kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti

para yardımı yapıyorum diye iç işlerine müdahale etmeyi kendinde hak görürsen ve yurtdışındaki her diplomatik görüşmede kıbrıs'ı meze yaparsan tabii ki orada yaşayan insanların nefretini kazanırsın. bu ülke tanınsa daha fazlasını turizm geliri olarak elde eder zaten.

ayrıca o paraların nerede kullanıldığı da muallak. devlet hastanelerinde ekipman eksikliği varken cumhurbaşkanına yeni saray yaptırmak paranın harcandığı yerler hakkında az çok fikir verebilir. ayrıca saray yaptırma fikrini kim ortaya attı bilin bakalım? bingo, 1001 odalı sarayı olan başka bir saray bir saray sahibi

kendi halinde yaşayan, dilediği gibi giyinen ve içkisini içen insanlara izmir'in bir benzeri şeklinde sürekli "siz rumsunuz, dinsizsiniz, bilmemnesiniz" diye yakıştırmalar yapılıyor sosyal medyada. son zamanlarda instagram'daki kıbrıs seyahat sayfalarında bile yorumlarda artık işin bokunu çıkardılar. halk da ben bu yobazlarla birlik olacağıma güney'le birleşirim diye düşünüyor. ayrıca bu yobaz tayfa nedense suudi arabistan yerine kıbrıs'a gitmek istiyor çalışmak ve yaşamak için. sonra da gelip oranın düzenini bozmaya çalışıyorlar.

80 sonrası başarısız dış politika stratejisi yüzünden dünya tarafından işgalci konumunda göründüğümüz coğrafya.

gavurun elinden soykırımdan kurtardığın müslüman halkının ekonomisini haram (kumar, fuhuş, alkol) üzerine bina edersen bir de üzerine bol bol kemalist ideoloji basarsan düşmandan beter düşman edinirsin. halkı ne hale gelmiş öyle en az rumlar kadar nefret ediyorlar türkiye den ve müslümanladan. devletimizin monşerlerinin laiklik saplantısı yeni değil, türkiye de alanları kalmadı ama kıbrıs'ta 19 mayıs gösterilerine tesettürlü kızını yollamayan imamı istihbarat belgelerinde fişlemek gibi kahramanlıklara devam ediyorlar. bir toplumu özüne, milletine, dinine, kültürüne düşman etmek düşmana hayran etmek için kodlanmış beyinler işinde başarılı olmuş.

aynı kendisini tanımayan türki cumhuriyetler gibi, türkiye'den ne kadar it, uğursuz varsa oraya yerleşmiş, türkiye'den gidenlerin adını çıkarmıştır. aynı şey türki cumhuriyetlere giden türkiyeliler için de geçerlidir, sen gider de oradaki kadınlara kötü benzetmeler yapıp ülkede gereksiz bir rahatlık içinde olursa kusura bakma da kardeş mardeş olarak görmezler seni. yukarıdaki entry'e de kısmen katılmaktayım, kumar, fuhuş ve illegal işler üzerine bir ekonomi kurulursa o ülkedeki insanların yaka silkmesi çok normaldir.

para yardımı yapıyor diye iç işlerine karışamazmışız.
ulan tc olmasa orada tek bir türk kalmayacaktı.
onu geçtim şu an tc'nin himayesinde olmasa bk yoluna gidecek, ekonomisi çökecek, içecek su bulamayacak.

bugün kıbrıs

ömrümün toplamda 7 yılını geçirdiğim ülke. lefkoşa’da okudum, ben çocukken babamın da tayin yeriydi. insanları çok rahattır. genellikle “hâllederiyk” derler. severim kendilerini. tatlı insanlardır ama bir zaman sonra ada sendromu gibi bir şey yaşarsınız. o da ilginç bir psikolojidir.

yavru vatan naraları atanların büyük kısmının hakkında siyasal ve sosyolojik olarak pek de bir şey bilmediği, akdenizin ortasında bulunan (sicilya ve sardinya'dan sonra üçüncü büyük) adanın kuzeyinde bulunan de facto devlettir.

halkında türklere karşı karasakal gibi tabirlerin yaygın olduğu, kanlı noel sanki hiç yaşanmamış eoka ile dedeleri uğraşmamış gibi rum tarafın "bak biz alsak ne güzel avrupa birliğine girecektiniz" propagandasına kanan cumhuriyet.

hoş bizim millet de aynı kafa, şimdi de mesela yunan işgali olacak ama ab'ye üye olacaksın diye rahat 10 milyon satış koymazsa bende bir şey demiyorum.

inglizlerin bence kktc ye bıraktıgı en büyük armagan demokrasileri olmalı.rauf denktaş kendi kurdugu partisini oglu serdar denktaşa bırakabilirdi,türkiyeyi ikna etmesi yeterdi hiçbir şekilde tenezzül bile etmedi.rauf denktaşın torunu usülsüzlük nedeniyle yargılandı daha sonra intihar etti.

özellikle kumarhaneler nedeniyle, sırma saçlı siyasetçilerimizin göz bebeği olan kara para cenneti.

etnik terörün hangi yöntemle sonlandırılabileceğine kanıt üretmiş 'uluslararası ilişkiler laboratuvarı'.

yukarıdaki çok bilmiş yazar kendince bişeyler zırvalamış yok karasakal'mış bilmemneymiş.

öncelikle gerçek kıbrıs türkleri zaten ab vatandaşı ve hepsi de ab pasaportlu. o yüzden türkler olmasa ab'ye girecektik lafı bir anlam ifade etmiyor. buna çemkirenler daha sonradan kktc vatandaşı yapılan; o pasaportla güneye bile geçemeyen ya da o pasaportla hiçbir ülkeye seyahat edemeyen devşirmeler.

ayrıca kıbrıs türkleri propagandaya falan kanmıyor. zaten adanın turizm ve kumarhane geliri 500 bin nüfuslu ülkeyi idare etmeye fazlasıyla yeter, bağcılar ilçesi kadar bile nüfusu olmayan bir ülkeden bahsediyoruz. aksine bu gelirin büyük bir kısmı türkiye'ye geri dönüyor.

türkler'i sevmedikleri gibi bir durum ise külliyen yalan. ümmet aşığı türk düşmanı arapçıları sevmiyorlar olması gerektiği şekilde. yoksa yukarıdaki yazarın haberi yoktur daha yeni girne alsancak tarafındaki çembere dev atatürk portresi asıldı ve dünden beri kıbrıslı fenomenler bunu gururla paylaşıyolar sosyal medyada.

ya da kktc kurucu cumhurbaşkanı rauf denktaş'ı sevmeyen bir kıbrıslı'ya rastlamadım mesela. o yüzden kıçınızdan aforizma kasmadan önce gidin orada yaşayın kendiniz görün bakalım gerçekte kimi seviyor kimi sevmiyorlarmış. seküler insanların arasına girip yediğine giydiğine karışıp arapçılık oynamaya kalkarsanız tabii ki sizi sevmezler.

casino ve ertan market'ten ibaret ülkedir*
şaka şaka, canımızdır kıbrıs.

adada iki devletli çözümü savunan ersin tatar yerine rumlarla federasyon yapılmasını savunan (bkz: tufan erhürman)'ın (bkz: 19 ekim 2025 kktc cumhurbaşkanlığı seçimi)ni kazandığı söylenen ülke.

buradaki videoyu izleyin ve rumların tavrını bi görün. kıbrıs'lı türkler her ne kadar rumlarla aynı devlet altında yaşayabileceklerine inansalar da rumlar hala nefret dolu ve adayı paylaşmayı bırakın aynı ülke vatandaşı olmayı bile istemiyorlar. rumlarda çocukluktan başlayan onlarca yıllık türk karşıtı propaganda ve yüzlerce yıllık kin birikmiş durumda. tıpkı annan planı gibi, yine rumlar karşı çıkacağı için federasyon olmayacak bence. en azından önümüzdeki 100 yıl bu nesil ölüp farklı bir dünya şekillenene kadar ve bu süreçte ılımlı liderler iki millet arasındaki düşmanlığı yumuşatana kadar olmaz.

elbette türkiye'den ve hatta rumlardan bağımsız olmalarını istiyorum. ufacık kosova bile tanındı. ama başta ingiliz ve yunanların p-çliği yüzünden basbayağı normal bir ülke olan, savaşı çatışması kalmamış bir yer dünyada tanınmıyor. filistinlilerin herkesin gözü önünde öylece katledilmeleri gibi dünya poltikasının iğrençliklerinden biri. kıbrıs'ta türkler değil de başka hristiyan avrupalı bir millet rumların katliamlarından kurtulmak için adayı ikiye bölseydi, o ülke çoktan tanınırdı. yani her ne kadar kktc'nin bağımsızlığını istesem de o zamana kadar türkiye'deki seküler yozlaşmamış atatürkçülerin yurtdışında onlar için lobi yapmalarına ihtiyaçlar var gibi görünüyor.

hakan okçal



kaynak