mutlu bir evlilik için ilk şart

mutlu insanlar.

ilk altı ay anne sütü. yav olm bi gidin şuradan.

tabii ki şart koşmamak.sözleşmeli evlilik yapılmıyor sonuçta sadece senin onu her şeyi ile onunda seni aynı şekilde anlaması gerekir.

belirli bir amaca dayalı evlenmemek. özellikle bir amaç istiyorsanız, mutlu olmak olabilir.

birbirinin kalbinden emin olmak. gerisi gelir zaten.

bence yoktur. her an her türlü sürprize hazırlıklı olmak lazımdır. kimsenin iç dünyasını %100 keşfedemezsiniz.

sevgi ve saygının karşılıklı olması. bir taraf fazla olsa terazinin yönü aynı yönde git gide değişmeye başlar ara açılır. biri çeker gider,
digeri arkasından bakar, sitemler söyler ama hiçbir işe yaramaz. öylece sevdiğinin gidişini izler.

3 s kuralıdır. saygı, sevgi, sadakat.
ama bunlardan önce, evlilik yolundayken şunları sorun kendinize : ben bu insanın mutsuzluğunu da paylaşır mıyım, derdine ortak olur muyum, onunla eğlenebilir miyim, birbirimizin arkasında durur muyuz?

para.

şimdiden 30 şart olmuş*.

empati yeter mutlu olmaya .

nikah tabikisi de manyak mısın ?

istediğini bilmek, ve almak. evlilik tamamen budur şahsımca.

kalem kâğıtlarınız hazırsa söylüyorum; nikah masasında o meşhur soru sorulduğunda hayır demek. sonra ekran kararır cast akar falan filan

eş adaylarının birbirlerini cüzdan olarak görmemesi, ailelerine saygı göstermesi, tercih olarak zorunluluk sunmaması ve tabi ki de saygı.
saygı olmayan yerde huzur olmaz.

böyle şeylerin formülleri olduğunu düşünmüyorum.
mutlu bir evlilik için gerekli olan, birbirine uyum sağlayabilmiş mutlu iki insandır.

iyi seks.

öncelikle başlığı evlilik değil de ilişki olarak ele alalım. *

bunun hiç ama hiç kaçarı yok. her şeyin var. bunun yok. eşin-sevgilin-nişanlın her neyse, cimridir tolere edersin. kaba bir insandır zamanla toparlarsın. ailesinden hoşlanmıyorsundur görüşmezsin. dindardır, düzelir. dinsizdir, inanır. sana kötü davranıyordur öğretirsin. asosyaldir, sosyalleşir. hastadır, iyileşir. fakirdir, kazanır. bağımlıdır, kurtulur. hemen her şeyi eğer çözmek istersen çözersin. ama aranızda ten uyumu yoksa sıçtın. ne yapacaksın seks kursuna mı gideceksin ? oturup porno mu izleyeceksiniz ? öyle kolay olsaydı keşke o işler.

mutlaka etrafınızda durduk yere yada eften püften boşanan insanlar vardır. işte onların derdosu yüzde doksan ihtimalle bu. zaten bu bir göreve dönüştüğü an bir kişi keyif almadığı zaman anında başka problemleri doğuracaktır. suratlar asılır falan. offf bu çok büyük dert, ilk bunun çözülmesi lazım. kesin. geliyorsun eve görev gibi mecburen yapıyorsun. bitse de gitsek modu. yazarken içim daraldı, ömrüm kısaldı.

birde ben kendimi evliliğe saklıyorumcu tayfa var ya. tövbeler olsun. bak bu var ya hayatıma kumar oynuyorum demek. hayatımı koydum ortaya üstelik kazanırsam da çok normal bir şey kazanacağım demek. enayilik. bildiğin süzme enayilik bu. sürpriz yumurta gibi lan. düşünsene, evleniyorsun ama nasıl seviştiğinizi bilmiyorsunuz. artık ne çıkarsa bahtınıza. buna en mantıklı şu geliyor aklıma. zaten hiç yapmadığı için yani ilk sefer olduğu için iyi gelecek.* sonrasında ne olacak. hemen söyleyeyim. aldatma olacak. hiç şaşmaz. dindar insanların eşlerini daha çok aldattığı gerçeği vardı bu arada, bir bağlantı kuralım mı buradan ?

sevişmeyi bilmemek değil konu. zaten bilinecek bir şey değil içgüdüsel büyük ölçüde. ama ten uyumunu kabul etmemiz lazım. bazen olmayınca olmuyor. bunu öğrenmek için de denememiz lazım.

buraya gelipte empati, sadakat, sabır falan yazmayın. bu seks olmayınca her şey patlıyor zaten mecburen. ne yapacaksın 40 yıl olmayan sekse sabır mı edeceksin. ihtiyaçlar arkadaşlar. ha kişilerin libidosu çok düşüktür bu konuda hayattan beklentileri yoktur* o zaman sıkıntı olmaz herhalde diye düşünüyorum.

*

saygıdır, saygıdan sonra da sevgi gelir.

evlenmeden önce kendi başına da mutlu olmayı becerebilmiş iki birey.

gene evlileri her gün iskender kebap yiyor zannedenler sekse bağlamış olayı.* e herhalde seks elzem ve güzel ama ilk şart değildir. ilk şart o insanın her haline gocunmadan, gıcık olmadan tolera edebilmek ve de sevgi, saygı, huzurunu baki kılabilmektir. hee hiç evlenmemiş adam gelmiş edebiyatı yağsız kıyma gibi çekiyor diyenler de haklıdır ama teoride de olsa benim fikrim bu yönde.(bkz: swh)