kahve

gereksiz bir içecek türü. tadı da yok zaten. şişirip balon yapanları çoktur.

biraz abarti olabilir ama bazen better than sex denebilecek nimet

her şeyin modası hızlıca geçti ama sürekli türeyip büyüyen z kuşağından ötürü bu illetten kurtulamadık.
bakın bir zamanlar çok övülen kahvaltı bile bazı firmaların tavsiyesi ile doktorlarca önerilmiş ahan bu iğrenç şeyde ilerde böyle olacak.

çok kahve bağımlısı değilimdir ama tatlı sohbetlerin yanında bir türk kahvesi içmek farklı bir tat veriyor. damla sakızlı türk kahvesi favorim.

günün her saniyesi , her çeşitine ihtiyaç duyduğum içecek.

şu hayattaki tek lüksüm.

doğal ağrı kesici. dinlendirici.

şu anda içtiğim. sanırım bugün sekizinci. ve 'yok uyku kaçırır, bilmem ne' hepsi hikaye. alıştıktan sonra hiç kaçırmıyor. sigaraya mükemmel eşlikçidir. ve hatta ikisini fazla kaçırınca şıp diye uyursunuz. iyi geceler.

toprak bardakla içilince kahvenin zirve yaptığı yer.

diyetten dolayı sınırlı tükettiğim ama fincan fincan içmeyi çok özlediğim şey..

zaman kavramını bükebilen nadir nesnelerden biri. normal içerken bu hızlı soğumazken (10dk ortalama) çalışırken nasıl bu kadar hızlı soğuyabiliyor (10dk) anlamıyorum.

son zamanlarda fazlasıyla düştüğüm bana göre keyif veren tek içecek.

azaltmam gereken meret. gün içinde sıcak veya soğuk fark etmiyor sürekli içiyorum. güne zaten onsuz başlamam imkansız artık günü de onunla kapatıyorum. azaltma girişimlerimde bugüne kadar hep başarısızlıkla sonuçlandı. özellikle günün ilk kahvesini içerken yanında sigara ve müzikte varsa o an benden mutlusu olmuyor.

kapitalist sistemimizin bir unsuru halini almış mükemmel içecektir. kahveye verdiğim paraya acımam.

vücudumun içtikten sonra uyku kaçması gibi tepkiler vermesi gerekirken uyku gelmesi kadar ters tepkiler verecek kadar alıştığı, içmeden gün geçirmediğim hatta bazen ölçüyü bolca kaçırdığım,insanların kan yerine damarlarımda dolaştığına inandığı, kokusuyla bile kendimden geçtiğim büyüleyici içecek.

herkese kahve çeşitleri hakkında fikir edinecek kadar bilgi vermesi adına:

rahatlatıcı etkisi olduğu için moralim bozukken daha çok tükettiğim içecek.

birçok varyasyonu olan çok sevdiğim bir içecektir. günde fincanlarca içilmesi durumunda kafein toleransı geliştirilir ve kafeinin etkisi gitgide azalır. ayarında içildiğinde faydalı olan içecektir.
(bkz: filtre kahve)
(bkz: türk kahvesi)

kırk yıl icmesem aklıma gelmez. o derece hayatımdan uzak içecek.

türk kahvesi, filtresi, granülü her haliyle hayatımın vazgeçilmezi olan, kimine göre uyku kaçıran kimine göre enerji veren, mis kokulu, tiryakisi için güne başlamanın olmazsa olmazlarındandır. bir kahve tiryakisi olarak ben nasıl bu başlığa yazmadım deyip geldim*

küçük bir ağacın meyvesinde bulunan küçücük bir çekirdek iken mis kokusuyla bizi baştan çıkararak içtiğimiz fincana gelene kadar her ülkede ki ve her hali farklı bir serüven olan acısıyla tatlısıyla, faydasıyla zararıyla yaklaşık 600 yıllık bir geçmişe sahip su ve çay ile birlikte dünyada en çok tüketilen ve ihracatı en çok yapılan maddelerden biridir kahve. bu küçük sihirli kahve çekirdeğinin nasıl, ne zaman keşfedildiği konusunda kesin bir bilgi olmasa da, hakkında söylenmiş yazılmış onlarca rivayet ve efsane bulunmaktadır. ancak en kaliteli olanlarının ve dünyaya yayılanlarının latin amerika, doğu afrika, asya ve arap yarımadası’nda yetiştikleri ortak bir düşüncedir. başta brezilya olmak üzere kolombiya, endonezya, etiyopya, meksika gibi ülkelerde yetişen kahve serin ve tropik bir iklim istemektedir. kahvenin kalitesini toprağın kimyasıyla beraber , iklim şartlarına bağlı olarak yağmur, güneş ışığı miktarı belirlese de en önemli faktör yetiştiği yerin rakım yüksekliği belirlemektedir.

küçük ağaçlar da yetişen kahve kızılcık kirazına benzeyen önce yeşil, sonra sarı ve son olarak kırmızı renk alan kirazlar halinde olup tamamen olgunlaşıp kırmızılaştığında hasat edilmeye başlanmaktadır. yüksek bölgelerdeki ağaçlardan elde edilen yeşil çekirdekler tat, aroma ve lezzet bakımından diğer çekirdeklerden daha üstündür. hasatı yapıldıktan sonra kabukları ayrılan , bir kaç yöntemle ve ısıl işlemden geçtikten sonra kurutulan çekirdekleri en son olarak kavrularak değişik demleme ve filtreleme yöntemleriyle fincanlarımıza kadar ulaşmakta.

kahvenin çıkardığı o dayanılmaz mis kokunun nasıl çıktığına gelirsek bu kavrulma aşamasında gelen bir sebepten dolayıdır. kavrulma esnasında kahve çekirdekleri çıtlama yapmakta ve bu çıtlamalar sırasında yüksek ısınında etkisiyle yaklaşık 800 farklı aroma meydana getirmektedir.
türk kahvesi ya da filtre kahve çeşitleri bu aşamalardan sonraki öğütme ve demleme yöntemlerinden dolayı farklılık göstermektedir.
bundan sonra hangisini içeceğiniz de sizin damak zevkinize ve ruh halinize göre yani keyfinize bağlıdır. bu kadar kahveden bahsedince sanırım artık herkes bir fincan kahveyi hak eder.*

afiyet olsun...