leonard cohen

öz dedem.

yalnızca bu parça bile yeterli kendisini anlatmaya:
kimi dansa kaldırayım?

uzaktan akrabam olur kendileri.

öldükten sonra da şiir yazmaya, bestelemeye ve söylemeye devam ediyor.


ıt falls in love, it bleeds and breaks
until it breaks apart.
ıt turns lonely, cold and dark
that’s - what happens to the heart.

çok beğenilerek dinlenmesini şarkılarındaki derin anlama bağladığım büyük sanatçıdır.
aynı zamanda bir yazardır.

diyor ki cohen;
kusursuzluğu unutun. her şeyde bir çatlak vardır, ışık içeri böyle girer...

kusurun kelime anlamı eksiklik, noksanlıktır. benin düşünceme göre kusur eksiklik değil farklılıktır. herkesin aynı olduğu bir dünya absürt kaçar.
kusurlarımızla yer ediniriz bu dünyada. leonard cohen sonradan besteleyerek şarkıya dönüştürdüğü şiirinde "her şeyde bir çatlak var ışık oradan girer" derken dikkat çektiği nokta burasıdır. elbette çatlaklarımız olur. mühim olan düşüncelerimizde çatlak olmaması.
velhasıl kelam insanın sevilecek bir yanı olacaksa çatlakları olsun.
beni sevecekseniz herkesle aynı olan yanlarımı sevmeyin de kusurlarımı sevin...*
*

en sevdiğim şarkısını ekleyeyim ben de.

leonard cohen

1934-2016 yılları arasında yaşamış kanadalı müzisyen, şair, besteci, yazar.

ilk şiir kitabını 22, ilk romanını 29 yaşında yazmıştır.
dünyanın en güçlü ve etkileyici şarkıcılarından biri kabul edilmiştir.

21 eylül 1934 doğumlu kanadalı yazar, şair, müzisyen olarak tanınır.

işte bir kadın ne dinler sorunsalına vereceğim cevap.

hele de şu; dance me to the end of love

nasihat verir gibi şarkı söyleyen büyük sanatçı.
dinlemelere doyulamayanlardan.
(bkz: everybody knows)

modern zamanların 3 büyük ozanından en büyük olanı. diğer ikisi için;
(bkz: bob dylan)
(bkz: tom waits)
ben haddim olmayarak ve hassıhtır la boh diyebilecekleri göz önüne alarak kişisel tercihimnen (bkz: nick cave) babuşu da katıyorum bu ozanların arasına.

müzikal, liriksel olarak kıyaslayamam hiç birini. o kadar müzikal bilgim yok, olamaz da. yaş olarak en büyükleriydi leonard abimiz. yukarda bahsini ettiğim bu 3 büyük ozan nick cave babuşu da oldukça fazla etkilemiştir. her neyse. bu 4 ismi ayıramam. hepsi benim büyüğüm, hepsini ayrı ayrı çok severim. başka başka zamanların, ruh hallerinin sanatçıları.

yüksek ihtimal sarhoş olduğum bir gece birinden diğerine atlarken yine haddim olmayarak şöyle bir başlık açmışım. (bkz: tom waits vs leonard cohen vs nick cave) ama hepsi ayrı değerde, hepsi ayrı güzel adamlar.

discolog ve a thousand kisses deep yorumu.

şu sözü söyleyen sanatçı: " okyanus olmazsan her gün deniz tutar seni."

dance me to the end of love şarkısıyla insanın içini kıpır kıpır yapan müthiş adam. you want it darker şarkısında ise sesine eridiğim doğrudur. gidip dinleyeyim bari.

sözlerinin anlamına dair;

herkes biliyor, geminin su aldığını
herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini
ve herkes biliyor, zarların hileli olduğunu