41.
buna marka takıntısı denir mi bilmiyorum ama; markasız bir şey giymem. çocukluğumdan beri hep markalı ve kaliteli şeyler alırdık.hatta ailede en uyduruk markalardan giyinen tek kişi bendim. afedersiniz babamın donlarının ve çoraplarının bile o kadar pahalı olmasına şaşırırdım hep. çoğu zaman da benim almayalım pahalı dediğim şeyleri alırdı babam bana. aşkım benim ya kesesine bereket. bende de alışkanlık oldu bu. ama mesela herhangi bir yerden bir şey alabilirim gocunmam. çakma şeylere asla tahammülüm yok sadece. koca koca logolu markalar görünen şeyleri de sevmem. mavi yazılı tişörtlerden nefret ederim mesela. veya telefonum iphone fakat arka kapağında mutlaka o elma logosunu gösteren kılıflardan hiç kullanmadım.
bunlara ek olarak da bir şey söylemek istiyorum; ergenlik yıllarımda aldığım o pahalı şeylerin çoğunu hâlâ giyiyorum. taş gibi duruyorlar hepsi. mesela 8. sınıfta aldığım columbia montumu daha geçen sene verdim birine artık yeter diye. inanılmaz ama gerçekten de böyle.
mavi’den de 10 sene oluyor bi çorap almıştım onun da hâlâ sağlam kalmasına şaşkınım mesela. ucuz ve kalitesiz şeyler almaktansa, kaliteli sağlam ürünlerden yanayım. beş para etmez şeylerin markalı diye aşırı pahalı satılmasına da karşıyım. her şeyi sezonda alacak kadar da salak değilim mesela. sezon sonlarında fakir olsanız bile bütçenize göre markalı bir şey mutlaka bulursunuz.
bunlara ek olarak da bir şey söylemek istiyorum; ergenlik yıllarımda aldığım o pahalı şeylerin çoğunu hâlâ giyiyorum. taş gibi duruyorlar hepsi. mesela 8. sınıfta aldığım columbia montumu daha geçen sene verdim birine artık yeter diye. inanılmaz ama gerçekten de böyle.
mavi’den de 10 sene oluyor bi çorap almıştım onun da hâlâ sağlam kalmasına şaşkınım mesela. ucuz ve kalitesiz şeyler almaktansa, kaliteli sağlam ürünlerden yanayım. beş para etmez şeylerin markalı diye aşırı pahalı satılmasına da karşıyım. her şeyi sezonda alacak kadar da salak değilim mesela. sezon sonlarında fakir olsanız bile bütçenize göre markalı bir şey mutlaka bulursunuz.
devamını gör...
42.
kalite takıntım var. markası mühim değil ama kaliteli olmalı. b*m prezervatifi gibi yırtılmayacak. ben kıyafeti normal kullanmıyorum, dağcılıkta yapsam, başka bir işlede uğraşsam kullanırım.
tabi şimdi marka adı altında güya iyi diye satılan garip ‘ürünlere’*de çok para verilmez. her pahalı olan kaliteli değildir ancak her kaliteli olan doğası gereği pahalıdır(!).
tabi şimdi marka adı altında güya iyi diye satılan garip ‘ürünlere’*de çok para verilmez. her pahalı olan kaliteli değildir ancak her kaliteli olan doğası gereği pahalıdır(!).
devamını gör...
43.
benim var. durun durun anladığınız manada değil. şöyle ki çok bilinen, pahalı markalı bir şeyi milletin gözüne gözüne sokarak kullanamam. o pahalı telefondan almam, almış olsam gizli gizli kullanırım.
utanıyorum ben ya.
utanıyorum ben ya.
devamını gör...
44.
ben belli başlı markalardan alışveriş yapmayı seviyorum. ama marka takıntısı gibi bir şey değil bu. kumaş kalitesini, dikim kalitesini, kalıbını, beden tablolarını falan sevdiğim bazı markalar var.
zaten her şeyimi online alıyorum. hangi bedenin bana olacağını bildiğim için de direkt o bedeni sipariş veriyorum. o yüzden pek o markaların dışına çıkmam. iade gibi şeylerle de uğraşmamış oluyorum.
zaten her şeyimi online alıyorum. hangi bedenin bana olacağını bildiğim için de direkt o bedeni sipariş veriyorum. o yüzden pek o markaların dışına çıkmam. iade gibi şeylerle de uğraşmamış oluyorum.
devamını gör...
45.
katlanamam. eşim olsa boşarım. o derece.
devamını gör...
46.
repçi veya apaçidir.
harman kardon kelenderis bile olabilir!
harman kardon kelenderis bile olabilir!
devamını gör...
47.
musriftir. evet.
devamını gör...
48.
marka takıntım yok ama kalite takıntım vardır.
ucuz şeylere para harcayacak kadar zengin değilim.
ucuz şeylere para harcayacak kadar zengin değilim.
devamını gör...
49.
o kadar yoktur ki elime bir yerden markalı bir şey geçse görgüsüzlük olmasın diye markayı kamufle ederim.
devamını gör...
50.
genellikle aynı markalardan alışveriş yaparım. kolay kolay bu markaların dışına çıkmam. hem tarzlarını beğenirim, hem ürünlerin kumaş ve dikiş kalitelerini bilirim, hem de kalıplarına hakimim. o yüzden hangi bedenin bana olacağını ve hangi modelin bana yakışacağını az çok tahmin edebilirim.
bu marka takıntılığı ise evet, marka takıntısı olan bir insanım.
bu marka takıntılığı ise evet, marka takıntısı olan bir insanım.
devamını gör...
51.
marka sadakatim vardır, belli ürünlerde sürekli kullandığım marka dışına pek çıkmam.
ayakkabı ve kitap (yayınevi) hariç marka takıntım yoktur.
ayakkabı ve kitap (yayınevi) hariç marka takıntım yoktur.
devamını gör...
52.
bmw marka arabasının anahtarını rayban gözlüğünün yanına koyup starbuks'ta krema bazlı frappuccino'sunu yudumlarken apple marka laptop'unu açarak normal sözlükte '' marka takıntısı olmayan insan'' başlığına yazacaktı ki, iphone telefonu çaldı.arayan 20 yıllık eşiydi. gelirken 2 ekmek al dedi...
devamını gör...
53.
benimde markasızlığa karşı takıntım var.
nerede yeni çıkan bilinmeyen bir marka varsa onu alırım.
huawei tanınmıyorken kullanırdım, şimd de nothing kullanıyorum. tişörtlerimi pazardan alırım.
nerede yeni çıkan bilinmeyen bir marka varsa onu alırım.
huawei tanınmıyorken kullanırdım, şimd de nothing kullanıyorum. tişörtlerimi pazardan alırım.
devamını gör...
54.
sanırım, başlıkta anlatılmak istenen, kullandığı ürünün markasından kendine statü devşirmeye çalışan insanlar. genelde, dahil olmadıkları bir kesime dahilmiş gibi hareketlerde bulunurlar ve bu dışarıdan çok sakil gözükür.
yoksa, "ben dost sütten başka süt içmem" diyen bir insanla kimsenin bir derdi olduğunu düşünmüyorum.
yoksa, "ben dost sütten başka süt içmem" diyen bir insanla kimsenin bir derdi olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...
55.
bir arkadaşımda bunu emaresi vardı, işleri rast gitti hiç giremeyeceği bir işe kabul edildi, şimdi öyle bir belli ediyor ki, hakmış gibi, onun dışındaki herkese fakirlik müstehakmış gibi ve iğrenç davranmaya başladı çevresine.*
devamını gör...
56.
benim için marka ayakkabı , cildim için kullandığım ürünlerde önemli oda kalitesinden ve zararlarını gözetmem den kaynaklı.
giyim konusunda önemli olan aldığımız ürünün kumaşı bence kumaş konusunda kaliteyi bulduğumda markaya bakmıyorum.
alternatif olarak da bir kumar aldigimda istediğim modeli diktirebilme lüksüm de var sonuç olarak daha ne gerek var ki üstünde markanın yazmasına .
giyim konusunda önemli olan aldığımız ürünün kumaşı bence kumaş konusunda kaliteyi bulduğumda markaya bakmıyorum.
alternatif olarak da bir kumar aldigimda istediğim modeli diktirebilme lüksüm de var sonuç olarak daha ne gerek var ki üstünde markanın yazmasına .
devamını gör...
57.
o benim. henüz bir zararıyla karşılaşmadım.
edit: marka takıntısı diyelim bu arada.
edit: marka takıntısı diyelim bu arada.
devamını gör...
58.
maalesef bu kişi benim. kurtulamıyorum bu hastalıktan. almadığım terapi kalmadı, yine de aşamadım bu takıntıyı.
edit: ayak fetişisti tüm sözlük gaylerinden özür diliyorum. kadınlardan hoşlanıyorum ben. yanlış bir izlenim vermek istemem, fotoğrafı kaldırabilirim duygularınızla oynamamak adına. lütfen mesaj atmayı bırakın.
edit: ayak fetişisti tüm sözlük gaylerinden özür diliyorum. kadınlardan hoşlanıyorum ben. yanlış bir izlenim vermek istemem, fotoğrafı kaldırabilirim duygularınızla oynamamak adına. lütfen mesaj atmayı bırakın.

devamını gör...
59.
(bkz: insan turnusolu)
devamını gör...
60.
belli bir markanın sunduğu kalite, hayat kolaylığı veya konfora bağımlı olmak veya sırf ürünün üzerinde o markanın adı/logosu olduğu için satın almak gibi ikiye ayrılan durumdur marka takıntısı. bazı ürünlerde marka hayati önem arz ediyor olabilir. özellikle ayak sağlığı bana göre şakaya gelmez, herhangi bir ayakkabı yerine güvendiğim markaları deneyip rahat ve güzel olan modelini tercih ediyorum.
devamını gör...