muhabbet etmesini bilmeyen insan

öğretiniz efendim.

hızla uzaklaşınız.
insanı fazlasıyla yorar.

seriden nextlensin, frekans da tutmamış olabilir.

otizmin tikelliğini yaşıyor olabilir.

muhtemelen ortak noktanızın bulunmadığı insandır. bence şu da bilinmelidir ki her insanla her muhabbet yapılmaz.

ben konuşurken rahat etmediğim kimseyle muhabbet edemiyorum, sanırım bu tip bir insanım. karşımdakine alışana kadar karşımdakinin çabalaması lazım, sonra ben döktürürüm. aslında ben extroverttim neden böyle oldu onu da anlamadım. tavan yapan sosyal anksiyetem sayesinde bu hale gelmiş olabilirim.
t: kısmen benimdir.

üstümdeki 2. yazara katılmamakla birlikte iddia ediyorum, eğer konu insanımız cok yakın bir arkadaşınız ise, araba piyasasından girip, coinden fırlayıp, pornonun zararlarına kadar konuşabilirsiniz. yeterki niyeti iyi insanı bulun. önyargısız ve şüphesiz, rahat bir sohbetin altın kuralı budur

kendini tanıt, şunu sever misin bunu yapar mısın modunda ilerleten sohbetler oluyor genelde muhabbet etmesini bilmeyen insanın sohbeti. bu yüzden sohbet ilerlemiyor.

belki biliyorda seninle muhabbet etmek istemiyordur. kişiler arasındaki enerji sohbetin gidişatını yönlendiriyor. öyle bir zaman geliyor ki muhabbet kuşu olmana rağmen ilerletemiyorsun konuşmayı,takılıp kalıyorsun yerinde. kimiyle iki kelimeyi bir araya getiremezken kimisiyle de konuştukça daha da açılıyorsun. konu açma isteğin karşındaki kişiye göre şekilleniyor.

bence bu ten uyumuna benzer, bir kişi size saçmalamanız için bile izin verebilmeli* şunu kabul edebilmeliyiz ki(arkada müslüm gürses çalarken tanım girmekte zorlanıyorum) gerçekten bu tür insanı bulmak zor, fakat bulduğunuz zaman inanın sadece 5 dakikada o enerjiyi yakalıyorsunuz bu hemcinsiniz ise* 5 dakikanın sonunda muhabbet dağı taşı aşıp çok farklı mecralara gelmiş olabilir, ama karşınızda bir kadın varsa, (günümüz şartlarından bunun ne kadar zor olduğu biliniyor) onun size güveni oturana kadar beklenmesi tercihimdir, (belki günlerinizi bile alır bu durum) daha sonrası için ise, kadın olsun erkek olsun*.

kendisiyle iyi anlaşmanız için bir odaya iki tane bilgisayar koyun.
bir bilgisayarı o, diğer bilgisayarı sen al ve sevdiğiniz birer oyunu oynayın. böylece daha az muhabbet ile daha daha çok eğleneceksiniz.

muhabbet etmeyi bilmiyor değil de, belki sizinle ortak muhabbet edecek noktası yoktur? ondan sizi ilgilendirmeyen konularda konuşup duruyor gibi görünüyordur.

ben. karşılıklı zihin açıcı fikir ve bilgi paylaşımı olmayan hiç bir muhabbette bulunamıyorum bulunanlarıda kıskanıyorum. rakıyı da sessiz içerim. ağzımdan çıkan cümle can yakıcı doğruyu içerebileceğinden kimseyi kırmamak için konuşmamayı tercih ediyorum. aynı mantıkta telefon konuşmalarım bile karşı taraf için işkenceye dönüşüyor. tek hedefim ihtiyacı karşılamak ve konuşmayı sonlandırmak. başlarda kendimi suçlu hissediyordum bir süre sonra zaten çoğu muhabbetin bir yere bağlanmak için kurulduğunu anlayınca rahatladım.

-benim geçen başıma şöyle bir olay geldi.. bıdı bıdı
- asıl benim geçen başıma daha şöyle bir olay geldi vıdı vıdı.

-ya bi sıkıntım var
- ohoo o bi şey mi benim daha bi sıkıntım var.

-geçen bi rüya gördüm.
- ben asıl çok acayip, bi kere askerdeyken.

benimdir. sınırları olmayan bir insanım yeri gelince patavatsız yeri gelince azgınımdır. dengesizimdir. bir gün göklere çıkardığım bir kişiyi ertesi gün yerin dibine sokabilirim. bir gün can yoldaşım olan birini ertesi gün karı kız için satabilirim.

hep o konuşsun isteyen insandır. sizin konu ile ilgili fikrinizi beyan ederken bile o sizi dinlemez, sadece size söyleyeceklerini kafasında kurgular. böyle muhabbet tabiki olmaz.

konuyu dönüp dolayıp aynı yere getiren insandır.

benim için yeni tanıştığım bir insanın lanlı lunlu konuşması muhabbet etmeyi bilmediği anlamına gelir. standart bir arkadaş olacağız ya da ilerleyip flörtleşeceğiz gibi bi düşünce varsa baştan falso vermiş olur. durum böyle olunca muhabbet de ilerlemiyor. tabii insanlar neyse o olmalı. farklı kalıplara girmemeli. ya da ilk etapta ben böyle bir insanım diye açık açık söylemeli. şeffaf olmak önemli.

diğer türlü benimle muhabbet edemeyen insan yoktur (sağlam yükseldim) *insanların farklı noktalarını yakalamayı iyi biliyorum; oğlak burcu değilse. ( kapalı bir kutu gibisiniz, her şeyi bizden bekliyorsunuz. ) he bi de üşenmediğim zamanlarda. *

şaka bir yana karşılıklı bir şeyler paylaşmak, paylaşırken güldürmek, gülmek güzeldir. kalbi temizler, akıl ve ruh sağlığına iyi gelir.

muhabbet etmeyi sevdiğiniz insanları tutun, bırakmayın, kemiğine kadar sömürün. kemikten de güzel çorba olur he. kemiğe kadar gelmişken ilikten faydalanmayı unutmayın. *

boş kümeye örnek bir başka başlıktır. muhabbeti sizi satmayan ya da size uymayan diyebilirsiniz.

her insanın belirli bir kelime dağarcığına ve cümle kurabilme kapasitesine sahip olduğunu düşünürsek uzun veya kısa süreli illa ki herkes muhabbet etmeyi bilir diye düşünüyorum naçizane fikrim. başlıkta söylenenin uzun süreli muhabbet olduğunu farzedince de hayatı ikili ilişkilerden ibaret olmayan her insanla sohbet etme potansiyelim var şahsen. tek bir penceresi olan insanla sohbet ortamı oluşmasın diye zaten telefonlarını açmamak, ben evde yokum ama bugün çok yoğunum ki gibi her türlü bahaneyi seri şekilde sıralama kapasitesine sahibim ve bu insanlar tarafından “amaann tek kişilik koltuk da hiç muhabbet etmiyor” diye yaftalanma riskini severek kucaklarım.*

yine kategorize bir tanım mecrasını içinde barındıran bir cümle.
muhabbet etmesini bilmeyen insan; nedir? ne değildir? sevgili edip akbayram'ın anlattığı gibi anlatalım tane tane.
1- elinde ne varsa ne versin, ne biliyor ki ne hakkında konuşsun size? (dumurdur cahildir).
2- edindiği kulaktan dolma iki üç bilgi ile hep o konuşsun ister. doğma akıllı, sokma fikirli insandır (yaz kızım, karacahil).
3- mevzu anlatıcı: anlatır da anlatır offff cukerttin beynimi dercesine, eski kız arkadaşlarından, mahallenin en yakışıklı genci olmasına kadar ne bitirimliği kalır ne de hızlı delikanlılığı, hele bir mahalle maçında futbol oynaması, işin ucu normandiya çıkartmasına kadar gider. (kafa skici, kaçın, ha sakın ola ki rakı masasına oturmayın).
4- ben, ben ben ben ben benci... sizin ağzınızdan çıkan her kelimeyi o tamamlarcasına atlar laflarınızın üstüne üstüne, hani muhabbet dediğin iki kişilik diyalogtur ya... takmaz hiç bu şahıs lugatında öyle bir kelime yoktu. (kafa açar can sıkan, dangalaktır).