mehmet akif ersoy

istiklal marşı'nın ve safahat' ın şairi, hafız, fikir ve mücadele adamı, doğruluğun ve vefanın timsali mümtaz şahsiyet.

abdulhamit'e olan nefreti ile bilinen hatta abdulhamit icin baykuş demiş istiklal marşı yazarı.

zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...
-boğamazsın ki!
-hiç olmazsa yanımdan kovarım.
üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
irticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?


favorimdir . ezgi olarak dinlemeyi de severim ..

mehmet akif ersoy bence karakter kelimesinin vücut bulmuş hâlidir. bir insan düşünün vatan aşkı için tek kuruş para almamak kaydıyla milli marş yazsın.

istiklal marşını yazmasaydı büyük ihtimalle tanıyamacağımız şair. kendisi de bunu belirtmiştir.
istiklâl marşı benim değil milletindir diyerek safahata almamıştır. yarın da kendisinin ölüm yıl dönümüdür. ruhu şad olsun.

genellikle ılımlı tavrıyla bilinse de özellikle sevmediği kişilere karşı sivri dille cevap verdiği görülmüştür. örneğin yıldızlarının bir türlü barışmadığı tevfik fikret, mehmet akif'in sakal bıraktığını görünce "ooo akif'ciğim, maymuna dönmüşsünüz." der. bunu üzerine karşısında duran tevfik fikret'e sırtını dönerek "o zaman duvara döneyim bari." şeklinde cevap verir.

istiklal şairi.

şahsiyeti ve eserleri hakkında kapsamlı bir arşive ulaşmak için buradan.

arnavuttur.

"sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek !".

milli marşımız istiklal marşımızın şairidir.

balkan harbi felaketi sonrasında yazılmış bir şiir, ama bugünü de anlatır tabi. bir de bu şiirde önemli bir ayrıntı da vardır. bir dizede şöyle yazıyor âkif: "gökten inmez bir de hiçbir şey... bütün yerden taşar". atatürk'ün meşhur "gökten indiği sanılan kitapların dogmaları" sözünde "gökten indiği sanılan" derken neyi kastettiği anlaşılmıştır diye umuyorum. o zamanın hardcore ama modern islamisti olan aydın bir insan da aynı kapıya çıkan bir sözü söyleyebiliyor nihayetinde. bu sözde, din karşıtlığı filan yok yani, sadece dini karikatürize ederek hurafe statüsüne indiren cahillere saldırı var, hepsi o kadar. atatürk türkçe fakiri nesillerin geleceğini öngöremediyse bunun suçlusu sayılamaz. neyse şiire dönelim, şiir ateş ediyor:

biz ki yarmıştık şu'ûnun en büyük ummânını;
çiğnemiştik yükselen emvâc-i bî pâyânını;
biz ki edvârın, kurûnun, hâdisâtın rağmına,
hâkim olmuştuk bütün bir âlemin eyyâmına;
şimdi tek bir dalganın pâmâl-i izmihlâliyiz!
şimdi sahillerde mahkûmiyyetin timsâliyiz!
böyle bir sadmeyle altüst olsun en müdhiş gemi...
dehşetin te'sîri hâlâ sarsıyor endîşemi!
öyle salgındır felâket, öyle ânîdir ölüm:
hem görür göz, hem aceb rü'yâ mıdır, der, gördüğüm?
nerde rü'yâ! gördüğün aynıyle vâki'dir senin.
gayr-i vâki' noktalar: ancak o mühlik sadmenin,
bir dışardan, bir kazâ, bir nâgehânî olması;
bir de -en yanlış kanâ'at- âsümânî olması.
dâhilîdir sadme... hâriçten değil... aslâ değil!
sonra, olmaz ez-kazâ dünyâda bir şey, böyle bil!
nâgehânî lâfzının ma'nâsı yoktur, herzedir:
en beyinsizler bu istikbâli zîrâ kestirir.
gökten inmez bir de hiçbir şey... bütün yerden taşar;
kendi ahlâkıyle bir millet ölür, yâhud yaşar.

çiğnenirsek biz bugün, çiğnenmek istihkakımız;
çünkü izzet nerde, bir bak, nerdedir ahlâkımız.
müslümanlık pâk sîretten ibâretken, yazık!
öyle saplandık ki levsiyyâta: hâlâ çıkmadık!
zulme tapmak, adli tepmek, hakka hiç aldırmamak;
kendi âsûdeyse, dünyâ yansa, baş kaldırmamak;
ahdi nakzetmek, yalan sözden tehâşî etmemek;
kuvvetin meddâhı olmak, aczi hiç söyletmemek;
mübtezel birçok merâsim: inhinâlar, yatmalar,
şaklabanlıklar, riyâlar, muttasıl aldatmalar;
fırka, milliyyet, lisan nâmıyle dâim ayrılık;
en samîmî kimseler beyninde en ciddî açık;
enseden arslan kesilmek, cebheden yaltak kedi...
müslümanlık bizden evvel böyle zillet görmedi!
hâlimiz bir inhilâl etmiş vücûdun hâlidir;
rûh-i izmihlâlimiz ahlâkın izmihlâlidir.
sâde bir sözdür fakat hikmetlerin en mücmeli:
bir halâs imkânı var: ahlâkımız yükselmeli,
yoksa pek korkunç olur katmerleşip hüsrânımız...
çünkü hem dünyâ gider, hem din, eğer yapmazsanız.

2. abdülhamit için 'saraydaki baykuş' ifadesini kullanan istiklal şairi, güzel insan. mekanı cennet olsun.

12 mart olması sebebiyle başlığın coşturulmamasına şaşırdım. kendisi istiklal marşımızın yazarıdır. bir şair ne yapabilir ki dememeli. yeri geldiğinde bir şair de halkı örgütleyebilmiştir, milli mücadeleyi desteklemiştir. bu mücadele için çok büyük fedakarlıklar göstermiş ölümsüz şairimizdir. saygı ve rahmetle anıyorum.

tipik islamcı, ümmetçi bir şair! dir. bir millete yazdığı "milli marş" ta o milletin ismi bir kere bile geçmez. ama bol bol cami ezan kubbe vs vs bulunur.

kendisi fransızca bilirdi. mesleği ise veteriner hekimlikti.
şu mısraları bana klavuz olmuştur.

seyfi baba şiiri

milliyetçiliği ve vatanseverliği açısından deger verdiğim.. ancak 2.abdulhamid hanı vaktiyle anlayamayıp kendine "baykuş" diye lakap takması ve yıkılması için karşı grupta yer alması sebebiyle rahmet dilesem de minnet duyamadığım türk yazar ve şairdir. 2.abdulhamid han'ın yikılisindan sonra ülkenin geldiği hali görüp ancak onun ilmi siyasetine vakıf olup iade-i itibar etse de is isten geçmiş, şevketli sultan ebedî hayata sersefil bir halde göçmüştür. tek derdinin dîni ve vatanı olan bir hükümdarın zaten bu dünyadan beklentisi yoktu,zevki sefadan yana.... o tüm mukafatıni herseyin sahibi olandan suphesiz ki alacaktır.

istiklal marşı yazrımız

orta okul ve lise hayatım boyunca şiirlerini her fırsatta seslendirdim en çok duygulanarak okuduğum şiiri çanakkale şiiridi 3 sayfa şiir seslendirmemin üzerinden 2 yıl geçti ama hiç bir kıtasını unutmadım

mehmed ragîf, daha sonra mehmet âkif ersoy, türk şair, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, kur'an mütercimi ve siyasetçidir. mehmet âkif ersoy, türkiye cumhuriyeti ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nin ulusal marşı olan istiklâl marşı'nın yazarıdır. "vatan şairi" ve "millî şair" unvanları ile anılır.

bülbül isimli şiirini seslendirdiğim büyük şair.