keşke yanımızda olsaydı dediklerimiz
başlık "zigonsehba" tarafından 14.11.2020 22:41 tarihinde açılmıştır.
21.
ahhh! teyzemmmm! o kadar teyzeydi ki anneanne diye hitap ederdik ve öz anneannemiz vefat ettiği halde, bize göre bir anneannemiz vardı ve o sultandı!
devamını gör...
22.
devamını gör...
23.
annem.
devamını gör...
24.
henüz tanımadığım, görmediğim, bilmediğim...
devamını gör...
25.
açılan başlıklar beni aşık olmaya sevk ediyor.
devamını gör...
26.
anneannem ve babam. hala nefes alıp veren bir birey yok bu keşke için, herkesi unutma levelına ulaştım sözlük!
devamını gör...
27.
3 çeyrek kokoreç, 30 battal boy midye dolma, elma dilim patates kızartması, 4 tane buz gibi bira.
açım olm ben, yemişim romantikliği.
açım olm ben, yemişim romantikliği.
devamını gör...
28.
kardeşim..
devamını gör...
29.
30.
yanımda olmasa da olurdu, hayatta olsa yeterdi diyebileceğimiz insanlardır bazen.
devamını gör...
31.
olsaydi bir adet sevdicek
devamını gör...
32.
33.
pişmanlıklarım, gel otur bakalım şöyle derdin neydi de bu haltı işledin demek isterdim.
devamını gör...
34.
başlıktan bağımsız içimi dökmek istiyorum.
bundan yaklaşık 10 gün önce dışarı çıkmamıştım ve evdeydim. yalnız yaşadığım için canım aşırı sıkılmıştı. ne yapacağımı da bilmiyordum. youtube'de sevdiğim bi rapçinin 'kendimle çok sık konuşurum ve bunu aynanın karşısında yaparım ve aşırı rahatlatıcı' demesi üzerine gündüz vakti yarım kalan şarabı açtım ve bi bardağa doldurdum. geçtim ayna karşısına bi yandan şarap yudumlayıp kendimle konuşmaya başladım. konumuz da şu; 2010 yazında neden o kıza açılmadın ve 3 ay boyunca kendini kızdan uzak tuttun? cidden yaklaşık 20-25 dk bunu konuştum. hatta twitterda bununla ilgili tweet falan atmıştım. '2010 yazı öyle bir zamandı ki asla izi geçmeyecek.'
bu arada mevzuyu kısaca anlatayım.
2010 yazında adı dilara olan güzel bir kıza yürüyordum (sözlükte olmadığından emin olduğum için ya da ben öyle sanıyorum ismini rahatlıkla yazabiliyorum.) ayrıca kız da kapı komşumuzdu.
neyse dilara benim ona olan ilgimin farkındaydı ama ben de güya çaktırmamaya çalışıyorum. çünkü her gün istesen de istemesen de birbirimizi görüyorduk ve konuşuyorduk. ondan çok etkilenmiştim ve hoşlanmıştım. onunla birlikteyken çok güzel vakit geçiriyordum. ama birden ne olduysa ben ona açılamadım bir türlü. sonra ben hiçbir şekilde aşamadım mevzuyu. anlam verememiştim o zamanlar da. gerçekten dilara'ya 3 ay boyunca aşkımı ifade edebildim ne de başka bir şey yapabildim. daha sonraları mümkün olmadıkça denk gelmemeye başladım. gördüğüm zamanda ayaküstü hal hatırdan fazlası olmadı falan. kendimi soyutladım ondan. halbuki onunla alakası yoktu. bu benle ilgiliydi. suçlu hissetmiştim kendimi ona karşı. çünkü onun benden bir beklenti içinde olduğunu düşündüm (ki 6 yıl sonra bunu kendi de itiraf etti) ve ben de bu beklentisini boşa çıkarıp karşılık veremediğim için kaçmıştım. bunun adına korkaklık da denebilir.
her neyse dilara şu an izmir'de mimar olarak hayatına devam ediyor ve bekar. ben ise hala istanbul'un çilesini çekmeye devam eden kurumsal bir firmada ik yöneticisiyim ve ben de bekarım. sonuç şu ki çok mümkün olmasa da dilarayla yollarımızın kesişeceğini düşünmüyorum ama instagramdan takipleşiyoruz.
not: özür dilerim dilara, sana açılmadığım ve senden kaçtığım için.
bundan yaklaşık 10 gün önce dışarı çıkmamıştım ve evdeydim. yalnız yaşadığım için canım aşırı sıkılmıştı. ne yapacağımı da bilmiyordum. youtube'de sevdiğim bi rapçinin 'kendimle çok sık konuşurum ve bunu aynanın karşısında yaparım ve aşırı rahatlatıcı' demesi üzerine gündüz vakti yarım kalan şarabı açtım ve bi bardağa doldurdum. geçtim ayna karşısına bi yandan şarap yudumlayıp kendimle konuşmaya başladım. konumuz da şu; 2010 yazında neden o kıza açılmadın ve 3 ay boyunca kendini kızdan uzak tuttun? cidden yaklaşık 20-25 dk bunu konuştum. hatta twitterda bununla ilgili tweet falan atmıştım. '2010 yazı öyle bir zamandı ki asla izi geçmeyecek.'
bu arada mevzuyu kısaca anlatayım.
2010 yazında adı dilara olan güzel bir kıza yürüyordum (sözlükte olmadığından emin olduğum için ya da ben öyle sanıyorum ismini rahatlıkla yazabiliyorum.) ayrıca kız da kapı komşumuzdu.
neyse dilara benim ona olan ilgimin farkındaydı ama ben de güya çaktırmamaya çalışıyorum. çünkü her gün istesen de istemesen de birbirimizi görüyorduk ve konuşuyorduk. ondan çok etkilenmiştim ve hoşlanmıştım. onunla birlikteyken çok güzel vakit geçiriyordum. ama birden ne olduysa ben ona açılamadım bir türlü. sonra ben hiçbir şekilde aşamadım mevzuyu. anlam verememiştim o zamanlar da. gerçekten dilara'ya 3 ay boyunca aşkımı ifade edebildim ne de başka bir şey yapabildim. daha sonraları mümkün olmadıkça denk gelmemeye başladım. gördüğüm zamanda ayaküstü hal hatırdan fazlası olmadı falan. kendimi soyutladım ondan. halbuki onunla alakası yoktu. bu benle ilgiliydi. suçlu hissetmiştim kendimi ona karşı. çünkü onun benden bir beklenti içinde olduğunu düşündüm (ki 6 yıl sonra bunu kendi de itiraf etti) ve ben de bu beklentisini boşa çıkarıp karşılık veremediğim için kaçmıştım. bunun adına korkaklık da denebilir.
her neyse dilara şu an izmir'de mimar olarak hayatına devam ediyor ve bekar. ben ise hala istanbul'un çilesini çekmeye devam eden kurumsal bir firmada ik yöneticisiyim ve ben de bekarım. sonuç şu ki çok mümkün olmasa da dilarayla yollarımızın kesişeceğini düşünmüyorum ama instagramdan takipleşiyoruz.
not: özür dilerim dilara, sana açılmadığım ve senden kaçtığım için.
devamını gör...
35.
kardeşlerim.
tam da şu an bol dalga geçmeli, bol gülmeli, takılmalı sohbetimizi özledim.
tam da şu an bol dalga geçmeli, bol gülmeli, takılmalı sohbetimizi özledim.
devamını gör...
36.
olalım bakalım ifşa.
fındık faresine ihtiyacım var, sadece bir tanesine. sakalında parmaklarımı kaybetmek istediğim, kucağıma yatırıp saçlarını sevdiğim, sarılıp uyurken uykusunda beni kendisine çekmesini özlediğim, boynumdan öperken koklayan ve mis gibi kokan bebeğime ihtiyacım var.
fındık faresine ihtiyacım var, sadece bir tanesine. sakalında parmaklarımı kaybetmek istediğim, kucağıma yatırıp saçlarını sevdiğim, sarılıp uyurken uykusunda beni kendisine çekmesini özlediğim, boynumdan öperken koklayan ve mis gibi kokan bebeğime ihtiyacım var.
devamını gör...
37.
kimse. eskiden olsa belki birkaç isim gelirdi aklıma. ama insan yaşadığı zorlukları tek başına atlatınca kimseye gerek kalmıyormuş. eğlenirken lazım oluyorlar, mutlu anında kim kaybolur ki? elini sallasan birine çarpıyor zaten.
devamını gör...
38.
hiç aklıma gelmedi, hiç aklıma da gelmez zaten. keşke hakkımı başka bir şey için kullanmayı tercih ederim.
devamını gör...
39.
saint nicholas kilisesi ve birkaç bin euro
devamını gör...
40.
yanımda değl ama yanında olmak istediklerim var.
devamını gör...