mehmet akif ersoy

idolüm

hayranı olduğum insan. bir insana hem yobaz hem gerici hem gavur hem ırkçı denilebilir mi denmis. güya dinci veya batıcı. hatta dinciler bile onun takım elbise giymesine ve abdülhamid e karşı şiirler yazmasına çok kızıyor. ceket pantolon kravat giymesi bile sorun oldu. batıcı gavur dediler tövbe tövbe.
en yakın arkadaşlarından birisi neyzen tevfik. hatta onun alkolü bırakmasına daha doğrusu bırakma çabalarına dair şiirleri var. üç bin dört yüzüncü kez tövbesi diye bir notla siiiri var.

en sert eleştirileri yaptığı servet i fünun cular bile onun hakkını teslim etmiştir. hatta cenap şehabettin şöyle der. " türk ve islam dünyasının en büyük destan şairi mehmet akif tir."

mehmet akif teşkilatı mahsus a üyesidir derler. hatta atatürk için de derler bunu. mehmet akif 1. dünya savaşı için arabistan a gitti. cidde de çanakkale savaşı için yazdığı o çanakkale şehitlerine şiirini orada yazmıştır.
kendisi bir arnavut olmasına rağmen türkçü osmanlici bir çizgi de ilerledi hep.
hatta hüseyin nihal atsız onun türk ve mehmetçik sevgisini hep övmüştür kendisini de övmüştür.
"çanakkale şehitleri için yazdığı şiir kâfidir. başka söz istemez"…

kurtuluş savaşına verdiği destek malum. bir çok yerde halkı savasmaya teşvik etmiştir . burdur milletvekilidir zaten ilk mecliste de.
ve istiklal marşını yazmıştır.

azerbaycan in büyük şairi bahtiyar vahapzade diyor ki. ben inanmıyorum o çanakkale şiiri ve istiklal marşını akif yazdı. ona o yazdirildi. ( allah tarafından vs gibi diyor kulağına fısıldandı kalemle yazdirildi)

bu istikla marşı niye "korkma " diye başlıyor diyorlar ya. bu muhabbet bence doksanlarda başladı galiba. çünkü ben ilk kez bir kürtçü mü desem bir şair yazmıştı orda görmüştüm. sonra bazı kişiler bunu popüler hale getirmeye çalıştı. ne alakaymis korkma diye başlaması. neden korkuyorsun. hatta bazı abdülhamid taraftarı bu yüzden akif karşıtı olanlarda başladı bunu kullanmaya.

hz muhammed hz ebubekir le mekke den medine'ye hicret ederken arkalarında müşrikler. bunlar bir mağaraya giriyor. müşrikler mağaraya doğru geliyor. ve örümcek ağını görüyorlar.
onun öncesinde hz ebubekir korkuyor gibi yani. işte hazirlaniyor. hz muhammed diyor. korkma ebubekir allah bizimle. ona bir atıf var.
bir de sen osmanlı türk olarak kalmışsın. karşında ingiliz fransız italyan yunan rum ermeni. ve onların ordusunda senegalden tut hintli anzak askerlere kadar hepsi var. halk görüyor bunu asker görüyor cephede. onlara diyor "korkma"
yedi düvele karşı savaşıyorsun kurtuluş savaşın da. ve ülkenin işgal edilmeyen az sayıda şehri kalmış.

cumhuriyet sonrası var bir de. burdur milletvekilliği yapıyor. ama sistem peşini bırakmıyor. güya bazı inkılaplara karşı. hani nerde yazısı şiirleri neye karşı. söylemedi bile. çünkü onun kızdığı sürekli peşinde hafiyelerin gezmesi ve sanki cumhuriyet i yıkmaya çalışan birisi olarak görülmesi rahatsız edilmesi. mısır a gitti.

hatta istiklal marşını atıp ikinci bir istiklal marşı yazma çabaları var biliyorsunuz. necip fazıl katılıyor büyük dogu şiirini yazıyor. tıpkı öbür berbat şiirler gibi hiçbiri istiklal marşının yanından dahi gecemiyor.
mehmet akif in ölümü de cenazesi de hep acı olmuştur. sessiz sedasız gömecekken halk görmüş öğrenciler sahip çıkmıstır.
işte diyoruz ya yunus emre, hacı bektaş veli vs nasıl kalmış ta bin yıl sonraya kalacak. mehmet akif te öyle. çünkü gerçek sahici net samimi dosdoğru iyi bir insan. vicdanlı birisi.

beni en çok şaşırtan şiirini sizlere yazmak istiyorum.
"tevhid yahud feryad" şiiri.
......
mü'minlere imdâda yetiş merhametinle,
mülhidlere lâkin daha çok merhamet eyle:
gümrâhlarındır ki karanlıklara dalmış,
bir rehber olur necm-i emel yok da bunalmış!
.......
akif ateyizlere vs daha çok merhamet istiyor. inanmayanlara yardım et diyor .
şiirin her yerinde bir dua istek ayrılığı gider merhamet isteği
. "mulhid de senin kalbi muvahhid de senindir."
yine bir şeyler karalayacakken konu nerelere gitti efendim. özenerek yazacaktım telefonlar susmadı işler bitmedi bu nedir ya.
kendisi ni rahmetle anıyorum mekanı cennet olsun.

şimdi çok tartışılan konuda ikinci yaptığı açıklamada söylediği gibi, yani başka bi arama kurtarma ekibinde o işin profesyoneli olması nedeniyle arama kurtarma ekibinin değişmesi belki söz konusu olabilir.. bunun haricinde haber diye bize anlattığı dedikodunun hangi mantığa dayandığını ben çok merak ediyorum.. afad'dan birilerinin başka bir arama kurtarma ekibine siz gidin biz çıkaralım kameralara da gösterelim demesinin hiçbir mantığı olamaz, sanki o afad ekipleri başka enkazdan insanları çıkartmıyo mu yani.. basbayağı boş bi dedikoduyu dile getirip ilgi çekti bu akşam reyting topladı..

1873 istanbul doğumludur, annesi özbek, babası ise arnavuttur.
asıl adı mehmet ragîf olsa da herkes ona akif diye seslenmiştir.
dil derslerine kabiliyeti çocuk yaşta kendini göstermiş, girdiği arapça, farsça ve fransızca'da hep birinci olmuştur.

 ziraat ve baytar mektebi'ni birincilikle bitirmiş, spor dallarıyla ilgilenmiş, görülen o ki, şiirde karar kılmıştır.

25 yaşında evlenmiş, çocukları olmuştur. edebiyat öğretmenliği de yapmış, şiirleri servet-i fünun dergisinde yayınlanmıştır.
kürsülerde konuşmuş, yurt dışı seyahatlerinde bulunmuş, bu seyahatlerini kitaplaştırmıştır da.

ulusal marş olan istiklal marşı yarışmasını para ödülü var diye önceleri kabul etmek istememiş, ancak daha sonra vatan sevgisinden olacak ki, yazmadan edememiştir.
marş 12 mart 1921 günü saat 17:45'de ulusal marş kabul edilmiş, ödülü ise hilal-i ahmer vakfına bağışlamıştır...
bir süre mısır'da yaşamış, ölümünden 2 yıl önce ersoy soyadını almıştır.
hayatını ise sirozdan kaybetmiştir..

toplantının birinde, bir genç mehmet akif'i küçük düşürmek için "affedersiniz siz veteriner misiniz?" diye sorunca mehmet akif hiç istifini bozmadan "evet, bir yerniz mi ağrıyordu?" demiş.

ey sürüden arkaya kalmış yiğit
arkadaşın gitti, haydi sen de git
bak ne diyor ceddi şehidin, işit
haydi git evladım, uğurlar ola
haydi git evladım, açıktır yolun
zalimlere karşı bükülmez kolun
bayrağı çek, ön safa geçmiş bulun
uğurun açık olsun, uğurlar ola
eşele bir yerleri örten karı
ot değil onlar, dedenin saçları
dinle, şehit sesleridir rüzgârı
haydi git evladım, uğurlar ola
haydi git evladım, açıktır yolun
zalimlere karşı bükülmez kolun
bayrağı çek, ön safa geçmiş bulun
uğurun açık olsun, uğurlar ola
haydi levent asker, uğurlar ola
yerleri yırtan sel olup taşmalı
dağ demeyip, taş demeyip aşmalı
sendeki coşkunluğa el şaşmalı
kahraman askerim uğurlar ola
haydi git evladım, açıktır yolun
zalimlere karşı bükülmez kolun
bayrağı çek, ön safa geçmiş bulun
haydi levent asker, uğurlar ola
haydi git evladım, uğurlar ola

(bkz: cenk marşı)

kendi döneminin çarpık zihniyetli dünyaperestleri tarafından sürekli aşağılanan başka dünyaların şairi.

sanat sepet çevrelerinden celal sahir'e göre akif'in şiirleri şöyleydi: "bayat, köhne fikirler, islami içerik, asalet ve seçkinlikten yoksunluk.

raif necdet'e göre ise "yüksek seviyeli okurların tat alamayacağı" şiirlerin şairiydi.

tarihin tüm dönemlerinde insanlık böyledir işte: tanrı'dan, kutsallardan, ruhtan söz edersen yersiz ve gülünç bulurlar bu konuşmaları...

ama bayağı olanı köpürte köpürte anlatıp sanat sepet konuşursan göklere çıkarırlar seni, böyle olmanı söylerler.

bu dünyaperestler hep vardılar ve hep var olacaklar; mehmet akif'ler de öyle...

istiklal marşımızın şairi ünlü edebiyatçı. mehmet akif, arnavut asıllı olmasına rağmen kendisini türk gibi görmekte ve hissetmektedir. akif, siyasi görüş ve edebiyat anlayışı olarak islamcı'dır fakat kızıl sultan olarak bilinen 2. abdülhamid'e de karşıdır. zaten m. akif'in bu muhalif tavrından dolayı, istibdatçı kızılsultan baykuşhamid, "istiklal şairi" mehmet akif'i kodese attırmıştır. m. akif'in en çok takıştığı edebiyatçılar; tevfik fikret gibi pozitivist-materyalist şairlerdir.
mehmet akif ersoy, sivri dilinden ve muhalif tavrından dolayı kendi dönemindeki ünlü edebiyatçılar ve siyasiler tarafından sevilmeyen, itilip kakılan birisiydi. kurtuluş savaşı için istanbul hükümeti'ne karlı ankara hükümeti'nin yanında yer aldı. akif, istiklal marşını safahat kitabına almayıp türk milletine armağan etmiştir. akif, cumhuriyet'in ilanından sonra belirli bir süre mısır'da kalmış ve 1936'da atayurt türkiye'ye döndüğü zaman mustafa kemal hakkında övgüyle bahsetmiştir. mehmet akif ersoy'a tengri rahmet eylesin; mehmet akif'in kutlu tini şad, mekanı uçmağ olsun.
ilgili link: mustafakemalim.com/istiklal...

tanrı buyruğu meal-tefsirini yazan ömer rıza doğrul'un kayınpederidir.

"ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır;
fazîlet hissi insanlarda allah korkusundandır.

yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfı yezdân’ın...
ne irfânın kalır te’sîri kat’iyyen, ne vicdânın."

sunu yazan ya da savunan adamin aklindan da vicdanindan da dininden de suphe ederim.

butun kafirler ahlaksiz, yalanci, dolandirici, essek düzücü, cocuk tecavuzcusu, hirsiz bu mantikla. islam beldeleri de medeniyet besigi. ya bsg.

sen korkudan dolayi ahlakliysan, s*cayim senin ahlakina.

bir de galiba bir kez "dinleri işimiz, işleri dinimiz gibi" demis. boyle omurgasizlik olmaz.

bugun siyasal islam denen bela basimizdaysa, fikri temelini bir bu, bir de necip fazil denen ahlak duskunu, menfaatci kumarbaz atmistir. aglak vaizinden seyrek biyikli asabi sahisina kadar hepsinin buraya atif yapmasi tesaduf mudur? hepsi ayni kanalizasyondan iciyor iste. oluklar cift, biri akif biri necip, ikisinden de akan kir.

milli egitim bakani olsam, mufredattan cikartacagim ilk isimler bunlar olurdu.

“bana sor sevgili kâri, sana ben söyleyeyim,
ne hüviyette şu karşında duran eş’arım:
bir yığın söz ki, samimîyyeti ancak hüneri;
ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım.
şi’r için ‘gözyaşı’ derler; onu bilmem, yalnız
aczimin giryesidir bence bütün âsârım!

ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
dili yok kalbinin, ondan ne kadar bîzârım!”

(bkz: safahat)