121.
ne zaman içsem taşikardi yapıyor nabzım ferrari den bile hızlı.
devamını gör...
122.
kahve dediğin filtredir.
sert ve sıcak olmalıdır.
içtiğin birinci bardakta ayıltmalıdır insanı.
filtre kahve gibi olun.
net ve sert.
devamını gör...
123.
sadece mactan önce shot olarak icerim. performans artirici olduguna inaniyorum, lakin tadi berbat. böyle icecek olmaz.
devamını gör...
124.
hazırlanışı bir sanat, bu yüzden onu içişimiz de sanat olmalı.

abd el kader (on altıncı yy)
devamını gör...
125.
dünyadaki arabica çekirdeklerinin hasatında oluşan sıkıntıdan dolayı fiyatı artışa geçmiştir. küresel ısınmanın ve büyük çok uluslu firmaların doğaya verdiği zararlar neticesinde arabica çekirdeği dediğimiz en yaygın olan kahve çekirdeklerinin temininde büyük sıkıntı yaşanmakta. o yüzden önümüzdeki sene içeceğimiz hazır kahvelerin yaklaşık %60'ının tadında hafif acılık olacağı söylenmekte(ikame çekirdekten ötürü).
devamını gör...
126.
kahve belli bir kaynama noktasına gelince içindeki parçacıklar patlar. bu patlama kaynama noktasına hızlı hızlı getirilirse acı bir tat olur, bu yüzden yavaş pişirilmelidir.

''bir acı kahveni içmeye geleceğim'' sözü buradan gelmektedir.
nedeni; çabuk pişirirsin ziyaretimi kısa tutacağım demektir.
devamını gör...
127.
serumumda olması gereken madde.
devamını gör...
128.
öldüğümde su yerine bunu atsınlar mezarıma dediğim içecektir efendim. o kadar bağımlıyımdır.

"augsburglu hekim leonhard rauwolf; 16. yüzyılda ortadoğu'yu gezer ve 1582 yılında yayımlanan eserinde "insanların 'ghaube' dedikleri koyu renkli bir içeceği sabahları elden ele içtiklerini ve içine bir meyve attıklarını" belirtir. halk arasında 15. yüzyılda yaygınlaşmaya başlayan kahve, arap tıp literatürüne göre; 10. yüzyılda ilaç niyetine kullanılmakta idi. avrupa'da ise 1650'lerde halk ve yüksek zümre arasında yaygın olmamakla beraber ilaç olarak varlığını sürdürüyordu. 1700'lere gelindiğinde kahve yüksek zümre arasında moda haline gelmişti bile. bu dönemler kahvenin her derde deva olduğu düşünülür ve bu görüş çeşitli yazılarla desteklenirdi."
(wolfgang schivelbusch, çev. zehra aksu yılmazer, keyif verici maddelerin tarihi, dost kitabevi yay., ankara 2000, s. 23-26.)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
resim: 1716'da yayımlanan bir seyahatnamede çizimi verilen bir kahve ağacının meyve dalı.
devamını gör...
129.
öncelikle kendisine, yani kahveye, şu şekilde bir şarkı atfederek sözlerime başlamak istiyorum:

"aşığınım yanında olamasam da
aşığınım sana dokunamasam da
geri dönüş olmasa da,
sonsuza dek aşığınım"


"neden bu şarkı? neden bu hasret neden yagami?" dediğinizi duyar gibiyim. araya birkaç "saçma sapan konuşuyor yine" sesleri karışıyor ama onları duymuyorum.

neyse efendim, ne diyorduk?
bir dönem ben de herkesler gibi dilediğim kahveyi içiyor, günümü gün ediyordum. pek mesut pek kaygısızdık. kahveyle ben.

zamanla bu sevda boyumu aştı, günlerim onunla başlar oldu. hem de aç karnına! tabii takdir edersiniz ki bunun neticesinde mideme zarar vermeye başladı. bir anda mutlu mesut ilişkimizin meğer toksik bir ilişki olduğunu fark ettim. günlerce mide bulantıları, iştahsızlık ve baş ağrılarıyla süründüm.

bir an geldi, doktorumun da tavsiyesi ile bu ilişkiyi sonlandırma kararı aldım. vedalaşmadık bile. çok kararlıydım, bu aşktan vazgeçmiştim!
sonra, aradan epey zaman geçti ve dedim ki "yagami, tüm kahve çeşitleri de sana zarar verecek değil ya?" evet evet dedim bunu ve her gün eser miktarda değişik kahveler denedim.

nihayet en zararsızını buldum. ama ilk kahvenin yerini tutmuyor dostlar. siz siz olun aç karnına tüketmeyin.
devamını gör...
130.
hangi kahve ama. neskafe var yalnızlığı hatırlatır, boğaza iyi gelir. türk kahvesi var dostumu hatırlatır. her derde devadır.
devamını gör...
131.
fiyatı dolar ve bitcoinden daha hızlı yükselen tek şey sanırım bu aralar.
devamını gör...
132.
insanlığın günümüzdeki konumuna varmasında büyük etkisi olan şeylerden birisi, belki de en önemlisi.

bu acayip içeceğe gerekli saygıyı gösteriyor ve bir süredir kaliteli kahvenin peşinden koşuyorum. kıyıdan köşeden topladığım bilgilerle oluşturduğum notları ve tecrübelerimi yazma ihtiyacı hissettim.

burada yazacaklarım vikipedi'deki işbu maddenin düzeni esas alınarak oluşturulmuş bir yazıdır, ileri okuma yapmanızı şiddetle öneririm.
kaynak: en.wikipedia.org/wiki/Coffee

eklememi ya da düzeltmemi istediğiniz bir kısım olursa lütfen yazın. iyi okumalar.

(güncellemeye devam edeceğim, takipte kalınız)


**********

kahve çekirdeği

1- kahve çekirdeğinin tadını belirleyen faktörler

kahve çekirdeğinin içeriğini belirleyen beş temel durum vardır: meyvenin hasadı, işlenme şekli, kahve plantasyonunun yeri, rakımı ve kullanılan ağacın türü.

a- meyvenin hasadı

meyvenin hasadı makineli ve elle toplama şeklinde yapılır. makineli toplama işçilik bakımından daha ucuza gelse de elle toplama kararlılığında olmaz; olgun meyvelerin yanında olgunlaşmamış meyveler de araya karışabilir. fiyatını artırmakla birlikte elle toplanan meyveler daha kararlı bir tat verir. ayrıca doğal ortamında metrelerce uzayabilen kahve ağaçları elle toplama yapılan plantasyonlarda kısa tutulur, bu da doğal olarak maliyete yansır. ilk oluştuğunda yeşil olan ve gittikçe kızıllaşan meyve en son kırmızı halini aldığında olgunlaşmış demektir.

b- meyvenin işlenme şekli

kahve çekirdeği, farklı katmanlardan oluşan meyvenin içinde bulunur ve çekirdeği çıkarabilmek için işlenmesi gerekmektedir.

meyvenin işlenmesinde ise doğal işleme ve yıkayıp işleme gibi yöntemler vardır. plantasyonun konumuna göre yöntemler çeşitlenmekte, temel olarak bu ikisinden bahsetmek istiyorum:

b1- doğal işleme: toplanan meyve tıpkı fındık gibi güneşe serilip kurutulur ve elle çekirdeği çıkarılır. bu yolla kurutma esnasında çekirdek, içinde bulunduğu meyveden kaynaklı meyvemsi ve yabani tatlar kazanır.

b2- yıkanarak işleme: çekirdekler özel bir makineyle yıkanır ve meyve ile birliktelik olmaksızın ayrıştırılarak kurutulur. bu yolla yapılan işlemede çekirdeğin içindeki esas tat korunmuş olur, doğal işlemede kazanılan meyvemsi ve yabani tatlar geçmez. daha berrak, kararlı ve hafif olurlar.


c- plantasyonun yeri

plantasyonun yeri, iklim ve geleneksel yetiştirme yöntemleri bakımından incelenebilecek bir kavram. temel kahve yöreleri şöyle:

- papua yeni gine – çikolata ve böğürtlen tadı, orta gövdeli
- etiyopya – yabanmersini ve kakao tadı, orta gövdeli
- guatemala – mayhoş hafif meyve tadı, hafif gövdeli
- honduras – şeker kamışı tadı, gövdeli
- peru – meyve tadı, orta gövdeli
- kolombiya - karamel, fındık ve ceviz tadı; orta gövdeli
- brezilya – karamel, fındık ve ceviz tadı; gövdeli
- endonezya, sumatra - meyve tadı, gövdeli
- kenya – şarabımsı meyve tadı, gövdeli
- ruanda – çiçek ve meyve tadı, hafif gövdeli

ayrıca kahve çekirdeği paketi üzerinde yukarıda görüldüğü gibi çeşitli tadım notaları yazacaktır. uluslararası otoriteler tarafından belirlenen şu lezzet chartını paylaşmak istiyorum:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


(birazdan bahsedeceğim rakım ve ağacın türü etmenlerinden dolayı alacağınız çekirdekte yukarıdaki tadım notları değişkenlik gösterebilir. hatta yöre ve isim olarak aynı olan iki çekirdeğin tadı farklı olabilir.)

d- plantasyonun rakımı

plantasyonun rakımı kahve çekirdeğinin tadının yoğunluğunda etkilidir. rakım arttıkça oksijen miktarı azaldığından dolayı meyveler daha yavaş olgunlaşır, bu da çekirdeğin tat yoğunluğunun ve lezzetinin daha fazla olmasına neden olur. ancak rakım artıkça ağacın boyu ve verdiği ürün azalır, keza yüksek rakımlarda don gibi olumsuz etmenler de görülebildiği için genellikle daha pahalıdır. keza plantasyonun toprak yapısı, güneş gördüğü zaman gibi etmenler de etkilidir.

e- kahve ağacının türü

ağacın türü konusunda ise başlıca iki ayrım var: robusta ve arabika*. kısaca bahsetmek gerekirse arabika robusta’dan daha lezzetli ve tat olarak niteliklidir ancak robusta daha verimli, dayanıklı ve kafeinlidir. haliyle arabika, robusta’dan daha değerli oluyor. yöreden yöreye değişmekle birlikte aynı anda sadece robusta, sadece arabika ya da ikisi birden yetiştirilebilir.

paket olarak alacağınız kahve çekirdekleri genellikle sadece arabika ya da belli oranlarda (70-30 ya da 80-20 gibi) arabika-robusta karışımı olacaktır. arabika-robusta karışık olan kahveler gözlemlediğim kadarıyla daha çok espresso için kullanılıyor.

son olarak verebileceğim yegane tavsiye, nasıl bir tat aradığınızı bilmiyorsanız çevrenizdeki kahve tadımı etkinliklerini kovalayın derim. ya da en yakın kahveciye gidip her bir çekirdekten azar azar çektirip tadarak da deneyimleyebilirsiniz.

2- kahve çekirdeğinin kavrulması ve öğütülmesi

kahve, meyvesinden ayrılıp çekirdek haline getirildiğinde yeşil haldedir ve yeşil kahve yapmayacağınızı varsayarsak kavrulması gerekmektedir.

üç çeşit kavurma yöntemi vardır: açık, orta ve koyu kavurma.

a- açık kavurma: çekirdeğin yeşil halinden kavurma esnasında genleşerek ilk çıtırdamasını (bu çıtırdama tüm kavurma sürecinde 2-3 kere olur) yapıncaya kadar kavrulmasıdır. aroması için içilen kahveler bu şekilde kavrulabilir.

b- orta kavurma: genellikle kahveler bu şekilde kavrulur, ikinci çıtırdama esnasında (ya da öncesinde) bitirilen kavurma türüdür.

c- koyu kavurma: hazırlanacak kahvedeki köpük miktarının gözetildiği durumlarda kullanılabilen ve çekirdekteki yağın deneyimlenmesi istendiğinde kullanılabilecek kavurma yöntemidir.

bu işlemi kahveyi aldığınız dükkan endüstriyel olarak iki yöntemle yapar: tamburlu ya da hava ile çalışan makinelerde. teorik olarak hava ile çalışan makineler çekirdeklerin nemini daha hızlı alır ve pişirir ancak tat olarak bir farkı olmuyor(muş) sanırım.

bu arada yeşil çekirdek alıp fırında ya da tavada çekirdeği kendiniz de kavurabilirsiniz. internette çeşitli oran ve tarifler mevcut, burada değinmeyeceğim.

**********

devam edecek
devamını gör...
133.
daha önce hazırladığım bir görsel ile katkı sağlamak isterim başlığa.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
134.
fazlası anksiyete ve öfkeye sebep olduğundan tadında bırakılmalıdır.
devamını gör...
135.
aslı habeşistanda ortaya çıkmış yemenden avrupa'ya osmanlı aracılığı ile yayılmış içecek.
ibadet ve zikir içinde kafein barındıran bu içeceği, ''uyanık'' kalmak isteyen tarikatlar kullanmaya başlamıştır.
zikirle kendinden geçmek isteyen tarikatlar, kahvenin gücünden faydalanmış, bundan sonra osmanlı'ya, oradan da avrupa'ya yayılmaya dünyaya yayılmıştır.
şurada konuyu anlatmıştık. (bkz: kahvehane)#503798

(bkz: tahmishane)
devamını gör...
136.
seveni çoktur.
devamını gör...
137.
sade olanı makbuldür.
devamını gör...
138.
(bkz: cok guzel)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
139.
öyle bir zamana geldik ki, değil kırk yıllık hatrı dört günlük hatrı kalmadı.
devamını gör...
140.
her gün birkaç doz almazsam günümün mutsuz geçmesine sebebiyet veren içecek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kahve" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim