kürtlerin ana dilde eğitim hakkı

olmaz efendim.bu ülkece intiharımız olur.

ya ulan bi susun ya. anadilini ananızdan öğrenirsiniz. eğitimde ortak dil mecburidir. ananızdan öğrendiğiniz dille olmaz.

#3226260 @lilium 'un sözleri üstüne yarından tezi yok başta odtü ve bilkent olmak üzere, özel ve devlet üniversitelerinin tamamında ingilizce eğitimi kaldırıyor, türkçe eğitim koyuyoruz. buna ek olarak ülkede ingilizce ve fransızca başta yabancı bir dille eğitim yapan tüm orta öğretim kurumlarında (mesela galatasaray lisesi, dame de sion lisesi) türkçe eğitime geçiyoruz. böylece eğitim türkçe olur şiarı yerleşmiş olur.

adam kürdçeyle global bir dil olan ingilizceyi bir tutuyor.

hangi kürtlerin önce bunu belirlemek lazım.

benim tanıdığım bir çok kürt var hiçbirisinin de böyle bir talebi yok mesela, isteyenler kim peki? amerikanın etnik bölücü piyonları.

neden meseleyi ısrarla anlamamakta diretiyorsunuz konu sadece sizin dil hakkınız olsa zaten sorun değil ama sizin arkanızdan bu talepleri dayatanlar var ve asıl mesele burada başlıyor.

abd mesela neden kürtlerin ana dilde eğitim görmesi için dertlenmiş acaba? buna verebilecek mantıklı bir cevabınız var mı?

burada mesele dil, cart curt falan değil bunların hepsi kılıf, asıl hedef çiftbaşlılık yaratıp otoriteyi tamamen ortadan kaldırmak.

bak mala anlatır gibi anlatıyorum artık izaha gerek yok, her kim bunu bile bile emperyalist avukatlığı yapacaksa o ıslak hayallerine ulaşmak için önce bizim cesedimizi çiğnemesi lazım.

abd uşağı olmayın önce, sonra ne icap ediliyorsa yapılır.

#3226404; ben bir yaştan sonra bu kadar sert ifade etmiyor da olsam bu tanım aslında doğru, bana göre de.

fransızların bretonlara yaptığına bakın mesela. sanıyor musunuz bretonlar barıştılar fransızlarla? hayır. dilimizi, kültürümüzü korumalıyız diye isyan ediyorlar. birebir şahidim. ama "ooo, siz türkler, kürtlere böyle..." derler. ki sömürgecilik konusuna hiç girmeyeyim. ya da gireyim... bu pisliği başlatan hollandalıları kimse görmez. yani bu konunun en temelinde onlar vardır. herkes ingilizlere sarar. en büyük pisliği ise fransızlar yapmıştır. eski fransız sömürgeleri, en belini doğrultamayanlardır hala. eski ingiliz sömürgeleri ise birçok şey kaybederken bazı şeyler de kazanmışlardır bu süreçte. portekizlileri tam bilmiyorum ama bu konuda en gaddar olanlar ispanyollar da olabilir. yani aklım, vicdanım almamıştı eski güney amerika sömürgelerinde yaptıkları bazı şeyleri öğrenince. yani boş sıkmıyorum. oralarda yaşayanlarla ettiğim muhabbetler, akademik eğitimim/öğrenimim (yüksek lisans dahil) sayesinde epey bilgiliyim bu konularda.

ingilizleri de masum göstermiyorum elbette. bizim "ayrılıkçı" kürtlere "freedom fighters" diyen ingilizler... mesela irlandalılar neden ingilizleri sevmez? irlandalı bir ressam tanıdığım var. kendisiyle birkaç sene önce skype'tan da sohbet etmiştik. ingilizce olarak "sizin kültürünüze tecavüz ettiler" dedim, ingilizler için. "raped, yesssssss!!!" dedi eleman. çok hoşuna gitti öyle demem. adı irlandaca, soyadı ise ingilizce idi. eleman soyadını bile sevmiyor. eleman dediğim de, benden minimum 20 yaş büyük. belki 70'li yaşlarında. irlandalıların kendi dilleri bile kalmadı denebilir. karşı sitemizde irlandalı bir aile var. onlarla muhabbet ederken, "draoi" nick'ini bir dönem kullandığımı söyledim. orijinal irlandaca dedim. hiç duymadık dediler ki yaşıtım bir erkek, onun anne-babası, ergen çocuklar falan... geniş bir aile. tek tek harflerini söyledim, anlamını söyledim, irlandaca telaffuzunu da aktardım... bir tanesi bile duymamış. bilmiyorum anlatabildim mi... hemen karşımızda da ingiliz bir kadın ve hollandalı ailesi oturuyor. bir gün bir yere giderken, bu kadınla böyle avrupalı birinin sohbet ettiğini gördüm. "are you english?" dedim adama. çok bozuldu. irlandalıymış. sana bir nasihat vereyim, asla bir irlandalıya ingiliz misin diye sorma dedi. ben de, "ama konuştuğun kişi ingiliz olduğu için öyle düşündüm. gene de özür dilerim." dedim. "o, yarı irlandalı." dedi. öğrendim ki o komşumuzun bir tarafı irlandalıymış. neyse... sonra tatlıya bağladık. bu sohbetler hep ingilizce tabii...

abd'ye gelirsek... kızılderililerin kökünü kazıdılar, bize ermeni soykırımı üzerinden yükleniyorlar. ama kızılderili mevzusundan bahsederseniz, "biz kabul ediyoruz, siz etmiyorsunuz." diyorlar. ki ben durup dururken hiçbir amerikalıya bu suçlamayı yöneltmem. kendileri yöneltirse, senin seviyene ineceksem sizde de bu var, derim. kabul ettin de ne oldu? ortalıkta kızılderili mi kaldı?..

yani... batı'nın niyetini temiz görmek büyük aymazlıktır. biraz bu konuda kültürlenmenizi öneririm.

tanım: hassas bir konudur.

şimdi sen, kürd'ü adamdan saymayarak, kürdün dilini yok sayıp kimliğine de kendi etnik kimliğini dayatarak cepheleşmeyi siyonist, emperyalistlerin tuzağına düşmek olarak görmedin yani?

başta hata yaptığın için ve eşşşaan aklına karpız kabığı düşürdüğün için, kürt ve türk'ü birbirine bağlayan dini tamamen yok ettiğin için artık bu yola vicdani çözüm önersen bile bu bölünmeye götürecektir yani.

" diller, allah'ın ayetlerindendir"
rum 22.

"hep birden allah'ın ipine sımsıkı sarılın, bölük bölük olmayın ve anın allah'ın size verdiği nimeti, anın o zamanı ki düşmandınız birbirinize, kalplerinizi uzlaştırdı, nimetiyle kardeş oldunuz. içinde ateş dolu bir çukurun tam kenarındaydınız, sizi kurtardı oradan"

ali imran 103

nirdeen niraa! osmanlı topraklarında kurulan siyasal rejimlerin geneli beyle. tefrikacı, inkarcı ve baskıcı.

eee tüm bunlar kimin işine geliyor? türk- kürt kavgası kimin işine geliyor?

tabiki arz-ı mev'ud'cu siyonizmin.

ama bunu hiçbir putçuya kabullendiremezsin.

ülkede rumlar, ermeniler, yahidiler babale gibi okul açıp anadilde eğitim yapıyorlar. yakın bir süryani arkadaşımın çocuğu böyle bir kilise okuluna gidiyor. parasını da güzel güzel ödüyor. sıra kürtlere gelince neden onun parasını hepimiz ödemek zorunda oluyoruz? lazların, çerkezlerin, boşnakların suçu ne ki onlara böyle kıyaklar geçmiyoruz?

ya dün tivitirda biri "babannemle çevirmen olmadan konuşamıyorum" diye ağlıyordu. kusura bakma birader de sana dilini öğrenmeyen ailenin günahını neden ben ödemeliyim? benim hanımın yeğenler yurt dışında yaşıyor, kız çatır çutur türkçe öğretti. çocukları ile tek kelime yerel dilde konuşmadı, konuşmuyor. eşi de göçmen, o da kendi dilinden başka dilde konuşmuyor. çocuklar üç dille büyüdü.

kayınpeder gayrimüslim. evde babaannesi bir dil öğretmiş, anne baba farklı dil öğretmiş, sokak türkçe öğretmiş. bu insanlar bu zorlukları aşmış, senin anan baban uğraşmamış, devlet uğraşsınmış. oldu gözlerim doldu.

olmaz diyenler, illa olacak diyenler cart curt.
saçma sapan bir tartışmadır.

isveç ve norveçlilerin bir tartışma grubunda yahu lisede üniversitede hepimiz ingilizce eğitim alıyoruz.
tüm yeni kelimeleri ingilizceden alıyoruz. yakında bizim isveççe ve norveççe komple terkedilip yok olabilir tartışması dönüyordu.

bu anadilde eğitim laflarıda son derece yuvarlak bir kavramdır. kastedilen haftada 2 saatlik kürtçe dersimidir yoksa komple kürtce eğitim isteğimidir? bu konuda anadilde eğitim isteyenlerin hiçbir içerik ürettiğini görmedim. bizim solun arkası boş sloganlarının sığlığının ötesinde birşey duymadım.

hdp denen troll parti hiçbirşeyi olduğu gibi bu konuyuda araştırmazken ingiliz bbc'si birkaç sene önce kürtçe eğitim ve kürtçenin türkiyede resmi olması ihtiyaçmıdır diye bir araştırma yapmıştı. bbc'nin araştırmasına göre kürtlerin yüzde 90ı türkçeyi akıcı bir şekilde konuşabilirken, akıcı bir şekilde kürtçe konuşabilen kürtlerin sayısı sadece yüzde 20dir. türkiyede kendini kürt diye tanımlayan kişilerin yüzde 80i kürtceyi ikinci dil seviyesinde bilmekte veya hiç bilmemektedir.

türkiyede herkes çocuğunu yüzde yüz ingilizce eğitim veren okullara yazdırmak için cuvalla para odeyip, sıraya girerken yüzde yüz kürtçe eğitim veren okulların öğrenci bulabileceğini sanmak gerçekçi değildir.

anadilde eğitimden kasıt opsiyon vermeyip herkesi kürtçe eğitim görmeye zorlamak olmayacaksa. sen türkce ve ingilizce eğitim veren okullar bulunduracaksan.
o zaman kürtçe eğitim veren okullara kimse çocuğunu yollamayacaktır. kürtçe eğitim verilsede hiç müsteri bulamayacak çöp yatırımdır. kürtçe eğitim istekleride boş goy goydur.

peki niye böyle talepler var.
hdp ve müttefikleri tepesinde ajanın teki oturan sürekli troll goy goy yapan pislik olsun diye boş sloganlar atan gruplardır. bunların ödevi herhangi bir katkı değildir. onların türk siyasetindeki ödevi sürekli çığlık atan aptal çocuğu oynamaktır.
milletvekilleri meczuplar ve komedyenlerden oluşur.

depin aldığı oy oranıda oldukça şişiktir ve chpnin çabalamasıyla zorla depe aldırtılan bir oy oranıdır.
chpnin ülkeyi kutuplaştırarak savaş sürdürtme politikasının eseridir, komple sabun köpüğüdür.
türkiye'nin kürt sorunuda tüsiadın icadıdır.

niye tüsiad ve chp ülkeyi iç savaş içinde tutmayı
istiyor onu bilemiyorum. ama nasıl yarattılarsa öylede yokedebilirler. kk kendi ili tunceliyi bile dep'e ittirmişti. chp doğudan oy toplamaya çalışmıyor, sürekli depe oy verin propagandasıyla suni bir şekilde depin oy oranını şişirip duruyor.
dep'in türkiyedeki gerçek oy oranı yüzde 1 bile değildir. eğer chpnin canı isterse birgünde depi de kürtçüleride komple silerler.

chpnin depi gericilik faşistlik batıcılıkla suçlaması ve doğuda oy toplamaya çalışması durumunda dep yada herhangi bir kürtçü partinin milletvekili çıkarması bile hayli zordur.

türkiyenin kürt sorunu bence sunidir.
niye böyle bir sorun ortaya çıkarılmıştır? bu biraz komplo teorileriyle açıklanabilecek birşey.
1-batılıların irana karşı savaşacak gerilla bulma isteği.
2- batılıların istanbulu nato içinde tutmak için türkiyeye güvenmemesi ve içten zorlayacak sivil ve askeri grup bulma isteği.
3- demokratik seçim yapmak istemeyen yönetimlerin birbiriyle savaşan iki grup yaratarak üçüncü birilerinin meclise girmesini önleme isteği.
vs vs cesitli şeylerde siz türetebilirsiniz.

özetle kürtlerin büyuk bir kısmı kürtçe bilmediği için zorunlu anadilde eğitim verme ihtimali yoktur.
kürtçe opsiyon olarak kürtçe eğitim veren okullar açılması durumunda kimse gitmeyeceği için çöp yatırım ve suni gündendir.
bence kürtçe eğitim veren özel okullar açılmasına izin verilmelidir.
giden oluyosa buyur devlet okullarında da anadilde eğitim ver.
giden olmayacaktır.
gerçekten anadilde eğitim istiyosalarsa depli belediyeler kendi parasıyla kursun. bu eğer değilse legal olmalıdır. giden varsa devlette kürtçe eğitim veren okul açsın. madem vatandaşın ihtiyacı var açmalısın.
bence suni gündemdir.
b.e.s.'e niye devlet 3 milyar dolar harcıyor tartışan kimse yok. ancak kimsenin gitmeyeceği okullar açılsınmı açılmasınmı diye tartışıyoruz.
anadilde eğitim istiyoruz gibi boş gündemi kim çıkarıyor ben gerçekten merak ediyorum.
kimbilir belki hakan fidandır belkide yossi kohen, ama bu türkiyedeki kürtlerin sorunu yada talebi değildir. bence bu sadece suni gündemdir. boş laftır.

maalesef bu başlığa katılmıyorum. sadece kürtlere değil, bu topraklarda yaşayan her azınlığa saygım sonsuz fakat kendilerinin zaten anayasal hak bakımından yeterince ve usule fazlasıyla uygun şekilde özgür bırakıldığı kanısındayım.

türkiye'nin kurulduğu ilk andan beri dili türkçe'dir. dolayısıyla topraklarımızda ikamet eden yabancı vatandaşlarımız, içinde yaşadığı kültürün ve toprağın rengine uyum sağlamak ile yükümlüdür. anayasal olarak dilimiz türkçe'dir, ulus adımız türk'tür. bunun dışında talebi olanın ya da zorla kendi hiyerarşisini kurmak için baskı yapan bir güruh'un sistematik talepleri " bölücülük" olarak tanımlanır.


amerika'da, "ben türküm, topraklarınızda yaşıyorum. dolayısıyla dilimi tanımanızı ve bana kendi dilimde eğitim vermenizi talep ediyorum." diyemezsiniz. bunu herhangi bir avrupa ülkesinde de söyleyemezsiniz. sizin ırkınıza ait olmayan bir kara parçasında yaşıyor olmanız, bir takım adaptasyon zorunlulukları doğurur. içinde doğduğunuz/ yaşadığınız kültürde, hiyerarşi doğuramazsınız ve extra devlet içinde devlet inşa edemezsiniz. bu dünyanın en laik ülkesinde bile kabul görmez çünkü herkes kendi ulusal birliğini korumak ve kucaklamak ile yükümlüdür.

çeşitliliğe alan açarak, "devlete ve ulusal bütünlüğe hasar vermeyecek" seviyede bu topluluklara olanaklar tanımak ile, anayasal anlamda bu ülkenin diline başka bir dili eşit görmek arasında fark vardır. o zaman ülkemizde yaşayan her azınlık vatandaşımızın dilini tanımamız ve herkese kendi dilinde eğitim vermemiz gerekir. nerede o zaman ulus? devlet ve kimlik ideolojisi?

misal;

amerika birleşik devletleri 52 farklı eyaletten oluşur. bu yüzden amerika'nın asıl adı "united states= birleşmiş milletlerdir."

her eyaletin kendisine has hukuk ve devlet kuralları vardır. new york'un hukuğunu, chicago'nun hukuğu bağlamaz mesela. ayrıca her suç'a atfedilen ceza oranları farklıdır ama temelde bütün eyaletler "amerika" başlığı altında toplanır ve tek bir başkana bağlıdır. bu kadar çeşitli nüfusa ve farklı kültür'e rağmen, eğitim dili sadece ingilizce'dir ki amerika'nın dünyanın en özgür ülkesi olduğunu atlamamak lazım. yani o zaman? kimse kimsenin hakkını yemiyor. en uygar batılı devlet bile kendi bütünlüğünü korumak adına dilini, tek geçerli ana dil şeklinde tutuyorsa; adaletsizlikten söz edilemez.


konuları dünya tarihi, dünya dinler tarihi ve dünya siyaseti bilmeden konuşmamak lazım. kürt arkadaşlarıma saygım sonsuz ama bazı kürt arkadaşlarımızın talep ettiği şey, bu ülkede var olan konumları ile taban tabana zıttır. neden almanyada amerikada, ingilterede yaşayan yurtdaşlarınız bu isteğini, bu devletlerden talep etmiyorda; sadece bu ülkede yaşayan sizler ediyorsunuz?

batılı bir devlete böyle net bir talep ile baskı yapılması durumunda, devlet rejiminin muhtemel göçmenlik statünüzü incelemeye alabileceğini ve göçmenlik haklarınızın " ülkenin refahını korumak adına" geçersiz kılınabileceğini ön görüyorsunuz çünkü. böyle bir talebi avrupa'da yapmayıp, bu ülkede yapıyor olmanız bana "kötü niyetli yaklaşım" olarak geliyor üzgünüm.

bu noktada birleşik kültürel değerlere ve çeşitliliğe negatif etki yaratmak istediğinizi düşünüyorum. tabi ki her kürt arkadaşımızı olaya dahil etmiyorum. baskın şekilde bunu isteyen bir güruh var ve o arkadaşlarımızın olayının "peace of the all nations in same land" duygsunu bozmak olduğunu düşünmeye başladım ama atatürk'ün cumhuriyetinde o iş olmaz. hepimiz huzur içinde yaşamak ve birbirimizi sevmek adına yetiştirildik. bize, bu ülke, bu değerler ile miras bırakıldı. ( kalp kalp kalp)

not: kürt arkadaşlarım, size bir tavrım asla yoktur. tüm kültürleri ve dinleri çok seviyorum ve kucaklıyorum. objektif bir bakış ile tüm dünya uluslarını referans göstererek ve örnekleme yaparak yazdığım bir yazıdır. güncel verileri ve dünya siyasetinde/ hukuğunda var olan yapı taşlarını referans göstererek bir metin girişi sağladım. yazdığım yazının tüm içeriği ulusal değerlerin sağladığı hukuğu ve adalet sistemini kapsamaktadır. dolayısıyla ırkçılık, ayırma veya izolasyon mantığını benimsemiyorum. var olan evrensel bilgi birikimini "körü körüne cahil bir zihniyet ve ırkçılık olarak algılamamanızı" özellikle vurguluyorum.

tüm milletler ve dinler iyi ki varlar.
amacımız; dünyanın neresi olursa olsun, aynı toprak bütünlüğü içerisinde tüm ırkların getirdiği harmoninin ve huzurun sağlıklı şekilde devam etmesini sağlamaktır. bu tarz bir duruşta, dile bir tık diploması ve tarih bilgisi mecburen karışıyor. ne yapalım o kadar da olsun! :)

mutlu sabahlar :)

türkler kendileriyle aynı dilden konuşmayanı kendilerinden saymazlar. bence de bir millete mensup olmanın kriteri onlarla aynı dilden konuşmaktır. etnik kökenin ne olursa olsun, hangi dille düşünüp, konuşuyor ve yazıyorsan o millettensindir. ana dilde eğitim hakkı zaten çoktan verildi. siyasal kürdçülerin istedikleri, özerk bir kürdistan'da eğitimin tamamen kürdçe olması ve çeyrek asır gibi bir sürede duygusal kopuşun kuvvetlenip, yazını, okuduğu, dinlediği, güldüğü her şeyin farklılaşmış iki ayrı halk yaratmaktır. zeki mürenle efkarlanmayan, şener şen'e gülmeyen, abdurrahim karakoç'u anlamayan milyonlarca yeni çocuk. nasıl ki suriyeliler ne yaparlarsa yapsınlar bizden olmayacaklarsa, kürdçe'nin hakim olduğu bir dünyada da bizim aramıza ebedi bir bariyer girecek.

bırakalım emperyalistler dilediklerini yapsınlar. her şeyin düğümleneceği bir kader noktası var. dertlerinin bu olmadığını, diyarbakır merkezde bile herkesin daha çok türkçe konuştuğunu biliyoruz. hani milliyetçi damardan bazı zevat '' bu ülkede ne istediniz de olmadınız ? '' dediğinde kürd olamıyoruz diyen garfield'a benzeyen bir akp adıyaman vekili vardı ya ! bu kürdçülerin çok söylediği bir cümle. o halde seni, bu hayatta, karakterinle, yaptığın işle değil etnisitenle adlandırdıklarında da tepki göstermeyeceksin.

t:tartışıcaz diye aptal saptal ve manipülasyon dolu entrylerin/argümanların havada uçuştuğu başlık.

tehdit eden var. özerklik de olacak pis yaratıklar, ayyy sizi gidi boklar. demokrasi, eşitlik, sevgi, barış, kardeşlik vs diye boş yapanlar var. ana dilde eğitimle ana dil eğitimini birbirine karıştıranlar var. karıştıranlardan biri de tanıdık bir sima. sözlüğümüzün über solcusu, insan hakları ve eşitlik, demokrasi lilililili savunucusu bir arkadaşımız.

cordarone slm cnm.
bager slm cnm.

adamlar yemiyor içmiyor manipülasyon ve türkiye cumhuriyeti/türk düşmanlığı dolu manipülatif entryler saçıyor. la havle. neyse.

uzun bir entry olacak. manipülatif ve aptalca fikirlerini saçanlar başta olmak üzere kimse okumayacak yüksek ihtimalle ama olsun, yazalım.

#3226332
cordarone'un burada bahsettiği yabancı okullar ve o okulların müfredatları; iki egemen ülke arasında yapılan anlaşmalarla mümkün kılınan durumlar. fransa ve türkiye arasında yapılan eğitim anlaşmaları meclislerde oylanır, onaylanır ve ilgili bakanlığın yaptığı düzenlemelerle yürürlüğe konulur.

arkadaş fransız liselerinden örnek vermiş. chatgpt'ye sordum. 1952'de fransa ile imzalanan anlaşma ve sonrasında meb'in yaptığı düzenlemeler ile bu okullar fransızca eğitim verme imkanına kavuştular. ayrıca bu okullar meb'in denetimi altındadır ve meb'in belirlediği kurallar, sınırlar dışında eğitim verememektedir. bakınız;



buraya kadar olan kısımda anlattığım şey; yabancı ülkelerin açtığı okullarda yabancı dilde bilim/ders eğitimi konusu. bunu yapmak ya da kaldırmak istiyorsan türkiye'deki yasalara, bakanlıkların düzenlemelerine ve ülkeler arası anlaşmalara dikkat etmen gerekiyor. galatasaray lisesi, fransız liseleri, alman lisesi, robert koleji gibi okulların ana dilde eğitim tartışması ile bir alakası yok yani. ayrılıkçı/bölücü kürtçülerin konuyu saptırmak ve manipüle etmek için sunduğu saçma argümanlardan biri. lilum; entrysinde eğitimde dil birliğinden bahsederken bu arkadaş konuyu manipüle etmek için böyle bir argüman sunmuş. cordarone'un cehaleti işte dicem de. cehaletten yapmıyor. art niyetli bir manipülasyon var. lilum'a çemkirmiş ama lilium eğitimde dil birliğinden bahsederken o; safsataya başvurarak üretilen argümana doğru karşılık vermemiş.

neyse kısaca; iki devlet arasında imzalanan anlaşmalar sayesinde açılan okullar ile bu başlıkta tartışılan konunun alakası yok. ülkede yer alan fransız, ingiliz, alman, avusturya, amerikan okullarının kendi anadillerinde eğitim vermeleri; o ülkelerin bizim ülkemizle yaptığı anlaşmalarla mümkün.

anadilde ya da yabancı dilde bilim/ders eğitimi için benzer bişi talep edebilmen ve ciddiye alınman için ya önce gidip devlet kurman sonra gelip tc ile anlaşma yapman gerekiyor ya da ülke içindeki yasal düzenlemelerle bunu yapabilirsin. ve evet ülke içinde yapılacak bu yönde bir yasal düzenleme, eşitliğe/kardeşliğe/haklara/hakların kardeşliğine değil, bölünmeye yol açar.

melting bölünmekten korkuyolar demiş. bölünmeyi isteyenlerden korkmuyoruz ama bölünmeyi de istemiyoruz. bölünmek isteyip eşitlik, kardeşlik, demokrasi, halkların kardeşliği gibi kavramların içini boşaltıp/anadilde eğitim konusunu siper eden hırtolara da biptir git dene götün yiyosa diyoruz. bu kadar basit. bu da bizim en doğal hakkımız.

melting bunu korku olarak adlandırabilir kendi içinde. o beni alakadar etmez. ancak her karışı mücadele ile alınıp şehit kanıyla sulanmış ülkenin bölünmesini istememek, bölmeye çalışanlarla mücadele etmek hepimizin en doğal hakkı. hele ki bu bölünmek isteyen eşşekler bölgede etkisi olan farklı devletlerin çıkarları doğrultusunda maşa olarak kullanılıyorsa.

neyse, cordarone'dan devam edelim.

bilkent, odtü, liselerde verilen ingilizce ve diğer dillerdeki eğitimle ilgili argümanına girmeyi hiç istemiyordum ama uyku tutmadı. girecez mecbur. fransızca, ingilizce, almanca, latince; takdir edileceği üzere evrensel bilim dilleri. yani bir ülke, üniversitelerinde bilim yapılmasını istiyorsa, evrensel dil bilen insanlar yetiştirmek zorunda. bu yüzden yabancı dilde bilim/ders eğitimi verilmesi, üniversite eğitimine hazırlık sürecinde yani lisede yabancı dillerin okutulması oldukça normal. evrensel bilim dili kürtçe olsaydı kürtçe de öğretilirdi yani emin ol. ayrıca kürtçe üzerine açılan enstitü ve bölümlerde kürtçe dersler verilmekte. liselerde de seçmeli ders olarak kürtçe seçilebiliyor. kürtçe azınlık dili olduğu için üniversitelerde, liselerde öğretilen ingilizce/fransızca/almanca'nın da konuyla alakası yok.

anadilde bilim/ders eğitimi ile anadil eğitimi farklı şeyler. eğer cordarone gibi kürtçülerin derdi; ana dilde bilim/ders okutulması ise bunun ülkeye ve üniter devlete belli başlı zararları olacaktır. bunlar şu şekilde özetlenebilir.

bir ilde %60 türk, %40 kürt nüfus var diyelim. bu ilde hangi okulda neye göre, nece eğitim vereceksin? kürtler için kürtçe biyoloji anlatan bir okul, türkler için türkçe biyoloji anlatan bir okul kurdun diyelim. hangisini ne şekilde ve nasıl denetleyeceksin? kürtler ile türklerin farklı dillerde eğitim veren okul/sınıflarda eğitim görmesine izin verildikten sonra bundan cesaret alan gerici/yobaz/şeriatçılar yarın bir gün gelip kızlar erkekler ayrı sınıf/okullarda ders görsün derse ne olacak? hristiyanlar gelip hristiyanlar/müslümanlar ayrı okullarde eğitim alsın derse ne diyeceğiz? müslümanlar kendi içinde şii/sünni ayrı okullarda eğitim görsün derse? düz dünyacılar reddediyorum sizin öğrettiğiniz fiziği derse? tolkienciler gelip elfçe öğrenmek, elfçe eğitim hakkı lililili derse? örnekleri bilerek uçuk yerlerden veriyorum.

hepsine he, okey panpa dedik farz edelim. eğitimde bunca bölünme ve ayrışmadan sonra; zaten kalitesi içler acısı olan eğitim sistemi iyice bok olmayacak mıdır?

eğitimde ortak dil ve ortak müfredat ortadan kalktığında; konunun ayrılıkçı bir yola/seviyeye geçeceği aşikardır. geçmişte benzer durumlar yaşanmıştır. osmanlı'nın son zamanlarında azınlıkların kendi okulları var idi. sonucunda ne oldu? bu okulların büyük çoğunluğu militan yetiştiren, çeteci yetiştiren okullara dönüştü. bulgar isyanları, ermeni çetecileri vs bu okullar ve okullardan mezun olan kişilerin etrafında gelişti ve güçlendi. bu travmayı yaşamış bir milletin en tabii reaksiyonu da ortak dil ve ortak müfredatta eğitim sistemini uygulamasıdır.

ülkemizde eğitimde dil ve müfredat birliği vardır. olmak zorundadır. örnek verilen yabancı okullar ve yabancı dil eğitimleri bu konudan bağımsız başka durumlardır. ana dilde eğitimi savunan kürtlerin yüksek çoğunluğu bölünmeyi isteyen militan kafada insanlardır.

hiç öyle bana halkların kardeşliği, demokrasi, eşitlik vs diye bikbiklemeyin. sizin bu kavramları öğrendiğiniz; günümüzdeki en medeni, en demokratik, en barışçıl, en ilerici avrupa ülkelerine bakalım. avrupa'a ortak dil ve müfredatı uygulayan ülkeleri chatgpt'ye sordum. cevabı;


bu ülkelere ek olarak federatif bir yapıda olan almanya'da da eğitim dili almanca. bölgesel farklılıklarda, frizce gibi diller için seçmeli dersler vs açılmış. aynı bizdekine benzer bir sistem mevcut yani.

yani pek sevgili barış güvercinleri, demokrasi ve eşitlik aşıkları;
kurucu unsurun ve nüfus çoğunluğunun türklerden oluştuğu bir ülkede kürtçe eğitim isterik, biyolojiyi kürtçe öğrenmek isterik diye kafa silken adam, ön planda eşitlik, demokrasi, kardeşlik lilili şeklinde göz boyasa da asıl amacı kesinlikle kötüdür.

buna izin vermemek, buna karşı çıkmak da faşizm değil, benim ve benim gibi düşünenlerin en doğal hakkıdır.

entry uzuyor ama gelin olaya başka bir pencereden daha bakalım.

dertleri kürtlerin kaliteli eğitim alması, bilim yapabilmesi, aydınlanması, bişiler öğrenmesi ise eğer; çok değil 10-15 yıl önce bu ülkede baba beni okula gönder gibi kampanyalar yapıldı. kız çocuklarının eğitim alması ile ilgili. bu kampanyalar en çok hangi bölge ve illerimizde uygulandı? bingo. doğu ve güneydoğu anadolu.* senin anadilde eğitim diye yırtınıp; eşitlik, kardeşlik vsvs soslarına bandırıp arka planda bölücülük, ayrışma ve kutuplaşma içeren talebine senin kendi ırkın riayet etmiyordu ulan. doğu'ya yatırım yapılmadı, eğitim verilmedi, bilerek fakir ve eğitimsiz bırakıldı oralar diye ağlayan bazı salaklara denk geliyorum sosyal medyada. oraya giden öğretmenleri şehit edenler, okul yakanlar kimlerdi? açılan okula kızlarını, çocuklarını yollamayanlar kimlerdi? kürtlerin anadilde eğitimden önce bu sorunları çözmesi gerek. aşiret ve feodal yapılarını sorgulaması gerek. bu sorunları çözmeye çalışanların engellenmesini çözüm bulması gerek.

ana dil eğitimi ise zaten ülkede sorun olmaktan çıktı. ailesi yıllar önce urfa'dan sakarya'ya göçmüş genç bir kürt; kürtçe öğrenmek istediğinde devlet/özel kurumlarından bu eğitimi istediği gibi alabiliyor. ki buna da gerek yok. anasından, ailesinden de öğrenebilir bunu.

ekleme editi:

#3226285

yapramın başi olacak kanka, az daha bekle şalskda. konu anadilde eğitimken öz yönetim, özerkliğe vs götürmüş. yüz verdik ayıya geldi sıçtıı halıya diye bi laf vardır. ahanda örneği. sonra melting de gelir bölünmekten korkuyolar ondan istemiyolar, demokrasi, barış kardeşlik lilili der. bu paranoyayı bager gibiler tetikliyor işte. tetiklenmemiz de en doğal hakkımız arkadaşım. nokta.

adam açıkça öz yönetim olacak size giren çıkan ne diyor. ülkemden toprak koparmaya, üniter devleti parçalamaya, federasyona götürüyon lan. daha giren çıkan ne olacak olum? manyak mısın sen? aşldkasd

pkk'nın davar gibi güttüğü şu boş solcu tipleri öper misin sabaha mı bırakırsın. kürtler de türkler gibi eşit, özgür yaşayacak diyor. ulan sayın sığır; sana kürtçe konuşma diyen mi var? eşit olmadığın ne var lan?

- partin var mı? var
- seçimlere giriyo mu? giriyorlar
- milletvekillerin var mı? var
- mecliste grupların var mı? var
- meclis başkan vekilleri var mı? var
- kanunlar yapılırken söz sahibiler mi? evet
- hazine yardımı alıyorlar mı? alıyorlar
- belediye başkanlıkları var mı? var
- her seçim cumhurbaşkanı adayları var mı? var
- işletme açarken, iş kurarken herhangi başka bir vatandaşın aksine ek bi zorlukları var mı? yok. batı sahillerinde mafyalar bile artık resmen.
- devlette ya da özelde işe alınırken etnik kimlikleri bir engel teşkil ediyor mu? hayır.

kendi kendinizi manyak, rezil ve itici ettiniz.
son olarak şunu bırakıp kaçayım;

#3226716 tarihe baktığımızda din milletlerine birbirine bağlamamıştır aksine milliyetçilik tüm hızıyla devam etmiştir. örnekse emevîler ve abbasîlerin ilk yıllarına damga vuran arap milliyetçisi despotik yönetim biçimi ve buna tepki olarak ıranın fars eyaletlerinde ve emevi nüfusunun kuvvetlendiği kuzey afrika coğrafyasındaki berberi halkın arasında yükselen karşı milliyetçi hamle buna delildir.hatta emevi iktidarını yıkanda mevali denilen ötekileştirilmiş gayri arap halklar olmuştur.anadolu özelinde ise daha cumhuriyet öncesi osmanlı dönemindeki türklere yönelik hakir bakış ve dışlama ayriyeten osmanlının son yıllarındaki yerel bazlı mikro kürt ayaklanmaları da cabası.(not arabım fakat hak,katten yanayım)

bsg denilen dızzo saçmalıkları.

başımıza bela oldu herifler.

salonu da balkona katak mı la?
arkadaşlar... siz atatürk'ten daha mı zekisiniz ki bu ülkenin kurucu unsurlarını değiştirme derdindesiniz. ana dilinizi ananızın evinde öğrenin. iyi o zaman her etnik kökene ayrı ayrı eğitim hakkı verelim. lazlara, ermenilere, rumlara... sonra dilde birlik kalmasın, birlik beraberlik kalmasın, sonra sözde aynı ülke vatandaşı olalım.

bu safsataların uygulanmasını isteyen artniyetlidir ya da saftır bence. böyle bir şeyin uygulanması imkansız. ki izin de vermeyiz. sizi de anlıyorum artniyetli olanlar, bölücüler... bahçeli abiniz sizi kaşıyınca hevese geldiniz. ama bu şanlı millet öyle uyuyacak millet değil, bakmayın öyle sessiz kaldığına bu milletin. söz konusu vatan olunca öyle bir uyanır ki kendini uyanık sanan ihanetçiler karşılarında tir tir titrer. hafife almayın bu milleti. hafife alan varsa dönsün de tarihe bir baksın. türk kimmiş, kime denirmiş, tarih en güzel cevabı verecektir. çin seddine baksın, kendisine yamuk yapan babasını ıslıklı okuyla öldüren mete'ye baksın, 3 kıtaya hakim kanuni'ye baksın, gemilerin karadan yürüdüğü istanbul'a baksın, milli mücadele döneminde çocuğunun battaniyesini alıp mermilerin üzerine örten anaya baksın. çok uzağa gitmeye de gerek, tankların önüne yatan ruha, 15 temmuz'a baksın.

sözün özü türk'e baş kaldıranın sonu ne olmuş ona baksın. sait'e baksın*.

"türkiye cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes türk'tür."
kendinizi bu tanımın içinde hissediyorsanız başımın üstünde yeriniz var.

normalde burada bir cevabım var zaten karşıyım,

şimdi bazı pkk artıkları burada saçma salak yazmışta onlara cevap vermek yerine çok basit bir senaryo ile karşılık vereceğim.

velev ki dediğiniz oldu ve güneydoğu da kürtçe eğitim aldınız. türkçe de öğrenmediniz yarın öbürgün batıya iş veya üniversite için geldiğinizde gene dil bariyeri yüzünden ayrıma uğraşacaksınız ne değişecek? siz sanıyor musunuz aklı başında herhangi bir yatırımcı o bölgeye yatırım yapar? yapmaz lan adam salak mı? zamanında bunu nereye teşviklerle denediler olmadı.

hala oradaki köylerde türkçe bilmeyen insanlar var. dolayısı ile eğitim ya seve seve ya silke silke anadilde olacak.

burada öz yönetim falan diye konuşanların % 90 ı hayatında o tarafa bir kere bile gitmemiştir dolayısı ile boş verin.

ayrıca bu ülkede laflar,çerezler,arnavutluk,bulgarlar falanda var neden sadece kürtler?

özgür özelin dediği gibi 28 milyon kürt vatandaşımız varsa hdp/dem be haltsa buna oy veren 4 milyon var. ülkedeki azgın bir azınlığın talebi için kafa açmayın. ülke birgün ayarlarına döner üzülürsünüz.

mesela "ben askerlerime keş toplatmam." diyen paşalar çıkar üzülürsünüz.

--- alıntı !---

ana dillerimiz kimi zaman güzeldir, hangi zamanlarda güzel olacağına biz karar veririz!

--- alıntı !---

| hayvan çiftliği - george orwell


askerliğimi şemdinli - aktütün'de yaptım. akp daha kurulmamıştı.
koğuş aramasında karışık kasedinde kürtçe bir şarkı çıkan askeri disko'ya göndermişlerdi. içtimada ise "kürtçe diye bir dil yoktur, karda yürürken çıkan ses vs..." minvalinde nutuk dinlemiştik...

devir değişti, asker değişti, diyarbakır vb. cezaevlerinin görüş günlerinde anne ve oğulun karşılıklı susup bakıştığı uygulamalar belki yok artık ama rüyalarını bile kürtçe gören insanların rüyalarını çalmaya çalışanlar hala aramızda.

dün kart-kurt derler, bugün de cart-curt...

yukardakine cevaben,
hakkarideydik, 20 sene önce bizim bi arkadaş islami kaset dinlerken yakalandı diye ceza almıştı. ictimada 2 saat laiklik muhabbeti dinlemiştik.
madem kürtce kaset icin ceza alan var o yuzden anadilde eğitim verilmeli. islami kitap okudu diye ceza alanlarda var. o zaman bu okulları imamhatipe cevirelim. müslümanlarda namaza gidemiyor. islami kaset dinledi diye ceza alıyordu.
hem kürtçe eğitim olsun hem dini eğitim.

ileri günlerde lazlar da, çerkezler de, boşnaklar da, arnavutlar da, suriyeli mülteciler de, afgan çobanlar da, doğuda yaşayan kripto ermeniler de, vs... biz de kendi bölgemizde ana dilde eğitim istiyoruz diyebilme ihtimali vardır. keşke tek sorun ana dilde eğitim olsa, ancak daha sonra kendi polisimiz olsun, kendi valimiz olsun, kendi toprağımız olsun diyeceklerini hemen hemen herkes bilir. biz ülke olarak sscb gibi değiliz ki özerk cumhuriyetlerle yönetilelim. biz de özeklik demek bölünme, toprak kaybı demektir.

lazlar, arnavutlar, boşnaklar, çerkesler hatta suriyeliler için de benzer hakların gündeme gelmesi gerekir o halde.. bu ülke çok kültürlü yapısını türk üst kimliği altında buluşturmuş ve birleştirmiştir. ulus devletlerin olayı bu zaten. selçuklu, osmanlı da türk devletiydi. doğal olarak türkiye cumhuriyeti de bu devletlerin devamı niteliğinde olduğu için ulus devlet çağında türk milli kimliğinin esas alındığı bir devlet yapısı ve organizasyonu söz konusu olacaktır. bunda anlaşılmayacak bir şey yoktur. sanki türklerin bu coğrafyadaki ilk devlet olma tecrübesi türkiye cumhuriyeti devleti ile başlamış gibi konuşuluyor. hayır efendim. öyle değil. bu devletin geçmişteki devletlerimizle organik bağları ve bir hafızası vardır. ve bugün de doğal olarak devletin adı da kimliği de türktür. bu sadece bize mahsus bir olay değildir... devlet kurma geleneği olan halklar vardır bir de o devletlerin içinde varolan halklar vardır.. bu da kimseyi yok saymak anlamı taşımaz. değerlendirmeleri bu gibi meseleleri göz önünde bulundurarak yapmak gerekir.
bi kere tarihi gerçeklerden kopuk ve dayanaksız konuşulmayacak.
fransa/italya/ispanya/almanya/ingiltere devletleri de içlerinde yaşayan farklı kökenden halklar için örnek teşkil edecek bir düzenleme yoluna gitmez, gidemezler. milli birliği ve bütünlüğü esas alırlar. farklılıklara da saygı duyarak ve onlara karşı savaş açmayarak.

almanya'da yaşayan türk nüfus baz alınarak türkçe ülkenin ikinci resmi dili olarak gündeme getirilebilmekte midir?
öncelik verilen konu türklerin entegrasyonudur. peki neden bunun bir tür asimilasyon olduğu konuşulmuyor? çünkü türkler oraya sonradan gitmiş efendim. kurucu halklardan değilmiş. peki o halde türklerin almanlaşması hoş görülebilir değil mi? ki öyle bir şey yok. kimse de almanlaşmıyor özünü, kültürünü kaybetmiyor.

kısacası ulus devletlerin çatısı altında yaşıyorsak resmi dil, resmi eğitim neyse ona tabi olmaktan başka bir şansımız yoktur. aksi halde 7-8 tane resmi dil olması filan gerekir.
ve bahsettiğim üzere bu coğrafyada türklerin devlet olma geleneği söz konusudur. bu devletin türkiye cumhuriyeti olması, milletine türk milleti denmesi kadar doğal bir şey yoktur. ve elbette ki eğitim dili de türkçe olacaktır. italya'da italyanca, ingiltere'de ingilizce, almanya'da almanca olduğu gibi..