgi gösterilen bir durumla karşılaşsın.bazen sessel bir duyumun verdiği huzur, nesnel bir görüntüden daha anlamlı olabileceği gösteren filmdir.
devamını gör...
3.
aslında ana fikrinin yanlış anlaşıldığı bir filmdir. filmin ana fikri, "insana insan lazım"dır. konusu tabii yapay zekanın cinsellestirilmesi ve gelecekteki ilişkilerin dijitallesmesi olabilir. ama filmin sonunda bile iki karakterimiz aslında filmin en başında yapmaları gerekeni yapıp birbirlerine sığınıyorlar.
bunu sadece "scarlett johansson botu" olarak algılamaktan ziyade kariyeri, oyunları, ya da her türlü takıntıyı bu botun yerine koyabileceğinizi düşünüyorum. insana insan kadar güzel gelen ve acı veren bir şey yoktur. yapay zekaya her şey güzel tabii, senin tepkine göre şekillenmiş, emrine amade sonuçta.
ama gerçek bir ilişki olması için en azından iki taraf, iki benlik ve iki ruh olması lazım, sadece tek bir adam ve onun geri dönüşlerine göre optimize edilen nöral ağ değil.
bunu sadece "scarlett johansson botu" olarak algılamaktan ziyade kariyeri, oyunları, ya da her türlü takıntıyı bu botun yerine koyabileceğinizi düşünüyorum. insana insan kadar güzel gelen ve acı veren bir şey yoktur. yapay zekaya her şey güzel tabii, senin tepkine göre şekillenmiş, emrine amade sonuçta.
ama gerçek bir ilişki olması için en azından iki taraf, iki benlik ve iki ruh olması lazım, sadece tek bir adam ve onun geri dönüşlerine göre optimize edilen nöral ağ değil.
devamını gör...
4.
modern zamanın getirdiği sanal ilişkilere eleştirel yaklaşan bir film. en kaba tanımı bu tabii. ama daha ince okuma yapmaya çalışırsak, ilişkilerin standartize edilmesiyle birlikte insanların tanımadan dahi kendi kafasında bir karakter kurgulayıp ona aşık olabileceğini gösterir, zira karakterlerin bireysel manada bir kıymeti kalmamıştır.
devamını gör...
5.
black mirror'dan bir bölüm izlermiş gibi oldum. gayet güzel izlenesi. günümüz ilişkilerinin sosyal medya ile gelecekte ne yönde şekilleneceğine bir atıf tadında, izleyin izlettirin.
devamını gör...
6.
güzel ve özel olan bir film. acaba biz ne zaman bu kafalarda film yaparız diye merakı olanlara, kemal sunal ve fatma girik'in başrollerini paylaştığı 1987 yapımlı japon işi filmini izlemelerini öneririm.
devamını gör...
7.
renk paleti hayranlık uyandıran film. zaten onca filmin arasında dikkatimi çekmesinin sebebi o pembe posterdi. pembenin öyle koyu tonlarına bayılırım ve aynı zamanda phoenix'in taktığı mavi lensler ile çok iyi bir uyum sağlamış. hala çok özenirim keşke benim de öyle bir gömleğim olsa diye, hehe. film basit görünümlü, basit işleyişlidir ama derindir, aklınızda yer eder. sigara kullanıyor olsam, bir paket gömerdim bu filme. bildiğin karakter ile beraber üzüldük, ağladık.*
devamını gör...
8.
geleceğe dair aşırı gerçekçi bir bakışı açısı sunan ve izlenmesi gereken film. konu olarak kendini benim izlediğim çoğu ''gelecek'' filminden ayırmıştır. öyle abartılı teknolojiler, uzay yolculukları vb. yoktur. yakın geleceği tasvir eder bu film ve şu an bile insan aklının karmaşıklığında kaybolduğu his, ilişki, yalnızlık vb. gibi konulara çok güzel değenir bu film. yani bir sadece bir bilmi kurgu olarak değil romantik film olarak da kesinlikle izlenmelidir.
devamını gör...
9.
hayatın gerçek ilişkilerle daha sağlıklı olduğunu gösteren ve sanal dünyanın tüm her şeyi kolaylaştırdığı halde ne kadar yetersiz kaldığını çok güzel bir şekilde anlatan başarılı bir film.
devamını gör...
10.
spike jonze'un hem senaristliğini hem yönetmenliğini yaptığı, 2013 yapımı bir film her. film için romantik bilim kurgu diyebiliriz. aslında ana karakter theodore'un yaşadıklarını internette tanıştığı birileri ile uzak mesafe ilişkisi yürüten insanlar bir noktaya kadar yaşıyor, çok da uzak bir gelecek tasvir edilmiyor filmde.
theodore eşiyle boşanma sürecinde olan, insanların nostaljik olsun, tatlış olsun diye birbirlerine hediye ettikleri mektuplar yazarak geçimini sağlayan bir adam. bilgisayarına çeki düzen vermek için bir işletim sistemi alıp kurulumunu sağlamasıyla başlıyor her şey. zekası artan ve hissedebilen bir işletim sistemi samantha. normal bir insan gibi öğreniyor, gelişiyor ve değişiyor. tek fark, bir bedeninin olmayışı.
bir müddet sonra ikili arasında bir aşk filizleniyor -ki bunu anlamak benim için de zor değil. zira benim için de aşkı başlatan her zaman kelimeler, paylaşım ve duygudaşlık olmuştur. ancak en nihayetinde insan olduğum için bir kavuşma umudu, el ele tutuşma, öbüşme ihtimali falan da arıyorum bu ilişkilerde. bize sunulan bu dünyada bu gibi şeylerin olmayışı, cinsel tatminin daha çok işte sanal seks gibi yollarla tatmini, insanların "işletim sistemleri" ile ilişki yaşamaları falan çok normalleşmiş. bana biraz da şimdilerde çok konuşulan metaverse denen zımbırtıyı düşündürdü.
her neyse, iki farklı düzlemde (bildiğimiz fiziksel dünya ve bilmediğimiz bilişim dünyası) ilerlemeye çalışan bu aşk tabii samantha'nın bilinç düzeyinin artması ve orada insan hislerine sahip olmak ve aslında insan olmamak noktasında yaşadığı ikilem de düşünülünce duvara tosluyor. ya zaten birkaç saniyede binlerce sayfalık bir bilgiyi okuyup işleyebilen bir kapasite ile normal insan beyni ne düzeyde tatmin edici bir aşk yaşayabilir? theodore, samantha'nın karşılaştığı ilk insan olduğu ve "duygusal gelişimi"ne etki eden ilk insan olduğu için özel ve farklı bir yerde duruyor muhtemelen.
iki saatlik bu filmi 3 günde ancak izleyebildim. bana dokunaklı veya güzel gelmedi arkadaşlar. kimse kusura bakmayacaksa her de şişirilmiş bir balondur diyeceğim.
theodore eşiyle boşanma sürecinde olan, insanların nostaljik olsun, tatlış olsun diye birbirlerine hediye ettikleri mektuplar yazarak geçimini sağlayan bir adam. bilgisayarına çeki düzen vermek için bir işletim sistemi alıp kurulumunu sağlamasıyla başlıyor her şey. zekası artan ve hissedebilen bir işletim sistemi samantha. normal bir insan gibi öğreniyor, gelişiyor ve değişiyor. tek fark, bir bedeninin olmayışı.
bir müddet sonra ikili arasında bir aşk filizleniyor -ki bunu anlamak benim için de zor değil. zira benim için de aşkı başlatan her zaman kelimeler, paylaşım ve duygudaşlık olmuştur. ancak en nihayetinde insan olduğum için bir kavuşma umudu, el ele tutuşma, öbüşme ihtimali falan da arıyorum bu ilişkilerde. bize sunulan bu dünyada bu gibi şeylerin olmayışı, cinsel tatminin daha çok işte sanal seks gibi yollarla tatmini, insanların "işletim sistemleri" ile ilişki yaşamaları falan çok normalleşmiş. bana biraz da şimdilerde çok konuşulan metaverse denen zımbırtıyı düşündürdü.
her neyse, iki farklı düzlemde (bildiğimiz fiziksel dünya ve bilmediğimiz bilişim dünyası) ilerlemeye çalışan bu aşk tabii samantha'nın bilinç düzeyinin artması ve orada insan hislerine sahip olmak ve aslında insan olmamak noktasında yaşadığı ikilem de düşünülünce duvara tosluyor. ya zaten birkaç saniyede binlerce sayfalık bir bilgiyi okuyup işleyebilen bir kapasite ile normal insan beyni ne düzeyde tatmin edici bir aşk yaşayabilir? theodore, samantha'nın karşılaştığı ilk insan olduğu ve "duygusal gelişimi"ne etki eden ilk insan olduğu için özel ve farklı bir yerde duruyor muhtemelen.
iki saatlik bu filmi 3 günde ancak izleyebildim. bana dokunaklı veya güzel gelmedi arkadaşlar. kimse kusura bakmayacaksa her de şişirilmiş bir balondur diyeceğim.
devamını gör...
11.
bir spike jonze filmidir.
filmin senaryosunu yine yönetmen spike jonze yazmıştır. filmin başrollerinde her rolüyle kendisine hayran bırakan joaqin phoenix, yine çok başarılı bir oyuncu olan amy adams ve işletim sistemi samantha'yı seslendiren scarlett johansson oynamıştır.
gerçekleşmesi çok muhtemel bir olayı anlatır film ve çok da güzel anlatır. yapay zekanın dünyayı ele geçirmesinden korkmaya başladığımız ve ilkel zekalarımızla birlik beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu çağda uyarı niteliğinde bir filmdir.
yıkıcı bir ayrılıktan sonra yalnzılıkla boğuşan theodore bir işletim sistemi sayesinde yeniden sosyal hayata katılır. samantha isimli işletim sistemi ile aralarında büyük ve tutkulu bir aşk doğan theodore kendi kendini iyileştirmeye başlar.
theodore'un mesleği olarak karşımıza çıkan mektup yazarlığı beni en çok etkileyen yönlerden biri idi. eğer yakın zamanda böyle bir meslek ortaya çıkarsa kesinlikle talibim.
diğer yandan yapay zeka ile kıt insan aklı arasındaki bu iç içe geçiş çok uzun zamandan beri korkutuyor. kendimce yapay zeka ile bu kadar samimi olma konusunda çok kararlı olsam da gidişatın çok da iyi olmadığını düşünüyorum.
filmin senaryosunu yine yönetmen spike jonze yazmıştır. filmin başrollerinde her rolüyle kendisine hayran bırakan joaqin phoenix, yine çok başarılı bir oyuncu olan amy adams ve işletim sistemi samantha'yı seslendiren scarlett johansson oynamıştır.
gerçekleşmesi çok muhtemel bir olayı anlatır film ve çok da güzel anlatır. yapay zekanın dünyayı ele geçirmesinden korkmaya başladığımız ve ilkel zekalarımızla birlik beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu çağda uyarı niteliğinde bir filmdir.
yıkıcı bir ayrılıktan sonra yalnzılıkla boğuşan theodore bir işletim sistemi sayesinde yeniden sosyal hayata katılır. samantha isimli işletim sistemi ile aralarında büyük ve tutkulu bir aşk doğan theodore kendi kendini iyileştirmeye başlar.
theodore'un mesleği olarak karşımıza çıkan mektup yazarlığı beni en çok etkileyen yönlerden biri idi. eğer yakın zamanda böyle bir meslek ortaya çıkarsa kesinlikle talibim.
diğer yandan yapay zeka ile kıt insan aklı arasındaki bu iç içe geçiş çok uzun zamandan beri korkutuyor. kendimce yapay zeka ile bu kadar samimi olma konusunda çok kararlı olsam da gidişatın çok da iyi olmadığını düşünüyorum.
devamını gör...
12.
film bence yaşadığımız dönemin ilişki biçimlerine de bir sorgulama olarak da okunabilir.
günümüzde insanlar , özellikle belli bir sosyal katmandakiler yani internet bağlantısı bulunan bir elektronik cihazla iletişim kurabilecek düzeyde olanlar , ilişkilerini internet üzerinden yaşıyor.
filmde adam her gün gördüğü konuştuğu insanlarla iletişim kurmak yerine bizim akıllı telefon ile kurduğumuz instagram iletişimine benzer bir sanallıkla diğeri ile iletişim kuruyor.
tek fark karşı tarafta insan değil yapay zeka var. olayın ilginç bir hal aldığı yerse yapay zekanın bizim internet trafiğimizi takip edip bize daha verimli sonuçlar göstermek adına filmdeki kadın sesi gibi bizi sürekli analiz etmesi.
belki gelecekte bot instagram hesapları üzerinden gerçekte olmayan insanların bilgisayarda üretilmiş profillerini önümüze koyup onlara davet göndermemizi sağlayacaklar.
tanışmadığın sürece sadece yazışarak veya konuşarak iletişim kurarak belki de sanal ortamda aşk yaşayacağız.
bu nesil bilmez, doksanlarda 900’lü hatlar vardı. bu hatları arayıp hattın diğer ucunda hiç tanımadığımız kişilerle erotik sohbetler yapılırdı.
bunun ileri bir leveli olarak sesli komut sistemi yazıp kadını aradan çıkarıp siri gibi sana cevap veren kadın sesi de konulabilir.
günümüzde insanlar , özellikle belli bir sosyal katmandakiler yani internet bağlantısı bulunan bir elektronik cihazla iletişim kurabilecek düzeyde olanlar , ilişkilerini internet üzerinden yaşıyor.
filmde adam her gün gördüğü konuştuğu insanlarla iletişim kurmak yerine bizim akıllı telefon ile kurduğumuz instagram iletişimine benzer bir sanallıkla diğeri ile iletişim kuruyor.
tek fark karşı tarafta insan değil yapay zeka var. olayın ilginç bir hal aldığı yerse yapay zekanın bizim internet trafiğimizi takip edip bize daha verimli sonuçlar göstermek adına filmdeki kadın sesi gibi bizi sürekli analiz etmesi.
belki gelecekte bot instagram hesapları üzerinden gerçekte olmayan insanların bilgisayarda üretilmiş profillerini önümüze koyup onlara davet göndermemizi sağlayacaklar.
tanışmadığın sürece sadece yazışarak veya konuşarak iletişim kurarak belki de sanal ortamda aşk yaşayacağız.
bu nesil bilmez, doksanlarda 900’lü hatlar vardı. bu hatları arayıp hattın diğer ucunda hiç tanımadığımız kişilerle erotik sohbetler yapılırdı.
bunun ileri bir leveli olarak sesli komut sistemi yazıp kadını aradan çıkarıp siri gibi sana cevap veren kadın sesi de konulabilir.
devamını gör...
13.
beğendim ben bu filmi. bu tarz filmleri seviyorum galiba. bir tür distopya diyebiliriz. yapay zekaya aşık olmak çok da uzak bir fikir gibi gelmiyor bana artık. ki internette tanışıp birbirine aşık olan ve uzak mesafe ilişkisi yürüten insanlar bunun en büyük örneği. mesele yalnızca dokunmak ya da görmek olsa bütün bunlar olmazdı zaten. yapay zeka daha da geliştiğinde belki de sadece birkaç sene sonra işletim sistemi-insan aşkını görebileceğiz. insan ilgiyi seven bir varlık. sizinle o kadar ilgilenen ve sizi sevdiğini söyleyen bir sisteme karşı bir şeyler hissetmek çok da zor değil. çoğu aşk böyle başlıyor karşıdaki kişi sizinle ilgileniyor siz de ona karşı bir şeyler hissetmeye başlıyorsunuz ve ilgisine karşılık veriyorsunuz. öyle işte, farklı bir film olmuş, izlenir bence.
devamını gör...
14.
on dakika önce bitirdiğim filmdir. eminim ki şu an filmdeki gibi bir işletim sistemi olsa ben de dahil pek çoğumuz theodore gibi, karşısındaki işletim sistemiyle bir ilişki kurmuş olurdu. insan yalnız olmayı sevmez ve karşısında onu olduğu gibi kabul eden birini ister.
böyle bir işletim sisteminin gerçekten de var olduğunu düşünelim -ki bence çok yakın bir gelecekte benzeri var olabilir- günde hiç yoksa 5 saatini telefonunda geçiren bir insan böyle bir teknolojiyi elde etmek ister; çünkü hem sana arkadaşlık eden birisi olacak, hem de işlerin kolaylaşacaktır. ama en önemlisi, seni anlayan ve olduğun gibi kabul eden "birisi" olmasıdır. bu "birisi" nin yapay zeka olup olmadığı ilk başlarda pek önemli gelmez belki de.
neyse çok konuştum, bence izlemeye değer bir film. bahsedilen işletim sistemi günümüzde varmış gibi gerçekçi anlatılmış. joaquin phoenix in oyunculuğunu da zaten severim, bu filmde bir ayrı oynamış abimiz.
böyle bir işletim sisteminin gerçekten de var olduğunu düşünelim -ki bence çok yakın bir gelecekte benzeri var olabilir- günde hiç yoksa 5 saatini telefonunda geçiren bir insan böyle bir teknolojiyi elde etmek ister; çünkü hem sana arkadaşlık eden birisi olacak, hem de işlerin kolaylaşacaktır. ama en önemlisi, seni anlayan ve olduğun gibi kabul eden "birisi" olmasıdır. bu "birisi" nin yapay zeka olup olmadığı ilk başlarda pek önemli gelmez belki de.
neyse çok konuştum, bence izlemeye değer bir film. bahsedilen işletim sistemi günümüzde varmış gibi gerçekçi anlatılmış. joaquin phoenix in oyunculuğunu da zaten severim, bu filmde bir ayrı oynamış abimiz.
devamını gör...
15.
yapay zekayla aşk yasayan bir adamı konu alan film.
ben de kendimi bazen yapay zeka gibi goruyorum olm iliskilerde:)
hep tatlı dilliyimdir, asla sesimi yukseltmem, uyumluyumdur, sevgilime ayak uydururum, cok severim, iilgilenirim, kendimden cok onu dusunurum, yemem yedirir giymem giydiririm, kıskanclık yapıp bunaltmam, sadıgımdır.
bir gun yapay zekanın da kıymeti bilenecek, inanıyorum:)
ben de kendimi bazen yapay zeka gibi goruyorum olm iliskilerde:)
hep tatlı dilliyimdir, asla sesimi yukseltmem, uyumluyumdur, sevgilime ayak uydururum, cok severim, iilgilenirim, kendimden cok onu dusunurum, yemem yedirir giymem giydiririm, kıskanclık yapıp bunaltmam, sadıgımdır.
bir gun yapay zekanın da kıymeti bilenecek, inanıyorum:)
devamını gör...