- lütfen sonuna kadar okuyun-
babam hayvancılıkla ilgilenen aynı zamanda incir kayısı üzüm tarlası olan bir çiftçi. az önce şehre indik ve incir tarlası için önemli bir ilaç aldı sadece o tek ilaç 200 tl, sonra hayvanlar için yem almaya gittik sadece 1 çuval yem 150 tl. dedi ki ne yapayım ben hangi birine para yetiştireyim ne yapayım. az önce eve geldik yemi evin ihtiyacı aşısı ilacı zehiri benzini mazotu derken yüksekçe mebla gitmiş. bende dedim ki baba devlet tam olarak şöyle diyor ;
" hayvancılıkla uğraş ülkeyi kalkındır fakat kazandığından fazlasını cebinden vererek git onlara yem al ilaç al, hayvan aşıları ve ilaçlarını senin için yüksek bir fiyatla önüne sunuyorum yılda bir kez verdiğim desteklemeyi yetir bir şekilde. üzüm yetiştirmek için kooperatif'e borç yap çünkü üzüm bağının ilaçlarını ödemeye paran yetmez, biliyorsun ki vergisiz ilaç asla satmayız. bunlardan dolayı bize hesap soramazsın çünkü sen incir tarlasından 20 bin tl kazanç elde ediyorsun hallet bir şekilde, yıl boyunca çalıştırdığın işçi parasını da ordan verirsin."
babam hiçbirşeyimizi eksik etmemek için çok çabalıyor çok şükür ki hepberaber bir şekilde hallediyoruz. benim babam ne hayvanları ne tarlasını satmaya asla yönelmiyor ama haklı olarak birçok insan da bunları satıp bir köşeye geçip olan biteni seyrediyor her neyse bize dönelim, yeri geliyor gece karanlığına kadar çalıştığımız zamanlar oluyor en son arpa tarlasının saman balyalarını traktöre yükledik ben kardeşim ve babam, eve geldiğimiz saat dokuz buçuk. ben 17 yaşındayım evet yks sınavına da hazırlanıyorum evet istediğim üniversitenin içmimarlık bölümünü de kazanacağım, bunlardan şikayetçi değilim gece karanlığını bırak sabaha kadar iş olsa yine çalışırım çalışmak güçlü olmak demek yani bunu anlatmamın sebebi sadece örnek vermek şikayet değil. devlet devlettir baştır boyun eğmen gerekir ama devletin de çok şey görmesi gerekir bir iki meseleyi çözmekle insanların hayatı devam etmiyor. ülkede esnafından işçisine bir çok insan intahar ediyor. adam yetişemiyor, öyle tarlası hayvanı yok kovulmazsa eğer bir işi var asgari ücretle çalıştığı o da 2825,90 tl. evinin kirasını elektriğini suyunu çocuklarının okul masrafını mutfak ihtiyaçlarını çıkartsa köşeye biraz para ayırayım dese kendisine bir tane pantolon alacak parası kalmıyor abartmıyorum var gerçekten almayayım yırtık pantolonumu giymeye devam edeyim diyen insanlar var. keşke okula gidebilseydim diyen kağıt toplamak, mendil satmakla büyüyen çocuklar var. uyuşturucu bağımlılığıyla sokağın bir köşesinde ölen gençler var şimdi biri çıkıp dese bunun devletle ne alakası var? bişey demem gerçekten o kişiye diyebileceğim hiçbirşey yok. abim polis geçen bir olayı anlatırken diyor ki adam 4 yıllık üniversite bitirmiş ama çalışamıyor çünkü tecrübeli işçi arıyorlar bir iki yıllık da değil en az dört beş yıllık neyse evde oturmak yerine gidip sahilde seyyar nohut-pilav satıyor birkaç serseri gelip adamın tezgahını ağzını yüzünü dağıtıyor. adam kafayı yemiş psikolojik bunalıma girmiş, olduğu yerde sallana sallana ben deli değilim diyor annesi babası polisi arıyor çünkü artık oğullarının bu haline onlarda dayanamıyor. yani diyecek çok şey, anlatacak çok hikâye var ama birkaç yazı ve süren birkaç günlük etkiyle öylece kaybolup gidiyor akıllardan bu hikayeler. ben unutmam hiçbirini kimse kusura bakmasın çok hakkı var bu insanların kimse göz ardı etmeye çalışmasın edemezsiniz de zaten.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"işçi esnaf ve pahalı hayatları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim