ingilizce bilmenin faydaları

(bkz: şirkette yabanci departmanına geçip 1000lira fazla almak)

çoğu diziyi izlerken altyazıyı takip etmeden izlemek, tamam bizde bir şeyler anlıyoruz fakat altyazı kapalı izlemek ayrı güzel olur.

vizyonunuz genişliyor. mesela ben çok film izledim hala da izlerim ama izlediğim dizi olsun film olsun hep kendi dilinde izledim. böylece insan merak ediyor ve bu ne diye bakıyor.

dubalajda şakalar kayboluyor ve yavan oluyor. bu bile seyir zevkini çıkarmak adına önemli bir katkı yoksa her şey kariyer değil.

ingilice bilmek çok önemlidir bu zamanda. anadil gibi ingilizce bilmek değil kasttettiğim. o zaten bu ülkede biraz zor ama gerek bilimsel araştırmalar olsun, gerek literatür taraması, çözüme ulaşma aşamaları olsun gerekse de türkçeye çevrilmeyen kitap-dergi-manga-çizgi roman gibi güzellikleri okuyabilmek için beklemeniz gerekmez. %100 olmasa da ortalamanın üzerinde bir ingilizce ile birçok yayın kolaylıkla okunup anlaşılabilir. bence en önemli artısı budur.

bunun yanında bilişim sektörü için sorun çözmek ya da yenilikleri takip edebilmek için bir seviyeye kadar ingilizce bilmek şarttır. çünkü türkçe kaynaklar çoğu zaman günce olmuyor.

artık pek de fazla ayrıcalığı olmayan durumdur..

yoktur.

aradığın bilgi için yüzlerce hatta binlerce kaynaktan araştırma yapabilmektir.

ayrıca "bilim dünyasında ingilizce bilmemek okuma yazma bilmemeye eş değer" demiştir celal şengör.

ticaret dünyasında çok önemlidir ingilizce. ayrıca rehberlik yapmak için de ingilice önemlidir.

türkçesi olmayan site oyun vb şeylerde fayda sağlıyor biraz. bir de youtube da ecnebi stand up seyredebilmeme yarıyor. ( bu fluffy komik adam vesseam) filmi diziyi falan yine altyazılı izliyorum. bu ingilizce gerçek hayatta ne işimize yarayacak demiyorum elbette ama ben pek kullanma ihtiyacı hissetmiyorum. ne yapayım. internetten mail arkadaşı mı edineyim? bilimsel makale mi yazayım? esnafım ben. turist de gelmez bana.

sosyal anlamda ilişkiler kurarken , inanılmaz bir şey.hoşlandığın herkesle iletişim kurabilme şansın oluyor.

çünkü genelde tüm dünya ingilizce biliyor.

ayrıca akademik anlamda özellikle tez yazarken seni +1 öne koyan bir şey olduğuna inanıyorum. orijinal kaynaktan bilgiye erişmek iyi bir fırsat.

basitçe yazılım öğrenebilirsiniz.

ingilizce bilirsen her dilden her yerden insanla konuşabilirsin, en azından yazışabilirsin. karşı taraf ingilizce mi bilmiyor, yazışma olarak bahsedersem yazıştığın dile(örn. ispanyolca) bir ingilizceden çeviri yap bir de türkçeden ve sonra iki çeviriyi de tekrar türkçeye çevir ne demek istediğimi anlayacaksın.

literatür tarayabilmek.

ingilizce makale okumak.

benim için bilmemenin zararlarından fazla değildir diye düşünüyorum

5 yıldızlı otelde tek bilenin hamamlar kısmında keseci olarak çalışması gelen her yabancı müşterinin yanında telefon açıp gel bi ne diyor bunlar diye reception na çağırması ? bundan kurtarabilir arkadaşları

almanca, ispanyolca gibi farklı dilleri öğrenirken türkçe değil de ingilizceyi zemin dil olarak kullanıp öğrenilmesi, kaynak bulması çok daha kolay olacaktır.

tam anlamıyla her şey. türkçe olarak yeterli bilgi bulunmayan birçok konuda, bunlar akademik yazılar, günlük hayat tüyoları, bozulan bir eşya veya aletin tamiri, bir video oyunu hakkında tutorial videoları vb. olsun, saysam destan olacak kadar fazla sayıda konuda, türkçeye kıyasla tonlarca kat daha fazla öğrenme imkanınızı arttıran bir dildir ingilizce.

eskiden kimse bilmiyoken ingilizce bilmek bi statüydü. şimdi bi cacık değil. hele öyle akademi falan koşturan adam asgari 3 dil bilmiyosa gitsin zanaat öğrensin..

elbette yabancı arkadaşlar. ulan ne kadar türk arkadaşım varsa %90’ının allah cezasını versin. bir işe başlayacak olursun hevesini kırarlar. bir şey üretmeye, ortaya koymaya çalışırsın dalga geçerler hor görürler. kibir bizimkilerde, çekememezlik bizimkilerde, ne kadar boş beleş iş var bizim türklerde. ulan allah’ın cezaları depresyona girdim uzun süre, 1 allah’ın kulu yazmadı iyi misin diye, tuttu yine yurt dışından bir arkadaşım “is everything alright?” yazdı. bir şey paylaşıyorsun elim gavuru hayran kalıyor, seni destekliyor, bizimkiler zahmet edip bir helal lan bile yazmıyorlar.benim çevremle alakalı bir durum değil bu, bizim millette var abi. yapın görün, ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız.
uzun lafın kısası editi : başka başka insanlarla tanışmak için bile ingilizce öğrenin abi. bambaşka bir dünya, ufkunuz açılır.