mona lisa tablosunun çok abartılması
başlık "trevor philips" tarafından 15.01.2021 23:15 tarihinde açılmıştır.
21.
demeyin öyle leonardonun kemikleri sızlar, mona lisa kahrolur.
devamını gör...
22.
bir insanın ilgisini çekmeyen her şeye verebileceği tepki. ama bu tepkinin konusunun literatürü olduğunu düşünürsek aslında abartılmamış olandır
devamını gör...
23.
sanattan ziyade popüler kültürün getirmiş olduğu bir durumdan ibarettir resim konusun da bilgi sahibin az olsa bile bu tabloyu bilmen muhtemeldir
devamını gör...
24.
abartılan mona lisa tablosunun güzelliği değil, popüler kültürde son yıllarda artan ilgi düzeyidir. dan brown'un kitabından önce de bir çok insan farkındaydı bu tablonun ve da vinci'nin diğer eserlerinin değerinin. bunda tabii ki da vinci'nin gizemli bir sanatçı oluşunun da etkisi var. louvre müzesini gezmiş biriyim. mona lisa'nın bulunduğu salonda inanılmaz bir kalabalık vardır her zaman, tabloyla selfie çektirmek isteyen turistler yüzünden. yani tabloya kıçını dönüp ona doğru düzgün bakmayan, yakından izleme zahmetine bile katlanmayıp sadece o tabloyla aynı fotoğraf karesinde bulunmak isteyen salak turistler yüzünden uzun kuyruklar olur. ben gezerken salondaki turistler aralarında tartışma yaşayıp dalaşmıştı hatta. işin ilginci, müzede daha nice güzel eserler var. ama popüler kültür yüzünden dönem dönem insanlar bir esere diğerlerinden daha fazla ilgi gösteriyor. ama sırf çok ilgi gösteriliyor diye, "abi yeaa mona lisa aslında o kaddar iyi bir tablo değil" diyenlere de acıyarak gülümserim.
devamını gör...
25.
kesinlikle katılmadığım başlık. siz tabloya hangi gözünüzle bakıyorsunuz? sağ mı sol mu diye bir espri de patlatayım ahahahahaha.. neyse cidden soruyorum. bir tabloya bakarken kalp gözünüzle bakın. kendinizi ressamın yerine koyun. düşünün, leonardo da vinci sizsiniz ve böyle bir resmi siz çiziyorsunuz, evinizde, yalnızken, acı bir tebessümlü kadın çiziyorsunuz. yorgun ve birçok şeyi anlatan gözlere sahip kadın. güzel ya da kötü olduğu bilinmeyen, esrarengiz gözler.. belki de bu kadın, hayata karşı yenilmiş, yorulmuş ama buna rağmen gülmeyi başaran bir annedir. yıpranmış bir beden, insanların çoğunun çirkin diyeceği bir surat, bedbaht bir hayat ama tebessüm eden gözler.. belki de sabır timsali bir kadın.. kim bilebilir? ama bildiğimiz tek şey, bu muazzam tablonun basit gibi gözüken şeyler, çok şey anlattığıdır..
devamını gör...
26.
başlığı açan yazarın bir müridi olarak "görüyorum ve arttırıyorum". kafasına elma düşmüşmüş* yok hamam da* evraka * demişmiş. bu iki olay da çok abartılıyor. abartmayalım dediğim başlıktır.
devamını gör...
27.
mustafa altıoklar yıllar önce şöyle bir cümle kullanmıştı;
"memlekette hamam diye bir film çekiliyor ve filmi hamamcılar değerlendiriyor"
kolaylıklar diliyorum hepinize.
"memlekette hamam diye bir film çekiliyor ve filmi hamamcılar değerlendiriyor"
kolaylıklar diliyorum hepinize.
devamını gör...
28.
çok abartılıyor mu bilmem ama beni çok geren bir tablo bakasım bile gelmiyor ruhumu çekiyor sanki
devamını gör...
29.
altında dünyanın en büyük dehalarından birinin imzasının olması iyi olması için değil bugün meşhur olması için yeter koşuldur. dünya sanat tarihi özellikle rönesans bu kalifikasyonda yüzlerce resim/portre ile doludur.
devamını gör...
30.
kedinin önünden çalıp yemiş yüreği
helal olsun cidden
helal olsun cidden
devamını gör...
31.
sanatçısına sağ iken dünyayı dar edenlerden tarihin aldığı intikamlara iyi bir örnektir.
devamını gör...
32.
eline şablon versen evet evet eline ! cin ali bile çizemeyecek yapıda olan insanların b*k attığı sanat eseridir.
devamını gör...
33.
eleştirilere, bakış açılarına kişilerin sınırını bilmesi şartıyla saygı duyarım. ben bu eleştiriye saygı duyuyorum fakat tabii ki katılmıyorum. çünkü istesem ben bu resmi çizemem, bu resimde hangi teknikler kullanılmış bilemem. yani eleştirmem için bu konu hakkında bir yetkili olmak gerek diye düşünüyorum.
devamını gör...
34.
daha iyileri var. ninja kaplumbağalara ismini veren yiğitler daha iyi çizmişlerdir. adamlar tavanı boyamış bir de. tuvale herkes yapar. yiyorsa bir de elini, başını saatlerce havada tutup çizmeyi dene. neyse niye sinirlendiysem bu kadar anlamadım. dertliymişim demek ki.
devamını gör...
35.
tabi canım tabi haklısın da bi sakin ol, çay var içersen misin ?
devamını gör...
36.
evet çocuklar.. şeytan daşlamada bugünkü şeytanımız...!!?
devamını gör...
37.
1 gercek. alt tarafi kiytirik 1 tablo.
devamını gör...
38.
39.
palto: kupa aç amca
telat amcam: ehehe anlaşıyoruz sanacaklar.
bakın bu el çize giderdi ben hatalı oynamasaydım ama çizemedik, amcamın açtığı güzel eli nasıl değerlendireceğimi düşünürken sordum amcama, en sevdiğin tablo hangisi diye. amcamın resim sanatı hakkında bilgisi eşli ihale oynarken yere açtığı kağıtlar arasında duran kupa kızının çizimini beğenmekten daha ileri değildir. verdiği cevap hani şu gülen ama üzgün duran kadın çizimi oldu; mona lisa.
sanatın yapmacık tavrının en güzel örneğidir amcamın mona lisa tablosunu beğenmesi. hakkında facebook efsaneleri dönen, içinde barındırdığı gizem dilden dile dolanan ve bu sayede dünyanın en önemli tablosu haline gelen bu çizim aslında nasıl bu kadar ünlü oldu?
sanat burjuvazinin takdirini kazandığı oranda değer sahibi olur. donald sassoon, toplumsal zevklerin meydana gelmesi ile ilgili şöyle bir cümle kurar;
"toplumsal zevklerin oluşumunda önemli olan nokta, yalnızca ne söylendiği değil, aynı zamanda kimin tarafından söylendiği, ne şekilde söylendiği ve nerede söylendiğidir."
sasson, louvre müzesi resmi kataloglarını inceleyerek sanat eserlerine biçilen değerleri araştırır ve şöyle bir liste yapar;
raphael - kutsal aile - 600.000 frank
raphael - gizemli bahçe - 400.000 frank
leonardo - kayalıklar bakiresi - 150.000 frank
leonardo - mona lisa - 90.000 frank
1849 yılında bu sanat eserlerine biçilen değerler yukarıdaki gibidir ve muhtemelen adını bile duymadığınız eserler mona lisa tablosunun değerini katlayarak aşmaktadır, tıpkı ziyaretçi sayısında aştığı gibi.
o zaman amcamın kutsal aile tablosu yerine mona lisa tablosunu bilmesinin ve günümüzde mona lisa'nın değerinin bu denli artmış olmasının sebebi nedir?
sassoon'un cümlesini hatırlayalım;
nerede, kimin tarafından ve ne şekilde...
avrupa'nın güzel sanatlarının başkenti olan pariste, fransa'nın en etkili sanat eleştirmeni theophile gautier tarafından, mona lisa tablosu için şunlar söylenir;
" her daim orada durmuş, sayısız hayranını alaya alırcasına tüm çekiciliği ile gülümser. onda, daima güzel kalacağını bilen ve şairlerle sanatçıların ideallerinden daha muhteşem olduğundan emin bir kadının çehresi var."
ve ardından la joconde adlı oyunu değerlendirirken; bu kadar gizemli bir şekilde gülümseyen ve kendisine yüzyıllar boyu hayranlık duyacak insanlara henüz yanıtlanmamış bir bilmece soran bu güzellik, diye bahseder mona lisa tablosundan.
ben resim sanatından çok da anlayan biri değilimdir, ancak gizemli bir gülümsemesi var diye söylenen tabloya uzun uzun baktığımda normal bir gülümsemeden fazlasını görmüyorum ve bana kalırsa kulaktan kulağa gautier'in bir metafor olarak ortaya koyduğu gülümseme tasviri bir inanç halini alıyor zamanla. sanat da tıpkı din gibi bir otoritenin egemenliği altında halk arasında hızla yayılıyor.
tüm bu yazılardan sonra, mona lisa'nın şöhreti diğer yukarıdaki bütün tabloları ezip geçiyor ve bu inanç telat amcama kadar ulaşmayı başarıyor. eğer gautier, mona lisa hakkında yazmasaydı bugün onun ince dudakları arasında gizemli bir gülüş arayacak mıydı insanlar, hakkında efsaneler yaratılacak mıydı?
sanmıyorum.
kendi maça kızımı ezdirmeseydim eğer çizer miydik bu eli?
kesinlikle çizerdik hem de gizemli bir gülümseme ile;
:)(
telat amcam: ehehe anlaşıyoruz sanacaklar.
bakın bu el çize giderdi ben hatalı oynamasaydım ama çizemedik, amcamın açtığı güzel eli nasıl değerlendireceğimi düşünürken sordum amcama, en sevdiğin tablo hangisi diye. amcamın resim sanatı hakkında bilgisi eşli ihale oynarken yere açtığı kağıtlar arasında duran kupa kızının çizimini beğenmekten daha ileri değildir. verdiği cevap hani şu gülen ama üzgün duran kadın çizimi oldu; mona lisa.
sanatın yapmacık tavrının en güzel örneğidir amcamın mona lisa tablosunu beğenmesi. hakkında facebook efsaneleri dönen, içinde barındırdığı gizem dilden dile dolanan ve bu sayede dünyanın en önemli tablosu haline gelen bu çizim aslında nasıl bu kadar ünlü oldu?
sanat burjuvazinin takdirini kazandığı oranda değer sahibi olur. donald sassoon, toplumsal zevklerin meydana gelmesi ile ilgili şöyle bir cümle kurar;
"toplumsal zevklerin oluşumunda önemli olan nokta, yalnızca ne söylendiği değil, aynı zamanda kimin tarafından söylendiği, ne şekilde söylendiği ve nerede söylendiğidir."
sasson, louvre müzesi resmi kataloglarını inceleyerek sanat eserlerine biçilen değerleri araştırır ve şöyle bir liste yapar;
raphael - kutsal aile - 600.000 frank
raphael - gizemli bahçe - 400.000 frank
leonardo - kayalıklar bakiresi - 150.000 frank
leonardo - mona lisa - 90.000 frank
1849 yılında bu sanat eserlerine biçilen değerler yukarıdaki gibidir ve muhtemelen adını bile duymadığınız eserler mona lisa tablosunun değerini katlayarak aşmaktadır, tıpkı ziyaretçi sayısında aştığı gibi.
o zaman amcamın kutsal aile tablosu yerine mona lisa tablosunu bilmesinin ve günümüzde mona lisa'nın değerinin bu denli artmış olmasının sebebi nedir?
sassoon'un cümlesini hatırlayalım;
nerede, kimin tarafından ve ne şekilde...
avrupa'nın güzel sanatlarının başkenti olan pariste, fransa'nın en etkili sanat eleştirmeni theophile gautier tarafından, mona lisa tablosu için şunlar söylenir;
" her daim orada durmuş, sayısız hayranını alaya alırcasına tüm çekiciliği ile gülümser. onda, daima güzel kalacağını bilen ve şairlerle sanatçıların ideallerinden daha muhteşem olduğundan emin bir kadının çehresi var."
ve ardından la joconde adlı oyunu değerlendirirken; bu kadar gizemli bir şekilde gülümseyen ve kendisine yüzyıllar boyu hayranlık duyacak insanlara henüz yanıtlanmamış bir bilmece soran bu güzellik, diye bahseder mona lisa tablosundan.
ben resim sanatından çok da anlayan biri değilimdir, ancak gizemli bir gülümsemesi var diye söylenen tabloya uzun uzun baktığımda normal bir gülümsemeden fazlasını görmüyorum ve bana kalırsa kulaktan kulağa gautier'in bir metafor olarak ortaya koyduğu gülümseme tasviri bir inanç halini alıyor zamanla. sanat da tıpkı din gibi bir otoritenin egemenliği altında halk arasında hızla yayılıyor.
tüm bu yazılardan sonra, mona lisa'nın şöhreti diğer yukarıdaki bütün tabloları ezip geçiyor ve bu inanç telat amcama kadar ulaşmayı başarıyor. eğer gautier, mona lisa hakkında yazmasaydı bugün onun ince dudakları arasında gizemli bir gülüş arayacak mıydı insanlar, hakkında efsaneler yaratılacak mıydı?
sanmıyorum.
kendi maça kızımı ezdirmeseydim eğer çizer miydik bu eli?
kesinlikle çizerdik hem de gizemli bir gülümseme ile;
:)(
devamını gör...
40.
neymiş gülüyo muymuş gülmüyo muymuş
meymenetsiz gülse ne gülmese ne ya
bu sanat eseriyse hamımın vesikalığı uzaydır
meymenetsiz gülse ne gülmese ne ya
bu sanat eseriyse hamımın vesikalığı uzaydır
devamını gör...
"mona lisa tablosunun çok abartılması" ile benzer başlıklar
mona lisa
51

