entelektüel birikiminizin boyutları ne olursa olsun, bilerek ya da bilmeyerek ya foucault'a katılırsınız, yahut foucault'a karşısınızdır.

çünkü söylemin dışında bir şey söyleyemezsiniz.
devamını gör...
bu adamı yüceltenler pedofili bir sapık olduğunu biliyor mu acaba?
devamını gör...
fransız sosyal bilimci, filozof. deliliğin tarihi, kliniğin doğuşu, kelimeler ve şeyler, bilginin arkeolojisi, hapishanenin doğuşu, cinselliğin tarihi önemli eserlerindendir. özne iktidar ilişkisini her yönüyle incelemiş,
günümüzde hâlâ tartışılan bioiktidar kavramını ortaya koyan yakın dönem bilim insanıdır. seks düşkünlüğü her dönem dillendirilmiştir.
devamını gör...
şu 3 kelimelik cümlesiyle bizi bizden alan düşünürdür: "normal insan kurgudur."
devamını gör...
fransız filozof, sosyal teorist, tarihçi, edebiyat eleştirmeni, antropolog, psikolog ve sosyolog.
aynı zamanda deliliğin tarihi, kliniğin doğuşu, kelimeler ve şeyler, bilginin arkeolojisi, hapishanenin doğuşu, cinselliğin tarihi kitaplarının yazarı.
delilik kavramının rönesans’tan modern döneme kadar nasıl evrim geçirdiğini incelerken, orta çağ’da ve rönesans’ta delilik ile akıl arasında hiyerarşik bir güç ilişkisi olmadığını, fakat aralarında bir diyalog olduğunu söyleyen foucault, modern dönemle birlikte önce delilerin binalara kapatılması, sonra da delilik hakkında üretilen söylemsel pratiklarin deliliği bir akıl hastalığı olarak belirlemesi ile delilik üzerindeki iktidarın kurulduğunu söyler.
devamını gör...
çok yakın tanımasam da bu adama karşı bir önyargım var. mikro iktidar kavramı üzerine çalışmalar yapan bir feylezof olsa bile seveceğimi sanmıyorum. en son cinselliğin tarihi kitabını aldım yatak odama koydum uyumadan önce okuyayım diyorum biraz.
sonrasında yazarım bir iki şey belki.
devamını gör...
düşüncelerini şöyle özetlemek istediğim kuramcı. * *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
(bkz: babana koş)
devamını gör...
ağlaklığın kitaplarını yazmış ağlak.

sjw falan dünyada kötü ve yamuk ne varsa bu pembişin vıdı vıdısı.
devamını gör...
deccal.
devamını gör...
çat çat çat kel behzat...
devamını gör...
çağımızın büyük fransız tarihçi ve felsefecisi .michel foucault "deliliğin tarihi" ve "cinselliğin tarihi" eserleriyle anılır. kitaplarını ve aşağıdaki kitabı okudum.
(bkz: turhan muharrem turhan) 'ın disiplinler arası bir yaklaşımla cinselliğin, tarihi, teolojik, psikolojik, antropolojik,
sosyolojik yönlerini ele alan “cinsellik ve din” (2010 ) kitabında yukarıda anılan eserlere dair önemli alıntılar
ve bakış açıları paylaşılmıştır.
devamını gör...
11'den fazla kitabını okumuş, yaklaşık 300 sayfa doğrudan notlar almış olarak, kendisini tamamlayan bazı eserler bırakacağım. öncelikle kendisi her ne kadar ana amacı iktidar ilişkisi olmsa dahi iktidar ilişkilerini anlama bakımından önemlidir. ona göre modernite-hümanizm sanıldığı kadar masum ya da insancıl değildir. aksine iktidarın yaratınımından üstüne düşeni almış, onun istek talep ve propaganlarıyla yoğrulmuş, tüm bunları taşımakla da görevlendirilmiştir. daha açık ifadeyle yönetimsellik dediği günümüz yönetim sistemleri 19. yy'da veba ve ona bağlı olarak ortaya çıkan veba ile yaşatmanın yok etmekten daha değerli ve kârlı olduğu algısına ulaşmıştır. böylece öncülleri olan ne pastorel iktidardaki gibi tanrı tarafından seçilmiş-kutsal erkler karşımıza çıkar ne de orta çağ avrupası'ndaki gibi gücü ele geçirmiş ve doğrudan tahakküm uygulamaktan çekinmeyen krallar/kraliçeler çıkar. artık iktidarın yönetimselliği yaşatmak ve dolaylı tahakküm uygulamaktan ibarettir. bu amaçla soyut ve somut panoptikon (gözlem kulesi) kurmuştur.

aslında iktidarın tüm meselesini panoptikon üzerinden somutlaştırmak ve özetlemek mümkündür. buna göre panaptikon (jeremy bentham'ın tasarımı), sekizgen ya da ona yakın bir şekilde inşa edilen, ortasında ise oldukça uzun bir kule olan hapishanedir. bu kulenin camları dışarıdan görünmez ancak içeriden dışarısı görünür, karakollardaki siyah cam gibi hayal edin. bunun sonucunda mahkumlar belirli aralıklarla izlense dahi bir süre sonra kule tarafından 7/24 izlendiğini zannedenerek, kulenin hoşuna gitmeyecek davranışlardan kaçınacaklardır. böylece içselleşmiş bir disiplin ve bunu özümsemiz özne içeririz. dolayısıyla foucault'a göre iktidarın uyguladığı tahakküm tam olarak da budur. yasak-yasaklama yoktur ancak yasayı ihlal edecek durumda yoktur. örnek: herkes özgürce yurtdışına gidebilir (vizeyi boşverin) ancak kaç kişide bunu yapabilecek gelir veya zaman vardır? işte bu kapatılmadır. zaten kendisine göre dolaşım özgürlüğü, malların özgürlüğüdür; insanların değil.

bu iktidarın içselleştirilme süreci ise devlet tarafından, okullarda, hastanelerde vb. kurumlarda başlar... ona göre bu hizmetlerin veriliş amacı da tam olarak budur. devlet, bu kurumlar aracılığıyla hem disipline-gözetim uygular hem de bunlar aracılığıyla sizi yaşatır. yaşatma amacı ise vatandaşını düşündüğü için değil, disipline etme ve fayda sağlamaktır. vatandaş yaşadıkça vergi geliri, ülke içindeki üretimin arttırılması-emek sömürüsü ve son olarak da ülke içi tüketimin artması sağlanır. sisteme entegre olamayanlar ise hastane-tımarhane vb. üzerinden ya tekrar üretilmeye çalışılır ya da toplumdan dışlanarak sistemin devamlılığı amaçlanır.
dahası kapitalist devlette, sistem ölümü düşünmenizi istemez, onun yerine hiç ölmeyecek gibi yaşayıp, çalışmanız ve sistemin devamını sağlamanız gerekmektedir. bu yüzden de ölümsüzlük gibi hayaller kurmanızda sorun yoktur. sırf bu yüzden mezarlıklar şehir dışına taşınmıştır.

son olaraksa söz konusu panaptikon'u frankurt okulu'nun kültür endüstrisi ve baudrillard'ın simülasyon kuramıyla ve son olarak da ımmanuel wallerstein'in dünya sistemleri kuramıyla beraber okumak mümkündür. yani ekonomik yapının ve siyasi üstyapının korunması ve devamlılığı açısından oluşturulan kredi ekonomisinden, reklam ve moda yapılarına kadar doldur-boşalt, ihtişam üzerine kurgulanan bir medeniyetten söz etmek mümkün.

meraklısına notlar: foucault, deliliği reddeder. biyo politika ya da mikro iktidar yapılarını: aşı, prezarvatif vb. yapılarına kadar genişlettiği bir "halk sağlığı" meselelerini de reddeder. zaten kendisinin aids'ten gitmesi bu açıdan şaşırtmamıştır.
devamını gör...
1926/1984 yılları arasında yaşamış fransız filozof/ yazar/ tarihçi/ edebiyat eleştirmeni/ psikolog ve sosyolog.

"insanın kurgusallığı"nı savunmuş, başarılı bir akademik kariyer edinmiştir.
deliliğin tarihi ve "kelimeler ve şeyler kitapları ile tanınırlığı artmıştır.
hapishanenin doğuşu en önemli kitaplarından biri kabul edilmiştir.
kendisinden en çok alıntı yapılan filozoflar arasındadır.
foucault 57 yaşında hayatını kaybetmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


hayatımızın özü kendimizi içinde bulduğumuz toplumun siyasi işleyişinden ibarettir ne de olsa.
devamını gör...
1926/1984 yılları arasında yaşamış fransız filozof/ yazar/ tarihçi/ edebiyat eleştirmeni/ psikolog ve sosyolog olarak tanınır.

deliliğin tarihi en bilinen kitapları arasındadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insan artık kendini tanrı üzerinden değil makineler üzerinden anlamaya çalışıyor.
devamını gör...
prens kitabını okuduğum yazar
devamını gör...
1926/1984 yılları arasında yaşamış fransız filozof/ yazar/ tarihçi/ edebiyat eleştirmeni/ psikolog ve sosyolog olarak tanınır.


insan kendisi söz konusu olduğunda kördür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
foucalt okumadan 20. yüzyıl'ı anlamak imkansız olmasa da zordur.

tüm eserlerini okuma imkanınız yoksa da cogito dergisinin 70-71 foucault özel sayısını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. hatırı sayılır bir foucault okuması gerçekleştirmiş olursunuz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"michel foucault" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim