kadın şair olmaması sorunsalı

edebiyatla uzaktan yakından alakası olmayan kişilerin konuşmak için konuştuğu bir başlık olmuş. üç tane erkek şair bilmekle, iki şiir okumakla edebiyatçı da olunmuyor zaten.

türkan ildeniz, zeynep hatun, lale müdür, ayla oral, aysel korkut, bilgesi erenus, didem madak, nilgün marmara, tezer özlü, tomris uyar, gülten akın, birhan keskin, gülseli inal, melisa gürpınar, sennur sezer, arife kalender, mihri hatun, leyla saz, şair nigar hanım, makbule leman...

sayabileceğimden daha fazla var. "kadın şair olmaması" demek yerine "kadın şairin az olması" deseniz yine neyse de olmaması demek komik yani.

yoo var o senin cahilliğin .

sayı olarak sınırlı olsa da çok güzel kadın şairlerimiz vardır. ki en nadidelerinden biri didem madak'tır. şu dizeleriyle beni yüreğimden vurmuştu;

kimi gün öylesine yalnızdım
derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
annem
ki beyaz bir kadındır
ölüsünü şiirle yıkadım.
bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.

nilgün marmara erkek miymiş?

vallahi biliyordum , billahi biliyordum didem madak erkekti, peruk takıyor diyordum işte.

şiir bana biraz şov gelir. ayakları yere basmaz gelir.
her ne kadar kadınlara romantizm daha fazla yakıştırılsa da bence şiirsel romantizm daha çok erkek işi. kadınlar bir lafın sonunu düşünür, sonunun getirilmesini isteyecek kadar realisttir. erkekler daha anlık, daha fevridir. şiir yarımdır bana göre, sonu düşünülemez. "erkek işi" demem bu yüzdendir.
buyurunuz 40 sene yaşamışlıkla, edebiyat formasyonu olan bir ablanızdan bir tespit size. :)
ayrıca kadın şair de vardır. neden olmasın? yukarıda bir kısmı sayılmış. modern edebiyatı bırakın, divan edebiyatında dahi var kadın şairler, haliyle ve de vaktinin gereğiyle erkekler kadar yoğun olmasa da.

nilgün marmara, didem madak

bir çok erkek şair kadınlar sayesinde şiir yazmıştır. şiir yazdırabilen aslında kadındır ozaman şair kadındır.( düz mantık) kaldı ki kadın şairlerimizde mevcuttur.

cevap basit:
kadınlar erkeklere şiir yazdırtmakla meşguller.

bir kadının ret yeme olasığı bir erkeğe oranla kat be kat azdır o sebeple kadın şair sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
(bkz: çirkin kadın yoktur şair kadın vardır)

yani şuraya illaha liste bıraktıracaksınız
niye yoruyosunuz insanı, kim yok diyor size?

şair nigar hanım'ı tanımayan yazar beyanı.

hiç yok değildir fakat az olmaları sebebi ile çoğunlukta kayboluyorlar demek daha doğru.
söyleyeceklerimi yanlış anlamayalım burada da güzel yazar yazarlar var fakat kadınların melankolik durumları değişiyor. duygusal oldukları konular bana değer verilmiyordan öteye geçmiyor, bu da yaratıcılıklarına ket vuruyor. kadınlar birini sevse bile ona karşı platonik olmazlar ve kadınları erkekler seçtiğini sanar ama aslında kadınlar bizi seçiyor bize de biz onları seçmişiz hissini yaşatıyorlar. aslında kadınlar ne istese sahipler kısaca bu sebep onları daha az şiire yöneltiyor. yine de güzel yazan insan her durumda güzel yazar o da ayrı bir konu tabi. bana göre sezen aksu bir şairdir. yıldız tilbe ya da gülden mutlu. şair olmak ille de şiir dökmek değildir sonuçta şarkılarda şiirden çıkar.
buyrun size bir gülden mutlu şiiri.

didem madak'ın araba tamircisi olduğunu öğrendiğimiz başlık.

nazım hikmet'ten başkasını gözünüz görmüyor ki.

gülten akın 'ın da bakırköy de işkembe salonu varmış. o sözleri de işkembesinden sallaması o yüzdenmiş.

ben varım

bu doğru değil, böyle bir sorunsal yok. edebiyat ve şiirle ilgili bilgi eksiğiniz sizin için bir sorunsal mı bilmeyiz ama; sadece yakın dönemde bile gülten akın, sennur sezer, ayten mutlu, nilgün marmara, didem madak, birhan keskin, lale müldür ilk etapta ezberden akla gelenler. ve bunların belki birkaç katı sayıda başka bilinen kadın şair olduğunu, sadece google'a sorarak bile öğrenebilirsiniz endişe etmeyin.

vardı.

"hayatın neresinden dönülse kardır." diye not bırakarak ayrıldı aramızdan.

"neden kadın filozof yok", "neden bütün bilimsel icatları erkekler yaptı" gibi bir sürü boş tantanadan biri.

şunun şurasında kadınların 20. yüzyıl başlarına kadar hemen hemen hiçbir toplumda eğitim hakkı yoktu. bakın uzağa gitmeye gerek yok çok yakın bir tarihte nobel ödülü alan madam curie (ölümü 1935) bile bilim camiasında "kadın şeytandır" , "kadından bilim adamı mı olur " diye dışlandı, yerden yere vuruldu.

yani kadından şair , filozof, bilim insanı v.s çıkması için önce engellerin ortadan kalkması gerekiyordu. e engeller kalkınca , imkanlar ortaya çıkınca gördük ki olayın kadınlıkla erkeklikle alakası yokmuş. imkan verilince filozof da çıkıyor, şair de çıkıyor bilim insanı da.