kendi nickaltına tanım giren yazar
başlık "orsalesta anafor" tarafından 07.05.2021 22:58 tarihinde açılmıştır.
21.
soğuk bir mart akşamında yine odasına kapanmış, gözünü bilgisayar ekranından ayıramıyordu. bir umut sayfayı yeniledi. mahlası akışta görünmüyordu. üç gün olmuştu. koca üç gün. insanlar düzenin körüklü otobüslerinde iğdiş edilmiş umutlarının, karartılmış yazgılarının ve gelecek kaygılarının yarattığı huzursuzluk içerisinde bin bir türlü düşünceye dalarken, o bir tek şeyi düşünüyordu; mahlasını akışta görmek. şehirlere bombalar düşüyor, bir anne çocuğuna mama bulmaya çalışıyor, ihtiyarın biri ayaklarını sürüyerek sığınak arıyor, mahallenin delisi hunisini parlatıyor ama o bir tek şeye odaklanıyordu. odayı arşınlamaya başladı. televizyondan belirli belirsiz bir ses duydu. yıkama yağlama eylemleri yağ fiyatlarını olumsuz şekilde etkilemişti. ufak fiyat güncellemeleri yapılıyor, insanlar birbirini eziyor, entler isengard'a yürüyordu. sinirli bir şekilde kapattı televizyonu. tekrar bilgisayar ekranına yöneldi; ''lanet olsun üç koca gün! bir allah'ın kulu bile yazmamış. nankörler!!!''
hemen tanıdığı insanlara özel mesaj atmalıydı. yoksunluk sendromu damarlarını ele geçirmiş, iliklerini manipüle etmeye başlamıştı. mahlasını akışta görmeliydi. 3. dünya savaşına eş değer bir buhranın eşiğindeydi. klavyesinin sihirli tuşlarına basmaya başladı. sözde onu seven, bir kaç beğeni uğruna onunla arasını iyi tutan ruh 10'uzlarına rica/minnet dolu mesajlar yazmaya başladı. henüz hiçbirisi yazdıklarını görmemişti. ayağa kalktı. derin bir nefes aldı. pencereye doğru ilerledi. dışarıda bir adam, herhangi(!) bir kadının boğazına sarılmış, ağız dolusu galiz küfürler ederken, kadının çığlıkları sokakta yankılanmaya başladı. donuk donuk baktı. öylece seyretti olan biteni. sırtını döndü. ne de olsa yarın 8 marttı. sözlüğe bununla ilgili bir şeyler yazmalı ve ne kadar duyarlı bir insan olduğunu cümle aleme göstermeliydi. zihninden neler yazabileceğini geçirirken, arkadaşlarından birisinin kendisini yanıtladığını fark etti. derin bir oh çekti. saniyeler sonra mahlası akıştaydı. 1-2-3 tanım yetmez 4-5-6 olsun...
onun ne kadar muhteşem bir yazar olduğundan, sözlüğün onsuz hiç bir halta benzemeyeceğinden, anne/baba sıcaklığından, kardeş selamından ve dünya barışından bahseden methiyeleri görünce keyiflendi. hemen bir cevap yazmalıydı. dostlar, romalılar, yurttaşlar diye başlayan meşhur tiradıyla kendi nick altını şenlendirdi. dünya ne kadar adil bir yer diye düşündü. yaptığı iyiliklerin kıymeti biliniyordu. en sevdiği şarkıyı açtı. yeni türkü hep favorisi olmuştu.
yaktım gemilerimi
dönüş yok artık geri
tak etti canıma bu maskeli balo
bu maskeli balo
ve onun sahte yüzleri
bağıra bağıra eşlik etti şarkıya. insanların ne kadar iki yüzlü ve riyakar olduğunu anlatan bir tanım yazmak için parmaklarını hazırladı. onun gibi iyi insanlar bu dünyada az kalmıştı. öyle oldukları için de kıskanılıyor ve haklarında türlü türlü şeyler söyleniyordu. bu gidişe bir dur demeliydi. yazısını yazdı. gönder tuşuna bastı. tanım numarasını panoya kopyaladı. 10'uzlarına tanım numarasını gönderdi. herkes düğmelerini ilikledi. ayağa kalktılar... hunharca ve avuç içleri patlayana kadar büyük bir coşkuyla alkışladılar onu. şehirlere bombalar, iletilerine beğeniler yağarken her gece, o durmadan akışa bakıyor bildirimlerini kontrol ediyordu...
dünya iyi insanlar için cehennemdir diye fısıldadı. gülümsedi. kendi cehenneminde ateşler içerisinde yandığının bile farkında değildi.
hemen tanıdığı insanlara özel mesaj atmalıydı. yoksunluk sendromu damarlarını ele geçirmiş, iliklerini manipüle etmeye başlamıştı. mahlasını akışta görmeliydi. 3. dünya savaşına eş değer bir buhranın eşiğindeydi. klavyesinin sihirli tuşlarına basmaya başladı. sözde onu seven, bir kaç beğeni uğruna onunla arasını iyi tutan ruh 10'uzlarına rica/minnet dolu mesajlar yazmaya başladı. henüz hiçbirisi yazdıklarını görmemişti. ayağa kalktı. derin bir nefes aldı. pencereye doğru ilerledi. dışarıda bir adam, herhangi(!) bir kadının boğazına sarılmış, ağız dolusu galiz küfürler ederken, kadının çığlıkları sokakta yankılanmaya başladı. donuk donuk baktı. öylece seyretti olan biteni. sırtını döndü. ne de olsa yarın 8 marttı. sözlüğe bununla ilgili bir şeyler yazmalı ve ne kadar duyarlı bir insan olduğunu cümle aleme göstermeliydi. zihninden neler yazabileceğini geçirirken, arkadaşlarından birisinin kendisini yanıtladığını fark etti. derin bir oh çekti. saniyeler sonra mahlası akıştaydı. 1-2-3 tanım yetmez 4-5-6 olsun...
onun ne kadar muhteşem bir yazar olduğundan, sözlüğün onsuz hiç bir halta benzemeyeceğinden, anne/baba sıcaklığından, kardeş selamından ve dünya barışından bahseden methiyeleri görünce keyiflendi. hemen bir cevap yazmalıydı. dostlar, romalılar, yurttaşlar diye başlayan meşhur tiradıyla kendi nick altını şenlendirdi. dünya ne kadar adil bir yer diye düşündü. yaptığı iyiliklerin kıymeti biliniyordu. en sevdiği şarkıyı açtı. yeni türkü hep favorisi olmuştu.
yaktım gemilerimi
dönüş yok artık geri
tak etti canıma bu maskeli balo
bu maskeli balo
ve onun sahte yüzleri
bağıra bağıra eşlik etti şarkıya. insanların ne kadar iki yüzlü ve riyakar olduğunu anlatan bir tanım yazmak için parmaklarını hazırladı. onun gibi iyi insanlar bu dünyada az kalmıştı. öyle oldukları için de kıskanılıyor ve haklarında türlü türlü şeyler söyleniyordu. bu gidişe bir dur demeliydi. yazısını yazdı. gönder tuşuna bastı. tanım numarasını panoya kopyaladı. 10'uzlarına tanım numarasını gönderdi. herkes düğmelerini ilikledi. ayağa kalktılar... hunharca ve avuç içleri patlayana kadar büyük bir coşkuyla alkışladılar onu. şehirlere bombalar, iletilerine beğeniler yağarken her gece, o durmadan akışa bakıyor bildirimlerini kontrol ediyordu...
dünya iyi insanlar için cehennemdir diye fısıldadı. gülümsedi. kendi cehenneminde ateşler içerisinde yandığının bile farkında değildi.
devamını gör...
22.
elzem durumlar dışında gereksiz iş yapan yazar.
elzem durum kişiden kişiye değişir mi? aslında hayır. elzem denen şey, cevap hakkı doğuran durumlardır yahut nick altı genel bir terimi karşılayan kişilerin içinde bulunduğu durumdur. mesela entropi başlığına ben 1'den fazla tanım girdim, entropi nickli yazarla ilgili olmayan. o kendi nickim olsaydı yine yapacaktım benzer şeyi. keza meja başlığına da bilgi tanımı girmişliğim var. özetle; bilgi yazmak, sözlükten ayrılacağını bildirmek ya da bir sataşmaya cevap vermek dışında nick altı hortlatmak doğru değil bence. hele de bunu sık sık yapıp alışkanlık hâline getirmek...
bazı arkadaşlar da -bunun sözlük ortamlarına pek hakim olmamaktan kaynaklandığını düşünüyorum- hemen hemen her tanımdan sonra kendileri de tanım giriyor. bu genellikle doğum günü kutlamalarında çıkıyor ortaya.
x yazar: doğum günün kutlu olsun.
nick altı sahibi: ayy! çok mutlu oldum, teşekkür ederim.
2 dakika sonra y yazar: nice yıllara.
nick altı sahibi: yaa çok tatlısın!
böyle olmaz. beklersiniz, topluca teşekkür edersiniz etmek istiyorsanız.
neyse... kime anlatıyorum hissine kapıldım birden.
elzem durum kişiden kişiye değişir mi? aslında hayır. elzem denen şey, cevap hakkı doğuran durumlardır yahut nick altı genel bir terimi karşılayan kişilerin içinde bulunduğu durumdur. mesela entropi başlığına ben 1'den fazla tanım girdim, entropi nickli yazarla ilgili olmayan. o kendi nickim olsaydı yine yapacaktım benzer şeyi. keza meja başlığına da bilgi tanımı girmişliğim var. özetle; bilgi yazmak, sözlükten ayrılacağını bildirmek ya da bir sataşmaya cevap vermek dışında nick altı hortlatmak doğru değil bence. hele de bunu sık sık yapıp alışkanlık hâline getirmek...
bazı arkadaşlar da -bunun sözlük ortamlarına pek hakim olmamaktan kaynaklandığını düşünüyorum- hemen hemen her tanımdan sonra kendileri de tanım giriyor. bu genellikle doğum günü kutlamalarında çıkıyor ortaya.
x yazar: doğum günün kutlu olsun.
nick altı sahibi: ayy! çok mutlu oldum, teşekkür ederim.
2 dakika sonra y yazar: nice yıllara.
nick altı sahibi: yaa çok tatlısın!
böyle olmaz. beklersiniz, topluca teşekkür edersiniz etmek istiyorsanız.
neyse... kime anlatıyorum hissine kapıldım birden.
devamını gör...
23.
çoğu zaman instagram'dan hayranlarına geri dönüş yapan sözde kibrini yenmiş ünlücükler gibi, "büyürken küçülmek lazım efenim."
"hâlk teveccüh buyurdu, bugün buralardaysak, bu hâlkimizin sayesindedir." düşüncesiyle hareket eden, değerli fakat samimi gelmeyen yazardır.
"hâlk teveccüh buyurdu, bugün buralardaysak, bu hâlkimizin sayesindedir." düşüncesiyle hareket eden, değerli fakat samimi gelmeyen yazardır.
devamını gör...
24.
11. emri çiğnediği için derhal idam..
devamını gör...
25.
ben fake hesaplarımın nick altına girdiğim için bu tanıma uyumuyorum sanırım yani galiba umarım..
devamını gör...
26.
kendi ile iyi iletişimi olan insandır.
(bkz: köylü yazardan ironiler)
kendi ile konuşmak, kendini sevmek, kendini bilmek diye düşünün.
(bkz: köylü yazardan ironiler)
kendi ile konuşmak, kendini sevmek, kendini bilmek diye düşünün.
devamını gör...
27.
bir çeşti rahatlama yöntemini bulmuş yazardır.
devamını gör...