koreli aktöre sarılarak balon patlatan kadın

başörtülü olmak=melek olmak demek toplumumuz için maalesef… ama kimse melek değil. mesela siz kendine müslümanım diyen erkekler; türlü türlü günaha girdiğinizde islam zarar görmüyor da kadınlar yapınca mı zarar görüyor??? bu oyun scarlett ve müslüman erkek bir hayranı arasında oynansaydı adama şurada ne övgüler yağdırılırdı be…

oyunu ne kadar saçma buluyorsam, şu olayda yapılan ikiyüzlülüğü de o kadar saçma buluyorum.

son üç-dört yıldır konser ve festivalleri yasaklayan islamcı-yerlici-millici-ulusalcı tayfa, sahte liberal maskelerini takmışlar ve "size ne oğlum eğleniyor işte" diyorlar.

evet o kız eğleniyor, yaptığı şey yanlış değil. o ayrı konu.

birincisi, dertleri o kızın eğlenmesi değil. baskı altında olup türlü yasaklarla mücadele etmek zorunda kalan insanlar, kendilerine bunu yapanların ayrıcalıklı olarak sınırsız bir serbestliğe sahip olmasına karşılar. eşitlik ve adalet istiyorlar ve bunu en doğru şekilde ifade etseler bile taleplerinin reddedileceğini biliyorlar. çünkü islamcı zihniyet, eşitlik ve adalet değil kerameti kendinden menkul bir üstünlük-ayrıcalık istiyor. bu da yetmiyor, ne yaparsa yapsın dengi olamadığını fark ettiği insanları her fırsatta ezmeyi ve yok etmeyi düşünüyor ve buna göre hareket ediyor. bu görüntüye şöyle böyle diyenleri değersezliştirme çabaları dahil buna.

yoksa görüntüde sıkıntı yok. biz bacak kadar veletken lambada dansından insanların hamile kaldığını söyleyenler vardı. lan en azından estetik şekilde dans diyordu millet, şimdi balon patlatma falan. o kız elemanla lambada dansı yapsaydı çok sevinirdim bak.

bu konular daha çok su kaldırır...
biz insanlara her zaman dış görünüş bazlı mı tepki vereceğiz? şöyle ya da tam tersi başlıkların altında şaşıracağımız yorumlar görmek nasib olur mu? her zaman size verilenle yetinmeyin yahu, biraz çaba harcayın. en nihayetinde kadın hakkında en çok konuşan yine erkekler olmuş.

normal düz kadındır ya.
abiiii abi... hocam... yapmayın fksjkfldk.
buradaki tek edepsiz ben miyim ya? insanların fetişlerinden bir tek ben mi haberdarım (bkz: hijab porn) ya da tesettürlü ablaların kucaklarda hoppidi hoppidi hopladığı halk efsaneleri bir tek benim mi dostlarım arasında yaygın? bizde herkes sapık, herkes edepsiz çünkü. * ha bu uç örnekleri de tesettürlü ablaları yargılamak için değil yine toplumsal ikiyüzlülüğü gözler önüne sermek için veriyorum çünkü ben 30 yıllık kısacık ömrüme * ortalıkta hem türbanlı kadının ayak bileğinin görünmesini eleştirip hem türbanlı ablalarla alakalı akıl almaz fantezileri olan 2 beyefendi sığdırdım.*

allah kahretmesin, insanların inancını nasıl yaşayacağına da biz karar veriyoruz. kim neyin hakkını nasıl verecekse biz karar veriyoruz. herkesin nasıl olması gerektiği ile alakalı fikrimiz var. müthiş olay.

hiç bilmiyoruz bu abla ne koşullarda başını örttü, her şeyden önce bu var. hijab porn olayını geçtim hadi * ben şimdi seküler, dövmeli ve edepsiz bi kadın olarak namaza başlasam imana gelsem ve biri bana dövmelerini sildir, başını ört o zaman diye yüklense içinden geçersiniz önemli olan niyet, her inanan örtünmek zorunda mı diye. ama halihazırda örtünen, orucunda, namazında niyazında ablalarımın bazen hiç hakkı olmuyor ya iyi niyetli ve samimiyetle müslüman olup da bazen de dümdüz insan olmaya . *

yine gelmiş "ay siz ne karışıyorsunuz"cu ılık tayfa. bunlar bizim en ufak eğlenmemizi bırak sıradan bir hareketimize "cennetin kokusunu alamayacaksınız" diyen insanlar. savunurken iki kere düşünün bence.

edit: cennet denilen saçmasapan yere de gitmek istemiyorum bu arada. sadece alakasız olaylara burası müslüman ülke diyerek iki yüzlülük yapanların azalmasını istiyorum.

iyi yapan kadın. ömür boyu kendini bastıranlardan iyi.

günahı, kendi boynuna olan kadın.

baş örtüsü, içinde yaradana teslimiyet olan bir giyinme şeklinin başlığı. başa örtü geliyor ama zaaflar, hevesler bir yere gitmiyor. kimsenin demesi ile de gitmez.

toplumda başı örtülüleri sağında solunda görmek istemeyenler var bunlara karşın başı açıkları sağında solunda görmek istemeyenler var ikisinin tek ortak noktası ötekinin yaşam şeklini şekle şemale sokmaya çalışmak.

kabul edelim sadece siyah ve beyaz yok, kimseyi kafamızdaki şekle göre yargılamayalım. mümkünse komple yargılamayalım, bu konu ile ilgili güzel bir laf var; (bkz: kimseyi kınama, günahından haberin olur da tövbesinden haberin olmaz).

(bkz: benim başörtülü kardeşlerimi üniversiteye almadılar)
(bkz: devletimize zeval gelmesin)
(bkz: koyuncunun otlağı)
(bkz: koyun)
(bkz: 7 sülaleden koyun olanlar)

yanlışım varsa düzeltin, tesettür sadece bir giyim değildir. bir yaşam biçimi olması gerekir. boşuna ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol denmemiştir. üniversite zamanımda başörtüsü üniversitelerde serbest olsun yürüyüşüne katılan biri olarak söylüyorum. sınıf arkadaşım derse girebilmek için peruk takmamalıydı mesela. inancını doya doya yaşamalı hayatın her yerinde. fakat ben onun için namahrem isem, bu görüntüdeki kişi için de aynı durum geçerli olmalı. eğlenmek herkesin hakkı fakat bu şekilde bir görüntü ortaya çıkınca bu ne perhiz bu ne lahana turşusu olayına dönüyor.

(bkz: sana ne?)
(bkz: bana ne?)

kadın eğleniyor bu kadar size giren çıkanı anlamadım?

silahsız savunmasız suçsuz sivil insanlar arasında kendilerini patlatmalarından yine de iyidir. (patlatmadan yaşayamıyolarsa demekki.)

koreli olursa sayılmaz, sarılınabilir diye biliyorum ama, yanlış biliyorsam düzeltirim.

kendisini akıllı zanneden, bir meczup arkadaşım vardı. sürekli abisinin hanımı olan, türk olmayan, müslüman olmayan, finlandiyalı yengesinden övgü ile bahsederdi. şöyle iyi, böyle iyi, benzersiz ahlâklı felan diye. muhakkak iyidir yengesi ona sözüm yok. ancak aynı dine mensup, farklı bir mezhebe sahip din kardeşi ile evlenilmeyeceğini, onların rafızî, zındık olduklarını, düşmandan, küffardan bahseder gibi bahsederdi. bir gün yine kendi mezhebinin dışındakileri hakaretle yâd ederken, kendisine neden böyle nefretle saldırdığını sorduğumda onların cehennemlik olduğuna, imanın esaslarını tam olarak yerine getirmediklerini söyleyerek, kendisini yüce allah'ın yerine koyarak cevaz verdi.
yani koreli olursa, romanyalı olursa, belçikalı olursa sorun olmaz.
bu da böyle bir anımdır. daha da uzatıp sıkmayım sizi.

anormal bir durum yok aslında, başkalarının hak ve özgürlüklerine etki etmedikçe herkes istediği hayatı yaşayabilir.

bizi ilgilendiren bir şey göremedim. *

türbanlı mağduriyeti bir türlü modası geçmeyen akım bu ülkede. hatta galiba geçenlerde gene bir dizide klişe işlenmiş, bir adam bir kadına dokunuyor, ben tesettürlüyüm bana dokunamazsın sahnesi çektiler galiba. sanki tesettürlü değilse istediğin gibi takılabilirmişsin gibi. e noldu şimdi elin adamına sarıldın, kendine yaslattın. saç görünmeyince oluyor mu öyle.

isteyen istediğini giyer, istediğini yapar elbette ama sonra türbanlılar çok namuslu, başı açıklar kawazaki edebiyatı yapmayı bırakıp; her kesimden her türlü insanın çıktığını görüp türbanlı mağduriyetinden vazgeçsinler.

bazı insanlar bu durumu eleştiren kişilere siz kimsiniz diyor. biz siyasal bir simge olan türban sayesinde gücü ele geçirip çeyrek asırdır yemediği halt kalmayan, seküler yaşayanların hayat tarzına burnunu sokup kısıtlayan kişiler/onların sesiyiz.
başı açık kadın perdesiz eve benzetilirken, kadın mıdır kız mıdır diye laflar edilirken, şortlu tekme yerken sesini çıkarmayan kesime empati yapamayız, onlar o gün bağcıyı dövdürmeyecekti.
hep söylüyorum iki kesim arasında bir savaş var. o vurunca bişey yok ben vurunca ay ayıp. yok öyle yağma. sana tokat atana öteki yanağını dönme enayiliğini geçeli çok olmadı mı.

bunda acayiplik gören insanların biraz temiz havaya ihtiyaçları var anlaşılan.
antalya'ya falan gelin. türbanlı, türbanın arasından saçı görünen, kafası türbanlı göbeği açık gezen, penguen, vampir, türbanlı ama mini etekli, saçı açık cıscıbıl gezen, iki kardeşten biri saçı açık, diğeri kapalı, anaları penguen bir yığın kadın göreceksiniz. üstelik bu kadınlar birbirleriyle bir sorunu yok. el ele, kol kola gezebiliyorlar. devletin insanları baş örtüsü üzerinden birbirine düşürme planı da suya düştü.
küçük bir grup insan ve halen türban yasağının ekmeğini yemek isteyen yavşaklar güruhunun dışında başörtüsünü kullananın bile pek penisine takmadığı günlerdeyiz. bunun adına "terakki" diyoruz. hayat akar.
orada balon patlatarak eğlenen (balon patlatmak son derecede eğlenceli bir şeydir, bebekler bile patlatmak için uğraşır) insanların içinde 20'li yaşların başında, içi kıvıl kıvıl eden bir kızın yerinde durması anormal olurdu. ne yapsın, oturup da kuran mı okusun? iyi etmiş.

her iki tarafa da hak verdiğim kadın. valla benim de bir yanım kendince eğlenmiş kendini bağlar ne var bunda diyor. bir yanı da inancına uygun yaşaması daha hoş olurdu, böyle biraz çiğ duruyor diyor. yakıştıramıyorum. ulan ben de tam türkiye'yim hee bir yanım doğu bir yanım batı. neyse herkes kendinden mesul.

bunun bir de kucağa oturmalı versiyonları var. tv'de falan çıkıyor hep. o da olabilirdi allah muhafaza. hatta recep ivedik'te de vardı öyle bir sahne.

bence bunun altında kalmamalıyız. getirin bana kore'nin güzel aktrisini. ben de onla patlatıcam. balon...

koreli aktöre sarılıp bomba patlatan kadından yeğdir.
allah muhafaza.