normal sözlük hikayesi
başlık "denediğim nicki aldım" tarafından 10.12.2020 19:55 tarihinde açılmıştır.
161.
bir şey olmayacaktı. bakmadığım için öldüm ve hikaye bitti.
devamını gör...
162.
bittiği sanılan her hikaye oysa tam da başlangıç noktasındaydı. biri ölünce öykü devam etmiyor mu sanıyorsunuz?
devamını gör...
163.
burak kendi kendine "ulan burak eline bal gibi iş gelmiş ceo olmuşsun buna hayır dersen salaksındır" diyerek patronun yanına ilerlemeye devam eder, ama görgüsüz gibi hemen işe atlamak istemez biraz naz yapmaya karar verir. içinden iş ahlakında naz mı olur kardeşim ya patron vazgeçerse diye düşünmeye devam ederken karşısında patronu görür o da gülerek burak'a doğru geliyordur; burak naz mı yapacak yoksa hemen kabul mu edecek karar vermesi gerekiyordur...
devamını gör...
164.
burak çok heyecanlanır iken* bir anda atlı bir prens gelir. sonradan ata atlayıp gelen prensin aslında müslüman olduğu için kestiren bir sünnetçizede olduğunu öğrenecek olsa da başta prensin kendisi için geldiğini zannetmiştir. zaten o da beyaz atlı prensini beklemekte olduğundan düşünmeden büyük penis pardon prensin arkasına atlar. lokal anestezinin etkisi daha geçmediğinden mümtaz bir şey hissetmemiş olsa da atlarkenki sarsıntının akıbeti sonradan ortaya çıkacaktır. burak, mümtaz'ın arkasında at da onların altında saatte bilmem kaç milyon kilometre hızla giderlerken beyaz at atiye'yi görür görmez vurulur. at vurulunca eylemsizlik gereği bizim iki at hırsızı gibi adam da saatte bilmem kaç kilometre hızla savrulur.
burak'ın karşısında kirli sakallı ve adaleli, atletli bir adam vardır. burak sersemlikle "adam, sen kalk ben yatam." der. adam oracıkta uykuya dalar. burak ayılınca yerde yatan izbandut gibi adamın iki elinin de sımsıkı kapalı olduğunu fark etse de buna dikkat etmez. ikinci bir şok yaşıyordur çünkü. etraf benbeyazdır ve sünnet elbisesi içerisindeki mümtaz da yanında etrafa bakınmaktadır.
etrafta başka bir şey bulamayınca adamı kaldırmaya çalışırlar. mümtaz abartıp adamı çırılçıplak soysa da adam uyanmayınca işin ciddiyetini anlarlar. adamın elleri bir anda açılıverir ve sağ elinden üç, sol elinden dört hap yerde yuvarlanarak dördü mümtaz'ın, üçü burak'ın ayakkabı burnunda durur.
burak ve mümtaz birbirlerine baktıktan sonra ikisi de kırmızı olan hapı yutarlar. mümtaz, mavi ve beyaz hapları da cebine atmıştır ama yutmadan.
beyazlık adeta sisin dağılması gibi yok olup yerini etrafı kurşunî renkli dağlarla kaplı bir düzlüğe bırakırken mümtaz'ın anestezisinin de etkisi yavaştan azalmaya başlasa da dayanılabilir kıvamdadır.
düzlüğün tam ortasında birdenbire beliren ateşten bir ses yükselir: "eğilin sizden üstünün önünde ey topraktan yapılmışlar!"
mümtaz uçkurunun acısıyla o an yere yığılsa da burak aksamamıştır bile. burada nasıl bir hoşaf dönüyor bakışı atmakla meşgul iken mümtaz yerde kıvranıyor ve küfürler ediyordur.
ateş, işi daha fazla uzatmadan mevzuya girer: "kırmızı hapı seçerek tarafınızı belli ettiniz; ateşin, kırmızının, şarabın, aykırılığın, kanın, metal müziğin tarafındasınız!" lucifer, distorşın bir solo ile birlikte ateşin içinden kırmızı yüzü ve iki metrelik boyuyla pişkince yükselir. jilet gibi takım elbisesinin popişinden yandığından bir haberdir.
burak'ın karşısında kirli sakallı ve adaleli, atletli bir adam vardır. burak sersemlikle "adam, sen kalk ben yatam." der. adam oracıkta uykuya dalar. burak ayılınca yerde yatan izbandut gibi adamın iki elinin de sımsıkı kapalı olduğunu fark etse de buna dikkat etmez. ikinci bir şok yaşıyordur çünkü. etraf benbeyazdır ve sünnet elbisesi içerisindeki mümtaz da yanında etrafa bakınmaktadır.
etrafta başka bir şey bulamayınca adamı kaldırmaya çalışırlar. mümtaz abartıp adamı çırılçıplak soysa da adam uyanmayınca işin ciddiyetini anlarlar. adamın elleri bir anda açılıverir ve sağ elinden üç, sol elinden dört hap yerde yuvarlanarak dördü mümtaz'ın, üçü burak'ın ayakkabı burnunda durur.
burak ve mümtaz birbirlerine baktıktan sonra ikisi de kırmızı olan hapı yutarlar. mümtaz, mavi ve beyaz hapları da cebine atmıştır ama yutmadan.
beyazlık adeta sisin dağılması gibi yok olup yerini etrafı kurşunî renkli dağlarla kaplı bir düzlüğe bırakırken mümtaz'ın anestezisinin de etkisi yavaştan azalmaya başlasa da dayanılabilir kıvamdadır.
düzlüğün tam ortasında birdenbire beliren ateşten bir ses yükselir: "eğilin sizden üstünün önünde ey topraktan yapılmışlar!"
mümtaz uçkurunun acısıyla o an yere yığılsa da burak aksamamıştır bile. burada nasıl bir hoşaf dönüyor bakışı atmakla meşgul iken mümtaz yerde kıvranıyor ve küfürler ediyordur.
ateş, işi daha fazla uzatmadan mevzuya girer: "kırmızı hapı seçerek tarafınızı belli ettiniz; ateşin, kırmızının, şarabın, aykırılığın, kanın, metal müziğin tarafındasınız!" lucifer, distorşın bir solo ile birlikte ateşin içinden kırmızı yüzü ve iki metrelik boyuyla pişkince yükselir. jilet gibi takım elbisesinin popişinden yandığından bir haberdir.
devamını gör...
165.
sevişelim diyordum ama her seferinde olmaz cevabını alıyordum. oysa ben sadece o' nu düşünüyordum.
devamını gör...
166.
ve benjamin çoktan kahramanların giydiği taytlı pelerin takımını, 5 sepet mutasyonlu portakal ile takas etmişti.
devamını gör...
167.
gılıçdar sgk'yı batırdı.
devamını gör...
168.
kahveden bile çok sevmisti onu ama o farketmedi gözü görmedi onu bir kere bile o da vazgeçti gitti çok uzaklara şimdi ise kahvesini onun yerine seviyor ve içiyordu.
devamını gör...
169.
birden aklına unuttuğu birşey geldi, hışımla yerinden kalktı ve şöyle söyledi:
devamını gör...
170.
kocaman memeleri vardı!
devamını gör...
171.
"aman tanrım o da nesi" diyip gerisin geri odadan çıktı.
devamını gör...
172.
herkesin en fazla 50 karakter hakkı olsun ben bir giriş yapayım . sonra herkes bu hikayeyi devam ettirsin bakalım ortaya ne çıkacak.
*savaşın sonlarına doğru gelinmişti.
*savaşın sonlarına doğru gelinmişti.
devamını gör...
173.
hayretler içinde koşarak pencereye yöneldi.
devamını gör...
174.
doğudaki cephenin tahliyesi için gönüllü aranıyormuş.
devamını gör...
175.
hikayenin yazarı tam burda evine giren hırsızlar tarafından poposundan bıçaklanıyo ve kan kaybından ölüyo..
devamını gör...
176.
zaten bekleyenim yok.
devamını gör...
177.
odaya girdiğimde sözlüğü sıvazlıyordu ve beni gördü.
devamını gör...
178.
tövbeler olsun dedim. ellerini yıkadın mı?
devamını gör...
179.
elektrik faturasını görünce için acıdı mı?
peki ya doğalgaz? kombiyi kısınca hiç mi üşümedin?
markette için sızlamadı mı?
(bkz: yaşanmış hikayeler)
peki ya doğalgaz? kombiyi kısınca hiç mi üşümedin?
markette için sızlamadı mı?
(bkz: yaşanmış hikayeler)
devamını gör...
180.
tam içini bir sızlama alacaktı ki aklına yağ ve ekmek kuyrukları geldi.
o da ne!
et’e gelen zam haberi ile olan oldu.
o da ne!
et’e gelen zam haberi ile olan oldu.
devamını gör...