#netflix dizisi
yerli
7.9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

abuzottirik dizileri asla izlemem,
bu nedenle dizi izleyicisi de değilim

kimine komik gelecektir ama ne edho yu
ne de o padişahlı madişahlı dizileri hiç izlemedim.

sadece tarihi gerçekleri de sapkınlığa ve saçmalığa evrilmeden
işleyen herşeyi izlerim.

bu dizinin, senaristlerini bu derece saçmalaya sevk eden sebep nedir bilmek isterdim
sanıyorum ilk dizi yazma deneyimlerini burada gerçekleştirdiler
salkım hanımın tanelerinden sonra bu konuya en yaklaşmış olanın,
1.ci serinin ardından bunlar olduğunu zannediyordum

ve

2.ci seri için çok ümitliydim, ciddi bir rotaya bağlanacak zannediyordum
lakin resmen senaryo konusunda s*çmış
belki bazı ticari kaygılar kolandı vs vs vs,

ladino müziklerinden dahi yeni bir şey gelmedi.



sanki zorlama bir 2 ci seri yapılmış,
kadro çok azalmış, müzikler eski bölümlerin tekrarı.



sonuç ; matilda, çelebi ve ismet 2.ci seriyi zar zor kotardı.

umarım ileride daha izlenesi ve yeni bir yapımla gelirler
aslında potansiyelleri var ama kullanamıyor gibi görünüyor
bu padişah madişahlı ve embesillerin toplandığı mafya dizilerine
alternatif arayanları bu kadar boşlukta bırakmayın.
devamını gör...
uzun uzun bilirkişi, eleştirmen edasıyla değil, gayet sıradan izleyici olarak fikrimi yazmaya geldim. dönem dizi ve filmlerini beğendiğim için izledim. oyunculara saygım bir kez daha arttı. benim için sıkıcı gelmedi, üstelik ardı ardına izledim bölümleri. dönemin siyasal iklimini de gayet başarılı yansıtmışlar. güzel bir yapım. ellere, emeklere sağlık.
devamını gör...
netflix'te yer alan en iyi tr yapımı iştir. eksiktir, buna rağmen öyledir. zeynep günay tan şapkadan adeta tavşan çıkarmıştır. aksini iddia edenin sinema hakkında konuşması yasaklanmalıdır.

gelelim neden eksik olduğuna. 6-7 eylül olayları ile ilgili akademik tek bir metin okumuş herkes bilir ki, yaşananlar dizide gösterildiği gibi bir grup faşist ruh hastasının, üstelik de sadece anadolu'dan getirilen bir grup insanın karıştığı, öyle gündüz gözünde sokaklarda dükkan camı çerçevesi indirmek basitliğinde, sağa sola zarar verilip insan dövülen şekilde vuku bulmamıştır. olayların birçok aktörü vardır ve 6-7 eylül olayları en hafif tabiriyle kolektif bir vahşet eylemidir. binlerce insanı etkilemiştir. bünyesinde yağma, tecavüz, orantısız şiddet ve sayısız insanlık suçu barındıran, bu toprakların gördüğü sayısız utanç kaynağından biridir. hatta en büyüklerinden biridir. dizide de bu son derece eksik şekilde gösterilmiştir. bu bağlamda eleştirilmelidir. böyle bir işe soyunuluyorsa, hakkıyla, tüm çıplaklığı ve çirkinliğiyle yaşananlar aktarılmalıdır.

bizim yaptığımız olunca "öyle de değildi canım, mozaikti buralar bir kere"cilerın görmesi, görse de anlaması çok mümkün olmasa da seneler sonra bile doğan çocuklarına azınlık olduğu hemen anlaşılmasın diye türkçe isim verilmesine sebep olacak kadar travma miras bırakmıştır 6-7 eylül olayları, doğduğu, doyduğu, ait olduğu toprakları tüm zorlamalara rağmen terk etmeyi reddeden insanların üzerinde, herkes bir ağzını toplasa iyi olur bu yüzden. bize yapıldığında konuştuğunuz kadar hararetle gerçekleri konuştuğunuz gün gelene kadar siz, biz değilsiniz ve olamayacaksınız.
devamını gör...
sherlock dizisinin son sezonunu yillardir izlemiyorum bitmesin diye, muhtemelen witcher dizisinde de ayni seyi yapacagim ama bu kulup dizisi kac sezon olacak bilmiyor, bir yandan deli gibi ikinci sezonu bitirmek isterken diger yandan bitirse uzulurum diye izlemek istemiyorum.

dunya hassas kalpler icin tam bir cehennem.
devamını gör...
son bölümünde gözlerimi dolduran dizidir. 6-7 eylül olayları evet çok yüzeysel anlatılmış ama özeleştiri bakımından güzel olduğunu düşünüyorum. hele ki ilk yayınladığı zaman sosyal medyada türk yahudilerinin o buruk sevinci beni çok üzmüştü. hatırlanmak, var sayılmak, kendi dillerini, dinlerini görmek, cemaatlerinden insanların beyoğlu sokaklarında gezdiğini görmek, büyüklerinden dinledikleri o acıları somut olarak izlemek... çok üzgünüm beraber huzurlu bir şekilde yaşamayı başaramadığımız, insanları evinden yurdundan ettiğimiz, sadece azınlık olduklarından dolayı vergiye mahkum ettiğimiz için. umarım bir gün barışla, huzurla, güvende yaşayacağınızı bilerek tekrar renklerine kavuştururuz bu ülkeyi.
devamını gör...
zamanında kendisini öven entry girdik. gayet hoş güzeldi. 2. kısmın da aynı kalitede geçmesini isterdim ama sırf 6-7 eylülü çekmek için çekmişler yani. koskoca kanalların yapamadığını şu kanal yapmış yerinde tespitleri var. sevilecek yeri sevip yerilecek yeri gömmüş tebrik ederim arkadaşları.inceleme

biz türkler... biz türkler bir işi de cozurtturmadan bitirelim.
devamını gör...
genelde bir ölüm söz konusu olduğunda çok ağzımı açmak istemem, cenazenin bir ağırlığı olduğuna inanırım. bir ay kadar önce olmalı, teoman duralı hayatını kaybetti, ekşi sözlük'te o gün başlığının altında tek tek yazılanları okudum, bir umutla. çünkü kendisi yazdığı kitaplarıyla, söylemleriyle nazilerin temsil ettiği ingiliz-yahudi nefretini alman felsefesine dayandırarak devam ettiren biriydi. yaşını gözönüne alınca, annesinin de alman olmasını hesaba katarsak annesinin nazi olması epey yüksek bir ihtimal. ben bu ruh haliyle o gün başlığı kontrol ederken, böyle bir gerçeklikle karşılaşmıyacağımı az çok biliyordum ve tuhaf bir şekilde bu diziyi izleledikten sonra da o gün başlık altında üzüntülerini belli eden birçok kişinin kulüp dizisi başlığında gözyaşı dökeceğini de tahmin ediyordum.

türkiye'de ve hatta tüm dünyada tuhaf bir anlayış söz konusu. . herder, fichte şair arndt daha sonra nietzchse, nazi üniforması giyen heidegger. ilk bu işe saf aklın elestirisiyle kant başlıyor, hatta hegel bile bu anlayışın çok dışında kalmıyor. bir kavram gelistiriyorlar, ve hedeflerinde batı- avrupa anlayışı var. bunun dışında kalan tek kişi - en azından benim bildiğim - marks. alman ideolojisi kitabında, devrimci muhafazakar milliyetçiliğin dallamalığa dönme potansiyelinin dönmeme ihtimalinden fazla olduğu üzerinde duruyor ve bu anlayışa mesafe koyuyor. meselenin nazilere ulaşmasından itibaren ve sonra almanya savaşı kaybedince, batı'da bilinçli bir şekilde bu bağ inkar ediliyor ya da üstü kapatılıyor. teoman duralı'nın öğrencisi ihsan fazlioglu'nun metinlerinde bu nedenle damdan düşer gibi sık sık heidegger ismini görürsünüz. ancak ihsan hoca dürüst bir şekilde, alman felsefe anlayışının iki tane dünya savaşına neden olduğu yönünde dürüst bir açıklama yapıyor, hakkını yiyemem. teoman duralı'nın "saf aklın eleştirisinin teşhiri" kitabının arka sözü şudur.

"kant' in inşaa etmiş olduğu muazzam felsefe yapısı yeni bir çığırın pınarıdır. ideolojik yansımaysa bağırınca, ingiliz kültürü ile felsefe çıkışlı hakim çağdaş kureselleş(tirilen) ingiliz yahudininkine seçenek oluşturacak medeniyet tasarısını taşıyacaktır. "

amacım alman felsefesini tartışmak değil, fakat sonu felaket ile biten bir mücadelenin bu kadar hoyratça savunulması ilginç. diğer yandan bu güruhun hiçbir şey olmamış gibi kulüp dizisi başlığında gözyaşı dökmesi ise timsah gözyaşları olmalı. failler ile mazlumlar aramızda kolaylıkla dolasabiliyorken 6-7 eylüle şaşırmak çok doğru değil.

aynı güruhun üfürdüğü ittihatcı fenomene yönelik kendini aklama girisimi ise komik ve acınası. 6-7 eylül olaylarının ittihatcilikla bir ilgisi yok, kaldı ki mezkur dönemde elinde silah olan taraf sadece ittihatcılar da değil. izmir yangını ile yunanlıların selanik'i yakması arasında bir paralellik söz konusu. ancak 6-7 eylül bizim, tam da sağ cenahın faili olduğu halde, birçok meselesinin mazlumu ve mağduru olmasıyla ilgili. biz 6-7 eylül'de lozan'da verdiğimiz sözü çiğnedik, mesele ittihatcılıkla ilgili değil, devlet tarafından mhp'nin kurulmasıyla, türk-islam sentezinin politik yaşama girmesiyle ilgili. yani doğrudan islamcılıkla ilgili bu katliam. gözyaşı dökerken belirli cenahlar ellerine iyi baksın, dikkatli baktıklarında kan izlerini göreceklerdir.

her şeyi ile harika bir dönem dizisidir, kesinlikle tavsiye ederim.
devamını gör...
y*******k gibi geçmişimiz olduğunu hatırlatan dizi. galeyana gelmeyi ne kadar çok seviyoruz ya, ötekileştirmeyi, itelemeyi.

gökçe bahadır, tanrıçamsın.

abisiyle kavuştuğu/konuştuğu her sahnede beni ağlattı matilda, yuh be kardeşim.
devamını gör...
dizi bence güzel, izlemek keyif verici, klasik türk dizilerinden sıyrılmış, dönem dizisi ve çarpıcı sahneleri var. yahudileri ve o dönemin zorluklarını usulünce diziye yansitmislar, yazanın, oynayanin herkesin eline emeğine sağlık
devamını gör...
artık sen de herkes gibisin.
arabeske bağlayıp içimi kıyır kıyır etmiş ikinci sezona sahip dizidir.
mahsun küçük kız çocuğu klişesi, izleyiciyi ağlatma üzerine kurulu müzikler, sürekli ağlayan oyuncular gerçekten öf dedirtti.
ha bu haliyle daha çok ilgi çeker mi çeker, ama ben iki bölüm izledim devamını getirmem.
devamını gör...
ilk bölümü izledim ve raşel gibi gerçeklikle 0 alakası olan şımarık, masum, küçük kız karakteri görünce iğreti oldum haliyle. bakalım 2. bölüme de şans vereceğim olmazsa bb.

edit: 2. sezon 2.bolume geldim ben de saskinim. rasel gibi bir gerzekaliya tahammul etmek cok zor ama. basina gelmeyen kalmadi hayla bi tane uckurun pesinde derbeder gercekten nefret ediyorum boyle karaktersiz, zayif, enayi kadinlari gorunce. bunlar kocasindan olduresiye dayak yiyip geri donenler iste. cok sinir etti beni.
devamını gör...
1950'li yıllarda geçen, türkiye'de yaşayan gayrimüslimleri konu alan, türk yapımı bir netflix dizisi.

matilda henüz 18 yaşlarında genç bir kızdır. matilda'nın babası ve abisi varlık vergisini vermediği bahanesiyle aşkale'ye sürülür ve ağır çalışma koşulları nedeniyle ölürler. matilda ise babasının en güvendiği eleman olan ancak babasını ele veren kişiyi öldürür ve ömür boyu hapse mahkum edilir. matilda 17 yıl hapis yattıktan sonra genel afla birlikte serbest kalır ve büyüdüğü yere geri döner. böylece dizi başlar.

dizi özellikle oyunculuk, kostüm ve oluşturulan atmosfer açısından muazzam. arabalar, kıyafetler, herşey mükemmel. ancak eleştirilecek pek çok konu var.

varlık vergisi kasım 1942'de alınmaya başlıyor. matilda o tarihte hapse girse aradan 17 sene geçtikten sonra yıllardan 1959 olur. yani 50'li yıllar değil. en erken 59-60 yılları arası olmalı.

gökçe bahadır'ın oyunculuğu çok iyi olsa da gözümde 17 yıl hapis yatmış birini canlandırmıyor.

raşel'in ömrü yetimhanede geçmiş ama aşırı şımarık ve itici bir kız gibi davranıyor. bu da çok saçma.

raşel'in yine yahudi olan ve ona çok değer veren bir arkadaşı var. bir de her gördüğü kadınla yatan, raşel'e tokat atan ve onu yağmurda bir başına bırakan bir taksici sevgilisi var. peki raşel kimi seviyor dersiniz? tabiki taksiciyi. dizi ve filmlerde neden kadınlar bu kadar salak gösteriliyor? aşk bu değil. aşk, değer verildiğini hissetmektir. fakat dizilerde aşk "ben seni üzerim kızım" diyen züppelere aşık olmaktır.

bir bölümde söyle bir olay geçer. matilda inancı gereği cuma günü akşam evde olması gerekir. ancak çelebi (kulüp'te yönetici) ona uzunca sürecek bir iş verir ve iş bitmeden çıkamazsın der. o sırada başka biri cuma namazı için izin ister ancak çelebi ona da izin vermez. sonraki sahnede saat 5'i gösterir ve matilda iş yapmaya koyulur.
buradaki sıkıntı, ya müslüman çocuk ikindi vakti cuma namazına gitmek istiyor ya da matilda çok acelesi olduğu halde saat 1'den 5'e kadar yan gelip yatmış ve temizliğe başlamamış.
böyle saçma sahneler mevcut.

ve en önemli konu. dizide gayrimüslimlerin ne kadar eziyet gördüğü anlatılıyor. peki o dönemde türkler bal kaymak mi yiyordu? ben tarihe çok hakim biri değilim. varlık vergisi doğru değildi. lakün tarihte her olay zincirleme gelişir. sadece olayın kendisine bakmak doğru olmaz.

konuyu anlamamız için taaa osmanlı'ya gitmemiz gerekiyor. osmanlı, içinde ermenisi rumu müslümanı gayrimüslimi olan ve 2. balkan harbine kadar osmanlıcılığı savunan bir imparatorluktu.
osmanlı (bazı insanların düşüncesinin aksine) araplaşmaya çalışmadı. osmanlı bir yandan halifelik makamı ile islamiyete liderlik ederken diğer yandan batı roma'nın devamıydı, ortodoks'ların temsilcisiydi. kanuniesasi'de devletin resmi dili türkçe olarak belirtilmişti fakat iyi ya da kötü gayrimüslimlerin de hakları hukukları vardı. osmanlı'nın çöküş döneminde batılı akbabalar nedeniyle gayrimüslimler fazlaca imtiyaz elde etti ve aşırı zenginleşti.

cumhuriyet dönemi ise milliyetçiliğin ön planda olduğu bir dönmdir. eleştiriye tamamen kapalı bir dönemdir. 1942'de varlık vergisi alınmış. çok ciddi oranda bir vergi toplanmış. vergilerin çoğu gayrimüslimden alınmış. 1200 kişi aşkale'ye sürgün edilmiş ve çalıştırılmış. 900'ü daha sonra sivihisar'a nakledilmiş. 1943'te ise kaldırılmış.
yapılanlar doğru olmasa da diziye bakarsan sanki milyonlarca insan sürgün edilmiş ve öldürülmüş gibi gösteriyor. bu ne kadar doğru?
devamını gör...
bir dönem dizisi olarak oyunculuk iyi. ancak dizide türkler hep kötü, gayrimüslümler hep iyi rollerde. bu da doğal olarak yapımcı nezdinde şaibe uyandırıyor. 6 7 eylül olaylarına atıf yapılıyor. bazı olaylar yaşandı bu inkar edilemez bir gerçek ama olayı körükleyen ana etmenler üzerinde durulmuyor. ayrıca bu dizi üzerinden yahudi güzellemesi yapanlar filistinde görmezden gelenler ile aynı. sefaradlar imparatorluk geçmişimizen bize miras kalmış bir kültürdür ancak bu tür algı oluştutucu diziler, söylemler ile siyonist yahudilere bakışımızı değiştiremezler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kulüp" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim