kütüphanede ders çalışmak

mide sorunlarımdan ötürü asla yapamadığım eylem. çok isterdim midemden sesler gelmeden sabahtann akşama kadar kütüphanede harıl harıl çalışmak.

çok özledim... kafeymiş alışveriş merkeziymiş değil sabahın köründe gidip bütün günümü kütüphanede geçirmeyi çok özledim.

üniversite yıllarımda ders çalışmaktan en verim aldığım yerdi okul kütüphanesi benim için. o sessizlik ortamı ve kitapların verdiği huzur tarifsiz. ders çalışmaktan yorulduğum zamanlarda raftan rastgele bir kitap alıp zihnimi dağıtmak. üniversite yıllarımı özledim sanırım, hatta ders çalışmayı bile.

özlediğim eylem.

yer bulabilmek için çok erken saatlerde gittiğim ve "gececilerle" karşılaşılan harika yer. kliması hep çalıştığından içerisi sanki bir vahaya benzerdi bazen.

yere düşen bir kalem ve ağır çekimde sana doğru dönen başlar; gözlerin sessiz buluşması, aslında konuşmasıdır. neler anlatmaz ki o gözler. yani eskiden böyleydi şimdi de öyle mi epeydir gitmiyorum. özledim mi ne bir ara gidip bakayım.

ders çalışmak için gidilen ve kütüphanede gece çorbası içilip birkaç hoş sohbetten sonra eve geri dönülen canım mülkiye kütüphanesi. özlendi...

şişmiş gözler
sabah soğukta kovulmak
ne yicez ya şimdi kafası
tutulmuş boyun

dc alınan bir ders.

kapının her açılma sesiyle birlikte kafaların kapıya yönelmesi, ardından tekrar kitaba odaklanılmaya çalışılması ve tekrar açılan bir kapıyla kitaptan kalkan kafalar...(bu sirkülasyon asla son bulmaz) asla odaklanılamayan ders çalışma denemeleri ve yakın arkadaşla fısır fısır konuşma challenge'larının sahne olduğu ortam.

üniversiteyi kazanmamı sağlayan ve üniversitede sınavları çatır çatır vermemi sağlayan ortamdır. arkadaşlarla yapılan muhabbetler ile günü keyifli hâle getirir. 1 senedir evde çalışmaya çalışıyorum. asla kütüphanedeki tempomu yakalayamıyorum. özlendin be...

ses çıkarmamak için elinden geleni yapılan yer .su şişesinin kapağını açarken bile tereddütte bırakıyor insanı.şahsen ben hep diken üstünde duruyorum kütüphanelerde, bana iyi gelmiyor.

arkadaşlarla ders çalışmak için çok verimli bulduğum yerlerden biridir. akşamdan gidip sabahlamak daha da keyif verici olur. sabaha karşı masaya kafayı koyup bir iki saat kestirirsin. sabah saat 6-7 gibi kalkarsın istiklal caddesi'ndeki seyyar simitçilerin birinden simit ve ayran alırsın. değme keyfime.
favorim: (bkz: atatürk kütüphanesi)

eh güzel ege kütüphanem.. sırtım tutulsa, yer bulamasam hatta 5 dakika diye kapı önüne çıkıp yarım saat duramayacak olsam bile tekrar o günlere dönmek istediğim aktivite

evden kütüphane diye çıkıp nargile bara gitmektir.

ders çalışmanın en güzel yanı motivasyon kaynağı ama vize/final dönemlerinde aşırı kalabalıktan kaçınmak için vampirleşmeye başlayabiliyor insan

en sevdiğim şey. insana ayrı bir istek, motivasyon geliyor. çantanı sırtına alıp gün sonunda eve dönerken "ohh bee bugün de şunlar şunları hallettim iyiyim haa." hissi çook iyi be.

nasıl özledim anlatamam. hem de her kütüphaneyi ayrı ayrı. kampüstekinde fotokopiden yeni çıkan taze notları alıp sarı fosforla masaya oturup 20 dk sonra kızlar bi kahve mi içsek diyip sonra da 3 saat sonra masaya dönüşlerimizi; milli kütüphanede 2-3 saat hiç kalkmadan çalışmalarımı, bel ağrısıyla farkedip yanımda kim varsa onunla bahçeli 7'de yürümeyi; yurttakinde sabahlamalarımı, sabaha olunca bari 1-2 saat uyuyayım diyip lobide 40 farklı alarm kurup uyumayı.. bu kadar erken özlemeyi beklemezdim.

kütüphanesine göre farklı hazırlıklar gerektiren eylem. kimi kütüphaneler o kadar sessiz olur ki iğne atılsa sesi duyulur, hemen bakışları üstünüze çekersiniz. böyle yerlerde kulaklıkla bile müzik dinlemek olmaz, ancak yüksek konsantrasyon isteyen okumaları burada yapabilirsiniz. bazen de sessizlik öyle ağır gelir ki kısa süreli uykular bile çekilir, horlamıyorsanız tabi.* binanın, kitaplarını büyülü atmosferi içinde çalışmak, hatta bulunmak bile ayrı bir huzur verir. kimi kütüphanelerde ise bir parça ortam gürültüsü olur, bundan rahatsız olmayıp böyle yerlerde daha iyi çalışıyorsanız harika bir ortamdır. çaya kahveye izin varsa, bir de içeride güzel bir kafe varsa * değmesinler keyfinize.
kitabı defteri toplayıp gitmelik, çok özlediğimi fark ettiğim eylemmiş ya bu...

bence asiri guzel asiri tatlı asiri sempatik eylem. asiri cekici yer yer seksi etkinlik.

tek başıma çalışırken dikkatimin aşırı dağılması, kütüphanede ise ses çıkarmama zorunluluğum olduğu için kaytarma oranımın azalması yüzünden tercih ettiğim eylem.