iletişim kurmanın önündeki engeller

toplum kuralları ve hurafeleri.

vodafone olabilir. bundan 4-5 yıl kadar önce büyük bir hataya düşüp 1 yıl vodafone kullanmıştım. hat çekmediği için iletişim kurmamın önünde ciddi bir engel oluşturuyordu. neyse ki sözleşme bitiminde yeniden turkcell'e dönüp, iletişebilmeye başladım.

düşük versiyon program kullanmak

güncellemeleri almamak

bön bakış

şahsen benim için bezmişlik. konuşmaya çalıştıkça yanlış anlaşılmak. bı yerden sonra amaaaann ne iletişicem diyorum..

iletisim ozurlusu olmak

korkmak

duyguların karşılıksız olması...

benim bilas fallikimsi olmam. ay daralıyorum her gün bal yesen usanırsın.

karşı tarafın iletişime dirençli olması.

karşı tarafın sizi dinlememesi, dinlese de anlamaması ya da anlamak istememesidir. üstelik bazen anlamak, yalnızca işine gelmiyor bile olabilir. birkaç kez denedikten sonra yapılacak en iyi şey, denemeyi bırakmak olacaktır.

escortfiyatlarının alıp başını gitmesi.

kafa olarak aynı frekansta olmamanız, söylediklerinizin karşıdaki kişide bir karşılığı olmaması.

sanırım en önemlisi belki de: özgüven..

benceeeee kaybetme korkusu. ilişkinin adının ne olduğu önemli değil. ben herhangi bir şekilde rahatsızlığımı dile getirsem hayır dersem ben bundan hoşlanmıyorum dersem bir sorun olur mu çatışma çıkar mı çatışmada haksız olur muyum gibi gibi öğrenilmiş yerlerden tetiklenen varsayımlar.

hemen hemen herkes kadın erkek arasında ki ilişkiyi ele almış başlıkta. aile, arkadaşlar vs bağlamında ele alan pek yok . iletişim kurulacak kişi veya kişiler iletişime açık, beyinleri olan ve bu beyni asgari düzeyde de olsa kullanabilen düşünme yetisine sahip olmalı ki iletişim kurulabilsin. anne, baba, kardeşler, arkadaşlar, akrabalar (maalesef), iletişim kurulurken empatiden yoksun veya habersizse, üstencil bir mizaca, kendi yapamadıklarını senin yapmanı bekliyorken ve senin de bambaşka bir yönde ilerlemek istiyor olmanı tü kaka diye yorumluyorsa iletişim tek yönlü olur daha çok biat mantığıyla eşleşir biat et rahat et gibi. uzun detaylı değil üstün körü bir anlatım biçimi oldu belki de . unutmadan güven , samimiyet, vs vs ikili ilişkilerde minimum düzeyde aranan şeyler arasında artık. dahi kim kime güveniyor herkes diken üstünde değil mi zaten.

sadece iki uçlu düşünme. halbuki gerçekten oturup belki de saatlerce konuşulması gerekenler iki ucun arasındakiler oluyor.

ya olmazsa diye kafada dolaşan düşünceler ve geçmişin getirdiği travmalarla oluşan uzak durma hissi.

insanın canı konuşmak istiyor da kaldırım taşına selam veriyor. psikolojik bir sorun yoksa tamamen istekle ilgilidir. isteyen iletişir, istemeyen iletişmez.

(bkz: at gözlüğü)

pedikürsüzlük beni ilişkilerden soğuttu.