içi boşaltılmış kavramlar

ahlak. bekçisi çok fakat hakkıyla yaşayanı yok.

saygı, saygı duymak.

genel kabulün dışında bir fikir beyan etmeye gör, kesinlikle birileri şu cevapları verecektir; “beğenmiyorsan da saygı duy”, “inanmıyorsan bile saygı duy”, “kutsalıma saygı duy”, “sevmiyor olabilirsin ama saygı duymalısın”. bunun gibi birçok ezberlenmiş cümle.

benimsemiş olduğum saygı kavramını, saygı duyduğum şeyler ve kişileri düşündüğümde ortak başka kavramlar ortaya çıkıyor. bu kavramlar sevgi ve inanma. yani sevdiğim ve inandığım şeyler, kişiler veya fikirler dışında saygı duyduğum bir şey olmuyor. saygının bunları da barındırması gerektiğini düşünüyorum.

diğer şeylere ise ancak tahammül edebilirim. başka birinin inandığı değerlere neden saygı duyulması gereksin ki? insanların fikir ve değerlerine bu derece güveniyor olması ve saygıyı hakettiğini düşünmesi fazlasıyla egosal ya da kendini bilmezliktir. beklenmesi gereken saygı değil, tahammüldür. o da toplumsal yaşamın zaruretidir.

vatana ihanet. şimdilerde bir tweet yüzünden bile vatana ihanet etmiş sayılabiliyorsunuz. ülkenin yarısına göre diğer yarısı vatan haini.

muhafazakar, zaten yanlış kullanılıyor.

(bkz: pandemi)
(bkz: maske mesafe hijyen)
zira her şey normalmiş gibi devam ediyoruz hayata. aaa normalmiş gibi derken bir tane daha geldi aklıma;
(bkz: normalleşme)

liyakat

bana sorarsanız aşk.çünki insanlar artık herşeye aşk diyor;meyve aşkı,hayvan aşkı,meslek aşkı,kitap aşkı vs. lakin bunlar aşk değil sevgidir.tüm bunlar karıştırılıp her kavram kendi manasında kullanılmayınca içi boşalıyor ve önemsizleşiyor...

kavramların hangisinin içini boşaltmadık sizce, kavramların ne anlama geldiği konusu üzerine kafa yormak bizler için en zor şeylerden biri. çalıştığımız konu ile alakalı bile bu böyle. bir şeyleri tanımlamak ya da tanımlar üzerine kafa yormak en az yaptığımız şeyler, ya da en fazla üşendiğimiz durum diyebilirim. yalnız unuttuğumuz bir şey var, kavramları bilmeden ilerlemek içi dolu bir ilerleme olamıyor.

ahlak. herkesin ahkam kestiği, en ahlaksızın en çok ders verdiği, içi son dönemde en çok boşaltılan kavramdır.

kavramlar insanlar için, insanın elini değdirip de bozmadığı şey kaldı mı ki..

milliyetçilik, vatan sevgisi vb.

aşk,
demokrasi,
insan hakları,
vatan sevgisi,
şehadet.

sevişmek.
ulan bunun bir adabı vardı eskiden ama şimdi kim kiminle sevişiyor belli değil.

toplumları manipüle etmek istiyorsanız, önce onların bağlı olduğu değerlere ait olan kavramların içini boşaltıp sonra o kavramları siz yeniden doldurur ve istediğiniz gibi yeni bir toplum inşasına başlarsınız. önemli olan kendi değerlerine inandıklarını sanmalarıdır. halbuki siz o değerlerin görünüşüne dokunmayıp içini yeniden dizayn etmişsinizdir.

türkiye cumhuriyeti hazinesi.
ülke de gündem dakikada değiştiği için, artık içi boşaltılmış kavramlar da çoğalıyor, içi boşaltılmış kavramları günün anlam ve önemine göre yeniliyorum.
mağduriyet edebiyatı, darbe edebiyatı.

feminizm.

"psikolojim bozuldu". çocuğa iki laf söylüyosun anne-baba akşam ariyo çocuğun psikolojisi bozuluyormuş.

adalet,saygı, fedakarlık

din, vatan, millet, sevgi, aşk, ahlak, saygı....

eğitim, öğretim.