leblebi

dişlerimi her fırçalayışımda kafamdaki hayali not defterine not alıyorum diş fırçası başlığı alınacak diye. ne yazık ki çok geçmeden o kafadaki not defterinin kenarına köşesine çiçek böcek çizilmiş, "zaa xd" ya da şarkı sözleri falan yazılmış oluyor. alınacaklar listesi kaynayıp gidiyor yani arada. telefondaki not defterine yazayım diyorum. yazıyorum. geçen alışverişe gittim elimde telefon, telefonda alışveriş listesi. listede leblebi yazıyor. birkaç bi şey daha. leblebiyi görmeden markette aval aval topkeklere falan bakıp eve döndüm. eve dönünce kendime sinirlendim, bilendim. sonra kendimi yatıştırmaya çalıştım, dedim otistik birine böyle davranman hiç hoş bir davranış değil. sonra ertesi gün yine leblebi almaya gittim. en son leblebi aldığımda 200gr leblebi altı lira değildi. ekonomiye de bilendim - ki her gün "bugün tc devletinin bulunduğu stratejik coğrafi konumdan dolayı bunalıma girmeyeceğim" yeminleri ederek uyanıyorum, her gün bozuluyor yeminler -
bi de aklıma geldi lisedeki kırmızı elektro gitarlı çocuğun buralarda olma ihtimali nedir
buralardaysan favla ben anlarım
çorum leblebisinin nohutu da arjantin'den geliyor diyorlar ben çorumlu bi arkadaşın yalancısıyım.
tanım: kuru üzümle fena bi ikili olan bi kuruyemiş.

ishale bire bir gelen kuruyemiş.

anaokulu öğretmenimin ismi olan “lebibe”kelimesinin yerine tercih edip okul dışında dalga geçmek için kullandığım kelimedir.

hakkını helal et öğretmenim.

sarı turuncu arası tüye sahip olan kediye verilebilecek isim.

beyazı vardır, serttir. sarısı olur, tuzlu ve nefistir, kola ve gazoz ile tüketilir. dinlenme tesislerinde, otobüs terminallerinde çikolatalısına rastlanır. çarşı, pazarlarda da acılısı, baharatlısı satılır.

en kralı balıkesir havran'da yapılan ve türkiye'de en çok denizli serinhisar'da üretilen yiyecek.

dünyada bunun kadar gereksiz bir şey daha yok. ay pardon, “o”nu unutmuşum. o ve leblebi, dünyada olmasanız da olur be.

leblebinin kralı çorum'da yetişir. her türlü çeşidi vardır. acılı, çikolatalı, tuzlu gibi bir sürü türü vardır.

kavrulmuş nohut

nohuttan yapılıyormuş, ben şok.

hür iradesiyle, özgür bir birey olarak bunu severek tüketenlere saygı duymuyorum. karışık kuruyemiş adı altında, leblebinin de paketlerde yer almasını açık bir üç kağıtçılık olarak görüyorum!

anavatanının çorum değil de kütahya tavşanlı olduğunu öğrendiğim günden beri beni hayal kırıklığına uğratan yiyecek

58008'le beraber hesap makinesinde güzel gidendir.

ağız kurutan ve hiçbir olayı olmayan kuruyemiş

böyle hayvan arkadaşlar gecesinde, ortalıkta yiyecek hiçbir şey kalmaz. (yaşayan bilir)

işte böyle anlarda, bi miden kazınır. kurtlanırsın inceden. rakı iç iç iç. miden ağzında.

allah kahretsin ki bu leblebi denen şeyi, insanlar gündelik hayatta yemeyi akıl etmediğinden hep bir mutfak dolabından çıkar. her dolaptan çıkar anasını satayım.

leblebi ve rakı. leblebi ve bira. leblebi ve cin.

o sarı leblebi hiç değişmez.

allah babış düşmanımın başına vermesin sabaha karşı 5 gibi harıl harıl leblebi yerken rakıyla bastırmayı yutkunurken tıkanırsın. böyle bir şey yok. hayvan herifler çoktan sızmıştır üstelik.

bir sarı leblebi tanesi.. bazen çok şey anlatır çocuklar. görmesini bilene.. sısısııs

harika bir nimettir.

israfil'i hastası ettiğim kuruyemiş. hergün beş kilo beş kilo yiyor. para çok nasılsa.
tabi iş düdüğü üflemeye gelince düdükten pfffüüürtt diye bir ses çıkacak; siz hiç leblebi yedikten sonra ıslık çalmayı denediniz mi?
sakın ağzını çalkalar da üfler demeyin. bir kere deneyip de düdüğün içini leblebi parçacılarıyla doldurduktan sonra ne yapsa nafile.
sizin çalışıyorum olm ben.