kadir mısıroğlu

iftiracı rıza nur'un kitabına bakarak konuşur. kendi anlattığına göre, bir gün almanya'da kahvehanede otururken biri gelmiş, ona rıza nur'un hayat ve hatıratım isimli kitabını vermiş. veren kişiyi de tekrar görmemiş. o günden beri de rıza nur'un aslı astarı olmayan yalanlarını yaymakla kendini görevlendirmiş.* ateşi bol olsun.

emir timur'a karşı olan öfkesinin sebebinin yezid'in mezarını tuvalet haline getirmesi olduğu kanaatindeyim. yezid'in islam devleti'nin büyümesindeki katkısını ve başarılarını anlatan bir başka konuşmasıyla bu ihtimal güçleniyor.

(bkz: popcorn)

ateşi bol olsun

bu deliye üstad diyende beyin namına hiçbir şey yoktur.

shakespeare'in asıl ismi şeyh pir'dir. gizli müslümandır.

-kadir popcorn

tarih cahili bir müptezel. ingiltere prensi charles'ın (şimdiki kral) sünnetli gizli müslüman olduğuna yemin ediyor. bu özel bilgiye ne suretle ve hangi ortamda ulaştığı meçhul. shakespeare'in aslında şeyhpir adlı bir ulu zat olduğunu söylüyor. komünist stalinin faşist hitler ordusunu durdurmak için kabeden tonlarca ayetelkürsi okunmuş kabe kumu getirterek sınırlara döktürerek almanları yendiğini söylüyor.
azılı bir mustafa kemal ve cumhuriyet düşmanı.
sözde hukuk tahsil etmiş gram hukuk bilgisi ilgisi yok. sözde din hilafet yanlısı zerre din biilgisi ilgisi yok. dindar mehmet akif ersoya, necip fazıla ana avrat söven biri. saray beslemesi münevverlik peşinde ama bunu cumhuriyet kadrolarından bekleyip bulamamanın kini içinde. örnek aldığı rıza nur'luk peşinde. ona bile kazık atmakla (telif ödememiş) övünüyor. hac ve umre turu düzenleyeceğim diye para toplayıp ortadan kaybolup yargılandığı söylenir. aldığı cezalardan kurtulmak için deli raporu alıp sıyırmakla övünüyor. ingiltereye kaçıp sığınıp ingiliz tabiyetine geçmiş. ingiliz istihbaratı ile yakınlığıyla övünür. ingilizi osmanlı ve hilafet hamiliği nedeniyle her fırsatta över. ona göre majesteleri ailece gizli müslümandır. vs vs.
sadece kısa bir özet. dört dörtlük bir işbırlikçi hainin vücut bulmuş hali. zaten gizlemez de.. yunanın ingilizin kazanmamasına üzülür.
bunca belgeli gerçeğe rağmen savunanlar olması acıklı ve utandırıcıdır.

cahil taklidi yaparak ezik çomarların gözüne girmeye çalışan ve girmeyi başarıp sahteden allame muamelesine tabi tutulan bilgili fakat cehli mürekkep ölü zat.ilmin dezanforme edilip pazarlanması akımının islam ülkeleri ve türkiye çapındaki en önemli temsilcilerindendir kendisi.

kemalistlerin baş düşmanıydı.
adam ne yaralar açtıysa hala ağlaşıyolar.
o yaralar hep taze olacak!
kadir mısırlıoğlu ölmedi hep yaşayacak!
ingilterede monarşiyle yönetilen bir ülke,
bende ingiliz dışişleri bakanı olsam, şeriat ve monarşi taraftarı birini sempatik bulurdum.
ingiltere gibi geleneklerine bağlı bir ülkenin sempatiyle bakması çok garipsenecek bişey değil.

lordlar kamarası diye soylulardan oluşan senatoya sahip bir ülkenin, monarşi yanlısı gerici bir insana sahip çıkması niye tuhafınıza gidiyor?
muhtemelen isveç krallığıda başvursaydı, kadir mısırlıoğluna vatandaşlık verirdi. size verecek değiller ya.

kemalist zekanın yerlerde süründüğünü ispatlayıp gitmiş bir araştırmacı.

bakınız " yunan galip gelseydi bu kadar zılum yapmazdı"

bakınız " keşke yunan galip gelseydi"

aradaki farkı anlayamayan zatlar, kemalistler. ister sevin, isterse " ah kafam ah!" diye dövün.

mısıroğlu; ehli sunni ve tasavvufçuluğunun yanında milliyetçidir. sunniliği saçma delillere, tasavvufçuluğu da hurefe bilgilere neden olmuştur. kıbrisi'nin vs savlarını savunmuştur.

savunduğu düzen, layikliğin ilk versiyonlarından 5 şartçı ehl-i sunnilik. kur'an nizamı değil.

twitter'da denk gelince bir bakayım dedim. bu hem hilafeti "satmak" için ingilizlerle atatürk'ün masonik siyonist satanik ittifağa girdiğini iddia etmiş, hem de fesi sıkışır sıkışmaz da ingiltere'ye kaçıp oraya iltica talebinde bulunmuş.

at first ı was like: " ingiltere'ye sığınma talebinde bulundu, ingiltere'ye yerleşti. ailesi ile birlikte ingiltere'ye iltica etti"

then ı became: "mustafa kemal'in hilafeti yıkmak üzere ingiltere ile anlaşması sonucu anadolu yunan işgaline uğramıştı!"
(olay sırası doğrudur, ingiltere'ye gittikten sonra bir ingiiz tarafından önerilen felse ortamlara dalmıştır)

bunların enteli bu kadar işte.

düşünsene. atatürkçü birisi ermenilere gömüyor gömüyor, sonra kalpak/şapka sıkışınca hemen ermenistan'dan vize ve vatandaşlık oluyor, oradan da kendisine servis edilen bir fesle türkiye'ye dönüyor. talat paşa'ya daha da sert çatmaya başlıyor falan.

ingiltere, farmasonluk, musevilik, siyonizm, selanikliler derken de bu ingiltere:


daha 1917'de de rothscild'lerden birine "müjde müjde size, abdül'den müjde size" diye mektup atılan durum.

kemalizm'le mücadelemizde bayrağımızı en önde taşıyanlardan birisidir, ideolojik ve ilmi önderimizdir. kemalist rejimin her türlü baskısına karşı mücadele ederek bize gerçekleri anlatan bir kahramandır.

hayatını ilme ve kemalizm'le mücadele atamış alimdir. üstat, ilmiyle bize yol gösterdiği gibi biz osmanlıcıların ideolojik altyapısına da büyük katkı vermiştir. bu dünyadan bir üstat kadir mısıroğlu geçti.

(bkz: bak bunu burdan alın)

insancıl biri olmama rağmen bu şerefsizin adını her gördüğümde kan beynime sıçrıyor.

doğru üstatdır kendisi ama götten sallama üstadı

deli işte.

üstat şeklinde açılarak üstat sıfatının değerini düşüren başlıktır.

#3362401 senin ilim dediğin şey, dinidir ve gerçek değildir; bilim ise ladinidir ve gerçektir. kadir popcorn'un nereden mezun olduğu belirli bile değil. fesli deli'nin sıçmıklarını tarihi belge diye sunan şizofiren aktroll, ciddiye alınacak birisi değilsin. lafını bil de konuş; kemalizm, her zaman akıl ve bilimden yanadır. senin gibilerinin çapı, kemalizm'i anlamaya yetmez.

kemalizmle alakalı tezleri bir yana, bir çok konudaki sohbetlerini baştan sona dinlemiş birisi olarak kendisiyle alakalı en büyük eleştirim, bir mevzuyu anlatırken çok kritik bir noktada öyle yanlış veya tek taraflı bir bilgi veriyor yahut iddiada bulunuyor ki sonra söyledikleri tamamen o sübjektif bilgi üzerine inşa edildiği için anlamını yitiriyor. bu da aslında onun, tarihi bir amaca matuf, ideolojik bir bakış açısıyla ele almasından kaynaklanıyor. örnek:



şimdi bunu türkeş'in söyleyip söylemediğinin asla ispatlanamayacağı bir yana kendi içerisindeki ırkçılığa mı, bir grubu sanki tek amaca ve hedefe sahip monolit bir yapı olarak şeytanlaştırmasına mı eleştiri getireyim. yahu biz şurada 3 kişi bir konuda anlaşamazken, bunlar çocukluktan itibaren masalar kurmuş, perde arkasından konseyler oluşturup, kırk sene sonra o ideali yitirmeden bir attraksiyona girmiş. tam bir saçmalık.

samanyolu tv'de akp ile fetö iş birliği içindeyken, ergenekon soruşturmaları zamanında (bkz: tek türkiye) diye bir dizi vardı. her bölümün son sahnesinde böyle aptala anlatır gibi kötü adamlar yüzleri görülmeden türkiye'yi bölmeliyiz, terörü körüklemeliyiz, hükümeti zayıflatmalıyız derlerdi. yani dördüncü sınıf seviyesi bir illuminati paranoyası. üstüne üstlük ermeni yetimlerin, neden kendilerini yok eden ittihat ve terakki'nin 2 ve 3. sınıf kadrolarının kurduğu chp'den değil de ermeni tehciriyle alakası olmayan menderes'ten intikam aldığı sorusu bile bu saçmalığı berhava etmeye yetiyor. üstelik çoğu ermeni ve rum, tek parti döneminde çektikleri sıkıntı yüzünden demokrat parti saflarında siyaset yapmış iken. işte bir çok hususta böyle kritik anlarda bir absürd anekdot veya teoriyle görüş inşa ediyor.

öte yandan kemalizmi bulmaca gibi çözdüm lafı gerçekten doğru. hele ki kendisiyle anti kemalist olma vasfı dışında ortaklığı olmayan sevan nişanyan ile mustafa kemal'in sıhhi sebeplerle havza'da ve amasya'da kaldığı sıralarda yaptığı esrarengiz görüşmeler konusunda aynı sonuca varması da enteresan. ikisi de mustafa kemal'in bir şekilde ingilizlerle anlaştığı görüşünde. gerçi mısıroğlu bunun da ötesine geçip, yunan'ın izmir'e çıkışının da ingilizlerle mustafa kemal'in bilgisi dahilinde olduğunu söylüyor fakat yasal sebeplerden ötürü bunun arka planını internete düşen sohbetlerle dinleyemedim. yalnız üsküdar'daki vakfına gelenlere anlatmıştır. öte yandan yunan'ın da kurtuluş savaşı esnasında kendisine ''yürü oğlum'' diyen itilaf devletleri'nden kazık yediği bir gerçek.

kadir mısıroğlu şahsen de tanıdığım ve insani olarak çok hazzettiğim birisi değildi. ona bakınca hep amerikalıların '' nefrret etmek için din çok ama sevgi için yok'' lafını hatırlarım. dinini bir kin ve bir şeyin anti tezi olmak üzerine kurdu. ömrü boyunca kemalizm'den öyle nefret etti ki sultanahmet camisi avlusunda insanlar teravih kılarken, kitap standında avaz avaz mustafa kemal aleyhine bağırdığını hatırlıyorum. öyle olunca da zahiren ( görünürde) kemalizme darbe vuran ve değerli bildiği bir şeyin fanatiği olmak zorundaydı. the godfather'daki (bkz: luca brasi) gibiydi. efendisi yani don corleone'si ise tayyip erdoğan'dı. radikal kemalizm devlet kademelerinde etkisini yitirince o da içindeki öfkeyi tayyip erdoğanla zıt düşenlere kustu. ahir ömründe ahmet davutoğlu'na şeytan filan diyordu.

kin ne derse dersin eşsiz bir hatip, korkunç bir zeka idi. nev'i şahsına münhasırdı. siyasal islamcıların ajitatif provokatörüydü. internette onun gibi giyinip, konuşan genç hokkabazlar görüyorum. öyle birisi kolay gelmez. sadece tek bir kadir mısıroğlu vardı.