normal sözlük hikayesi

(bkz: bastırılmış fanteziler)

kerem olduğu gibi hayatın acımasız gerçekleriyle yüzleşmeye devam ediyordu, bedeni ve kafası çok yorulmuş, sonsuz bir uykuya dalmak istiyordu.

136.

tam uyuklarken youtube den bildirim geldi, yeni bir tiktok videosu düşmüştü.

civ civ kalimero tam bu sırada tüm yaşananlara şahit olmuştu ve hiç bir anlam veremiyordu.o incecik sesiyle "haksızlık ama bu öyleee degiilll miii" dedikten sonra olay yerinden uzaklaşmıştı.

hayatının başkasının ellerinde dönen bir topaç gibi kontrolden uzak olması ruhunda giderek büyüyen bir öfkeye ardından nefrete ardından da güçsüz bir kabullenişe evrilmesi onun değil benliğine girmiş kör bir fil misali tepinirken olacakları kestiremeyen gururunun suçuydu.

--- reklam ---
hiç internette otel aradınız mı?
---reklam---

black mirror 6. sezon 1. bölüm bitmiştir. haftaya aynı gün ve saatte hikayenin 2. bölümü burada.
ön fragman:
benjo'nun bir parkta birileriyle gizlice buluşması
ivy ve şizofren'in restorandaki ilginç yemekleri
eylül'ün ingiltere'den gelen beş çayı konukları
....... hepsi ve daha fazlası pek yakında......

birseyyah'ın dediği güzel bir fikir her hafta devam ettirebiliriz tabi isterseniz

benjamin parkta deli divane dolaşıyordu.

homeros'u görmesiyle bir anda nutku tutulmuşa döndü.

benjo homeros'a her şeyi anlatmak istemıyordu. çünkü parkın ilerisinde onları takip eden uzun boylu, kahverengi paltolu bir adam onları ızlıyordu. belki homeros parktan çılunca homeros'u bir yerde sıkıştıracaktı.
öte yanda ıvy ve şizofren restoranın italyan yemeklerini tam soyleyecekken hint yahut çin mutfağına bakalım deyip mönüyü değiştirdiler. mango sosuna batırarak bhaji yiyelim deyip bir başlangıç yaptılar. onun ardından biryani istemişlerdi. biryani kapalı genişçe bir tabakta geliyordu. ancak tabağın üstünü açınca şaşırdılar. ikisi de korkup geriye çekildi.
eylüling de beşiktaş taraflarında hoş ve sakin bir kafede ingiliz konuklarına şehrin güzel çaylarını ısmarlayıp londra ekonomisinin sıkıntılarını onlardan dinliyor, uygun bir anda onlarla deniz kenarında yürüyüp boğaz'ın eşsiz güzelliğinde usul usul yürümek istıyordu. vakti gelmiş ve tam bunu söylecekken içeri o adam geldi. eyluling'in keyfi kaçtı.

merhaba ben eli şiirli bir silah magandası. birseyyah daha fazla sallamasın diye başlık burda ölüyor. iyi poşet çaylar?

bir sabah uyandım

sisli ve karanlık bir sabahdi

(bkz: kafa sözlük hikayesi)
(bkz: aramaya inanmak)

niye kalktım lan ben deyim geri yattım .

saate bakınca rakamların tersten yazılmış olduğunu gördüm

önce çapı belirlemek gerekli. ondan sonra başlarız. daha iyi olmaz mı?

gözümü açtığımda hep aynı şeyler vardı karşımda her sabah değişmeden aynı vakitte çalan saat odamın duvara bakan penceresi bir dolap ve bir ayna bu monotonluk sonumu getirecekti

bi başlıkta da troll yapmayın be hocam ya