21.
önyargının hat safhada olduğu bir müzik türü. yaklaşık 8-9 senedir k-pop fanıyım. çoğu kişiden ergen misin? başka müzik mi yok vs. gibi söylemleri duymaktan çok yoruldum. çok zor bir zamanda karşılaştım k-popla. bana kendimi sevmeyi ,kendimle barışmam gerektiğini, zorluklarla nasıl mücadele edeceğimi öğretti. k-pop idolleri fanlarına çok değer veriyor. hatta çoğu k-pop idollerin fanlarına yazdığı şarkılar var. bu şarkıların anlamları kendilerini sevmelerini öğütleyen şarkılar. evet öz eleştiri yapacak olursam çok fazla kanser kitle var. ama inanın o kanser kitle gerçek bir fan olduğunu bile düşünmüyorum. çünkü etrafta yaptıkları saçma sapan hareketleri aynı şekilde çok sevdikleri idollerine (!) de yapıyorlar. asıl fan kitlesi bile kanser fan kitlesiyle tartışmaya girip idolleri savunmaya falan kalkışıyorlar. müziği beğenmeye bilirsiniz. ama idolleri saygı duymak zorundasınız. çünkü onlar da bir insan onların da bir ailesi var. karşılaştığınız kanser kitle yüzünden asıl fan kitlesine ergen demeyi de kesmelisiniz. çünkü çoğumuz ergenlik dönemimizi atlatmış birer yetişkiniz.
devamını gör...
22.
boşluğa düştüğüm anda tuttu beni çığlıklar yardım çığlıkları attım dinlememek ilgilenmemek için ama nafile önce youtube reklamlarıma sonra önerilenlerime çıktıkça içine çekildim ve bir baktım ki ben arıyorum artık
şaka bir yana muhteşem bir tüketim çılgınlığı sektörü. dehşet para kazanıyorlar ve dehşet tüketiyorlar. comeback dediğimiz farklı konseptlerle yeni singlelar çıkartıyorlar ve bu şarkılar o kadar hızlı tüketiliyor ki bir anda yeni comeback isteyenler türüyor. bunun yanı sıra 22 kişilik müzik grupları var zaten her biri bir cümle söylese biraz da melodi koysalar 3-4 dk olur. sayıyı bu kadar fazla tutmalarının sebebi büyük bir kitleye hitap edebilmek. mesela ben turkuaz rengi seviyorsam bunu seven bir idolü tercih ederim bu yüzden +1 insan koyuyorlar. ha evet şarkıcılar ama idol diyoruz. bir de şirket meselesi var 3 büyük yg, sm, jyp en bilinenleri. bunlar küçük yaştan (12-15) yetenekli insanları alıyor, eğitiyor, parlatıyor önümüze koyuyor. en kötüleri sm galiba çünkü benim bildiğim 3 idol bunun yüzünden kafayı yiyip intihar etti. güzel sanatlar lisesindeki çocuklar buralara gidip staj yapıyorlar. lisedeyken çıkış yaparsa okula gelmiyor zaten.
velhasıl kelam manyak bir sektör, manyak bir topluluk allah bu çukura düşenlere sabır ve akıl ihsan eylesin.
şaka bir yana muhteşem bir tüketim çılgınlığı sektörü. dehşet para kazanıyorlar ve dehşet tüketiyorlar. comeback dediğimiz farklı konseptlerle yeni singlelar çıkartıyorlar ve bu şarkılar o kadar hızlı tüketiliyor ki bir anda yeni comeback isteyenler türüyor. bunun yanı sıra 22 kişilik müzik grupları var zaten her biri bir cümle söylese biraz da melodi koysalar 3-4 dk olur. sayıyı bu kadar fazla tutmalarının sebebi büyük bir kitleye hitap edebilmek. mesela ben turkuaz rengi seviyorsam bunu seven bir idolü tercih ederim bu yüzden +1 insan koyuyorlar. ha evet şarkıcılar ama idol diyoruz. bir de şirket meselesi var 3 büyük yg, sm, jyp en bilinenleri. bunlar küçük yaştan (12-15) yetenekli insanları alıyor, eğitiyor, parlatıyor önümüze koyuyor. en kötüleri sm galiba çünkü benim bildiğim 3 idol bunun yüzünden kafayı yiyip intihar etti. güzel sanatlar lisesindeki çocuklar buralara gidip staj yapıyorlar. lisedeyken çıkış yaparsa okula gelmiyor zaten.
velhasıl kelam manyak bir sektör, manyak bir topluluk allah bu çukura düşenlere sabır ve akıl ihsan eylesin.
devamını gör...
23.
bir progresif rock aşığı olarak “yürrrüyün bee” dediğim müzik türü. kardeşim vasıtasıyla bol bol dinleme imkanı buldum, rengarenk klipleri ve birbirinden sevimli idolleriyle sizi içine çekiveriyor. kardeşimin dinlettiği gruplar arasından en sevdiğim (bkz: stray kids) oldu. kız grupları insanın damağında (bkz: hepsi (grup)) tadı bırakırken erkek grupları da son derece eğlenceli. insanlar neden bu kadar negatif yaklaşıyor anlayabilmiş değilim. gençler acı pornosunu andıran arabeskle harmanlanmış türkçe popu dinleyeceklerine kore popu dinlesin mis gibi.
devamını gör...
24.
şu sıra oğlumun sınıf arkadaşları tarafından hunharca dinlenen, dansları bir ritüel haline getirilen müzik türü. benim oğlum pek sevmedi. ben de pek dinleyemiyorum ama çocuklar bayılıyor. bir de bunların kolyesi çantası kıyafeti takısı ...... (liste uzar gider) çocuklar arasında kapış kapış. ne diyeyim bir rüzgardır belki, hep öyle olmuyor mu?
devamını gör...
25.
sadece imam hatipli kızlar dinliyor galiba.
dindar aileler durumdan rahatsız olduğu için şikayet etmiş ki bakanlık k-pop hakkında inceleme başlatmış. sümeyyeler üzgün...
dindar aileler durumdan rahatsız olduğu için şikayet etmiş ki bakanlık k-pop hakkında inceleme başlatmış. sümeyyeler üzgün...
devamını gör...
26.
bir acayip müzik. cecelist'ci tayfanın ecnebi müzikle buluşma noktası. bari cat stevens falan dinleselerdi...
devamını gör...
27.
kpop, uzun zaman boyunca popüler kültürün kölesi olmayacağım diyerek dinlemeyi reddedip sonrasına merakıma yenik düşerek içine sürüklendiğim müzik türü. müzik kliplerinden mi yoksa dans kareografilerinden dolayı mı bilinmez, insanı deli gibi içine sürüklüyor. ilk başta ev temizliği yaparken dinliyordum, arkadaşlarıma ben kpopçu oldum diye şakalar yapıyordum ama artık şaka olduğunu sanmıyorum. evet ben bir bağımlıyım. artık sadece ev toplarken değil, işe giderken, duş alırken bile kpop dinliyorum. hatta dans kareografilerini ezberleyip evde dans bile ediyorum. halimden de memnunum dans etmenin hayatıma pozitif enerji kattığını farkettim. önyargıyla yaklaşmamamız gerekiyormuş sayın yazarlar.
devamını gör...
28.
dönem ödevimdir. bilenlerden yardım alabilirim... fanları neden bu kadar kavga ediyor anlamış değilim, bilenlerden yardım alabilirim.
devamını gör...
29.
tamamen köleleştirme üzerine kurulu bir piyasa. belli başlı şirketler var, auditionlar ile seçilen çocuklar* stajyer olarak alınıyor ve senelerce eğitiliyor. bu 13-14 yaşlarındaki çocuklar stajyer olduğunda yurt sistemine geçiyor ve ailelerinden ayrılarak şirketlere bağlı yurtlarda kalmaya başlıyor, günün büyük bir kısmında da* prova yapıyorlar. asla özel hayatları olmuyor, sosyal medya kullanımı da yasak. aynı zamanda aileleriyle de çok nadir görüşebiliyorlar. işin kötüsü de bu stajyerlerin çok küçük bir kısmı “idol” olarak çıkış yapıyor.
işin kötüsü çıkış yaptıktan sonra başlıyor çünkü bu noktadan sonra tamamen bağlı oldukları şirketin izin verdiği düzeyde yaşayabiliyorlar.
ağır diyetler, yoğun provalar derken özel hayatları olmuyor asla. sevgililerinin olması da yasak bu arada. uzun süre piyasada kalmadılarsa şirketlerin tamamen performans sergilemek üzerine programlanmış robotları haline geliyorlar.
en korkuncu da “sasaeng” denen hayranlar. bu hayranlar resmen özel hayatı kastederek taciz ediyor idolleri. tuvalette götlerini sildikleri mendilleri biriktirenler bile var hatta.
bir de cancel kültürü var orada, en küçük bir hatada* bitiriyorlar hemen insanların kariyerini.
çok para kazanıyor ve inanılmaz bir ün sahibi oluyorlar ama bütün hayatlarını feda ediyorlar bu yolda. şeytanla anlaşma yapmak gibi anlayacağınız. daha neler neler var.
hayranlar konusunda da, evet çok kanser bir kitle var ve bu kitle hastalık derecesinde yaşıyorlar bu hayranlığı ama inanın normal, dümdüz hayran olan insanlar da var. (bkz: erza)
çıkarttıkları iş de büyük bir emeğin sonucu ve kaliteli gerçekten. dinleyip dinlememek size kalmış tabii ama kanser kitle yüzünden tüm topluluğu ve hatta piyasayı cancellamak da akıl işi değil.
işin kötüsü çıkış yaptıktan sonra başlıyor çünkü bu noktadan sonra tamamen bağlı oldukları şirketin izin verdiği düzeyde yaşayabiliyorlar.
ağır diyetler, yoğun provalar derken özel hayatları olmuyor asla. sevgililerinin olması da yasak bu arada. uzun süre piyasada kalmadılarsa şirketlerin tamamen performans sergilemek üzerine programlanmış robotları haline geliyorlar.
en korkuncu da “sasaeng” denen hayranlar. bu hayranlar resmen özel hayatı kastederek taciz ediyor idolleri. tuvalette götlerini sildikleri mendilleri biriktirenler bile var hatta.
bir de cancel kültürü var orada, en küçük bir hatada* bitiriyorlar hemen insanların kariyerini.
çok para kazanıyor ve inanılmaz bir ün sahibi oluyorlar ama bütün hayatlarını feda ediyorlar bu yolda. şeytanla anlaşma yapmak gibi anlayacağınız. daha neler neler var.
hayranlar konusunda da, evet çok kanser bir kitle var ve bu kitle hastalık derecesinde yaşıyorlar bu hayranlığı ama inanın normal, dümdüz hayran olan insanlar da var. (bkz: erza)
çıkarttıkları iş de büyük bir emeğin sonucu ve kaliteli gerçekten. dinleyip dinlememek size kalmış tabii ama kanser kitle yüzünden tüm topluluğu ve hatta piyasayı cancellamak da akıl işi değil.
devamını gör...
30.
danslı müzikli kendine çekiyor.
devamını gör...
31.
blackpink lalisa için kurşun atar kurşun yerim.
devamını gör...
32.
şu başlığı bulana kadar öldüm. ne kadar çok k-pop'la ilgili başlık açılmış öyle.. en güldüğüm şey oldu, k-pop dinleyen sevgiliyi terk etmek... kıskıskıs...
her neyse geçelim tanıma. kore popüler müzik manasına gelen kısaltma. dünya literatürüne girmiştir. hatta şöyle bir laf vardır: k-pop bi din olsaydı, şüphesiz tanrısı, rain olurdu. * rain kim lan? demeyin diye, hemen şuraya bir videosunu bırakıyorum:
resmen beynimde, kira ödemeden yaşıyor bu video. her baktığımda ayrı bi cringelik fark ediyorum. keeepaap görller affetsin de madem beğenmiyorum, izlemeyim değil mi? ı ım, olmaz. şarkılar harika. ikisi de.. süper motive ediyor özellikle bi karar alacaksam...
ama maalesef bununla sınırlı değil. yahu o gömlek niye en aşağı bi beden daha büyük değil? hadi değil, niye birleşim yerlerinden çıt çıt yapıştırılmadı. tamamen fiyasko tam bi terzilik hatası. yahu adam damat olsa gelin bırakır kaçardı. pilot olsa, uçak düşerdi.. . şunu kiğılı'dan giydirelim dicem, yıl 2017.. kiğılı mı kaldı allasen?.. hadi onu da geçtim, çığlık çığıla ne bağırırsın be adam? dur işte coolluğunda. aynı k-pop gibi..*
ilk izlerken/dinlerken öyle olmasa da, sonrasında taban tabana cringe gelmeye başlayan müzik türüdür bana göre.. tamam gidiyor da, bir yere kadar.
özellikle rain ve jyp bana göre piyasayı iyi yönlendiriyor. ikisi de alttan alta ama bir yere kadar.
bu arada rain her geçen yıl diyoruz ki 35 yaş üstü son çırpınışları, yok.. 37 yaş üstü son çırpınışları, yok. e yaşlan be adam. düşsün o kondisyonun artık. yeter, bezdi bu kondisyonsuzlar da daa..
her neyse geçelim tanıma. kore popüler müzik manasına gelen kısaltma. dünya literatürüne girmiştir. hatta şöyle bir laf vardır: k-pop bi din olsaydı, şüphesiz tanrısı, rain olurdu. * rain kim lan? demeyin diye, hemen şuraya bir videosunu bırakıyorum:
resmen beynimde, kira ödemeden yaşıyor bu video. her baktığımda ayrı bi cringelik fark ediyorum. keeepaap görller affetsin de madem beğenmiyorum, izlemeyim değil mi? ı ım, olmaz. şarkılar harika. ikisi de.. süper motive ediyor özellikle bi karar alacaksam...
ama maalesef bununla sınırlı değil. yahu o gömlek niye en aşağı bi beden daha büyük değil? hadi değil, niye birleşim yerlerinden çıt çıt yapıştırılmadı. tamamen fiyasko tam bi terzilik hatası. yahu adam damat olsa gelin bırakır kaçardı. pilot olsa, uçak düşerdi.. . şunu kiğılı'dan giydirelim dicem, yıl 2017.. kiğılı mı kaldı allasen?.. hadi onu da geçtim, çığlık çığıla ne bağırırsın be adam? dur işte coolluğunda. aynı k-pop gibi..*
ilk izlerken/dinlerken öyle olmasa da, sonrasında taban tabana cringe gelmeye başlayan müzik türüdür bana göre.. tamam gidiyor da, bir yere kadar.
özellikle rain ve jyp bana göre piyasayı iyi yönlendiriyor. ikisi de alttan alta ama bir yere kadar.
bu arada rain her geçen yıl diyoruz ki 35 yaş üstü son çırpınışları, yok.. 37 yaş üstü son çırpınışları, yok. e yaşlan be adam. düşsün o kondisyonun artık. yeter, bezdi bu kondisyonsuzlar da daa..
devamını gör...
33.
dinlerken hiçbir şey anlamasam da bana garip bir neşe ve mutluluk veren pop türüdür.
anlık motivasyonum yükseliyor resmen, yüzüm falan gülüyor ufak ufak hareketlerle dans bile ediyorum.
anlık motivasyonum yükseliyor resmen, yüzüm falan gülüyor ufak ufak hareketlerle dans bile ediyorum.
devamını gör...
34.
sevilmemesi de en az sevilmesi kadar normal olduğunu kafalarına yedirememeleri nedeni ile hoşlaşmayan kişilere "beyinsiz" lakabı geçirmekten çekinmeyen bir türk kitlesi olan oluşumu bulunan absürtümsü dünya.
biraz daha temize çekmeden önce;
kore pop'unun neden olumsuz bir şekilde görünürde olduğu mevzusuna giriş yapmadan önce kimsenin ne müzik dinlediğinin umurumda olmadığını beyan ederim. yaşları 15-17+ arasında oldugu düşünülen kitlemiz nasıl bağlanılacağı öznel olacak şekilde bu müzik türüne bir şekilde bağlanıyor ve birkaç şirkete bağlı olan müzik gruplarinı sevmeye başlıyorlar. ardından youtube, google daki haberler vb. sosyal ağlardan bu şirketin para kaynağı olan bu grupların şirketlerinin kölesi olarak çalıştırldığını duyduktan sonra düşüncelerine bu gruplar hakkında bir acındırma baskın kalır kore fancıklarımıza. ardından fancıklarımız düşünür; "bu müziğe karşı karşıt düşüncelere sahip insanlar niçin bu kadar zalim?" dedikten sonra gelen duygusallığın üzerine gruba veya herhangi bir idole gelen bağlılık hissi ile birlikte bunu anlamlandıramadıktan sonra kötü damgalar basmaya *başlıyorlar bu karşıt insanlara. durum böyle olunca hoşlaşmayan kitle "adam akıllı" dinleyen de dahil bu kitlenin hepsini karşıt bir bakış açısıyle birlikte yapıştırmış cevabı;
(bkz: kpop yasaklanmalı)
hoba!
bir de bakmışız etraf it dalaşı olmuş. o buna savuruyor o ona. biri diyor "sizin kadar beyinsizini görmedim!" diğeri diyor "ben de sizin kadar ergeninizi!*"
ve sonucunda önyargı olarak görüşümüz genelde"k-pop öyle dinlenilebilir bir müzik türü değil" oluyor. belki de sirket yasalarını, kuralları hakkında "zorluk çekiyorlar*" gibi acımsı ve bu türde müzik çıkaran herhangi bir müzik grubuna olan bağlılıkları böyle çelişki içerisinde görünürde bir şablon almasalardı k-pop kesinlikle böyle genellenmezdi.
-peki çözüm mümkün mü?
büyük ihtimal genllenmiş karşıt görüşleri kırabilecek görüşler yaratabilecek çok fazla sayıda kore popu fanatiği olmaması dolayısı ile çözüm çok mümkün değil maalesef.
biraz daha temize çekmeden önce;
kore pop'unun neden olumsuz bir şekilde görünürde olduğu mevzusuna giriş yapmadan önce kimsenin ne müzik dinlediğinin umurumda olmadığını beyan ederim. yaşları 15-17+ arasında oldugu düşünülen kitlemiz nasıl bağlanılacağı öznel olacak şekilde bu müzik türüne bir şekilde bağlanıyor ve birkaç şirkete bağlı olan müzik gruplarinı sevmeye başlıyorlar. ardından youtube, google daki haberler vb. sosyal ağlardan bu şirketin para kaynağı olan bu grupların şirketlerinin kölesi olarak çalıştırldığını duyduktan sonra düşüncelerine bu gruplar hakkında bir acındırma baskın kalır kore fancıklarımıza. ardından fancıklarımız düşünür; "bu müziğe karşı karşıt düşüncelere sahip insanlar niçin bu kadar zalim?" dedikten sonra gelen duygusallığın üzerine gruba veya herhangi bir idole gelen bağlılık hissi ile birlikte bunu anlamlandıramadıktan sonra kötü damgalar basmaya *başlıyorlar bu karşıt insanlara. durum böyle olunca hoşlaşmayan kitle "adam akıllı" dinleyen de dahil bu kitlenin hepsini karşıt bir bakış açısıyle birlikte yapıştırmış cevabı;
(bkz: kpop yasaklanmalı)
hoba!
bir de bakmışız etraf it dalaşı olmuş. o buna savuruyor o ona. biri diyor "sizin kadar beyinsizini görmedim!" diğeri diyor "ben de sizin kadar ergeninizi!*"
ve sonucunda önyargı olarak görüşümüz genelde"k-pop öyle dinlenilebilir bir müzik türü değil" oluyor. belki de sirket yasalarını, kuralları hakkında "zorluk çekiyorlar*" gibi acımsı ve bu türde müzik çıkaran herhangi bir müzik grubuna olan bağlılıkları böyle çelişki içerisinde görünürde bir şablon almasalardı k-pop kesinlikle böyle genellenmezdi.
-peki çözüm mümkün mü?
büyük ihtimal genllenmiş karşıt görüşleri kırabilecek görüşler yaratabilecek çok fazla sayıda kore popu fanatiği olmaması dolayısı ile çözüm çok mümkün değil maalesef.
devamını gör...
35.
türk futbolu gibi bir şey. ama 2ne1 iyi ki var, vardı, var olacak.
devamını gör...
36.
rock,pop,slow vs. gibi bir türdür. bir sanat birleşimi olduğunu düşünüyorum. k-pop dinleyenlere saygı duymayalanların yaptığı ırkçılıktır. ne demişler zevkler ve renkler tartişılmaz.
devamını gör...
37.
38.
korece popüler müziğinin kısa adıdır. pop müzik yoğunluklu ama fazlaca hip-hop türündeki şarkılardır. kore geleneksel müziğinin de ezgileri sıklıkla duyulur zirâ koreliler kültürüne sıkı sıkıya bağlı ve bazı konularda çok katıdırlar. bizdeki gibi eskiyi yerip, modern olma uğruna özünü kaybetme saçmalığına girmezler ki böyle oldukları için de tüm dünyada özellikle dizi/film/müzikleriyle önemli bir yere sahip olabildiler. yalnız son birkaç yıldır amerikanlaşma özentiliği fazlaca kendini hissettirdiği için birçokları kore severliği bırakmış veya azaltmış olsa da adamlar bir kere rüştlerini ispat ettiler ve bundan daha çok ekmek yerler.
hip-hop önemli bir yere sahip bu türde çünkü koreli şarkıcıların kore dışında da dinlenmeye başlamasında öncülük eden isim seo taiji kore'nin #1 hip-hop şarkıcılarından. k-pop denen şarkıları biraz dinlediğinizde de pop başlayan şarkının bi yerinde rap yapıldığı ve k-pop gruplarında illa bir rapçinin olması sebebiyle çoğunlukla rap-pop karışımı bir müzik türüdür diyebiliriz.
seveni sevmeyeni var. yani bunu atışmaya çevirmek çok abes :)) başkasının beğenilerine laf etmemek, zevk meselesidir diyebilmek güzel bir erdem. hem ne demişler zevkler ve renkler tartışılmaz ;) ergenlikten kurtulamadın, ne anlıyorsun bunlardan diyen birçok kişiyi çok fena kore sever yapmışlığım vardır aman bulaşmayın bana! neyse işin şakası bi tarafa, ben "ergenler seviyor" muhabbetine hiç olumsuz bakmıyorum. evet ben de ergenliğe girerken başladım ve bunun çok olağan bir süreç olduğunun farkındayım.
kore dizileri gibi müziklerinin de maalesef bazı aşırıcılar yüzünden diğerleri tarafından soğuk bakıldığını ve pek yanaşılmadığını çok iyi biliyorum. fakat müzik dinlemeyi çok seven biriyseniz ve türkçe, ingilizce, ispanyolca, fransızca vs. böyle çok bilindik dillerdeki şarkıları dinlemekten sıkıldıysanız ve korece kulağınızı tırmalamıyorsa* bence bir şans verebilirsiniz çünkü cidden sözleriyle ve beatleriyle çok kaliteli eserler var. en azından artık ülkemizde müzik yapıl(a)madığını düşünüyorsanız ve aynı şarkıları dinlemekten gına geldiyse, kesinlikle deneyin derim! her ruh hali için uygun bir örnek bulabilirsiniz. sözlerini anlamasanız bile sizi hüngür hüngür ağlatabilecek olanından tutun da, sporda coşturacak türüne kadar ne ararsanız var.
k-pop dönemlere ayrılan bir türdür. şimdi ne diyor bu diyeceksiniz. spoilera alayım tanım daha da uzun görünmesin.
hemen özet geçeyim; şöyle ki koreli gruplar genelde 5-6 bilemediniz 10 senede yenilensin, yerine yenileri gelsin üzerine kurulu bir sistemde çalışıyorlar. bu işin biraz karanlık tarafları da var. tabii her grup bu kadar kısa sürede yıpranıp, dağılmak zorunda değil ama genel itibariyle 15-20 yıllık grup pek yoktur ve sektör sürekli genç tutulur. gerçi tüm dünyada bu böyledir. çıkan bir grubun belli bir yaştan sonra dinleyeni eskisi gibi olmaz. gençler, yenilere/gençlere yönelir kısacası. k-pop'ta da belli grupların çok ön planda olduğu ve akımı benzer tarzlarıyla devam ettirdikleri süreçler var. bahsettiğimiz dönemlerde benzer şarkılara rastlamak sık rastlanır bir durum. ve siz hangi döneme rast geldiyseniz sonrası veya çok öncesi sizi pek sarmayabiliyor.
tarihler değişiklik gösterir belki ama kabaca;
-ilk dönem 90'lar
bu dönem işte kore müziğinin dünyaya yeni yeni açıldığı ve seo taiji'nin yanı sıra h.o.t, s.e.s ve shinhwa gibi grupların meşhur olduğu dönem. yine boa ve rain de bu dönemde piyasadalar ama onların popülaritesi 2000 başlarında başlayan 2nd gen dediğimiz rüya döneminde de biraz devam etti. bilmeyen çoktur başta saydığım grupları o yüzden çok meşhur şarkılarına bi bakın derim.
-2.dönem (2nd gen) tabiri caizse rüya dönemi
benim gibi birçok kore sever bu dönemde patlak verdi. daha doğrusu kore abd'nin yanı sıra başka ülkelere bu dönemde sıçradı. 2000'lerin başından 2011'e kadarki süreç diyebiliriz. hatta bu dönem "golden age of k-pop" diye bile adlandırılır.
dbsk(tvxq), bigbang*, ss501, super junior, wonder girls, girls' generation, shinee, cnblue, ftisland ve 2ne1 gibi gruplar bu dönemin ürünüdür. k-pop'ı k-pop yapan gruplar ve dönem budur. artık bundan sonrası zaten freni boşalmış kamyon misâli durdurulamaz bir döneme girdi.
-3.dönem 2012-19 arası gibi bir dönem ve artık k-pop'ı duymayan kimsenin kalmadığı zamanlar. exo, bts, blackpink, nct, seventeen gibi gruplar çıktı ve etkileri hâlâ devam etmekte.
-4.dönem dediğimiz de 2019 ve günümüze ulaşan süreç. 3.dönem grupların etkileri hâlâ devam etmekte ama stray kids, itzy, ateez gibi gruplar çıkmış.
ben 3 ve 4.döneme dair pek bir şey bilmiyorum. 2.dönemde biz dükkanı kapattık. zaten tarzları da büyük ölçüde değişti ve başlarda bahsettiğim amerikanlaşma* etkisi de kendisini fazlaca belli ediyor, maalesef..
yazdıklarım çok popüler olanlardır. k-pop'a mesafeliler böyle çok reklam edilmiş tabiri caizse şişirilmiş grupları pek dinlemeyeceklerdir. o yüzden naçizâne önerilerim epik high, gummy, akmu, aziatix, ailee, sohyang, leehi gibi farklı tarzlarda eser çıkaran gruplar ve sesi kuvvetli şarkıcılardır. ha bir de kore dizilerini izlerken arkada çalan soundtracklardan yola çıkarak çok enfes seslere ve şarkılara ulaşacağınızdan eminim. müzik sever birisi koreli şarkıcılardan kendi tarzına uygun, sevebileceği 1-2 örnek muhakkak bulacaktır. önemli olan yeni keşiflere açık olmanız.
hip-hop önemli bir yere sahip bu türde çünkü koreli şarkıcıların kore dışında da dinlenmeye başlamasında öncülük eden isim seo taiji kore'nin #1 hip-hop şarkıcılarından. k-pop denen şarkıları biraz dinlediğinizde de pop başlayan şarkının bi yerinde rap yapıldığı ve k-pop gruplarında illa bir rapçinin olması sebebiyle çoğunlukla rap-pop karışımı bir müzik türüdür diyebiliriz.
seveni sevmeyeni var. yani bunu atışmaya çevirmek çok abes :)) başkasının beğenilerine laf etmemek, zevk meselesidir diyebilmek güzel bir erdem. hem ne demişler zevkler ve renkler tartışılmaz ;) ergenlikten kurtulamadın, ne anlıyorsun bunlardan diyen birçok kişiyi çok fena kore sever yapmışlığım vardır aman bulaşmayın bana! neyse işin şakası bi tarafa, ben "ergenler seviyor" muhabbetine hiç olumsuz bakmıyorum. evet ben de ergenliğe girerken başladım ve bunun çok olağan bir süreç olduğunun farkındayım.
kore dizileri gibi müziklerinin de maalesef bazı aşırıcılar yüzünden diğerleri tarafından soğuk bakıldığını ve pek yanaşılmadığını çok iyi biliyorum. fakat müzik dinlemeyi çok seven biriyseniz ve türkçe, ingilizce, ispanyolca, fransızca vs. böyle çok bilindik dillerdeki şarkıları dinlemekten sıkıldıysanız ve korece kulağınızı tırmalamıyorsa* bence bir şans verebilirsiniz çünkü cidden sözleriyle ve beatleriyle çok kaliteli eserler var. en azından artık ülkemizde müzik yapıl(a)madığını düşünüyorsanız ve aynı şarkıları dinlemekten gına geldiyse, kesinlikle deneyin derim! her ruh hali için uygun bir örnek bulabilirsiniz. sözlerini anlamasanız bile sizi hüngür hüngür ağlatabilecek olanından tutun da, sporda coşturacak türüne kadar ne ararsanız var.
k-pop dönemlere ayrılan bir türdür. şimdi ne diyor bu diyeceksiniz. spoilera alayım tanım daha da uzun görünmesin.
hemen özet geçeyim; şöyle ki koreli gruplar genelde 5-6 bilemediniz 10 senede yenilensin, yerine yenileri gelsin üzerine kurulu bir sistemde çalışıyorlar. bu işin biraz karanlık tarafları da var. tabii her grup bu kadar kısa sürede yıpranıp, dağılmak zorunda değil ama genel itibariyle 15-20 yıllık grup pek yoktur ve sektör sürekli genç tutulur. gerçi tüm dünyada bu böyledir. çıkan bir grubun belli bir yaştan sonra dinleyeni eskisi gibi olmaz. gençler, yenilere/gençlere yönelir kısacası. k-pop'ta da belli grupların çok ön planda olduğu ve akımı benzer tarzlarıyla devam ettirdikleri süreçler var. bahsettiğimiz dönemlerde benzer şarkılara rastlamak sık rastlanır bir durum. ve siz hangi döneme rast geldiyseniz sonrası veya çok öncesi sizi pek sarmayabiliyor.
tarihler değişiklik gösterir belki ama kabaca;
-ilk dönem 90'lar
bu dönem işte kore müziğinin dünyaya yeni yeni açıldığı ve seo taiji'nin yanı sıra h.o.t, s.e.s ve shinhwa gibi grupların meşhur olduğu dönem. yine boa ve rain de bu dönemde piyasadalar ama onların popülaritesi 2000 başlarında başlayan 2nd gen dediğimiz rüya döneminde de biraz devam etti. bilmeyen çoktur başta saydığım grupları o yüzden çok meşhur şarkılarına bi bakın derim.
-2.dönem (2nd gen) tabiri caizse rüya dönemi
benim gibi birçok kore sever bu dönemde patlak verdi. daha doğrusu kore abd'nin yanı sıra başka ülkelere bu dönemde sıçradı. 2000'lerin başından 2011'e kadarki süreç diyebiliriz. hatta bu dönem "golden age of k-pop" diye bile adlandırılır.
dbsk(tvxq), bigbang*, ss501, super junior, wonder girls, girls' generation, shinee, cnblue, ftisland ve 2ne1 gibi gruplar bu dönemin ürünüdür. k-pop'ı k-pop yapan gruplar ve dönem budur. artık bundan sonrası zaten freni boşalmış kamyon misâli durdurulamaz bir döneme girdi.
-3.dönem 2012-19 arası gibi bir dönem ve artık k-pop'ı duymayan kimsenin kalmadığı zamanlar. exo, bts, blackpink, nct, seventeen gibi gruplar çıktı ve etkileri hâlâ devam etmekte.
-4.dönem dediğimiz de 2019 ve günümüze ulaşan süreç. 3.dönem grupların etkileri hâlâ devam etmekte ama stray kids, itzy, ateez gibi gruplar çıkmış.
ben 3 ve 4.döneme dair pek bir şey bilmiyorum. 2.dönemde biz dükkanı kapattık. zaten tarzları da büyük ölçüde değişti ve başlarda bahsettiğim amerikanlaşma* etkisi de kendisini fazlaca belli ediyor, maalesef..
yazdıklarım çok popüler olanlardır. k-pop'a mesafeliler böyle çok reklam edilmiş tabiri caizse şişirilmiş grupları pek dinlemeyeceklerdir. o yüzden naçizâne önerilerim epik high, gummy, akmu, aziatix, ailee, sohyang, leehi gibi farklı tarzlarda eser çıkaran gruplar ve sesi kuvvetli şarkıcılardır. ha bir de kore dizilerini izlerken arkada çalan soundtracklardan yola çıkarak çok enfes seslere ve şarkılara ulaşacağınızdan eminim. müzik sever birisi koreli şarkıcılardan kendi tarzına uygun, sevebileceği 1-2 örnek muhakkak bulacaktır. önemli olan yeni keşiflere açık olmanız.
devamını gör...
39.
gay,ergen,top işi şarkılar silsilesidir. birazcık bilsen kadıköy'de gotik avına götürür.
devamını gör...
40.
k-pop, ingilizce'de korean popun kısaltması olan uzakdoğu kökenli bir müzik gurubudur ve merkezi güney kore'dir. k-pop'ta değişik dans ritüelleri gerçekleştirilir. kore pop müziği yani..
devamını gör...