1.
ilticada bulunan kimse.
devamını gör...
2.
zorunlu göç nedeniyle başka ülkeye sığınan insanlardır.
devamını gör...
3.
4.
hakan günday daha kitabını okumalısınız ne kadar vahim bir durum olduğu orada açıkça anlatılmaktadır .
devamını gör...
5.
bu sabah 7 de yenibosna'dan geçerken bir sokak başında toplanan afkan ve suriyeli işçilerin oluşturğunu ve yanaşan bir mitsubishi pikapın hey sen sen sen değil diye köle pazarından günlükçü işçi seçtiğini manzara geldi aklıma. mülteci olmak, insan olmak zor. (bkz: mülteci olmak)
devamını gör...
6.
ülkemize sığınma bahanesi ile gelmiş olan suriyeli ve diğer ülke vatandaşlarına verilen genel addır.
bana göre ülkemize hiç gerek olmayan topluluk demektir.
bana göre ülkemize hiç gerek olmayan topluluk demektir.
devamını gör...
7.
biz gitsek bizi de bi alan olur mu? diye merak ettiren şey.
devamını gör...
8.
(bkz: göçmen)lerin aksine kendi isteği ile değil zorunlu sebeplerle başka bir ülkeye göç eden insanlardır.
devamını gör...
9.
bizim ülkedekiler mülteci değil, mülk edinici oldu artık. şu anda şam'da bir yönetim altında çarşıya pazara giden, çalışan, okuyan suriyeli insanların normal bir hayatı var. yani savaş mavaş yok. bilakis buraya gelen insanları, o gerçek suriyeliler vatan haini olarak görüyor. veyahut da iyi oldu kurtulduk işe yaramayan insanlardan diyor. bak sana daha açık konuşuyum. herkesin mahallesinde veya şehrinde, hani şu otu b*ki çalan, yalaşık başörtü takan, çalan çırpan, at arabasiyla gezen hırsız tipler var ya, ha sen ona bir ad takıyorsun ya, işte buraya gelenler de onların suriyeli versiyonu. kimse kendini kandırmasin yani. elit, okuyan insanlar zaten avrupa'da veya üst düzey bir yerde hayat sürüyorlar. senin kokmuş mahallene gelmez zaten onlar. gelenler de böyle yarı göçebe tarzı, mutfakta banyo yapan, gürültü nedir bilmeyen, sokakları çöp yığınına çeviren tipler. sen de ensar-muhacir diye kendini kandırırsın ancak.
devamını gör...
10.
işsizliği arttırdığı için bunları kabul etmek kötüdür. özellikle düşük gelir grubunun mülteci kabulüne karşı çıkması faydalarınadır.
devamını gör...
11.
arapça kökenli iltica sözcüğünün türevidir. siyasal, yönetimsel, dini, etnik baskılar yahut çatışmalar sebebiyle ülkesini terk etmek durumunda kalan, başka bir ülkeye sığınan ve yurttaşı olduğu devletin koruması altından çıkıp başka bir ülkede sığınmacı olarak yaşayan kişilere verilen isimdir.
sığınmacı herhangi bir baskı unsuruyla yahut herhangi bir baskı unsuru olmadan kendi isteğiyle ülkesini terk edip başka bir ülkeye yerleşenlere ise göçmen ve muhacir adı verilir.
muhacir de arapça kökenli hicret sözcüğünün türevidir. muhaceret mülteci ile muhacir arasındaki temel fark, göçmenlerin yerleştikleri ülkede vatandaşlık haklarından yararlanabilmeleri, sığınmacılarınsa yabancı bir ülkedeki vatandaşlık haklarından büyük ölçüde yararlanamamalarıdır. sığınmacılara geçici olarak yerleşme hakkı tanınır.
sığınmacı herhangi bir baskı unsuruyla yahut herhangi bir baskı unsuru olmadan kendi isteğiyle ülkesini terk edip başka bir ülkeye yerleşenlere ise göçmen ve muhacir adı verilir.
muhacir de arapça kökenli hicret sözcüğünün türevidir. muhaceret mülteci ile muhacir arasındaki temel fark, göçmenlerin yerleştikleri ülkede vatandaşlık haklarından yararlanabilmeleri, sığınmacılarınsa yabancı bir ülkedeki vatandaşlık haklarından büyük ölçüde yararlanamamalarıdır. sığınmacılara geçici olarak yerleşme hakkı tanınır.
devamını gör...
12.
çok çok zor bir durumdaki insanlar. allah kimseyi vatanını terk etmek zorunda bırakmasın.
devamını gör...
13.
yukardaki bir çok arkadaş bir çok kavramı birbirine karıştırmış.
bir ilticacı olarak naçizane belirtmek isterim ki;
1. mülteci; "ırkı, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan, bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kişidir." hukuki statü olarak da bu şartları sağlayan ve "mülteci” olarak tanınmış kişileri ifade eder. mülteciler, gönüllü olmadığı takdirde ülkelerine geri gönderilemezler.
2. sığınmacı: uluslararası koruma arayan, başvuruda bulunduğu ülkede yetkili makamlarca başvurusu henüz sonuçlandırılmamış, yani henüz resmi olarak mülteci statüsü verilmemiş kişileri ifade eder. her sığınmacı mülteci olarak tanınmaz, ancak her mülteci iltica sürecinin başında sığınmacıdır.
3. göçmen: bm'ye göre, uluslararası göçmenin resmi bir tanımı bulunmamakta. ancak uzmanların çoğu "göçün nedeni ve hukuki statüsünden bağımsız olarak ikamet ettiği ülkeden ayrılarak başka bir ülkeye giden kişi” tanımı üzerinde hemfikir. burada "göçün sebebinden ve göçmenin statüsünden bağımsız" vurgusu önemli. örneğin uluslararası göç örgütü (ıom) mültecileri de göçmen kategorisine alıyor. ancak örgüte göre, "her mülteci göçmen sayılsa da her göçmen mülteci değil.”
4. düzensiz göçmen: düzensiz göçmenin de uluslararası kabul görmüş bir tanımı bulunmuyor. avrupa komisyonu'na göre; "göç alan ülkeler” göç düzenlemelerinin gerektirdiği izin ve belgelere sahip olmaksızın ülkeye giriş yapan, buraya yerleşen ya da burada çalışanları "düzensiz göçmen” olarak tanımlıyor. göç veren ülke için ise "düzensizlik” genellikle geçerli bir pasaportu ya da seyahat belgesi olmaksızın uluslararası bir sınırı geçen ya da ülkeyi terk edebilmesi için gereken idari yükümlülükleri yerine getirmeyenleri ifade ediyor.
5. kaçak göç ve göçmen: insani yardım ve mülteci örgütlerine göre "kaçak göçmen" tabiri, suç işleme eylemiyle özdeşleştirildiğinden kaçınılması gereken bir kavram. çünkü düzensiz göçmenlerin çoğu bir suç işlemiş olmuyor. birçok ülkede ilgili belgeleri haiz olmaksızın bulunmak bir idari ihlal sayılıyor, ancak suç teşkil etmiyor. bu hassasiyete atıfla bm, "düzensiz” ya da "belgelenmemiş” göç terimlerini kullanırken, avrupa komisyonu uzun bir süre "kaçak göç” teriminin kullanılmasından yanaydı. kısa süre önce avrupa komisyonu da düzensiz göç kavramını kullanmaya başladı. bununla birlikte komisyon, göç ve göçmen arasında bir ayrım gözetiyor: bir durum ya da süreci ifade etmek üzere "yasa dışı'' kavramı hâlâ tercih edilebilirken, göçmenler söz konusu olduğunda "düzensiz” kavramını kullanıyor.
kaynak: deutsche welle, wikipedia, yabancılar hukuku, uluslararası göç örgütü (ıom)
bir ilticacı olarak naçizane belirtmek isterim ki;
1. mülteci; "ırkı, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan, bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kişidir." hukuki statü olarak da bu şartları sağlayan ve "mülteci” olarak tanınmış kişileri ifade eder. mülteciler, gönüllü olmadığı takdirde ülkelerine geri gönderilemezler.
2. sığınmacı: uluslararası koruma arayan, başvuruda bulunduğu ülkede yetkili makamlarca başvurusu henüz sonuçlandırılmamış, yani henüz resmi olarak mülteci statüsü verilmemiş kişileri ifade eder. her sığınmacı mülteci olarak tanınmaz, ancak her mülteci iltica sürecinin başında sığınmacıdır.
3. göçmen: bm'ye göre, uluslararası göçmenin resmi bir tanımı bulunmamakta. ancak uzmanların çoğu "göçün nedeni ve hukuki statüsünden bağımsız olarak ikamet ettiği ülkeden ayrılarak başka bir ülkeye giden kişi” tanımı üzerinde hemfikir. burada "göçün sebebinden ve göçmenin statüsünden bağımsız" vurgusu önemli. örneğin uluslararası göç örgütü (ıom) mültecileri de göçmen kategorisine alıyor. ancak örgüte göre, "her mülteci göçmen sayılsa da her göçmen mülteci değil.”
4. düzensiz göçmen: düzensiz göçmenin de uluslararası kabul görmüş bir tanımı bulunmuyor. avrupa komisyonu'na göre; "göç alan ülkeler” göç düzenlemelerinin gerektirdiği izin ve belgelere sahip olmaksızın ülkeye giriş yapan, buraya yerleşen ya da burada çalışanları "düzensiz göçmen” olarak tanımlıyor. göç veren ülke için ise "düzensizlik” genellikle geçerli bir pasaportu ya da seyahat belgesi olmaksızın uluslararası bir sınırı geçen ya da ülkeyi terk edebilmesi için gereken idari yükümlülükleri yerine getirmeyenleri ifade ediyor.
5. kaçak göç ve göçmen: insani yardım ve mülteci örgütlerine göre "kaçak göçmen" tabiri, suç işleme eylemiyle özdeşleştirildiğinden kaçınılması gereken bir kavram. çünkü düzensiz göçmenlerin çoğu bir suç işlemiş olmuyor. birçok ülkede ilgili belgeleri haiz olmaksızın bulunmak bir idari ihlal sayılıyor, ancak suç teşkil etmiyor. bu hassasiyete atıfla bm, "düzensiz” ya da "belgelenmemiş” göç terimlerini kullanırken, avrupa komisyonu uzun bir süre "kaçak göç” teriminin kullanılmasından yanaydı. kısa süre önce avrupa komisyonu da düzensiz göç kavramını kullanmaya başladı. bununla birlikte komisyon, göç ve göçmen arasında bir ayrım gözetiyor: bir durum ya da süreci ifade etmek üzere "yasa dışı'' kavramı hâlâ tercih edilebilirken, göçmenler söz konusu olduğunda "düzensiz” kavramını kullanıyor.
kaynak: deutsche welle, wikipedia, yabancılar hukuku, uluslararası göç örgütü (ıom)
devamını gör...
14.
türkiye'de belki şaka belki ciddi olarak ukraynalı mülteciler muhabbeti son dönemlerde çok yapılıyor. rus işgali başladı ülkemize gelecekler diye ama sanılanın aksine türkiyemize ukraynalılar değil putin iktidarından kaçan ruslar gelecek çünkü rusların türkiye hariç gidebileceği adam akıllı bir ülke yok (hem kur hem uzaklık hemde alışmışlık sebebiyle). yakında istanbul ve antalya'ya taşınan pek çok rus görebiliriz.
devamını gör...
15.
türkiye’nin en büyük sorunudur, halkın yüzde 70 oranında karşı çıkmasına karşın halen ülkenin her yerinde mültecilerin refah içinde yaşayıp, ev, dükkan sahibi olmaları, onlara göre sudan ucuz bir fiyatla vatandaşlık sahibi olup sözde azınlıkların ileri senelerde çoğunluğa dönüşmesinin temelleri atıldı. türkiye, yani atalarımızın anadolu’da verdiği tüm mücadelelerin, şehitlerin ve nicelerinin kanıyla kurulmuş bu ülke artık bir ev sahibine vatandaşlık veriyor, ne acı. çanakkale şehitlerimize, kurtuluş savaşımıza duyduğumuz saygı ne kadar büyükmüş. osmanlının yıkılma döneminde ülkenin dört bir yanının diğer ülkelere paylaştırılması gibi adeta tarihin tekerrürünü yaşıyoruz. size bir arap dükkanı, bir arap tabelası görmek çok basit gelebilir ama olmayan savaşın, sözde mağdurları kendi bayramlarında ülkelerinde parti verirken burayı sömürmek üzerine çoktan inşa etmişler bile. bu vatandaşların hangi biri için asker olup ölmek şereflidir? ermenilerle yaşadığımız sorunların hepsi zamanla sözde soykırıma dönüştü, bu ülke beslediklerinden yediği darbeyi hiçbir yerden yemedi. akıllanmadık, akıllanmıyoruz. türk genci yarın ekmek alacak parasının hesabını yaparken, sözde mülteciler nargile tüttürerek bizim kızlarımıza sarkıntılık ediyor. hitleri yıllarca suçladınız, faşist dediniz ama onun tek derdi yahudilerdi, şimdi yahudiler tüm para babası şirketlerin sahipleridir. bizim yahudi soykırımı ile bir derdimiz yok ama elden vatan gidiyor, yarın türkiye hakkında bir depo benzinden ucuz türk eskort kızlarıyla birlikte olan arapların şansından her ülke pay isteyecek. bunu kim mi dedi? evet bir arap, evet mülteci.
beyni yıkanmış türk halkı, biz arap değiliz, bir yerde çalışmak için arapça zorunlu dil olamaz. bir güvenliğin bir kuryenin arapça bilmesi iş hayatında tercih edilebilir unsurlar olamaz. arap alfabesinden bizi kurtaran, önderimiz atatürk tarafından alınan karar ve mücadelelerin, tabiatınızda hiç mi yeri yok?
türk vatandaşlığına hızlı geçiş için evin maliyetlerini araplara 1 tl bazında düşüren, her vatandaşına türk vatandaşlığı kazandıran bu arap milyonerlerinin, ev sahiplerinin denetimini nasıl kimse yapmıyor? oturma izni vermek için kırk takla atılan diğer ülkelerde, kendini aklamak için paraguaydan, gine’den kaçan kaçak milyonerlerin vatandaşlık alarak kendini aklamasının önüne kim geçiyor?
yeter, avrupa ülkelerinin baskısı sonucu savaş çıkacaksa da ülkenin ekonomisi düzeltilmesi için sırf insanlar ölmesin diye gururumuzu ayaklar altına almanın kimseye faydası yok. hiçbir argüman şerefimizin satılmasına geçerli bir sebep değil.
elbette hiçbir şey değişmeyecek, bu buhranda doğan tüm türk, kürt, laz vesaire, bu ülkeyi kurup ayakta tutan tüm kendini türk hisseden, kanında bu dedelerimizin kanını taşıyan herhangi vatandaşlarımıza sadece geçmiş olsun diyorum.
beyni yıkanmış türk halkı, biz arap değiliz, bir yerde çalışmak için arapça zorunlu dil olamaz. bir güvenliğin bir kuryenin arapça bilmesi iş hayatında tercih edilebilir unsurlar olamaz. arap alfabesinden bizi kurtaran, önderimiz atatürk tarafından alınan karar ve mücadelelerin, tabiatınızda hiç mi yeri yok?
türk vatandaşlığına hızlı geçiş için evin maliyetlerini araplara 1 tl bazında düşüren, her vatandaşına türk vatandaşlığı kazandıran bu arap milyonerlerinin, ev sahiplerinin denetimini nasıl kimse yapmıyor? oturma izni vermek için kırk takla atılan diğer ülkelerde, kendini aklamak için paraguaydan, gine’den kaçan kaçak milyonerlerin vatandaşlık alarak kendini aklamasının önüne kim geçiyor?
yeter, avrupa ülkelerinin baskısı sonucu savaş çıkacaksa da ülkenin ekonomisi düzeltilmesi için sırf insanlar ölmesin diye gururumuzu ayaklar altına almanın kimseye faydası yok. hiçbir argüman şerefimizin satılmasına geçerli bir sebep değil.
elbette hiçbir şey değişmeyecek, bu buhranda doğan tüm türk, kürt, laz vesaire, bu ülkeyi kurup ayakta tutan tüm kendini türk hisseden, kanında bu dedelerimizin kanını taşıyan herhangi vatandaşlarımıza sadece geçmiş olsun diyorum.
devamını gör...
16.
can güvenliği sebebiyle evlerinden kopmak zorunda kalan çocuk, kadın ve yaşlılara çok üzülüyorum. onun dışında aklı sadece milletin karısında, kızında olanları keşke ülkeye almasak.
yaklaşık 6 yıl önce bir şey olmuştu. unutamıyorum. umarım o kız şu an çok daha iyi şartlarda yaşıyordur.
or-an otobüsünde mülteci olduğu belli olan bir kız vardı. zamanla otobüsün istediği yere gitmediğini fark edince bayağı endişelenmişti. konuşup yardım etmek istediğimizde onun türkçe veya ingilizce bilmediği; bizim de arapça bilmediğimiz için kızın o çaresiz ağlamasını unutamıyorum.
olmak da çok zor, ülkeye kabul etmek de çok zor.
yaklaşık 6 yıl önce bir şey olmuştu. unutamıyorum. umarım o kız şu an çok daha iyi şartlarda yaşıyordur.
or-an otobüsünde mülteci olduğu belli olan bir kız vardı. zamanla otobüsün istediği yere gitmediğini fark edince bayağı endişelenmişti. konuşup yardım etmek istediğimizde onun türkçe veya ingilizce bilmediği; bizim de arapça bilmediğimiz için kızın o çaresiz ağlamasını unutamıyorum.
olmak da çok zor, ülkeye kabul etmek de çok zor.
devamını gör...
17.
seneye rejim değişmezse( ak parti yine seçimi kazanırsa), türk toplumun yarısının yapacağı eylem’dir. özellikle yeni jenerasyonun hayatını değiştirebilmek için yurt dışına yerleşmek için ciddi adımlar atacağını düşünüyorum.bulgaristan dahi olsa, ab ülkesidir diye gidebilme şansı var insanların.
büyüklerimizden geçti ama 20 ile 40 yaş arası için bu ülke su an ciddi risk.insanlar aç, iş bulamıyor, ailesine bakamıyor vb. euro/dolar kuru ile daha iyi standartlar da yaşamak için farklı ülkelere göç etmek mantıklı geliyor.kendin gidersin sonra aileni de alırsın.
en azından paşa gibi sosyal standartlarda ve ekonomik düzende yaşarsın.
büyüklerimizden geçti ama 20 ile 40 yaş arası için bu ülke su an ciddi risk.insanlar aç, iş bulamıyor, ailesine bakamıyor vb. euro/dolar kuru ile daha iyi standartlar da yaşamak için farklı ülkelere göç etmek mantıklı geliyor.kendin gidersin sonra aileni de alırsın.
en azından paşa gibi sosyal standartlarda ve ekonomik düzende yaşarsın.
devamını gör...
18.
devamını gör...
19.
bunca şeyden sonra hala ülkeye mülteci alınacaksa pes yani
devlet büyükleri bu yapılanları görmüyor mu
devlet büyükleri bu yapılanları görmüyor mu
devamını gör...
20.
vatanı olmayan kişidir, bu yüzden aidiyet de duyamazlar, her yer evleridir, hiçbir yer evleri değildir.
gittikleri yerlerden kovulurlar, istenmezler. en milliyetçi değilim diyen bile mültecilere bir uzaklık hisseder, ülkesine geri gitsin ister.
sığınmacı anlamına gelir.
can dostum anne frank
gittikleri yerlerden kovulurlar, istenmezler. en milliyetçi değilim diyen bile mültecilere bir uzaklık hisseder, ülkesine geri gitsin ister.
sığınmacı anlamına gelir.
can dostum anne frank
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/09/20/76o9troaxjllgzwo-t.jpg)
devamını gör...