(bkz: serdar ortaç) da beğenmiş.

söyle baba dedi. elçiye zeval olmaz.
devamını gör...
hiç bir uyarana pozitif veya negatif duygusal tepki verememe, bireyin duygularıyla temasını yitirmesi. ruhta anestezi etkisi. yaşayan olmaktan izleyici konumuna geçmek. nesneleşmek. kopuş.
devamını gör...
insan ihmal edildiğinde, istismar edildiğinde, terk edildiğinde ya da aldatıldığında içine düştüğü halle ancak bu yolla; duygu temasını keserek baş edebiliyor. belki bir çeşit savunma mekanizmasıdır.
devamını gör...
çok hislileşmenin ardından yaşanandır.
yani an gelir o kadar hislileşirsiniz ki adeta hissetmenizi sağlayan tüm hormonları, nörotransmitterleri tüketmişsinizdir.
ya da sadece çok uykunuz vardır.
devamını gör...
gençken son derece derin duygular yaşardım, hem olumlu hem de olumsuz (bazen aynı anda). çok verimli bir hayal gücüm vardı ve zihnimdeki güzelliklerin birleşimi, sadece rahatlamamı ve gözlerimi kapamamı beklerdi. göz kırpmadan, zahmetsizce kendimi muhteşem, geniş, nefes kesen dünyalara dalmış gibi hissederdim. o kadar etkileyici ve güzel gelirdi ki, tüm bedenimde elektriklenme hissi yaşar, sıklıkla sevinç gözyaşları dökerdim. müzik, video oyunları, kitaplar ve filmler de üzerimde derin etkiler bırakırdı.

duygusal durumları tanımlamak için sadece birkaç temel kelime bulunmasına rağmen, en azından geçmişte benim için olduğu gibi duygusal renk skalasının fiziksel renkler, tat, koku ve işitsel duyumlar kadar çeşitli olduğunu söylemekten hoşlanırım. (neredeyse duygusal sinestezi yaşamışım gibi, görsel veya işitsel veriler duygusal beynime iletiliyor ve hayatı baş döndürücü derecede zengin ve nüanslı hale getiriyordu.)

ardından umutsuzluk geldi, o kadar yoğun bir umutsuzluk ki, belki de yüz milyon kişiden biri benzer veya daha kötü bir şeyler yaşar diye düşünüyodum. birçok kez intihar denemelerinde bulundum ve en acımasız şey, birçok durumda zevkin bana o kadar yasaklandığı, o kadar imkansız hale geldiği ki, intihar etmek isteyecek kadar bile enerjim yoktu. sadece yerde uzanır, tükürük saçar, çığlık atardım, hiçbir insan zihninin böyle bir acıyla başa çıkamayacağına ve beynimin kesinlikle kahrolacağına ve geri kalan yaşamımı zihinsel olarak engelli olarak geçireceğime ikna olurdum.

şimdi ise özellikle depresif değilim (en azından önceden olduğum kadar), ancak mutlu da değilim; hissetme yeteneğimi, hayranlık duygusunu ve güzellikleri bulma yetimizi kaybettim. bir zamanlar bütünlük halinde olan müzik, benim için sadece gürültülerden ibaret; kitaplar sadece kelime koleksiyonları; video oyunları ise ekranda gereksiz yere hareket eden sıkıcı pikseller. dahası, seks veya cinsel imajlardan hiç zevk almıyorum ve en az bir yıldır almadım; şu anda tamamen libido eksikliği yaşadığımı söylemek abartı olmaz. hayatımda bir şeyler yapma motivasyonum veya ilgim de yok; çoğu gün yatakta uzanarak reddit veya başka bir siteyi geziyorum.

şu anda yaşayabildiğim tek duygusal durumlar, öfke, rahatsızlık, hınç, kıskançlık, umutsuzluk, çaresizlik, sıkıntı, utanç, pişmanlık, korku ve kaygının hafif formlarıdır.

sorum şu şekildedir: sizlerden herhangi biri duygusal uyuşukluğu/atıksızlaşmayı atlattı mı? eğer öyleyse, nasıl başardınız? benim icin hiç umut var mı?

ciddi bir şekilde intiharı düşünüyorum. hayatımı güzel kılan her şeyi kaybetmiş olmak, bu kadar sıkıcı bir varoluşu yaşamak benim için çok acı verici.
devamını gör...
bir insanin monoton bicimde gelen yorgunluklardan olusturdugu kayip. bir insan, bir insan icin hissizlesmez. baskasinin kendisinde biraktigi derin izler icin hislerini terk etmez. bir ihanete, bir duskunluge, bir isyana duygularindan gecmez.
bir pik noktasi vardir, hani boyle her sey ust uste gelmese de olur bu pik noktasinin olusumu icin. bir anda mesela muzik dinlemeyi birakmissindir. ozellikle acip dinledigin sarkilar azaliyordur. en sevdigin film sahnelerini izlemezsin eskisi gibi. fotograf cekmezsin ya da ne bileyim guzel bir yemek yemek yerine onune geleni yersin. boyle boyle bir bakmissin ki her sey sana normal gelmeye baslamis. hicbir sey ilgini cekmez olmus.
bir insan bu sekilde biter iste. cok uzulerek degil, kirilarak degil, kizarak degil. hicbir sey yapmayarak biter.
devamını gör...
bana iyi gelen sey.
çok yanlis seyler yaptim bu hayatta ama pisman olmadim. en yasak seyi belkide. ama zevk aldim aliyorum.
devamını gör...
daha once de yazmisim tamamen hissizlesmek baska bir sey, bir hastalik. cogumuzun bahsettigi hissizlesme artik eskisi gibi hissedememe hali, eksik hissetmek.

son 3 yıldır bu durumdayim. ulke ve dunya gundeminde gordugum bir suru travmatik olaydan midir kendi yasadigim sorunlardan midir yoksa beynin kimyasini alkolle sigarayla falan bozmaktan midir bilmiyorum ama eksigim.

mavi gokyuzu, kırdaki çiçek, motorumla yarış yapan kuş, gecenin icinden seslenen kurbaga ve circir bocekleri, sade bir şiir gibi serili deniz... yok, eskisi gibi hissettirmiyor. sadece içki içtigimde o coşkun duygulara yakin duygular hissediyorum.
devamını gör...
böyle bir şeye hakkımız yok.
hissizleşemeyiz. en azından ben hissizleşemiyormuşum. hemen diyorlar senin götün kalkmış vay efendim ne bu ıssız adam rolleri, vay efendim benden böyle kaçamazsın filan.

ruh hastası olmuş millet. karılar tam ruh hastası. bu ülkeden kaçın anacım. akıllı tek insan kalmamış.

ay git sevmiyorum sevemiyorum manyak mısınız ya.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hissizleşmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim