kürtlerin ana dilde eğitim hakkı

türkiye’nin resmi dili türkçe’dir.
oldu, yaşayan herkese ana dil verelim, ortalık elli altı olsun.

kürtlere kaçakçılık hakkı, kürtlere elektrik çalma hakkı, kürtlere adam kaçırma hakkı, kürtlere pusu kurma hakkı, kürtlere apo posteri taşıma hakkı diye sürüp gidecek olan haklardan bir tanesidir. kürtlerin ne özelliği var da bu kadar hak talep edebiliyorlar diye soran yok ama. empati kurmak çok önemli evet, ama bu empatiyi hep biz kuracağız.

bir siz varsınız zaten türkiye de . hadi herşey sizin keyfinize göre şekillensin. bende çerkesim türkiye de çok fazla çerkes var o zaman çerkesce eğitim hakkı istiyoruz. ya bırakın artık bu işleri. hangi ülkede yaşıyorsan ona ayak uyduracaksin bitti. ülke ekonomisi zaten g*tünü toparlayamiyor , işsizlik almış başını gitmiş birde böyle naz poz içeren istekler görünce çok şaşırıyorum ya. peçeteye yazıp gönderin belki çalınır. cidden bu topraklarda yaşarken güncel derdiniz bu mu ya? siz hiç geçim sıkıntısı falan çekmiyor musunuz .

bu tip konuları ırkçılığı bir kenara bırakarak değerlendirmek gerek. etnik köken, vatandaşlığın temelini oluşturan bir etken değil. aslında etnik kökenleri öne çıkartmak, bunun üzerinden siyaset yapmak ve değerlendirmek de ırkçılığa davet çıkartmaktan başka bir şey değil.

türkiye bu konuda gerçekten mozaik. etnik köken konusunda bir cennet. her etnik köken ve her anadil için eğitim vermek bana doğru gelmiyor. ona anadilde eğitim verirsen buna da vermelisin gibi bir durum oluşacağından da değil aslında. bunu etnik köken nüfus kalabalığına göre de yapmamalısın. devletlerin resmi dili olur ve resmi dilde eğitim vermek zorundadır.

he devlet bazı bölgelerde eğitim anlamında eksik kalmıştır, bazı bölgelere eğitim kasıtlı veya değil vermemiştir. bu apayrı bir tartışma konusu. ama bence eğitim vermesi gereken tek dil resmi dildir.

olması gereken ancak olursa kimseye faydası olmayacak durum. garip bir dualite, bunun üzerine gereğinden çok düşünmüş biri olarak diyebilirim ki, olsun... olunca ne olabilir, bir kere bir insanı ilkokuldan üniversiteye taşıyacak kürtçe kaynak yok, hadi olan kaynakları kürtçe'ye çevirecek olalım, zaman para ve emek kaybı olmasını geçelim, özellikle bilimsel konularda daha da geride kalmalarına yol açar bu. daha da diyorum, çünkü zaten türkiye'de de yapılan bu. bilimsel kaynaklar dünyada ingilizce yayınlandığında bizimkilerin farkedip çevirmesi ve onun eğitim müfredatına katılması en iyi ihtimalle beş yıl.. zaten bizim de yıllardır eğitimde geri kalmamızın sebeplerinden biri. diyelim kaynak olayında bir mucize oldu, hallettik. tamamen kürtçe bir eğitim sürecinden sonra hangi kürt, hangi kurum kuruluşta iş imkanı bulabilecek, türkiye'de kalırsa bütün kurumlarda ortak dil olarak türkçe konuşuluyor, yurtdışına çıkılsa zaten olay bambaşka. almanya, fransa gibi dil faşisti ülkeler bile ingilizce'nin bilim dili olmasını kabullendi. bilimsel alanda çalışmayacaksan zaten yurtdışında işin yok, ancak işçi, çöpçü falan olursun, o zaman aldığın eğitimin zaten bir önemi yok. eğitim, daha iyi bir yaşam için alınan bir hizmet olduğundan önerme sırf bu iki nedenle bile çürüyor, özetlersek kaynak yok, olsa bile kürtçe dünyada çok dar bir alanda kısılmanıza neden oluyor. yine de olsun diyorsanız, bence bir sorun yok, ancak bu sadece kürt halkına zarar verir uzun vadede. son olarak kişisel görüşüm etnik köken, eğitimden bağımsız bir olgu. eğitimin iyi olması benim için yeterli ve bence türkiye'deki eğitimin tartışılması daha somut sonuçlara neden olacaktır. zira türkler bile türkiye'deki eğitim sisteminden memnun değil. kendimiz beceremeyip, yurtdışı modellerini örnek alıyoruz zaten ancak dünyada eğitimin en iyi olduğu yer finlandiya olarak kabul edilmesine rağmen bize habire amerikan eğitim sistemi dayatılması, konuyu tartışmaya açarken iyi bir başlangıç noktası olabilir mesela.

analarının ak sütü gibi hakkıdır ulan. bu hakkın ülkeyi bölünmeye götüreceğinden bahsetmişler. ülkede şu an türk-kürt diye bölünme yok mu anasını satıyım? var. türkçe nasıl hak ise kürtçe de o kadar haktır. şimdi türkler türkçeyi sanki dört dörtlük mü biliyorlar? hayır ve bunun üzerine eğitim alıyorlar, kürtlerin içinde de kürtçeyi tam olarak bilmeyenler var, öğrenmek için, kendilerinin dilini daha güzel benimsemeleri için öğrenmek haklarıdır, bunu da kürtçe eğitim sayesinde yapabilirler.

ingilizce, fransızca, almanca iyi de kürtçe neden kötü? işte bu iki yüzlülüktür. şu an ülkemizde ingilizce eğitimde var fransızca sonra almanca falan filan. bunlar varsa neden kürtçe olmasın? belki ben kürtçe eğitim almak istiyorum niye benim bu hakkım olmuyor? asıl sorun budur. bence.

öyle bir hakları yoktur, sebep;
türkiye cumhuriyeti içerisinde yaşandığı takdirde kabul edilen belirli yasalar vardır, bu cumhuriyetin kuruluşundan bu yana atatürk'ün türkçe olarak yeni bir dili oluşturması sebebiyle herkesin kabul gördüğü bir durumdur. eğer sen bu sınırlar içerisinde bir türk vatandaşı olarak kendini göremiyorsan ve kürtçe'yi anadil gibi öğrenmek talebinde bulunuyorsan, bu sınırlarda olman yersiz. neden fransızca, ingilizce var konusuna gelirsek, dil öğrenmenin çeşitli stratejik sebepleri vardır, iş birliği kurulan ülkeler ile yoğun trafikte olduğumuz için, gelecek dönemde öğrenen kişinin işine yarayacak bir dil olduğu için. dünyanın evrensel dili kabul edilen ingilizceyi öğrenmenin ingiliz seviciliği ile bir alakası yoktur, buradan herhangi bir yurtdışı seyahatinde iletişim halinde olabilmek için öğrenirsin. kaldı ki fransızca her üniversite bölümü ve lise için zorunlu değildir, seçilen bölümün stratejik sebepleriyle öğrenirsin. dolayısıyla kürtçe öğrenip kürdistan ile iş birliği içinde olmuyoruz, kürtlerin ana dil öğrenmek isteği gibi davranışları, türkleri kayırmaları asıl faşizmin kendisidir, çok fazla kürtçü davranış içerisinde toplumu kışkırtmaya devam edin siz bakalım nereye kadar, bu olayın da bir dava yüzü olacaktır.

kamu kurumlarında arnavutça ve boşnakça hizmet görmek istiyorum bende.

herkesin böyle bir hakkı olmalıdır. dillerden bu kadar korkmamalıyız.

daha bağlaç olan -de hakkında en ufak bilgisi olmayan kara cahiller,
gelmişler dil hakkında konuşuyorlar.
işte belki de bu ülkenin burnunun gübreden çıkmamasının sebebi tam da budur!

20 milyon vatandaş konuşmak isterse onları kim durdurabilir.

ingilizce, almanca, fransızca öğretilmesinin sebebi bütün akademik makalelerin, araştırmaların çoğunlukla bu dillerde yayınlanması.
biz olabildiğince modern olalım gelişelim diyoruz bunlar hala kalkmış yok kürtçe yok zıkkımın köküce, kimse sizin ne konuştuğunuzla ilgilenmiyor isteyenler orta doğunun merkezlerindeki bok çukurlarına gidip istediği mükemmel eğitimi alabilir. istediğinizi konuşun ama güneydoğuda da türkçe konuşanlara avel avel de bakmayın.
ha ayrıca da süryanilerden, ermenilerden, farslardan, araplardan, türklerden aldığınız kültürleri de bizim kültürümüz, bize ait diye yutturmayın aq komik oluyor.

her işi hallettik bunlar kaldı diye düşündüren başlık.
işsizliği çözelim, ekonomi yerine gelsin, kadın ve töre cinayetleri bitsin, toplumumuzun medeniyet ve hayat standartları yükselsin diyceğimiz yerde nelerle uğraşıyoruz.

türkiye topraklarında herkes sünniyse başka mezhebe ve başka dine gerek yoktur.
yok efendim o zaman yahudisi sinagog acsin,hiristiyani kilese,alevisi cem evi açsin,oh ne ala.hayir efendim tc sünni ve hanefidir begenmeyen defolup gitsin.
bundan daha gerizekali bir beyan olabilirmi.

hemen hemen her büyük sözlükte belirli bir dönem yazmış biri olarak- inci sözlük dahil-, hayatımda ilk defa bir başlığa ağız dolusu küfür etmek istedim sevgili dostum. eğer bir ülkede yaşıyorsan, o ülkenin iyi veya kötü tüm kurallarını kabul edip uyum sağlaman gerektiği anlamına gelir bu. sen bugün kürtlere özel dilde eğitim istersen, yarın laz neden istemesin bu insani hakkı. devlet olma kavramı bireysellikten kopup bir olma esasına dayanır zaten. bu ülkede yaşayan herkes emin ol ana dilinde eğitim görmek gibi basit şeylerin dışında onlarca hakkından feragat ediyor zaten.

devlet tanıyana kadar böyle bir hakları yoktur. devlet isterse tanır. ayrıca fransızca, ingilizce, almanca gibi dilleri kürtçe gibi bir dille bir tutmak gibi bir aptallığa sakın düşmeyin.

her insan evladının hakkıdır istediği şeyi öğrenmek. bünyesinde barındırdığı vatandaşına da istese de istemese istediği eğitimi
vermek devletin boynunun borcudur evellallah. ha yukarıda bi yerde çelimsiz ve basit bir yorum gördüm. ( fransızca, ingilizce vs. gibi dillerle karşılaştırmayın aptallar kürtçeyi.) her dil ayrı bir kültür ve manevi zenginlikler barındırır. bir dili diğerinden üstün görüp değersizleştirmek aptallıktır.

maalesef böyle bir hakları bulunmamaktadır.
almanya’da, ingiltere’de, hollanda’da etc bir çok türk ve başka yabancı uyruklu insanlar yaşamaktadır.
hiçbiri anadilinde eğitim görmez.
hepsi o ülkenin resmî dilinde eğitim görür.
evet anadilde tam olarak eğitim olmasa da kurs gibi eğitim merkezleri var ama bunların diploma verme gibi bir yetkileri yok. sadece çocuklar için işleri kolaylaştırmak, kaynaşmayı ve uyum sağlamalarını pekiştirmek için kurulmuş özel kuruluşlar.
bu insanların hiçbiri çıkıp da “biz kendi dilimizde eğitim istiyoruz” dediğini duymadım.
herkes birlik olmuş yaşıyor. sadece kürtler sürekli ayrıcalık bekliyor. her yerde ayrıcalık bekliyor. her zaman ayrıcalık bekliyor.

yani o kadar kürt, pkklı, bilmem ne ingiltere’de almanya’da yaşıyor. niye almanya’da anadilde eğitim istiyoruz diye çığırtkanlık yapmıyorlar da sadece türkiye’de yapıyorlar?

niye ingiltere’de bu benim hakkım deyip öğretmen bombalamıyorlar?

kan alırlar çünkü bi taraflarından. hem de öyle böyle almazlar.

yani böyle bir hakları yok. yiyorsa bi tarafları gerçekten, bunu ingiltere, hollanda, almanya gibi ülkelerde yapsınlar, yapamıyorlarsa o s2k ağızlarını kapatsınlar.

hakmış.
yürü lan teneke.

akademisyenler sizin için kürtçe de öğrensin mi ?

bu topraklar üzerinde böyle bir hakları yoktur, hiçbir zaman olmayacakta.
ne çok kürt sevici varmış burada da arkadaş.