kadir mısıroğlu

tarihi dedikoduyla anlatan şahıs!
öldü gitti, yalan ve iftiraları kaldı...

ölünün arkasından konuşulur. hele ki hayatı ölmüş kişilerin arkasından atıp tutmakla geçmiş bu delinin arkasından konuşmak şarttır.

adam o kadar saçmaladı ki kendisi bile inanmamıştır söylediklerine.

shakespeare'in asıl adı şeyh pir'dir diyen adama ulu bilge, üstad, gerçek tarihçi falan diyenler var. atatürk'ü sevmeyip bu fesli deli'de atatürk düşmanıydı, öyleyse dediklerini savunmalıyım diyen zavallı bir sürü bıraktı arkasında.

geberip gitmiştir.

ölüden ve deliden hüküm kalkar derler. adam hem deliydi hem ölü ama yine de hüküm kalkmıyor çünkü hakikaten mide bulandırıcı bir herifti.

tartışma konularımız ciddiye alınacak şeyler olmalı. adam olmayan birisi için tanım girmek boşa zaman kaybı.

ateşi bol olsungillerden.

ölünün arkasından gayette konuşulur. çünkü adınız unutulur belki ama söyledikleriniz ve eylemleriniz unutulmaz.

bu adamın arkasından nasıl iyi konuşabilirim? aklımı kaybetmiş olmam gerekir.

tanım ; ölmüş ve inşallah sonsuza dek yanmasını, acı çekmesini zevkle umduğum kişidir. hak edene, hak ettiği muamele.

tam 2 yıl önce bugünlerde, yine bir ramazan günü vefat etti. savaşçı bir karakterdi kadir bey ve ahirete intikalinde bile mücadeleden ödün vermedi. vasiyeti malum; "mustafa kemal'e zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin". e hal böyle olunca biz de yüz binlerle doldurmuştuk koskoca çamlıca camii'nin içini- dışını hatta sokaklarını... o günü unutamam. üstadın vasiyeti üzerine insanlar sel olmuş bir devrime yürürcesine tepeye akın ediyordu. trafik felç, toplu taşımaların kalabalıktan kapısı kapanmıyor, çamlıca camii'ne varan sokaklar bile dolup taşmış. allah her kuluna böyle ihtişamlı bir ölüm nasip etmez. her neyse bu vesileyle bizler de vefatının 2. sene-i devriyesinde üstadımıza bir fatiha gönderelim.

türkiye cumhuriyeti devletinin şeyh said ile birlikte yegane bölücü unsurundan biridir.

deli olması sebebiyle şeyh said gibi kurumaya bırakılmayıp, söylediği zırvalar deliliğinden dolayı hoş görülüp, kendisine “pek” dokunulmamıştır*

dondurmacı şapkası, imkanı olsa yunan’ın altına yatacak olması, türkiye cumhuriyeti devleti’nin kurucu unsuru olan mustafa kemal atatürk’e karşı hissettiği derin korkusu, hepsi bir bütün olarak bölücülüğü ve vatan hainliğini ortaya koymaktadır.

düşünmekten aciz, kendini bilmez, fesliye imkanları olsa ailesindeki bütün kadınları imtina ile sunacak kadar ahlak yoksunu, hangi badelenmenin ürünü olduğu meçhul bir kısım “kütle”, gebermesinden sonra hala kendisini “peygamber” olarak görüp ona inanmaktadır.

öldüğü zaman bana yemek ismalarlayacağina söz vermişti arkadaş, kaç sene geçti ne yemek var ne arkadaş.

ölü kokulu bir başlıktır. girilmiyor, öyle bir koku.

gübre.

püsküllü bela.

tam yobaz engellemelik başlık. bakıyorsun kim bu fesliyi övmüş, övenin tanımını kimler oylamış; şaaak engel. bu hizmetinden dolayı teşekkür ederim sayın yobaz.

depresyona girip, kendi tüylerini yolmuş papağana benzerdi. ağzına yalan yuva yapmış, çevresini cahiller sarmıştı. ağzından çıkan her bir cümle ayrı bir hakaret, ayrı bir hainlik içerirdi. uydurduklarını düşman bile uydurmadı bizim için.

imkanım olsa afrika vahşi köpeklerine atmak isterdim onu halen hayattayken.

(bkz: en'am suresi)

ölünün arkasından konuşulmaz derdi büyüklerimiz o yüzden konuşmuyorum...

festen soğutma çalışması

stalin kumlara ayetel kürsü okudu almanlara attı, karl marx cindir gibi akıldışı söylemleri bulunan tüm hayatını mustafa kemal atatürk'e iftira atarak sürdüren cumhuriyet ve atatürk düşmanı bir delidir kendisi.

rüyasında görüp ıslak osmanlı hayalleri kuranların ilan-ı aşk ettiği fesli meczup.

mustafa kemal'in kurtardığı, batık bir imparatorluğun düşman ülkere kalmasını engellediği, ülkesine özgürlük kazandırdığı, milli mücadele vererek topraklarımızın başkalarınca işgaline mani olduğu süreci ısrarla kabul etmeyen geri kafalı ve minnet bilmez kişi.

mustafa kemal olmasa o kafasında fesi yunan topraklarında ya da ingiliz eyaletlerinde takabilecek miydi özgürce?

tabi savunucuları da kendisi gibi peşkeş çekmeyi çok sevdiği için böyle savunurum şöyle severim diyorlar.

osmanlı özümüz hiç bir zaman inkar edilemez ama be kardeşim bu ülkeyi yoktan var eden bir lider hakkında da bu adamın dediklerini de savunmazsın. çünkü savunursan geçmişine ihanet edersin.