josef stalin

lenin’in ölümünden sonra sovyetler birliğinde bir güç yarışı başlamıştır. sultan galiyev, stalin ve troçki arasında büyük bir siyasi kriz oluşmuştur. galip olan stalin çıkmıştır, galiyev öldürülmüş troçki de sürgün edilmiştir. troçki kızıl ordu’nun kurucusudur ve birçok bölgede taraftarları vardı. stalin, troçki taraftarlarını iç güvenlik tehdidi ve otoritesini sağlamlaştırmak amacıyla yargısız infazlarda bulunmuştur bu doğru ama stalin olmasaydı sovyetler birliği bu kadar kalkınamazdı ve güçlenemezdi. 2. dünya savaşı’nı naziler kazanırdı ve dünyada faşistleri durdurabilecek hiç bir güç olmazdı. yani insanlık bir nebze olsun rahat yaşayabiliyorsa bunu stalin’e borçludur...

marksistler bir daha dünyanın sonuna kadar iktidar yüzü göremeyecekler. sorumlularından birisi de bu bıyıklı amcamız. ukraynayı suni kıtlık yaratarak açlığa terk eden bir amcamız. peki ya niçin? köylüler topraklarını vermemek istediği için. marksizm böyledir, otoriterdir hatta totaliterdir. elindeki gücü muhaliflere harcar. paranoiddir. leninden sonra bu amcamız sayesinde dünyanın marksizme karşı görüşünü belirlenmiştir bu amcamız.

#3112886

beni tefe koyarlar ama keşke galiyev galip gelseydi! ne finlandiya rus saldırısına uğrardı, ne polonya k.h.ece pay edilirdi, ne çoğu dünya devleti abd'nin kucağına otururdu, ne türk memleketleri ruslaştırılırdı. hiçbiri olmazdı.

not: ironidir fakat gerçeklik payı yok değil.

hitler' in tek rakibini hala savunabiliyorlar. stalin tarikatının işid' den farkı yok.

ruh hastası bunlar.

mülkiyetçi anti-komünistlerin sovyetler kurulduktan sonra, marx, engels ve lenin yerine seçtikleri kabus. komünist olmayan herhangi bir ailenin çoluğunu çocuğunu korkutmak için kullanılan kusmuk torbası.
sovyetler'de yaşanan başarıların kaynağı lenin ve stalin iken, büyük sorunların dünya tarihine kazınmış trajediler haline gelmesinin sorumlusu ise marksist olmayan rus komünistleridir.
stalin'in içine düştüğü proleterya diktatörlüğü adı verilen ve biz komünistlerin kefil olduğu tuzak, stalin'in tüm çaresiz beceriksizliklerinin de kaynağıdır. aynı tuzağın diğer bir adı iktidar tuzağıdır. eskisinin yerine yeni bir rejim getirip tutunmaya kararlı bir şekilde işini yaptığında bir lider, yaşanması kaçınılmaz trajedilerin başına toplanacak olan leş kargalarının gürültüsünü de beraberinde gezdirir.
napolyon, iflah olmaz bir mülkiyetçi olduğu halde bugün baş tacı edilen bir figür değildir. napolyon büyük bir devrimin parçası olarak yer aldı savaş alanlarında. bu gün herkes napolyon'u kaypaklıkları, korkaklıkları ve atalarından aldığı klasik huyları ile tanıyor, büyük bir devrimin 'büyük bir lideri' olarak o'na saygı gösteren sadece fransız burjuvazisidir.

uzun lafın kısası, stalin'e saldıranların korktuğu şey marksizmdir. stalin'i "komünizmin yarattığı en büyük canavar" olarak resmeden de, gerçek bir sosyalist değil de bir rus milliyetçisi olduğunu iddia eden de aynı karışık ve cahil kafalardır.

siyasi görüş * denilen şey ile kara propaganda denilen şeyi birbirine karıştırmamak gerekir. sonuçta bu ik şey nitelik ve nicelik açısından birbirlerinden çok farklıdırlar. zaten işlevleri de farklıdır.

şu katili öven birisini görürseniz direkt o kişinin "terörist" olduğunu anlarsınız.

hani hitler belasında avrupa ve dünyayı kurtardığını bilmesek kimi kuyruk acılarını anlayamayıp kuşkulanacağız..

şehirlerdeki suçlu ve gereksiz insanları temizlemek için yürülüğe sokulan yeni pasaport belgesi aracılığı ile evden ekmek için çıkanlar, trenin durduğu istasyondan bir şey almak için inen kızlara varana dek suçlu-suçsuz olduğuna bakılmaksızın pasaport belgesi olamayan on bine yakın insanı toplayıp nazino adasına gönderen katil diktatör.

o kadar plansız programsız bir uygulama ki kısa zamanda açlık, tecavüz, cinayet ve yamyamlık olayları yaşanmaya başlıyor.

antikomünist cephenin topyekün, sol cephenin de kısmen şeytanlaştırdığı biri.
döneminde lenin ve karısıyla bile çatışacak oranda katı.
troçki'yi daha entelektüel, kuramcı ve tercih edilebilir bulan biri olarak, hitler nazizmi ve faşizme karşı duruş kararlılığı ve başarısı, çok eleştirilse de devrime adanmışlığı ve savaşta cepheye gönderdiği oğlunun, esir alınıp, esir nazi subaylarının serbest bırakılması koşuluyla takası teklifini "cephedeki tüm sovyet gençleri de benim evladım. onlarla aynı kaderi paylaşmalı" diyerek reddedebilme özverisini (ki oğlu bu kararından sonra öldürülmüştür) bir çok insan gösteremez.. doğrusuyla yanlışıyla o bir stalin'dir.

molotov-ribbentrop pakti gereği komünist yahudileri nazi almanyasina hediye eden siyasi figür.

edit: tanim sadece bilgilendirme amacli girildi.anti-stalinist veya trockist değilim.malum üzre etiketler insani sınırlandirir.

rusya tarihinde gelmiş geçmiş en kuvvetli, en başarılı, rusya'ya en çok katkıda bulunmuş liderdir.
çok sertti. ama rusya gibi büyük ve kalabalık bir ülkeyi demir yumruk olmadan zaten yönetemezsin.
bugün rusyada eğitimiden metroya, ordudan yaşanılan binalara, sağlık sistemine vs. vs herşeyde onun izi vardır.
kendi gürcü olmasına rağmen rusya aşığıydı. ölürken ayağında delik ayakkabı ile ölecek, kızına 5 kuruş miras bırakmayacak, tek esir oğlunu almanların elinden almak için hiçbir yetkisini kullanmayacak kadar dürüst biriydi.
bi elin gürcü liderine bak, birde bizdek gürcüye bak...
biri memleket için oğlunu feda etmiş, diğeri ise halkın kıçındaki dona göz dikmiş.

churchill ve roosevelt stalin ve hitlerden daha iyi bir de churchill ve roosevelt diktatör değildi.

marksist-lenini,st ideolojiye inanan dünya devrimcilerinin,anti-faşistlerin ,dünya işçi sınıfının ve ezilen halkları büyük babası , benimde büyük babam devrimci atamdır ..
hepimiz anavatan rusyalıyız ,gün gelir devrimci sscb. kurulur.
yaşasın anavatan rusya..

seni unutan devrimi unutsun büyükbabamız.

notingen göthe;bazı sürüngenler ağızlarını bozup kudurmuşmuşlar ,bak iğne yapar itlaf eder kanalizasyona atarım,demedi demeyin.

oglu ikinci dünya savaşında nazilere karşı savaşırken yaşamını yitirmiştir.özellikle devrimci leninist yapılarda leninden sonra ikinci temel referanstır,ilginçtirki maoizmden ayrışmalarının temel göstergesi stalinizm vurgusudur,çünkü maoizm temelde leninin tarihsel geçmişini red etmez,ancak radikalce de sahiplenmez.

hitler kadar faşisttir sosyalistlerin ve komünistlerin övdüğü adamdır. bunlara sorsan gulag tatil köyüdür. stalin kendisine muhalif olanları tatil köyüne göndermiştir.

abd nin desteği olmasa sscb yi almanyaya verecek rus lider.

yalnız biz faşistlerin hitlerden sonra muhalifler konusunda örnek aldığı ikinci liderdir.

idol.

#3268972stalin'in oğlu, teğmendi.
yakov dzhugasvili
1941'de esir düştü.
mareşal paulus'u bırakması karşılığında, oğlu yakov'u bırakmayı teklif ederler stalin'e.
stalin; ''yakov sizin kamplarınızdaki binlerce oğlumdan sadece biri. ya hepsini bırakırsınız ya da yakov da onlarla aynı kaderi paylaşır.'' der
14 nisan 1943'de naziler tarafından kurşuna dizilerek öldürülür...

#3054723buradaki önerimi tekrarlıyorum.

anti-komünistleri gulag denilen zorunlu çalışma kamplarına gönderen komünist, ideolojik olarak komünist-sosyalist olmadığım için kendisini tutmam lakin sovyet rejiminin sürekliliği için yaptığından bir noktada anlayabildiğim bir tarihi figür tıpkı mao zedong gibi.

fakat öven yerli kominiz abelerimiz atatürk'e dersim harekatı ve üçüncü ağrı harekatı yüzünden kin güdüyor. halbuki atatürk de anti-kemalistlere aynı muameleyi çekiyordu, bunu dersen bu solperenlerimiz kuduruyor hatta "kürt soykırımıııı" diye zırlıyorlar aha bak örnek. #3044935

soran olursa bu solperenler bazı şeyleri asmış farklı düşünebilen entelektüeller biz de sağcı foşixleriz he.

kendisi tam bir aile faciasıdır psikolojik olarak. böyle bir aileden ne çıksın abicim? yıldırım akbulut mu bekliyoruz? babası besarion jughashvili çok ağır bir alkolikmiş ve sürekli dövermiş stalin'i. annesi ekaterine gledze dindar bir kadın olmasına rağmen, o da tekme tokat dalarmış. dayak yemeye elverişli bir çocukmuş stalin. gelen geçen kafasında tabak kırarmış. o zamanlar tabak yokmuş bile, düşünün. bulup kırarlarmış yine de. dayak yakışırmış stalin'e. görünce dövesi gelirmiş herkesin. iktidara geldiğinde annesini ziyarete gitmiş kendisi hayırlı bir evlat olarak.

"anne çarı bildin mi? hah işte ben ona benzer bir şey oldum" demiş.
annesi şöyle cevap vermiş: keşke rahip olsaydın.
-----
ya hayatımlarım..bu noktada duralım iki dakika. çocuğun başarısını reddetme, ona destek olmama var. bunu bir inceleyelim. ben hafif anlama özürlü olduğum ya da okuması zor olduğu için kohut emminin 2 senede bitirdiğim, kendiliğin çözümlenmesi adlı kitabında kendimi çözümlemeye çalışırken, okuduğum şu örneği unutamıyorum.

şimdi çocuğunuz diyelim resim yapmış bok gibi. ağaç dalı ve nehir çizmiş güzel yavrunuz. ortada da inek var. bakınca dalga geçilecek bir resim olsun bu. çocuk tam elinde resimle size doğru koşup "annieeee resmim nası olmuş?" diye sorduğunda siz ona "dur dur bekle şimdi ocakta yemeğim var" derseiz eğer, o çocuğun dünyasında bayaa bir şeyi yıkıyormuşsunuz. çocuk, böyle hassas varlık.

bu bağlamda stalin'i düşünelim. bunun babası bazen zevk için stalini dart tahtası yapar, kafasına ok atarmış. hafif abartıyor olabilirim ama bunun yediği dayak miktarını hayal edersek, çok doğru dediklerim bence. sallamıyorum da zaten. apocalypse stalin belgeselini izlerseniz, en azından, "neden bu adam böyle manyak olmuş" sorusunun yanıtını bulabilirsiniz. annesini babasını bu yüzden saklarmış hep. ayakları perdeliymiş, tek kolu daha kısaymış. ninja kaplumbağalar gibi bi şeymiş belgeselde dediklerine göre. apocalypse stalin iyidir. netflix'in belgesellerindeki gibi, perma saçlı bir kadın siyah fonlu odanın ortasında sandalyede oturarak, ota boka, "korkunç günlerdi. ne yapacağımızı şaşırmıştık. o nedenle bir şey yapmadık" gibi saçma sapan konuşarak ekşici gibi şaşırmaz. fransız yapımıydı sanırsam, tavsiye ederim.

çok dayak yemiş bee. acıdığım sanılmasın da, normal yaptıkları. benim dayak yememiş halim bu mesela. o açıdan empati kurabiliyorum. 0-7 yaş arası çok şeyi belirliyor çocukta.