konyalı olmanın iyi yanı

tek iyi yanı çok ucuza çok güzel şekerler yemek sanırım. akideleri ve mevlana şekeri fav.

yozgatlı olmamak.

bir kaç yıl bulunduğum huzurlu kenttir.
caddeleri ve sokakları geniştir, parklar bahçeler hepsi planlıdır. herhangi bir evden üşenilmeden yürünecek 2-3 park vardır. gecekondu yoktur, imkanlar çoktur.
ayrıca konya’nın sanayisinin çok gelişmiş olduğunu ekleyeyim, bilmeyenler araştırsın.
t: stressiz rahat yaşamaktır.

yobazlığı iliklerinize kadar hissedeceğiniz tek adres

şehir olarak fena değil, düz bir yer, düzenli vs vs vs
ama ya o insanı ?
neyse bir şey söylemeyeyim...................................
hemen nefret suçu deyip bik bik edecekler
la ne bileyim işte, oranın o halkı ??????????????????????????????
ha birde adanalılara laf atarlar, çoğunlukla dinsiz minsiz derler
çoğu da adananın pavyonlarına taşınır
böyle de insan evladıdır
neyse yaa
işte konyanın en güzel tarafı, geri dönüşüdür diyeyim.....................................
ha bir de ne mok varsa mevlana yazmaları da iğrenç
mevlana donu, mevlana kebabı, mevlana yoğurdu, mevlana sütlacı
bari birde mevlana şarabı yapın.............................................

bol bol etli ekmek yemek. evet.

(bkz: yok)

konyalı olmayan herkesin şikayet ettiği konuları anlayamamak

konya'dan taşınma ihtimalidir diye düşündüm. başka hiçbir iyi yan bulamadım.

konyalı arkadaş var, memlekete gidip gelince anası cevizli sucuk, kuruyemiş vs falan koymuştu sınıfça yemiştik. sınıf dediğim zaten 6-7 kişi oluyoruz kalabalık değiliz, biride çay ısmarlamıştı. o günden beri kayserililere olumlu bakıyorum #3280785

konya'nın yarısının isveç'te yaşıyor olması olabilir. konya'nın kulu diye bir ilçesi var, yani bir zamanlar varmış, şimdi yoktur muhtemelen, çünkü hepsi isveç'te. konya'ya dair bilgim bununla sınırlı. isveç'te bir ilçesi olan şehrimiz.

doğma büyüme konya.
yani sakin ve büyük bir şehir.

emekli şehri denilebilir.

bisikletle heryere gidebilmek.

çocukluğum bisiklet üstünde geçti.

ankarada bisikletle bir yere gitmeye kalksan yokuşun birinde telef olursun ya da magandanın biri arabayla ezer.

konumu bence.
bir de söz kesilirken lokum bisküvi yenmesi.

lokumunu yidiniz mi, lokumunu yidik diyorlar bu doğa olayı için.
sülale toplaşıyor ve evlenecek olan çifti kutlamak için, bisküvi arasına güllü yumuşak lokumu hizalayıp gömüyor, şahane olay bence.

bazen güllü lokumun yerine sarısını falan alıyorlar. tüylerim diken tiken oldu.

düşündüm de, yok.

2. kez gitmiştim konya'ya rahat rahat gezemediğimi hatırlıyorum sokaklarında. kıştı üstelik, yani öyle sere serpe değildik kadın olarak o yüzden yazdım özellikle. sokaklarında rahat gezememek kötü bir kriter benim için. ha nerde yaşıyorum istanbul. burada da pek çok yerde rahat rahat gezinmiyor elbette.

bir şehrin sokaklarında en azından ana arterlerinde insanların bakışlarından rahatsız olmadan dolaşabilmek önemli fikrimce. konya erkek şehri diycem şimdi ama ben erkek olsam sokaklarında kadın olmayan bir şehir güzel de gelmez ki bana. yeni bir şehir ya da ülke gördüğümde bu önemlidir benim için. kadınlar nasıl davranıyor sokaklarında. tutuk ve tedirgin mi yoksa telaşlı ama özgüvenli mi?

velhasıl erkek zihni işte kadınlar için her yeri çekilmez hale getirip sonra şikayet ediyor. bu elbette sadece konya için geçerli değil elbette.

heralde yozgatlı, erzurumlu ya da giresunlu olmamaktır. sıralamaya takılmayın bu 4 şehri başa koyup başlığı çeşitlendirebiliriz.

etlekmek yemek. bir de akide şekeri.

deprem riski yok, sıfır ve dördüncü deprem bölgesi, yaşayanlar deprem endişesinden uzak.

çok yağış alan bir coğrafya değil, dümdüz arazide kurulu ve fazla eğimli değil, o yüzden sel ve heyelan riski de yok.

orman yönünden çok da zengin coğrafya değil, o sebeple orman yangını gibi afet de yaşanmıyor.

deniz kenarında kurulu değil, o yüzden tsunami korkusu da taşımıyor.

'gonyalı bilim adamları' araştırıyorlardır mutlaka, biz niye yoruluyoruz ki..