''allah bir daha bu millete bu yayını yaptırtmasın'' diyen büyük şair.
devamını gör...
istiklâl marşımızı yazmış büyük şairimiz, büyük insan.
not: bu başlığa '' şair '' kelimesinin eklenmesini rica ediyorum zira habertürk'teki arkadaş ile ilgili tanımlar bu başlıkta olmasın istiyorum.
devamını gör...
pan-islamist şair. şeyh said ayaklanmasının ardından tahrir-i sükun kanunuyla muhalif partiler ve yayınlar yasaklanırken, mehmet akif ersoy'un sebil-ur reşad dergiside kapatılmış, mehmet akif sürekli takip altında tutulmaya başlanmıştır. derginin kapatılma ve mehmet akif'in takibe alınma nedeni, şeyh said'in mehmet akif'in çıkarttığı dergiyi okuması ve şeyh said'in fikirlerinin bu derginin yayınlarından etkilenmiş olma ihtimali olarak gösterilir.
mehmet akif ersoy 1926'da mısır'a gider ya da gönderilir. mehmet akif ersoy'un mısır'a gidişinden pek çok kaynakta gönüllü sürgün olarak bahsedilmektedir. sürgünün nasıl gönüllü olabileceği tartışılır. mehmet akif 10 yıl sonra 1936'da türkiye'ye dönmüş ve döndükten 6 ay sonra ölmüştür.
devamını gör...
aldanma insanların samimiyetine
menfaatleri için gelirler vecde
vaad etmeseydi allah cenneti
o'na bile etmezlerdi secde

-mehmet akif ersoy
devamını gör...
''aslını gizleyemez insan, giydiği kaftanlarla. bilmez ama kendini kandırır, söylediği yalanlarla'' bu muhteşem sözün sahibidir.
devamını gör...
bütün dünyaya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı;
pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı.
ışık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...
bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
muhitin hâli "insâniyet"in timsâlidir, sandım;
dönüp maziye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!

taşarken haşir olup beynimde artık bin müselsed yâd,
zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryat,
o müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu;
ki vâdiden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
ne muhrik nağmeler, yâ rab, ne mevcâmevc demlerdi:
ağaçlar, taşlar ürpermişti, güya sûr-i mahşerdi!

- eşin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;
kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
o zümrüt tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
bugün bir yemyeşil vadi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
gezersin, hânümânın şen, için şen, kâinatın şen.
hazansın bir zemin isterse, şayet rûh-i ser-bâzın,
ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
değil bir kayda, sığmazsın-kanatlandın mı ebâda;
hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâda.
neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perişandır?
niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
hayır, mâtem senin hakkın değil... mâtem benim hakkım:
asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez afâkım!
teselliden nasibim yok, hazân ağlar bahârımda;
bugün bir hânümansız serseriyim öz diyârımda!
ne hüsrandır ki: şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
serâpâ garb'a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
hayâlimden geçerken şimdi; fikrim hercümerç oldu,
salâhaddin-i eyyûb-i'lerin, fâtih'lerin yurdu.
ne zillettir ki: nâkuus inlesin beyninde osmân'ın;
ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı mevlâ'nın!
ne hicrandır ki: en şevketli bir mâzi serâb olsun;
o kudretler, o satvetler harâb olsun, türap olsun!
çökük bir kubbe kalsın mabedinden yıldırım han'ın;
şenâatlerle çiğnensin muazzam kabri orhan'ın;
ne haybettir ki: vahdet-gâhı dinin devrilip, taş taş,
sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!
yıkılmış hânümanlar yerde işkenceyle kıvransın;
serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
dolaşsın, sonra, islâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!


bugünküler gibi din iman, allah, ecdat edebiyatı yapan samimiyetsizlerden değildi.
ne var ki şiirleri o damarı da fazlasıyla beslemiştir.
kullanılmıştır...
öbür dünya diye bir yer varsa,
hakkını helal etmeyeceği çok insan var...
vatan, millet söz konusu olduğu üçün böyle emin konuşuyorum.
çünkü bu mesele vatan millet meselesidir.
devamını gör...
kendisine bir gün sorulan “hiç sevmediğiniz kimlerdir?” sorusuna “geçmişlerinin vatan hesabına on parası geçmemiş, bir damla kanı dökülmemiş, bir hizmeti sebk etmemiş [geçmemiş] olduğu hâlde ağzını memleketin temiz kan damarlarından birisine yamayarak emmekte olan serseri tufeyliler [asalaklar] yok mu, işte en sevmediğim bunlardır.” cevabını vermiş değerli bir şahsiyet. ruhu şâd olsun.
devamını gör...
vefatının 85.yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyorum
devamını gör...
istanbul'da doğmuş olan şair, fatih merkez rüştiyesi'nde öğrenim görmüş, baytar ( veterinerlik) mektebini de bitirmiştir. çeşitli okullarda türkçe ve edebiyat dersleri vermiştir. sırat-ı müstakim dergisinin de başyazarlığını yapmıştır. darülfünun'da osmanlı edebiyatı dersleri vermiştir. birinci mecliste milletvekilliği görevinde bulunmuş, uzun bir zaman boyunca da mısır'da bulunmuş, buranın üniversitesinde de türkçe ve edebiyat dersleri vermiştir.

milli edebiyat dönemi bağımsız şairlerinden olup, türk ulusunun bağımsızlığının sembolü olan istiklal marşı'nı yazmıştır. şiirlerinde de içinde bulunduğu halkın siyasal ve toplumsal konularını ele almış, toplumun yaşam tarz ve değerlerine değinmiştir. kurtuluş savaşı zamanlarında anadolu'yu gezerek şiir, yazı, konuşma ve vaaazlarıyla milli mücadele hareketine desteğini belirtmiştir. şiirlerinde aruzu kullanmış, zaman zaman da şiiri düz yazı gibi yazmıştır. şairin bilindik şiirleri arasında mahalle kahvesi, kocakarı ile ömer, cenk şarkısı, bülbül isimli şiirleri yer almıştır. şairin sağ iken yazdığı fatih kürsüsünde, süleymaniye kürsüsünde, hakkın sesleri, hatıralar, asım, gölgeler isimli şiir kitapları da, şairin ölümünden sonra bir araya getirilerek safahat ismi altında tek bir kitapta toplanmıştır.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yâ nebi... şu halime bak nasıl ki bağrı yanar gün kızınca sahranın, benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın. hârimi pâkine can atmak istedim durdum, gerildi karşıma yıllarca ailem yurdum. tahammül et dediler, hangi bir zamana kadar, ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var. gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak, önümde durmadı artık ne hanuman ne ocak. yıkıldı hepsi, ben aştım diyar-ı sudan’ı, üç ay tihame deyip çiğnedim beyebanı. kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada, yetişmeseydin eğer ya muhammed imdada. eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin, akarsular gibi çağlardı her tarafta sesin. iradem olduğu gündür senin iradene râm, bir an olsun yollarda durmak bana oldu haram. bütün hayakil-i hilkat ile hasbihal ettim, leyâle derdimi döktüm, cibali söylettim. yanıp tutuşmadan yummadım gözümü, nücuma sor ki bu kirpikler uyku görmüş mü? azab-ı hecrine katlandım elli üç senedir, sonunda anlıma çarpan bu zalim örtü nedir? üç beş sineyi hicran içinde inleterek, çıkan yüreklere husran mı, merhamet mi gerek. demir nikabını kaldır mezarı pâkinden, bu hasta ruhumu artık, ayırma hakinden. nedir o meşale, nurun mu ya resulallah sükûn içinde bir an geçti, sonra kısa bir âh....
devamını gör...
ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor tevhid’i...

bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.


sen ki, islam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

o demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın... heyhat,

sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu
cihat...

ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

sana ağuşunu açmış duruyor peygamber.

aman yarabbi nasıl dizeler bunlar hangi manevi duygular ile yazılabilir.o şanlı insanlara adanmış mersiye ve şiirleri okurken dahi boğazınız düğümleniyor,nefesiniz kesiliyor.
atalarımızı ve onlarin bu vatan icin neler yaptıklarını lüften unutmayın,unutturmayın
devamını gör...
türkiye cumhuriyeti'nin ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nin (kktc) ulusal marşı olan istiklâl marşı'nın yazarıdır.
devamını gör...
bildiğim tek akif, ismini halk koymuş; ragıf ismini telaffuz edemeyen çevresi sonrasında diğerleri ona akif der o da kabul buyurur.
ilkokulumun adıydı ortaokulda, lisede onun adını duydukça beni anayurduma götüren aşinası olduğum akrabamdı.
üniversite öğrencisi olduğum şehrin milletvekili olduğunu öğrendiğimde birden hemşerim oluverdi.
dik duran, sözünün eri kurtuluş savaşının neferi olduğunu öğrendiğim zaman adamdı olmak istediğim.
istiklal marşını dikkat ile okuduğum zaman korkma sözünü yadırgadım, zerre korkusu olmayan büyük şair neden bu kelime ile başlangıç yapmıştı. devamı umudu, kararı ve zaferi müjdeliyordu lakin söz sarrafının ilki bu olmamalıydı. yanılmıştım korkma boşuna seçilmemişti, teslimiyetin abidesi hz. ebubekir’e , peygamber efendimizin hitabıydı. sonrası nasıl medine şehir devleti ise istiklal savaşının nihayeti yeni bir fidan türkiye cumhuriyetiydi. işte tamda bu sebepten inancımın vatandaşıydı.
anadolu köyleri gibiydi giyimi, yüzü gösterişsiz derin dalgalar barındıran bozkır denizi. tevazu ardında heybeti simasından hala okurum. derin bilgisi fransızcaya hakimiyetine rağmen sesiz sedasız kalabalıklar dışında kalan. sadece bir cami cemaati olsam diyen zarifoğlu’nun tarifine uyan bizden dedemdi.
bülbül adlı şiirinde bursa’nın işgale karşı tepki vermeyen fıtratına uyan bir biçimde şakıyan bülbüle sitem ediyordu. o özgürlüğümdü o halde.
ideallerini gerçekleştirecek yetişen asım’dan bekliyordu. asımın nesli diyorum ya dedikçe lise çağlarında uykulu, uyanık kalbimin attığını anımsarım. bir asım torunu olarak beni kabul buyursun isterim.
devamını gör...
şiire yeteneği tartışılmaz, ancak düşünce yapısını hiç sevemedim.
devamını gör...
teşkilatı mahsusanın kayıtlı resmi maaşlı memurudur gizli bir görevlidir

istiklal marşını yazması ,,,yaptıgı diğer,işlerin hizmetlerin yanında hava civa kalır

veteriner hekim dir

kendi memuriyet döneminde mevcut padişah a
atar gider yapabilen üstün kişidir.

atatürkle arası bozuk değildir
bu gericilerin kolpa iddasıdır


kuran meali yazma görevi elmalı hamdi.hocadan evvel kendisine verilmiş bu görev için mısıra gittmiştir

mısıra sürgün gitmemiş sürekli gidip.gelmiştir canı istediği givi yani

kuran tefsiri işinü elmalı hamdiye devretmiştir


gercek bir vatan severdir


gizli görevinden dolayı kuzey afrika ve avrupayı gezmiştir

en som mısırdan yazdığı mektupta

din de engüzel bizde müslümanlıkta en güzel bizde yasanıyor allah benden alsın ona versün demiştir


atatürkün kankasıdır
bazen kayıkcı kavagası illa yapmıslardır

bu adam padişaha eyvallah etmeyennbir tiptir
biraz sapka kanununa bozulmustur ama o kanun aslında hiç uygulanmamıstır

evinde dedesi fötörlü olan fotosu olan kimse yoktır cok nadir yada memur falansa..


mehmet akif ersoy gercek kahraman be istiklal savaşı gazisidir

şiir deyip gecmeyin söz deyip gecmeyin söz var savaş cıkarır söz var adam öldürttürür

değişik insan bu

istiklal caddesinde mısır apartmanında ölmüş ben kaldım o apartmanda baya süre

dokundum onun dokunduğu yerlere..
devamını gör...
"neden azmin bu kadar süreksiz,
sen mi yoksa davan mı yüreksiz?"

sözünün sahibi, şairdir.
devamını gör...
çok değil, on sene öncesine kadar sağcıların da solcuların da derin bir hürmetle andığı istiklal şairi. "ne değişti?" derseniz, çok şey değişti. ömründe bir ilmihal kitabı dahi bitirmeden din üzerine ahkam kesen ve kendini en iyi müslüman olarak gören bir güruh, herkesin gözü önünde kendi ülkesinin ve milletinin milli marşını yazmış adamı ihanetle filan suçlayabiliyor artık. onun kut verip beyan ettiği, hep hür kalmak için çabalayan ve hakk'a tapan bir millet idi, nefsine veya ideolojiye değil. allah ıslah etsin...

"hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
hakkıdır, hakk'a tapan milletimin istiklal."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
âtiyi (geleceği) karanlık görerek azmi bırakmak...
alçak bir ölüm varsa, eminim budur ancak!

mehmet akif ersoy
devamını gör...
1926 da mısır'a yerleşip on yıl kadar orada yaşamıştır. bunun nedeninin, başta halifeliğin kaldırılması olmak üzere birkaç devrimi benimsememesi olduğu söylenir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mehmet akif ersoy" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim