karga

korkuyorum ben kargalardan. sürü halindeler genelde ister istemez tırsıyorum.
bunlar hep keloğlan izlemekten.

uzun yaşayan hayvan.
akıllı hayvan.

göklerin siyah incisi. hepimiz kötü sesiyle bilsek saatin erken olduğunu anlatan deyimle tanısak da araştırmalar insan zekasına yakın bir zekaya ve hafızaya sahip olduklarını göstermiştir. o hafıza ki bağlılık ve unutmama konusunda bir insana taş çıkaracak nitelikte. kinci olmaları bilindik bir şeydir aslında ancak sadece kötülük değil iyiliği de unutmuyor kargalar.
izmir'in bir ilçesinde bir zamanlar yuvalarının olduğu iki apartmanlık ağaçlık bir yer betonlaşma sürecinde yok ediliyor. ağaçlar kesilip yerine binalar dikiliyor anca kargalar o binaların tepesine yuva yapıyor .etrafta başka evler de hatta ağaçlarda olmasına rağmen sadece o iki bina üzerinde uçup oraya konuyorlar. apartmandakiler ne yaptıysa hiç bir şekilde kaybolmuyorlar seneler geçmesine rağmen. bu hafızalarının bir sonraki nesile de aktarıldığının da bir kanıtı olabilir. algılama, analiz etme, karar alma ve çözümleme yetenekleri olduğu da aşikar.

kılavuz tipi olanlara biraz şey diyorlar ama bence dünyanın en güzel kuşu.

kadife sokak'ta bulunan bir mekan. ağırlıklı olarak rock müzik çalar ve basık bir atmosfere sahiptir.

cok zekidirler.

insanın bazan oldukça cins, kirli/tuhaf zevkleri ve beğenileri olabiliyor. ki benim de var elbet. bunlardan biri de karga sesine karşı olan yoğun hislerimdir. çok fazla müptelası olmasam da hoşuma gitmektedir bu şahane hayvanların sesi. belki de vokal yapmaya çok hevesli olmasına rağmen bet sesi ile asla kabul görmeyecek olan kendimle özdeşleştirdiğimdendir. özellikle sabahın erken saatlerinde duyduğumda huzur verir bana, birçok insana göre iğrenç ve rahatsız edici bulunan karga sesi. gak gak gak; sorun bende mi bilmiyorum ama nasıl da güzel…

trt çocuk kanalında oynayan çizgi filmlerden ege ile gaga tiplemelerindeki gaga karakteri bir kargayı canlandırmaktadır. ve oradaki anlatım ile son derece sevecen, zeki bir kuştur. kin adına bir şey yoktur çizgi filminde.

tek gözü ile bir bakışı vardır, donar kalırsınız, gbt nize bakar

gak dedi diye peyniri kaptıran hayvan.

beyin/vucut oranı primatlara yakın olan zeki hayvan.

kuş beyinli kelimesindeki kuş kargaysa bazı insanlar için iltifat bile sayılabilir.

ekmeğini taştan çıkaran emekçi.

beyaz olan bir tanesi istanbul dalyan parkı sahil civarında görülmüş. bence ilginç ama siyahı kadar güzel değil.
( fotoğraf ekşi'den @morkiremit adlı yazara ait)

cok beslerseniz goz oyar. evet.

vay canısına..! sözlük sayesinde karga kültürüm tavan yaptı. arka bahçeme düzenli olarak gelip hoplaya zıplaya öten saksağanın, beni yüz olarak tanıyıp sohbete geldiğini sözlük sayesinde yeni öğrendim mesela.. tanıştığımızın farkında olmadığım için bir dostluk mesajı vermeyi de gereksiz buluyordum. iki gündür de görünmedi. inş. gücendirmemişimdir hayvanı. (son havalanışı da sanki biraz sinirli gibi miydi.. lan senin de, olmayan muhabbetinin de, bahçenin de.. mi dedi lan yoksa.. bak işkillendim şimdi.. sahi bunlar küfürbaz da olabiliyor mu..)

karga karga vaak dedi. çık şu dala bak dedi diye bi şarkı vardı.

karga kartalla iddiaya tutuşmuş. karga kartala, "ey kartal göklerin hakimi sen misin ben miyim" diye sormuş.
"benim" demiş kartal. karga, "hayır aslında benim" demiş. kartal'ın bu noktada her kıssadan hissede olduğu gibi , "neden sensin anlat bilelim karga kardeş" demesi gerekirken, aniden pençesini karganın sol gözüne geçirerek tek gözünü çıkartmış. karga, "evet senmişsin ey kartal" demiş. kartal, "şimdi sittir git, gölge yapma" demiş kargaya. bunu bana anneannem anlatmıştı. piçti ananem, küçükken beni troller troller gülerdi. "nasıl da yedirdim ama meselayı gerizekalı" der, yerlerde yuvarlanırdı. benimle eğlenmeye bayılırdı kendisi. çok özledim onu. ailemizde aklı başında kalmak çok zordu. buna karşın, kendimi yetiştirdim. ince siyah çorap hayranı güzel bir insan oldum. sürekli nasihatler verdim internetten. metafora doydum. sarı öküzlerin böğründen geçtim. çünkü bunları yapmamın tek bir nedeni vardı. önce balerinleri almışlardı ve kimse ses çıkarmamıştı bu duruma. ben de ses etmedim, "alsınlar balarinden bol ne var, sanki mühendis başıma" dedim. haftaya da gelip doktorları aldılar. çok egoluydu doktorlar. usanmıştı millet. ona da ses çıkarmayınca, en son beni almaya geldiklerinde, benim için ses çıkaracak kimse kalmamıştı. iyiki de öyle olmuş zira insanların minnetine gebe kalacağıma alsınlar götürsünler beni hatta sitsinler. hoşuma da gider belki.