rus mimarisinden eserler barındıran şehirdir.
devamını gör...
elviyeyi selasedendir. üç liva şunlardır kars, ardahan, batum. üç vilayet altı vilayetten büyüktür derler o günlerde.

işgal yıllarında cenub-ı garbi kafkas hükûmet-i muvakkate-i milliyesi'nin (güneybatı kafkas geçici hükûmeti) birçok vilayetinden biri olmakla birlikte, 1919 yılında kurulan bu işgal karşıtı hükümetin başkentidir. ingiliz işgali sonrasında bu kars cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı cihangirzade ibrahim malta'ya sürgün edilmiştir. sonradan ibrahim aydın olan bu zat türkiye büyük millet meclisi kurulduktan sonra yurda dönüp kars belediye başkanı olmuştur.

kars= cihangirzade.
devamını gör...
ülkenin nerdeyse en doğu kıyısında yer alan ilidir. azeri kökenli vatandaşlar da yaşamaktadır. kendilerine has şivesiyle, hayvancılık ve hayvani ürünleriyle meşhur bir şehrimizdir. yılın 2 ayı hariç soğuk ve serin olan kars şehri, değişik bir iklimiyle de ön plana çıkmaktadır.
devamını gör...
hars kenan pars.
devamını gör...
kars’ta görülmeye değer tüm yapılar 40 senelik rus işgali zamanında yapılmış. onun haricinde kars’ta görülmeye değer tek şey çıldır gölü onu da allah yapmış zaten.
devamını gör...
rus işgali döneminin mimari izleri görülebileceği gibi mazgal şeklindeki merkez sokak yapısıda keza bu dönemden kalma şehirdir.

ayrıca ilk türk cumhuriyeti'ne ev sahipliği yapmıştır: (bkz: kars demokratik cumhuriyeti)
devamını gör...
recep ivedik: kars.
x: kars uzakdoğu mu abi?
recep ivedik: heeööö türkiye'nin en uzak doğusu kars tabi, başka neresi olsun salaak...

not: akılda kalanlar. diyaloglar tam böyle değildir belki.
devamını gör...
kaz. kaşar. ani. sarıkamış. çok soğuk.
devamını gör...
izmir'den bir sırt çantasıyla gidip ev tutup sonra da kedim ve kitaplarımla birlikte taşınarak 3 buçuk yılımı geçirdiğim muazzam güzellikteki şehir.
eksi 36 derece soğuğu burun tüylerimi ve kirpiklerimi dondurup birbirine yapıştırmış olsa da, gerek mimari yapısı gerek cıvıl cıvıl sosyal ortamları ile hep sıcacık duygular içinde tutmuştur beni.
ağustos ayı akşamında bile mont bot giyer, ateş başında oturursun çayını kahveni içerken. müzikler birbirine karışır. güzeldir...
hele ki mevsim kışsa, yağan karın sessizliği doldurmuşsa cümle yaşamı, nereden geldiğini bulamadığın incecik bir sesten duyduğun sarı gelin türküsü eşliğinde beyazın üstünde yürüyüş yapmak en güzelidir.
buludlar pambıh gibi buludlar doldurmuştur gökyüzüsünü...
masal şehirdir
devamını gör...

havin mohul

kars, doğu anadolu bölgesi’nin kuzeydoğusunda yer alır. il nüfusu: 284.923’dür. bu nüfusun %50,8’i şehirlerde yaşamaktadır. ilin yüzölçümü 10.193 km2’dir. ilde km2’ ye 28 kişi düşmektedir. ilde 8 ilçe, 9 belediye, bu belediyelerde 57 mahalle, ayrıca 381 köy bulunmaktadır.

kışı çetin geçen kars’a her yıl metrelerce kar yağmaktadır. yolların kapanması, çığ, köylerden şehirlere ulaşım zorluğunu elbette haberler aracılığı ile biliyoruz. ne var ki, doğu anadolu bölgesi’nin incisi kars’ı anlamak, orada yaşayan insanların yaşadıklarını, çektiklerini anlayabilmek için öncelikle bunu hissetmek gerekir. önce soğuğunu hissedeceksiniz iliklerinize kadar, sert rüzgarını yüzünüzde hissedeceksiniz. kış gelmeden tüm işlerin bitirilmesi gerekmektedir ve o yorgunluğu mutlaka tatmalısınız. insanların kara kışlarda yaşadıkları zorluğu görmek değil, yaşamak gerekir.



kars’ın merkezi yaşamını genellikle herkes bilir ama asıl köylere dönmeli yüzler. orada yaşayanlara, çocuklara, kadınlara dönmeli. soğuktan donan eller, kıpkırmızı kesilen yüzlere bakmalı. kars’ın köylerinde yatan gerçek hayatlar saklı. zaman zaman içinde acılar biriktiren, zaman zaman güzellikler barındıran kars ilimizin köylerinde yaşam nasıl sürer, sizlere bunu kendi yaşam ve gözlemlerimle aktaracağım.

karsın en büyük geçim kaynağı hayvancılıktır. köylerde bir çok büyük baş ve küçük baş hayvan vardır. bunlar; inek, kaz, tavuk, buzağı, at ve eşektir. bunun yanı sıra bu topraklarda çiftçilik de yapılır, biçerdöver, at arabası, tırpan, patos, römork, traktör gibi bir çok tarım aletleri bulunmaktadır. bunlar çiftçiler için çok değerlidir, onlar olmadan işlerini tamamlamaları imkansızdır. çok eski zamanlarda bu topraklarda yaşayan insanlar tarlalarına gelip gitmek için yürürlermiş, dağlardan geçip tarlalarına ulaşmak için uzun yollar geçerlermiş; sırtlarında tırpanları ile yürüdükleri yollar, alın terleri ile çalıştıkları tarlalar…

saatlerce tarlalarda kocalarının peşinden giden, akşam eve gelip çocuklarıyla, ev işleriyle hiç durmaksızın uğraşan yine kadınlar. hayatın bu zorluğundan en büyük nasiplerini almışlar, onların kaderleri doğarken çizilmiş. evlenecek yaşa gelir gelmez, görücü usulü evlendirilen kızların kaderidir bu, daha kendilerinden haberi yokken evlendirilirler, koca himayesine girip çocuk doğurup, oradan oraya savrulurlar buralarda. akıllarında yüreklerinde ise tek bir düşünceleri, hayalleri vardır; çocuklarının kaderleri onlara benzememeli, onların çektiklerini ne kızları ne de oğulları çekmemelidir. hayat onlara çok da iyi davranmamıştır. belli bir yaştan sonra her şeyden umudunu kesip çocukları için yaşayan kadınlar…

erkekler de hayattan muzdariptir elbette. doğar doğmaz babalarının hayatı, yaşantısı yapışır üzerlerine. daha küçücük yaşta hepsi kendinden büyük işlere koşturulur, kimilerinde gurbete çalışmaya giderler. yıllarca ailelerinden uzakta bilmedikleri bir şehirde, tanımadıkları insanların içinde çalışırlar ailelerine bakmak için. kimisi çocukken gider kimisi büyüdüğünde; kimisi büyüyüp gelir kimisi hiç gelmez.



bu topraklarda bir hayat yaşantısı vardır ki o da erkekler hep ev reisidir onların sözü geçer, kadınların pek söz hakkı yoktur, erkeğin yanında kadının sözü hiçtir. ta eski çağlardan bu yana bu hep böyle gelmiştir, günümüzde bu her ne kadar aza indirgenmiş olsa da geçerliliğini bir şekilde sürdüren yazılı olmayan bir kuraldır. her ne kadar günümüzde karşı olunsa da bu topraklarda elbette kadına şiddet de vardır, sesini haddinden fazla yükselten kadınların ne yazık ki yaşadığıdır bu. haklı olsan da susacaksın diyorlar onlara; anneler kızlarına biz böyle gördük derler, babalar oğullarına biz böyle öğrendik derler. hayat hep bu çizgiden ibaret günümüze kadar gelmiştir fakat günümüzde bir çok şeyin olduğu gibi bu düzen de değişmiştir. elbette bu herkes için geçerli bir olay değildir her ailenin her ferdin yaşamı farklıdır.



teknolojinin gelişmesi, eğitim ve sağlığın gelişmesi hız kazanması bu topraklarda yaşayan gelecek kuşak çocukları için birer umut ışığı olmuştur. günümüzde bir çok kız ve erkek çocuğun kaderi değişmiştir. çocukluklarını yaşayamamış, gözlerini açar açmaz hayata atılmış, kendilerinden büyük sorumluluklara koşup, işler yapan, sabahtan akşama kadar iş peşinde koşan annelerin ve babaların çocuklarının kaderi eğitim, sağlık ve teknoloji ile değişmiştir. günümüz de köylerden kars merkeze ya da büyük şehirlere göç eden bir çok aile vardır. günümüz çocukları elbette eski çağları bilmez hatta belki hatırlamazlar. içlerin de çok az köy hayatının çilesini, zorluğunu yaşamış olanlar vardır. köyde hayat hep bir mücadele içinde geçer. kendi sütünü, yoğurdunu, peynirini, ekmeğini yine köylü halkının kendisi karşılar. yazın sabahın beşinde erkeklerin önderliğinde dağlara otlanmaya gönderilen hayvanlar, hayvanların kaldığı ahırları süpüren temizleyen kadınlar, yine akşam olunca gelen hayvanları sağıp sütünü kova kova alırlar ve bu sütten yoğurt, peynir, kaymak elde ederler. sağdıkları sütü, süt makinesine vururlar. bu süt makinesinin iki ucu açık yeri, el yordamıyla çevrilen kolu, üstte taze sağılmış süt dökülen büyük demir kap vardır. kadınlar sağdıkları sütü güzelce süzüp kovalarla makinenin bulunduğu kilerlere getirirler. bu kilerlerde bir çok erzak bulunur. yine süt makinelerinde genellikle burada durur, sağılan süt yavaş yavaş demir kaba üstten dökülür, makinenin kolu durmadan çevrilir. demir kaptan geçen süt bir uçtan yoğurt, peynir yapılması için süt olarak akarken diğer uçtan kaymak olarak geçer. böylece sütun kaymağını ayırmış olurlar. geriye kalan sütten peynir ve yoğurt, kaymaktan ise yağ yapılır. bunun yanı sıra kadınlar kendi ekmeklerini de yine kendileri pişirir. ekmeklerini tandır adı verdikleri yerde pişirirler. tandır, hemen hemen yerin bir metre kadara altında kazılmış çukura gömülü, özel tandır hamuru ile yapılan silindir şeklinde bir taştır. köylüler yere kazdıkları bu çukura özel olarak yapılmış tandırı yerleştirirler ve böylece burada ömür boyu ekmeklerini pişirirler. bu tandırın içinde ateş yakılır, ardından önceden hazırlanmış ekmek hamuru kadınlar tarafından beze haline getirilir. bu bezeler repete (rapata) dedikleri, ne çok sert ne de çok yumuşak olmayan ekip şeklindeki repetenin üstüne serilir ve güzelce şekil verilir. ardından hamurun tandıra iyice yapışabilmesi adına bir iki damla su ile ıslatılır ve tandıra yapıştırılır. böylece köylüler kendi ekmeklerini bir kaç gün ara ile kendileri elde ederler. bunların yanı sıra yine kars’a özel birbirinden lezzetli bir çok yemek vardır. bunlar hamurdan yapılan hangel (döngel), bulgurdan yapılan hasıl (xaşil), ekmekten yapılan ve yağda soğanla kızartılan nan aşı, kaz eti gibi bir çok çeşitli yemeği vardır. köyde yapılan bir çok iş ekmek pişirme işi kadar zahmetlidir. yazın bu işler bir nebze olsun kolaylıkla yapılıyor olsa da kışın bin bir zahmet ile yapılır.



kars’ta köy yaşamı özellikle kışın çok çetindir. fakat günümüzde artık teknolojinin artması, ulaşımın kolaylaşması artık köyde ki yaşamları da etkilemiştir. köyden şehre bir çok göç yaşanmıştır ve hala yaşanmaya devam etmektedir. köylüler ya şehir merkezine ya da diğer büyük şehirlere göç etmektedir. kimi aileler tamamen giderken kimi aileler de kişi şehirde geçirip yazı köyde geçirmek için geri gelirler. şehirleşen ailelerinde artık her şeye kolaylıkla erişme imkanı hayatlarını yavaş yavaş etkilemektedir. ne yazık ki gelecek kuşaklarımız ailelerinin geçmişlerinden tamamen uzakta hatta neredeyse hiç bilmeden büyümektedir. tüm bunların yanı sıra günümüzde bir çok bölgeye yapılan barajlar, yaşanan küresel ısınma her yeri etkilediği gibi kars’ta bir çok yönden etkilemiştir. çocukluk yıllarımdan yola çıkarak söyleyecek olursam, o zaman yağan kar ile şu an yağan kar miktarı arasında elbette ki gözle görülür bir fark yaşanmıştır ve tabi ki yine yaz mevsimi de aynı oranda etkilenmiştir. fakat yine de hiçbir şey kendi memleketinde yaşamak kadar güzel olamaz. bizler artık şehrin birer parçası haline geldik fakat diğer yarımız hala memleketimizle, köyümüzle birlikte. ailelerimiz ve bizler gelecek neslimize elimizden geldiğince geçmişimizi aktarmaya devam edeceğiz elbette. fakat hiç bir zaman geçmiş anında yaşandığı tadı vermez.



kars’tan bize kalan, köyden kalan hatıralarımız var şimdi, bazıları hayal meyal hatırlatmakta kim bilir belki bir zaman sonra onlarda silinecek hafızalardan ama kalpte ki yeri hiç şaşmayacak baki kalacaktır. eski toprak dediğimiz o güzel insanlarda bir bir gidiyor aramızdan bize geçmişlerini, hikayelerini anlatan büyüklerimiz kim bilir belki de gelecek neslimiz ninelerinden dedelerinden geçmiş hikayeleri onların dizinin dibinde dinleme keyfinin tadını hiç bilemeyecekler. eskiden elektrik gittiğinde nenem hikayeler anlatırdı bize ,teknoloji olmadan da mutluyduk ama şimdi bırakın elektriği teknoloji olmadan hiçbir şeyimiz tam değil. boz köyden çıktık ama bir yarımız hep orada kaldı. insan özünü hiç unutamıyormuş, gittiğiniz yerlere sadece alışıyormuşsunuz.

kars’tan çıkalı on bir yıl oldu, koskoca on bir yıl… bana sorsalardı belki de hiç çıkmak istemezdim fakat belki de bu noktaya hiç gelemezdim. her şey olduğu ve yaşandığı anda güzeldir.

havin mohul
devamını gör...
jojo evrenindeki açık ara en güçlü villain'dır. joseph joestar tarafından uzaya postalanmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
ülkenin en doğusunu temsil eder soğuk dendiğinde akla gelir türklerin anadoluda ilk yerleştikleri şehirlerdendir . rus işgaline kadar böyle devam etmiştir sonrasında kazım karabekir paşa bölgeyi yeniden otoriteye kavuşturmuştur
günümüzde seyrek nüfuslu illerimizden ve doğu ili olmanın kaderini yaşıyor sanayi ve tarım sınırlı ana odak hayvancılıktır peyniri ve kaz etiyle ünlüdür
devamını gör...
anne ve babamın öğretmenliğe ilk başladığı yer. ben de orada doğmuşum ve üç yaşıma kadar orada kalmışım. ondan sonra bir kere ve son kere gittim on yıl kadar önce. o zamana dek kars benim için flu bir fotoğrafın içinden bakılan bir yer gibiydi. babamların okulu, şehrin içinde gezen mandalar, kışın soğuğu, şapkamı rüzgarın götürüşü, şapkamı rüzgarın götürdüğü yer. oturduğumuz ev.
sanırım soğuğu sevmeyişim ilk burada başladı.
devamını gör...
kars, doğu anadolu bölgesi'nde bulunan türkiye'nin 36 plakalı ilidir. kars, eskiden büyük bir ildi çünkü ardahan ve ığdır, bu şehre bağlı birer ilçeydi. kars'ın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. 1992'de ardahan ve ığdır'ın kars'tan ayrılıp birer il olmasından sonra kars'ın yüzölçümü küçüldü ve kars, dışarıya doğru göç vermeye başladı. kars, sünni halk ozanlarının çok yoğun olarak çıktığı memleketlerden birisidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kars'ın 1970'teki il sınırları.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kars'ın günümüzdeki il sınırları.
devamını gör...
istanbulda yaşayamadığımız kış aylarında en çok özendiğim şehirdir.
devamını gör...
elbet 1 gün..
devamını gör...
soğuk savaş'ta hakkında çok güzel bir espri yapılmıştı...
-ülkemizde araç trafiğinin en yoğun olduğu il hangisidir?
-hangisidir?
-kars....
devamını gör...
gars diye okunuyor.
-nerelisin?
+garslıyam.
sanırım kibar bir görüntü vermemek için gars diyorlar.
devamını gör...
dur biraz şimdi övgülere gelelim. buralı tanıdığım bir çocuk var kağızman ilçesinden. öyle çok içli dışlı değiliz ama çocuk gerçekten çok dürüst, temiz, efendi, kibar ve delikanlı bir çocuk. çocuk tıp okuyor ve 98'li olmasına rağmen olgunlukta çoğu yaşça büyük insana taş çıkarır. kardeşim umarım okulunu bitirir, istediğin gibi bir doktorluk kariyerin olur ne diyeyim.
devamını gör...
edirne'den kars'a deyiminin sahibi olan il.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kars" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim