ingilizce bilmenin faydaları
başlık "bol giyimli kukla" tarafından 14.11.2020 20:47 tarihinde açılmıştır.
41.
bu ülkeden gitme aracı olarak da düşünülebilir.
devamını gör...
42.
bizim ülkemizde cumhurbaşkanı konuşamıyor
devamını gör...
43.
yürüyen sözlük olmaktır, her daim etraftan kelimeler yağar kafana kafana.
etrafındakiler "he he hadi konuş bakalım amcayla teyzeyle" dediklerinde o gazla kendini ortaya atmaktır.
en büyük fayda da kişinin kendisinedir aslında. merak duygusundan kurtulmak. ingilizce konuşulan ortamda sürekli yanındakini dürtükleyip ne dedi ne dedi diye taciz etmezsin kimseyi. kendine yetmektir, iyi hissetmektir.
etrafındakiler "he he hadi konuş bakalım amcayla teyzeyle" dediklerinde o gazla kendini ortaya atmaktır.
en büyük fayda da kişinin kendisinedir aslında. merak duygusundan kurtulmak. ingilizce konuşulan ortamda sürekli yanındakini dürtükleyip ne dedi ne dedi diye taciz etmezsin kimseyi. kendine yetmektir, iyi hissetmektir.
devamını gör...
44.
saymakla bitmez
devamını gör...
45.
kendi mesleğim için konuşuyorum, denizcilik açısından pek önemlidir. yaptığınız iş evrensel olduğundan konuşacağınız dil de evrensel olmak zorundadır. atacağınız bir mailden, telefonda konuşacağınız kişiye kadar önem arz eder. keza bir iş başvurusunda bile bir sıfır öne geçmenize sebebiyet verir. ingilizceyi bilen mesleğe hep önde başlar bizde. çoğu iş içinde bu böyledir.
devamını gör...
46.
for example, being able to read and understand this article...
devamını gör...
47.
this way you can live abroad without trouble and communicate
devamını gör...
48.
şöyle ana dilimmiş gibi konuşsam başka bir şey istemem ya yeterli benim için.
devamını gör...
49.
cümle içinde geçen kelime oyunlarını daha iyi anlamanızı sağlar.
türkçeye çevrilmiş film/dizilerde bazı diyaloglar vardır dinlerken cümledeki ince espriyi anlayamazsınız "bu neydi şimdi?" diye düşünürsünüz örneğin:
+) hey, who are you?
×) it's 'brock' sir nice to meet you.
+) *sniff sniff* pffff! what's that smell?
şimdi bunu türkçeye çevirelim:
+) hey, sen de kimsin?
x) 'brock' efendim tanıştığıma memnun oldum.
+) *koklama hareketi* pffff! bu koku da ne?
brock ingilizcede porsuk anlamına gelir. porsuklarda bildiğiniz gibi pis kokarlar. yani ingilizce bilen biri ingilizce diyalogtaki brock esprisini anlar ama 'brock' aynı zamanda özel bir ismi belirttiği için türkçe dublajda bu kısmı çeviremezler haliyle de "ne alaka ya?" diye kalırsınız.
türkçeye çevrilmiş film/dizilerde bazı diyaloglar vardır dinlerken cümledeki ince espriyi anlayamazsınız "bu neydi şimdi?" diye düşünürsünüz örneğin:
+) hey, who are you?
×) it's 'brock' sir nice to meet you.
+) *sniff sniff* pffff! what's that smell?
şimdi bunu türkçeye çevirelim:
+) hey, sen de kimsin?
x) 'brock' efendim tanıştığıma memnun oldum.
+) *koklama hareketi* pffff! bu koku da ne?
brock ingilizcede porsuk anlamına gelir. porsuklarda bildiğiniz gibi pis kokarlar. yani ingilizce bilen biri ingilizce diyalogtaki brock esprisini anlar ama 'brock' aynı zamanda özel bir ismi belirttiği için türkçe dublajda bu kısmı çeviremezler haliyle de "ne alaka ya?" diye kalırsınız.
devamını gör...
50.
iki dilde düşünebilme yeteneği.
devamını gör...
51.
kullandığınız herhangi bir ithal üründe, ingilizce bildiğini sananların yaptığı tercümeler yüzüne başınıza bir iş gelmesinden kurtulursunuz.
seyrettiğiniz sansürlü uyduruk dublajların filmi piçe çevirmesine izin vermeden orijinal şekliyle izlersiniz.
seyrettiğiniz sansürlü uyduruk dublajların filmi piçe çevirmesine izin vermeden orijinal şekliyle izlersiniz.
devamını gör...
52.
eğer pozitif bilimler alanında çalışıyorsanız türkçe kaynaklarda bulamadığınız birçok bilgiye erişebilme şansı sunması benim için en önemlisi. bunun haricinde ingilizce içerikleri çeviriye gerek duymadan takip edebilmek de başka bir avantaj
devamını gör...
53.
çocukların ingilizce ödevi olunca ödevi yapmak için özel hoca tutmak gerekmiyor.
bir de yurtdışında yemek siparişi vermek için çok faydalı bir şey.
bir de yurtdışında yemek siparişi vermek için çok faydalı bir şey.
devamını gör...
54.
40 öğretmenden 40 farklı şekilde öğrenince hiç bir şey bilmiyor insan. sırf mesleğim gereği ilgilenmem gereken kulvardaki gerekli makale ve dokümanları anlayabilmek için öğrenmek istiyorum. pfff yapacak çok iş var. yetişemiyorum artık.
devamını gör...
55.
benim türkçe bazen yetmiyor. *
yok ama gerçekten yetmediği zamanlar oluyor. bilingual değilim ama işte o kadar alışmışım ki belli şeyler hakkında ingilizce konuşmaya kendimi daha net anlatabildiğim zamanları seviyorum.
yok ama gerçekten yetmediği zamanlar oluyor. bilingual değilim ama işte o kadar alışmışım ki belli şeyler hakkında ingilizce konuşmaya kendimi daha net anlatabildiğim zamanları seviyorum.
devamını gör...
56.
cehaletiniz gider biraz, öğrenin öğretin.
devamını gör...
57.
58.
21. yüzyılda insan olmak
devamını gör...
59.
her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
devamını gör...
60.
yurt dışı seyahat. turistlerle sohbet. işe girişte avantaj. altyazısı yada türkçesi olmayan film ve kitapları izleyip okumak. çeviri yetisi.
devamını gör...