insan neden aşık olur sorunsalı

dertsiz başına dert aradığı için olabilir.

rahat battıysa demek

aşk evrimsel bir kazanımdır, türün devamlılığını sağlar çünkü rastgele cinsel birliktelik görülen popülasyonlara göre eşliliğin yaygın olduğu popülasyonlarda nüfus artışı daha fazladır

olmasının, yaşanmasının ve bitişinin reçetesi olmayan durumdur aşk. dolayısıyla nedeni de belli değil.

hayatta kalmak ve üremek güdüsel olarak genlerimize yazılmış. ne kadar uzun yaşayacak olursak olalım bir gün öleceğiz . biz öldükten sonra bizim genlerimizi taşıyan çocuklarımız ve onların çocukları sayesinde yaşamaya devam ettiğimiz düşünülebilir . ne kadar sağlıklı çocuklarımız olursa bu durumun hayata geçmesi ihtimali o kadar mümkün olur. bu nedenle birlikte en sağlıklı bebeği dünyayı getirebileceğimiz kişiye aşık oluyoruz. beynimiz bize sizin çok güzel çocuklarınız olur diyor.

eskiden bebeklerin korunmaya ihtiyacı bugün olduğundan daha fazla olduğu için erkekle kadın arasında duygusal bir bağa ihtiyaç vardı. yani erkek kadınla kalsın ve birlikte çocuğu büyütmeleri gerekiyordu. bugün hala bu kural büyük oranda geçerli ama ekonomik durumu iyi olan bir kadın tek başına da çocuk büyütebilir. onu hayatta tutmak anlamında büyütebilir yoksa bir çocuk babaya ihtiyaç duyar elbette.

aşk'ın bir nedeni yoktur.insan istemeden aşık olur.

insan karşı cinsin sevgisine muhtaçtır, o hem sevmek hem sevilmek ister.

insanın annesi, babası, kardeşleri de olsa bir eşi yoksa his dünyasında bir şeyler yarımdır.

herkesin aşk' ını bulması dileğiyle. kimse yarım kalmasın.

aptallığından.
aşk bir hastalıktır ve insan bu hastalığa yakalanacak kadar kusurludur.

tıpkı çil gibi bir kusurun bazılarına yakışması gibi, aşk da en çok şairlere yakışır.

bana o kadr yakışmıyor, şair sayılmam henüz.

sıkılmıştır hayatını yeni bir dönemle taçlandırmak istiyordur

boşluktan.

ciddiyim. boş bir kafa şeytanın çalışma odasıdır diye bir söz vardır mesela. bir insanın ne kadar çok boş vakti olursa, aklına da o kadar çok bu tür işler dolar. gerçekten bir şeylerle uğraşan, kendini bir işe koyu bir şekilde adayan kişiler için aşk her zaman ikinci plandadır.

bu tipler hiç mi aşık olmaz? olur elbette, ama bir şekilde hoşlarına giden birine herhangi bir yerde denk gelirlerse... diğer grup "aşık olamıyorum", "aşk istiyorum", "neden sevgilim yok" modunda, sürekli bir arayış içindeyken, bu insanlar herhangi bir işleri sırasında aşık olabilecekleri birine denk gelirlerse o arada bir şeyler hissetmeye başlarlar çoğunlukla. özellikle bu konu üzerinde düşünmezler.

arabesk bir kafa yapısı iyi değil. bırakın aşk sizi bulsun, siz onun peşinden koşmayın!

içgüdüsel.
bildiğimiz aşk için kpnusursak;
birey çoğalmak için en uygun adayı bulduğunda ona güdümkü roket gibi odaklanma eğilimine girer.
tabi medeni insan bunu belli bir romantizm içinde yapar, şiir yazar, kur yapar, vs vs ve adına aşk deriz.

aşık olma, karmaşık bir duygusal ve biyolojik süreçtir. bilim insanları, aşık olmanın nedenlerini anlamak için çeşitli açıklamalar sunmuşlardır. işte bazı bilimsel açıklamalar:

1. biyolojik temeller: beyindeki kimyasal maddeler ve sinirsel etkileşimler aşık olmada önemli bir rol oynar. özellikle dopamin, norepinefrin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin seviyelerinde değişiklikler, aşık olma hissini artırabilir. bu kimyasallar, kişinin mutluluk, bağlanma ve heyecan gibi duygularını etkileyebilir.

2. evrimsel açıklama: evrimsel bakış açısına göre, aşık olma insan türünün hayatta kalması ve üremesi için önemli bir rol oynamış olabilir. bağlanma ve çiftleşme davranışları, türün devamlılığını sağlamak için evrimsel olarak gelişmiş olabilir.

3. benzerlik ve ilgi alanları: insanlar genellikle benzer değerlere, ilgi alanlarına ve kişilik özelliklerine sahip olan kişilere çekilirler. bu benzerlikler, insanların birbirleriyle daha kolay bağ kurmasına ve aşık olmasına yardımcı olabilir.

4. fiziksel çekicilik: insanlar, fiziksel olarak çekici buldukları kişilere daha çok ilgi duyma eğilimindedirler. bu, evrimsel olarak sağlıklı ve genetik olarak avantajlı bir partner bulma arayışıyla ilişkilendirilebilir.

5. psikolojik faktörler: aşık olma süreci, psikolojik faktörlerin etkisi altında gerçekleşir. örneğin, romantik duygusal yakınlık, kişinin kendini tamamlama arzusu, güven, güvenlik ve romantik bir ilişkiye olan inanç gibi faktörler aşık olma sürecini etkileyebilir.

bunlar, aşık olmanın bilimsel açıklamalarından sadece birkaçıdır. ancak her insanın aşık olma deneyimi benzersizdir ve aşkın tamamıyla bilimsel olarak açıklanabilen bir olgu olmadığını unutmamak önemlidir. aşk, hem biyolojik hem de sosyal etkileşimlerin karmaşık bir kombinasyonu olarak kabul edilir.

karşı cinsin çekiciliğinden olabilir. yalnız kalmamak istediğinden olabilir.

aşk mı? aşk nedir? ruhu ve/veya görünüşü kendine hoş gelen insana fazla anlam yükleyip onsuzluğun dünyanın sonu olduğuna kendini inandırmaktır. kendini inandırmaktır diyorum bak. aşk, insanın kendiyle tartışıp kendini ikna etmesidir.

rahat batiyo cunku

''bütün zevklerimiz, mutluluğumuz, kahkahalarımız ve jestlerimiz ve acılarımız, kederlerimiz, ümitsizliklerimiz ve gözyaşlarımız beyinden ve yalnızca beyinden kaynaklanır.''
hipokrat

#2540415

nerden bileyim diye cevaplayabilirim sadece. çünkü bilsem neden aşık olduğumu olmamayı da bilebilecek durumum olurdu az biraz tanıyorsam kendimi. o da sormuştu neden aşık olduğumu. bilmiyorum diyebilmiştim utangaç gözlerle . aradan yıllar geçti cevabı hala bilmiyorum ve hala utangaçtır gözlerim.